Yatırımcılar aslında ne ister?
Burak İhsan Çetinçeker, Strateji Portföy Genel Müdürü “Yatırımcılar ne ister?” sorusunun cevabı hiç kuşkusuz, “Kâr etmek!” olur. Fakat araya bir kelime daha ekleyip soruyu, “Yatırımcılar aslında ne ister?” şeklinde sorduğumuzda pek çok farklı cevap çıkar karşımıza. Uzun zamandır yatırımcı davranışları ve davranışsal finans üzerine çalışmalar yapan Prof. Meir Statman’a sorarsak öyle olur en azından. Statman’ın 2011 yılında yayımlanan “What Investors Really Want” adlı kitabı yatırımın grafiklerden, şirket haberlerinden, finansal tablolardan, kâr veya zarar durumundan, faiz oranlarından yahut alım satım emirlerinden çok daha fazlası anlamına geldiğini ve yatırımcıların sanıldığından daha karmaşık bir zihinsel ortamda yatırım kararları aldığını savunuyor kitabında. Henüz dilimize kazandırılmamış bu kitabın tanıtımını yapmak değil niyetim. Ancak yazının sonunda varmak istediğim hedefe giderken yolda birkaç durağa uğrayıp, Statman’ın biraz da ironik ifadelerle belirttiği o isteklerden bazılarına değinmek istiyorum. Gelin, sizinle hayali bir yolculuğa çıkalım. O duraklara birlikte uğrayalım ve birbirinden farklı isteklerle oralarda bekleyen yatırımcıların hareketlerini gözlemleyip, sözlerine kulak verelim. Ne İstiyoruz Durağı “Yatırımlarımızdan yüksek kârdan fazlasını istiyoruz. 1 numara olmak ve piyasayı yenmek istiyoruz. Zenginlik için umut beslemek ve yoksulluk korkusunu defetmek istiyoruz. Kazancın gururunu yaşamak, kaybın pişmanlığından kaçınmak istiyoruz.” Anlaşılacağı üzere ilk duraktaki yatırımcılar aslında Wonderland’e tek yönlü bilet istiyorlar ve belirtmem gerekir ki, durak epey kalabalık. Ortalama getiri ya da piyasa getirisi gibi tanımlamalar bu durakta hiç ama hiç sevilmiyor. Yoksul değilse de orta direk olarak varılan bir gecenin sabahına zengin biri olarak göz açmak isteği ile sabırsızlananların homurtuları bir uğultu yaratıyor adeta. Kazancın gururunu yaşamak için kaybın pişmanlığını göze almak gerektiğini söyleyen bir yolcu yaka paça duraktan atılıyor gözümüzün önünde. Derken, gelen trene atlayıp sonraki durağa doğru yol alıyoruz. Aldığımız Riskten Daha Fazla Kazanç İstiyoruz Durağı “Kârları risklerine eşit olan yatırımlar, uygun fiyatlarla iyi öğle yemekleri bulmak kadar kolaydır. Ama biz bedava öğle yemeği istiyoruz, adil değil, ve her zaman kârı riskinden daha yüksek olan yatırımlar arıyoruz.” İkinci durakta indiğimizde bizi gösterişsiz fakat düzenli masalar ve üzerlerinde hoş kokulu, lezzetli görünen yemekler karşılıyor. Masalara yaklaştığımızda önlerine konan mâkul fiyat etiketlerini görüyoruz fakat nedendir bilinmez, yemeklerin etrafı duraktaki kalabalığa rağmen oldukça tenha. Yolcular telaşla etraflarına bakınırken bir yandan da, “Nerede, nerede?” diye söylenip duruyorlar. İçlerinden birine yanaşıp, “Ne arıyorsunuz?” diye soruyorum. “Leziz yemeklerle donatılmış ziyafet sofralarını arıyoruz!” diye cevaplıyor. Arkamda kalan masaları gösterip, “Şuradalar ya işte,” diyorum. “Onları değil!” diye tersliyor beni yolcu. “Onlar mâkul fiyatlı iyi yemekler. Biz bedava olan ziyafet sofralarını arıyoruz ve bulmadan hiçbir yere gitmeyeceğiz.” Ona beyhude arayışında başarılar dileyip bir sonraki durağa varmak üzere tekrar trene biniyorum. Duygularımız Var, Bazıları Yanıltıcı Durağı “Duygular, bizi riskten çok kâr vaatlerine çeker. Coşku, kârları vurgular ve riskleri gizler; korku, riskleri vurgular ve kârları gizler; ve gerçekçi olmayan iyimserlik, yatırım becerilerimizi ve şansımızı abartmamıza neden olur.” Bu durağın yolcuları insan ruhunu ve bu ruhun şekillendirdiği piyasa yapısını anlamış, mürekkep yalamış kişiler. Zihinsel zaafların bir sarkaç gibi coşku ile korku arasında gidip gelirken sebep olduğu duyguları ve onların kendilerinde yarattığı yanılmasaların farkında olsalar da, bir sonraki durağa gitmek için can atıyorlar zira... Oynamak ve Kazanmak İstiyoruz Durağı “Kazanmanın zor olduğunu bilsek bile, risklerinden daha fazla kârı olan yatırımlar bulma oyunu baştan çıkarıcıdır. Oyunu oynamak kendimizi canlı, kontrollü ve akışta hissetmemizi sağlar. Ve kazanmak heyecan vericidir.” Zira hepsi bir sonraki durakta inip kendilerini baştan çıkarıcı bu oyunun içine atmak istiyorlar. İstiyorlar çünkü oyunun yarattığı adrenalin onlara yaşadıklarını hissettiriyor. Nedendir bilinmez, bunun hızlı oynanması gereken bir oyun olduğuna kendilerini inandırmışlar. Bir an duraktaki bankın üstüne çıkıp onlara bu bir oyunsa bile belli bir strateji ile ve acele etmeden, sakince oynanması gereken bir oyun olduğunu anlatmak istiyorum fakat o kadar heyecanlılar ki, vazgeçip trene atlıyorum tekrar. Sürülere Katılıp Balonları Şişiriyoruz Durağı “Yatırımlara coşkuyla dalıyoruz ve korkuyla kaçışıyoruz. Balonları şişirip söndürüyoruz. Sürüye katılma içgüdümüz, erken gelenlerin geç kalanları çektiği ve sonunda hepsinin kaybedene dönüştüğü dolandırıcılıklara da kapı açıyor.” Bu durağa tam bir kargaşa hâkim. İnsanlar trenden coşku nidalarıyla durağa hücum edip ardından panikle vagona doluşuyor. Tekrar eden bu doldur boşalt o kadar aceleyle yapılıyor ki, tereddüt eden ya da sonradan katılanlar zaman zaman duraktan aşağı, rayların üstüne düşüp yaralanıyor. Kimse olan bitenin farkında değil sanki ve yalnızca treni kaçırma endişesiyle vagona atlayıp sonra da herkes inince trende kalma paniğiyle geri durağa çıkıyorlar. Bu esnada düşen ve yaralananlar kimsenin umurunda değil zira önceki durakta hepsinin kulağına bunun sıfır toplamlı bir oyun olduğu fısıldanmış. Benzer İsteklerimiz ve Farklı İsteklerimiz Var Durağı “Bazı yatırımcılar umut konusunda tutkuluyken, diğerleri korkudan kurtulmayı daha çok önemsiyor. Kişiliklerimiz, yaşam deneyimlerimiz ve kültürlerimiz, umut ve korkudan kurtulma arasında kurduğumuz dengeye ağırlık verir.” İlginç yolculuğumuzun sona erdiğini bildiren son duraktayız artık. İlk duraktan buraya kadar gelenler ile onlardan önce bu durağa varmış olanların toplandığı, yolculuğun en kalabalık noktasındayız. Her biri farklı kişiliklerde, hayatta farklı tecrübelere yahut tecrübesizliklere sahip; kültürleri, değer yargıları farklı milyonlarca insan bir aradalar. Hepsinin benzer istekleri ve farklı istekleri var. Hepsi, asıl uzun yolculuğa çıkmak üzere bekliyorlar son durak sandıkları yerde. Bir müddet sonra yeni bir tren yanaşıyor durağa. Önceki yolculuk boyunca sarsıntılara dayanabilmiş, mide bulantıları ve kalp çarpıntılarını atlatabilmiş, trenden inip trene binerken raylara düşüp yaralanmamış yahut yaralarını çabuk sarabilmiş olanlardan oluşan kalabalık, yeniden doluşuyor trene. Bu kez yolculuk daha uzun, yolcular daha tecrübeli. Çünkü yol, öğretici. Yol, en iyi öğretmen. Yol öğretiyor ki farklı duraklar olsa da hedefe varmak için, yolculuk meşakkatli ve göründüğü kadar kolay değil. Yol, raylara da vatmana da saygı duyulması, yolculuk boyunca sakin ve sabırlı olunması gerektiğini öğretiyor kalanlara. Ve müjdeliyor yolun sonunda güzel bir geleceği, varanlara.
EXANTE
Yatırım Finansman ile Gündem Masası
Berna Önsel, Strateji ve Yatırım Danışmanlığı Uzmanı Borç Tavanı Krizinin Çözüme Ulaşmasının Ardından Piyasalar Merkez Bankalarına Odaklandı Borç tavanı sorununda anlaşmaya varılmasının ardından gelen pozitif momentum yerini merkez bankası faiz kararı fiyatlamalarına bırakmış durumda. ABD’de açıklanan istihdam verilerinin ardından bu hafta ekonomik veri takvimi sakin seyretti. S&P 500 tarafında ise Ağustos 2022 zirvelerine üzerinde kalıcılık arayışı öne çıktı. Güncelde ise mega-cap hisselerde görülen düşüşler endeks fiyatlamalarını da baskılar nitelikte. ABD’de hafta içerisinde teknoloji şirketlerinde kısmen satış izledik ve zirvelerde zorlanan borsalar için kar satışları ön planda. Henüz trendler döndü demek adına erken olabilir. ABD’de bu hafta veri akışı sakindi. İstihdam piyasası adına takip ettiğimiz haftalık işsizlik maaşı başvurularındaki 2021 sonundan sonra görülen zirve ise resesyon endişesini tetikleyebilecek düzeyde. Şimdilik kuvvetli bir korku oluşmasını beklemiyoruz fakat Fed’in Haziran ayını pas geçme ihtimalini de tetikleyecektir. Avrupa tarafında ise Zara'nın çatı şirketi Inditex'ten (BME: ITX) gelen güçlü kazanç güncellemesi perakende şirketlerini destekledi. Ancak, petro-gaz ve bankalar gibi döngüsel sektörlerdeki yükseliş sağlık sektörü hisselerindeki negatif momentum ile dengelendi. Avrupa Borsaları’nda bu hafta Euro bölgesindeki faiz oranlarının görünümüne ilişkin endişeler nedeniyle genel olarak satıcılı bir seyir izledi. Almanya sanayi üretimi Nisan ayında beklenenden daha az yükseldi ve bu hafta başındaki zayıf yeni sipariş verilerinin ardından Euro bölgesinin en büyük ekonomisi için görünümün kötüleştiğine işaret etti. STOXX 600, yavaşlayan ekonomik büyüme karşısında büyük merkez bankalarının önümüzdeki hafta daha fazla faiz artırımına gideceğine dair endişelerin devam etmesi nedeniyle bu hafta yatay seyrediyor. Fed'in Haziran toplantısında faiz artırımına gitmesi ihtimali gerilerken, ECB'nin daha fazla faiz artırımına ilişkin beklentiler devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası yönetim kurulu üyesi Klaas Knot, Avrupa Merkez Bankası'nın Haziran ve Temmuz aylarında en az iki kez daha 25 baz puanlık faiz artırımına ihtiyacı olacağını ve enflasyonun yüksek kalması durumunda faiz oranlarını daha da artırmaya hazır olunması gerektiğini belirtti. İsviçre Bankası UBS, ikinci çeyrek sonuçlarının yayınlanmasını Credit Suisse devralımı ile ilgili devam eden prosedürler nedeni ile 25 Temmuz’dan 31 Ağustos'a ertelediğini açıkladı. ABD hisse senedi fonları, borç limitinin yükseltmesinin kabul edileceğine dair iyimserlikle 31 Mayıs'a kadar olan haftada, son on hafta içinde ilk haftalık girişini kaydetti. Refinitiv verilerine göre, ABD hisse senedi fonları 22 Mart'tan bu yana ilk haftalık girişlerinde net 1,22 milyar $ para girişi yaşadı. Teknoloji ve tüketim sektörü fonları sırasıyla 1,18 milyar $ ve 160 milyon $ değerinde para girişi ile en çok alım yapılan sektörler oldu. Para piyasası fonlarına ise üst üste altıncı haftada da 27,56 milyar $ ile ABD’li yatırımcılar net alıcı olmaya devam etti. Benzer görünüm ABD tahvil fonlarında da görüldü. Tahvil fonlarında art arda beşinci haftada da 1,79 milyar $ alım gerçekleşti.
EXANTE
Rezervlerde erime sürüyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık para banka ve menkul kıymet istatistiklerini yayımladı. TCMB’nin net döviz rezervindeki düşüş serisi devam ediyor. 🏦 Döviz rezervi: TCMB’nin toplam döviz rezervi 2 Haziran ile biten haftada 2,0 milyar USD artarak yeniden 100 milyar USD eşiğini aştı ve 100,5 USD oldu. Veriyle birlikte, toplam rezervde yıl başından bu yana yaşanan erime 28,3 milyar USD oldu. Toplam rezervde azalış trendi 14 Nisan ile biten haftada başlamıştı. Öte yandan, 21 yılın ardından geçtiğimiz hafta ilk kez negatife dönen net döviz rezervindeki açık 1,3 milyar USD daha genişleyerek -5,7 milyar USD’ye düştü. Swaplar hariç net döviz rezervi de -61,2 milyar USD . 💶 Döviz tevdiat hesapları: Yurt içi yerleşiklerin döviz mevduat hacmi 2 Haziran ile biten haftada 541 milyon USD daha azaldı. Veriyle birlikte toplam hacim 175,5 milyar USD’ye geriledi. Böylelikle hesaplarda dört haftada yaşanan erime 14 milyar USD’ye yaklaştı. Bu hafta yaşanan düşüşün 296 milyon USD’lik kısmı gerçek kişi hesaplarından gerçekleşti. Toplam hacmin ise 105,5 milyar USD’lik kısmı gerçek kişilere ait. Veriyle birlikte kıymetli madenler dahil döviz mevduatlarının toplam içinden aldığı pay %38,0 oldu. 🛡️ Kur korumalı mevduat: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık verilere göre toplam mevduat hacmi 10,4 trilyon TL olurken, kur korumalı mevduat hesaplarının (KKM) toplam hacmi 35 milyar TL daha artarak 2,5 trilyon TL oldu. Veriyle birlikte kur korumalı mevduat hacminin toplam mevduat pastası içinden aldığı pay %24,3’e yükseldi. Söz konusu hacimde artış trendinin TCMB tarafından yapılan prim kısıtlamasının ardından yavaşladığı görülüyor. 💉 Hatırlatma dozu: TCMB, geçtiğimiz hafta KKM hesapları için bankaların yaptıkları prim ödemelerini vade sonuna çekerek ve faiz hesaplamasına dahil etmek suretiyle TL cinsinden ödenmesine karar vermişti. 👛 Portföy yatırımları: Yurt dışında yerleşik yatırımcılar , 2 Haziran ile biten haftada 52 milyon USD tutarında daha hisse senedi satışı yaptı. Böylelikle endekste çıkış serisi altıncı haftasına taşınırken bu süreçte yaşanan toplam satış 800 milyon USD’yi aştı. Veriyle birlikte, yıl başından bu yana yaşanan çıkış 1,6 milyar USD’yi oldu. Yabancı yatırımcıların toplam stoku ise 23,3 milyar USD. Devlet iç borçlanma senedi piyasasında ise 15 milyon USD tutarında bir alım söz konusu. Yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senedi stoku 2,1 milyar USD seviyesinde.
EXANTE
Kayıtlı işsiz sayısı 11 ay sonra arttı
Türkiye İş Kurumu (İŞKUR), Mayıs ayına ilişkin kayıtlı işsizlik verilerini yayımladı. Yayımlanan veri setine göre kayıtlı işsiz sayısı Mayıs ayında 64 bin kişi artışla 2 milyon 619 bin kişiye ulaştı. Böylece kayıtlı işsiz sayısında son 11 ayın ardından ilk kez artış kaydedilmiş oldu. Bu durum Mayıs ayında kayıtlı işsizlerin sayısında %2,5'lik artış anlamına gelirken, yıllık bazda bakıldığında ise veride %25,9 azalış olduğu görülüyor. Kayıtlı işsizlerin cinsiyet dağılımına baktığımızda ise Mayıs ayında önceki verilerden büyük bir sapma olmadığı görülüyor. Kayıtlı işsizlerin %50,1'ini erkekler oluştururken, %49,9'unu ise kadınlar oluşturuyor. Kayıtlı işsizler arasında gençlerin oranı ise %24,9 seviyesinde. Yayımlanan veri setinde Mayıs ayında İŞKUR aracılığıyla işe yerleşenlerin sayısının ise 113 bin 122 olduğu ifade ediliyor. Sektörler bazında en çok işe yerleştirmenin ise imalat sanayiinde yapıldığı belirtiliyor. Asgari ücret Bloomberg HT yayınına katılan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Genel Başkanı Şekib Avdagiç, asgari ücrete yapılacak olan ara zammın ilk 6 aylık TÜFE'nin esas alınarak yapılmasının makul olduğunu düşündüklerini ifade ederek, "Türkiye’de asgari ücret Türk Lirası bazında güncellenmelidir. Türkiye’deki istatistikler, rakamlar dikkate alınarak bu yeni rakam oluşturulmalıdır. Yabancı para birimine bağlı olarak bir asgari ücret güncellenmesinin son derece sakıncalı olduğunu ve kesinlikle doğru olmadığını düşünüyorum" dedi. Memur maaşları Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve beraberindeki heyet, yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'a ziyarette bulundu. Ziyaret sırasında Ağustos ayında gerçekleştirilecek 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinin ve Temmuz ayında memura yapılacak olan ara zammın konuşulduğu belirtildi. Ziyaretin ardından açıklama yapan Ali Yalçın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Temmuz ayında en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağına dair sözlerini hatırlatarak, "Düzenlemenin, hangi maaş kalemlerine, unvanlara hangi oranda yansıyacağı ve yüzdelik mi yoksa seyyanen mi olacağına ilişkin bir çalışma tarafımızla ve kamuoyuyla paylaşılmamıştır. Dolayısıyla bu hassasiyet gözetilerek düzenlemenin başka mağduriyetlere yol açmaması için yetkili konfederasyonla ortak çalışma yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.
EXANTE
Yatırım bankalarının Türkiye görünümleri
Uluslararası yatırım bankası Morgan Stanley , Türkiye ekonomisine ilişkin yayımladığı raporunda Mehmet Şimşek'in Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanmasının ortodoks para politikalarına dönüşün bir işareti olarak değerlendirildiğini ifade etti. Seçimin ardından Türk lirasında değer kaybı ve parasal sıkılaştırma beklediğini aktaran kurum, yıl sonu USD/TRY kuru tahminini ise 28 olarak açıkladı. Raporunda, "Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atanmasının ve TCMB yönetiminde beklenen değişikliklerin yapılmasının ardından politika faizinde normalleşme bekliyoruz. Para politikasında kademeli bir normalleşmenin tercih edileceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullanan kurum, TCMB'nin politika faizini Haziran ayında düzenlenecek olan Para Politikası Kurulu toplantısında 1150 baz puan artışla %20'ye, Ağustos ayı toplantısında ise %25'e çıkarmasını beklediklerini aktardı. Kurum ayrıca TCMB’ye olası yeni atamaların ve bankanın piyasalarla kuracağı iletişimin bu ayki toplantı öncesi görüşlerinin farklılaşmasına da neden olabileceğini ifade etti. Bank of America Morgan Stanley'nin yanı sıra Bank of America (BofA) da müşterilerine bir not göndererek Türk lirasına yatırım yapmak için şartlarını sıraladı. Geçtiğimiz günlerde Borsa İstanbul'dan yaklaşık 1,5 milyar TL'lik alım gerçekleştiren BofA'nın şartları ise şu şekilde: - Politika faizinin, iç talebin cari işlemler hesabını sürdürülebilir bir seviyede istikrara kavuşturacak kadar sıkılaşmasını sağlamak için %40'a yükseltilmesi. - USD / TRY kurunun 25'in üzerinde seyretmesi. - Şirketlerin USD alımı üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması ve döviz piyasasına dolaylı müdahalelerin sona erdirilmesi. - USD'nin genel görünümünün yükseliş yönünde olmaması. JP Morgan JP Morgan ise Türkiye ile ilgili olarak yayımladığı notta, 22 Haziran tarihinde yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinin %8,5’ten %25,0’ e yükseltilebileceğini açıkladı. Bu adımın kesin olmamakla birlikte masada olduğunun ifade edildiği mesajda, artırım kararının toplantı tarihinden önce de verilebileceğine değiniliyor. Metinde ayrıca, karar metninde geleceğe yönelik faiz ayarlamalarının da sinyalinin verilmesi beklentisi paylaşılıyor. 💉 Hatırlatma dozu: Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinin ardından para politikası setinin de Ortodoks bir eksene geçmesi beklentisi tamamen satın alınmış durumda. Bu çerçevede, Mart 2021’den bu yana Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanlığı görevini yürüten Şahap Kavcıoğlu’nun da görevden alınarak yerine Hafize Gaye Erkan ’ın atanması bekleniyor.
EXANTE
Kur şoku…Yeniden…
TL’de önemli para birimleri karşısında bir süredir devam eden değer kaybı trendinde dün ani bir kırılma yaşandı. Gece saatlerinde başlayan ancak piyasa açıldığında da ivmesi devam eden hareketle birlikte TL, USD karşısında %7’nin üzerinde değer kaybederek 23,2 seviyesini test etti. Kur güne 21,6 seviyesinden başlamıştı. Yaşanan son gelişmeyle birlikte TL’nin USD karşısında yıl başından bu yana olan kaybı %23’ ü aşarken yıllık değer kaybı %40’a yaklaştı. İşlem gününün ardından TL, son 1,5 yılın en kötü günü nü geride bırakırken kurlarda yeni zirveler kayda girmiş oldu. 💾 Cep bilgisi: Basında sıklıkla karşımıza çıkan “devalüasyon” terimi, sabit kur rejiminde yaşanan değer kaybıdır. Serbest piyasada yaşanan kur hareketi ise “depresiyasyon” terimi ile açıklanır. Sıçramanın sebebi neydi? Seçim dönemine yaklaşırken TCMB ve kamu kanadının kuru stabil tutabilmek adına piyasa müdahaleleri nde bulunduğu ifade ediliyordu. TCMB’nin rezerv varlıklarında özellikle seçim dönemine yaklaşırken gözlenen sert erime ise bu bilgileri teyit eder nitelikteydi. Enflasyonu kontrol altında tutmak adına benimsenen bu yaklaşım, rezerv varlıklar üzerinde baskı yaratırken risk fiyatlamalarında yukarı yönlü hareketlerin yaşanmasındaki temel sebeplerden birine dönüştü. Öte yandan, içinden geçtiğimiz enflasyonist dönemde görece sabit kalan kur, reel olarak değerlenen TL anlamına geliyor ve ihracatçıların maruz kaldığı maliyet baskısının hafiflemesine yardımcı olmuyordu. Ekonomi yönetiminin Mehmet Şimşek ’de devredilmesinin ardından verilen güçlü “rasyonel politikalara dönüş” mesajı “kurallara dayalı uygulamalar” tezi ile desteklendi ve görünen o ki, bu söylemin ilk etkilerini görmeye başladık. Kurun baskılanması adına atılan adımlara son verilmesi kur üzerinde bir süredir biriken baskının boşalması olarak değerlendirilebilir zira uluslararası bankaların araştırma birimlerinin yayımladıkları raporlarda USD/TL kurunun 25-30 bandında bir aralığa oturmasının beklendiği ifade ediliyordu. Bloomberg , yaşanan gelişmeler eşliğinde yayımlanan haberinde, Hazine Bakanlığı’nın Merkez Bankası’ndan kamu bankaları aracılığıyla gerçekleştirilen döviz müdahalelerinin yumuşatılmasını istediğini yazdı. Haberde, değer kaybının %6’yı aşması halinde müdahaleye onay verildiği bilgisi de paylaşıldı. Kısaca, geride kalan güne spekülatif bir atak yerine bir düzeltme hareketi olarak bakmak daha makul görünüyor. Ekonomi yönetiminin uygulamaya başlayacağı yeni politika seti yeni normaller eşliğinde kurgulanacak ve devreye alınacak. Yansımalar Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , akşam saatlerinde paylaştığı İngilizce twitte, şeffaflık, tutarlılık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik mesajı verdi. Kurallara dayalı politika taahhüdünü yineleyen bakan, süreçte kısa bir yol ya da kolay bir çözüm olmadığını, kurum olarak önceliklerinin ise ekibi güçlendirerek güvenilir bir program tasarlamak olduğunu belirtti. As we navigate through domestic and international challenges, we affirm our commitment to rules based policy making to enhance predictability. While there are no short cuts or quick fixes, rest assured that our experience, knowledge & dedication will help us overcome potential impediments ahead. Our immediate priority is to strengthen our team and design a credible program. Seçimler öncesinde adı TCMB başkanlığı için geçen Hakan Kara , mevcut adımla, faiz artırımının birleştirilerek sermaye girişi hedeflendiğini düşündüğünü yazdı. Türk varlıkları dolar cinsinden ucuzlatılıp bir eşikten sonra (seviye sormayın) faiz artışıyla sermaye girişi amaçlanacak gibi görünüyor. Pratikte bunu yapmak kolay değildir ama döviz işlem kısıtlamaları devam ederken mümkün olabilir. Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş , reel efektif döviz kuru verisine atıfta bulunarak, TL’nin değerli değil değersiz olduğunu belirten bir yazı kaleme aldı. Aktaş, TL’nin esasen değersiz bölgede olmasına karşın değerli algısına sahip olmasının sebebini enflasyon hesaplamasının yanlış yapılmış olma ihtimaline bağlıyor. Ya tüm ölçümler eksiksiz ve TL’nin değer kazanması, yani dolar ve euronun gerilemesi gerekiyor. Ya da bizim enflasyon ölçümümüz “biraz” hatalı, reel kur endeksi bu yüzden düşük görünüyor ve sonuçta dövizdeki artış beklentisi normal. Uluslararası Finans Enstitüsü başekonomisti Robin Brooks ise TL’de hesapladıkları adil değeri kredi genişlemesi ile ilişkilendirdiklerini, kredi hızında yavaşlama gördükleri takdirde cari açığın yavaşlayacağını ve kurda adil değer olarak 21,0 seviyesini koruyacaklarını açıkladı. Diğer varlıklar Kur tarafında uzun süredir görmediğimiz hareketin yaşandığı günde dövize endeksli varlıklar da da doğal olarak hızlı bir değerlenme izlendi. Altın ın ons fiyatı yaklaşık %1 değer kaybı ile 1.961 USD’ye gerilemesine karşın gram altının fiyatı günü %6,7 artışla tamamladı. 1.450TL’yi aşan fiyat, tarihi zirve olarak kayda geçti. Tahvil piyasasında, gösterge tahvilin faiz oranı 45 baz puan artışla %15,7 olurken, 10 yıl vadeli tahvilin faiz oranında 47 baz puan arttı ve %14,9 oldu. TLRef ise %10,0 seviyesinde sabit. Borsa İstanbul ise günü %3,2 primle 5.561 puandan kapattı. 116 milyar TL’yi aşan işlem hacmi yine son günlerin yüksek seyrini teyit ediyor. Veriyle birlikte endekste haftalık getiri %13,8; aylık getiri ise %21,9 oldu. Sonuç olarak Yaşanan kur şokunun piyasa üzerindeki etkisi 2021’in sonunda yaşananlardan daha yumuşak olarak değerlendirilebilir. Özellikle son dönemde baskılanan kurun beslediği “düzeltme hareketi beklentisi” çoğu ekonomistin tahmininden daha hızlı ve ani gerçekleşmekle birlikte bir anlamda beklentiler dahilinde ydi demek yanlış olmayacaktır. Öte yandan, yaşanan hareketin ilk etkisini kurdan doğrudan etkilenen ürünlerin fiyatları nda göreceğiz. Bu bağlamda, akaryakıt fiyatlarında önemli miktarda artışa şahit olacağız. Bunu, ithal ürün fiyatlarındaki güncellemeler takip edecek. Sürecin makro bacağında ise enflasyon verisinde artışla karşılaşacağız. Kurda yaşanan hareketin enflasyona etkisini doğrudan hesaplamak güç olmakla birlikte, manşet enflasyonda yukarı yönlü bir hareketle karşılaşmamız oldukça olası. Bu noktada, etkisi mayıs enflasyonu kadar olmasa da doğalgaz sübvansiyonunun sepet içinde “sıfır yükü” kur kaynaklı ivmeyi belirli ölçüde dengeleyecektir. 💾 Cep bilgisi: Geçtiğimiz yılın haziran ayında aylık enflasyon %4,95 olarak gerçekleşmişti. 5 Temmuz tarihinde açıklanacak enflasyon verisinde, aylık enflasyonun bu değerin üzerinde gelmesi durumunda yıllık manşet değerin arttığını göreceğiz. Yaşanan hızlı değer kaybının kur korumalı mevduat kanalıyla hazine üzerine de ilave yük getireceği görülüyor. Kurun stabil seyrettiği dönemde sıfırlanan bu yük, şok öncesi mevduat yapan mudilere ilave ödeme yapılmasını sağlayacak. Bu noktada, hazinenin yükünü dengeleyecek unsur ise bankaların kur korumalı mevduat hesaplarına verdikleri faiz oranlarındaki üst sınır ın kaldırılması olacak. Sonuç olarak, öngörülebilirliği azaltan ani piyasa hareketleri her zaman kötüdür . Diğer yandan, baskılanan kurda yaşanan bu kırılmanın bir anlamda piyasadaki stresi azalttığı ve yeni politika setine geçişin bir teyidi olarak algılandığını da ifade etmek gerekiyor. Önümüzdeki birkaç günde yaşanacak hareketleri ise yakından izlemek gerekiyor zira kırılmanın bir trende dönüşmesi daha derin komplikasyonlara yol açabilir.
EXANTE
ABD ve Çin’den veriler
ABD’de dış ticaret açığı 75,8 milyar USD’lik beklentilere karşın 74,6 milyar USD oldu. Açık, beklentilerin altında gelmesine karşın aylık bazda %23 artış gösterdi ve son altı ayın zirvesi ne tırmandı. Göstergede mart ayı verisi ise 64,2 milyar USD’lik açıktan 60,6 milyar USD açığa revize edildi. Çin ’de ise dış ticaret hacmi beklentilerden fazla geriledi. Ülkede ihracat yıllık bazda %7,5 gerilerken ithalat %4,5 geriledi. Veri ile birlikte ülkede mayıs ayında dış ticaret fazlası aylık 65,8 milyar USD oldu.
EXANTE
OECD'den Türkiye'ye dair
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yayımladığı “OECD Ekonomik Görünümü 2023” raporunun birinci sayısında Türkiye ekonomisi için 2023 yılı büyüme tahminini 80 baz puan yukarı yönlü revize ederek %3,6’ya çıkardı. Raporda iç talebin bu yıl da ekonominin itici gücü olmayı sürdüreceği ifade edilirken, zayıflayan ihracat rakamları nedeniyle ekonomik büyümenin geçen yıla göre yavaşlamasının beklendiği belirtildi. Raporda ayrıca Kahramanmaraş merkezli depremlerin yol açtığı geniş çaplı hasarın ve olumsuz ekonomik etkilerin yeniden inşa faaliyetlerinin sağlayacağı destek ile büyük ölçüde telafi edilmesinin öngörüldüğü ifade edildi. “Göstergeler, yeniden inşa çalışmalarının hız kazanması ve depremden etkilenen bölgedeki ticaret ve sanayi üretiminin kısmen eski haline dönmesi nedeniyle faaliyetlerde hızlı bir toparlanmaya işaret etmektedir. 💉 Hatırlatma dozu: TÜİK tarafından yayımlanan dönemsel gayrisafi yurt içi hasıla verilerine göre inşaat sektörü, depremin ardından yeniden inşa çalışmalarının başlatıldığı birinci çeyrekte %5,1 büyüme kaydederek 6 çeyrektir süren daralma serisini sona erdirmişti. OECD’nin 2023 yılı için işsizlik oranı için beklentisi yaklaşık %10 seviyelerinde seyretmesi yönünde olurken, enflasyonun ise genişleyici para politikalarının sürdürülmesi halinde 2023 ve 2024 yıllarında %40’ın üzerinde kalacağı tahmin edildi. “Özel tüketim, asgari ücretin %50 oranında artırılması ve mâli destek yoluyla desteklenecektir. Enflasyon, genişlemeci para politikası ve yüksek ücret artışı nedeniyle 2023 yılı boyunca yüksek kalacaktır. Riskler aşağı yönlüdür. Büyük dış finansman ihtiyacı ve hızla azalan rezerv tamponları, ekonomiyi türbülans ve ters rüzgarlara karşı oldukça kırılgan hale getirmektedir.” Dünya enerji fiyatlarındaki dalgalanmaların, Türkiye için enerji arzında dışa bağımlılıktan kaynaklanan riskleri de öne çıkardığının ifade edildiği raporda, yakın zamanda başlanan ve 2023 yılı sonunda iç tüketimin yaklaşık %7'sini karşılaması beklenen yerli doğal gaz üretiminin bu riskleri bir miktar azaltmasının beklendiği belirtildi. Tavsiyeler Raporda beklentiler ile birlikte hükümete birtakım tavsiyelerde de bulunuldu. OECD’nin öncelikli tavsiyesi, hükümetin depremzedelere ve artan yaşam maliyetlerinden muzdarip olan düşük gelirli hanelere gerekli desteği sağlamaya devam etmesi, fakat bu desteğin sürekli tutulmaması ve mâli maliyetleri yönetilebilir tutmak adına destek için en kırılgan kesimin seçilmesi oldu. Mâli politikaların yanı sıra enflasyon beklentilerinin çıpalanması adına para politikasının da önden yüklemeli bir şekilde sıkılaştırılması ve sürprizleri önlemek için gelecek sıkılaştırma hamlelerine ilişkin net bir iletişim süreci yürütülmesi tavsiyesi verildi. “Enflasyon beklentilerinin sabitlenmesi kilit bir zorluktur. Para politikası, dikkatli bir şekilde zamanlanmış politika faizi artışları ve gelecekteki hamleler hakkında net iletişim ile sıkılaştırılmalıdır. Merkez Bankası'nın bağımsızlığına olan güvenin, Banka'nın yönetim kurulundaki devir hızının azaltılması da dâhil olmak üzere, artırılması gerekmektedir.” Dünya Bankası ne dedi? Dünya Bankası güncellediği Küresel Ekonomik Raporu’nda ülkemize dair büyüme beklentisini 50 baz puan artırarak %3,2’ye yükseltti . 2024 beklentisi ise 30 baz puan artışla %4,3’e çekildi. Depremin ülke ekonomisine etkisinin 2021 GSYH’sinin %4’üne yakın olduğunun ifade edildiği metinde, büyüme trendinin yeniden inşa çabaları ile desteklendiği ifade ediliyor. 💾 Cep bilgisi: Zayıflayan büyüme, finansal riskler başlığı ile yayımlanan raporda, artan faiz oranlarının küresel büyümeyi yavaşlatacağı ve finansal piyasalarda baskıyı artıracağı öngörülüyor. Raporda 2023 yılı küresel büyüme değeri %2,1’e çekilirken 2024 büyüme tahmini %2,4 olarak tutuldu. Çalışmada 2023 büyüme oranları ABD için %0,7; Avro Bölgesi için %0,4; Çin içinse %4,0 olarak tahmin ediliyor.
EXANTE
Asgari ücret maratonu başlıyor
Temmuz ayının ilk haftasının yaklaşmasıyla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda da asgari ücret mesaisi başladı. Sabah gazetesinden Hazal Ateş'in haberine göre yeni bakan Vedat Işıkhan, Sosyal Güvenlik Kurumu, İŞKUR gibi bakanlığa bağlı kurumların bürokratlarından konuyla ilgili brifing aldı. Temmuz ayının ilk haftasında yapılması planlanan ara zamma ilişkin anket çalışmaları yapılırken, Asgari Ücret Tespit Komisyonu da Kurban Bayramı'nın hemen ardından toplantılarına başlayacak. Beklenti, asgari ücretin eklenecek refah payı ile birlikte %30 artırılarak yaklaşık 11 bin TL düzeyine çıkarılması yönünde. Fakat asgari ücret zammı bütçeyi doğrudan etkileyen bir mesele olduğu için Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in tutumu da önemli olacak. 🗣 Açıklama: Asgari ücret ile memur ve emekli maaşlarına yapılacak ara zamla ilgili HaberGlobal'e konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, "Şu ölçüyü verebilirim, her zaman kamuoyunu memnun eden, kamuoyunun alım gücünü enflasyonla beraber düşündüğümüzde hakikaten rahatlatan bir perspektifi yakalamaya çalıştık. Bu ilkemizden taviz vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
EXANTE
Knot ikna olmuş değil
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) en şahin üyelerinden biri olarak bilinen Hollanda Merkez Bankası Başkanı ve ECB Yönetim Kurulu Üyesi Klaas Knot, bankanın uyguladığı mevcut sıkılaşmanın yeterli olduğu konusunda ikna olmadığını ve enflasyonu düşürmek için daha fazla faiz artışı gerekebileceğini düşündüğünü ifade etti. Knot, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamasında Eylül ayında yapılacak bir faiz artışına da açık olduğunu söylemişti. 💾 Cep bilgisi: ECB yetkilileri her ne kadar faiz artış döngüsüne ilişkin farklı mesajlar verseler de bankanın Haziran ve Temmuz ayı toplantılarında 25'er baz puan daha faiz artırımına giderek politika faizini %4,25'e çıkarması ve ardından beklemeye geçmesi ana senaryo olarak görünüyor.
EXANTE
Atomic Wallet'a saldırı: En az 35 milyon dolar çalındı
Merkeziyetsiz varlık cüzdanı Atomic Wallet'a düzenlenen saldırı sonucunda kullanıcılardan en az 35 milyon dolar değerinde kripto varlık çalındığı bildirildi. Atomic Wallet, cumartesi günü yaptığı açıklamada saldırıyı kabul ederek güvenlik açığını araştırmak için elinden gelen her şeyi yaptığını belirtirken, saldırıda meydana gelen en büyük beş kaybın 17 milyon dolara tekabül ettiği bildirildi. Geniş açı: Çalınan kripto fonlarının izini sürmesi ve saldırıya uğrayan projelere yardım etmesiyle tanınan ZachXBT isimli Twitter hesabı tarafından Atomic Wallet saldırısı üzerine yürütülen bağımsız bir soruşturmaya göre, saldırının en büyük kurbanının Tether'de 7,95 milyon dolar kaybettiği tespit edildi. ZachXBT, "Ne yazık ki giderek daha fazla kurban bulmaya devam ediyoruz," diyerek kaybın tam boyutunun 50 milyon doları aşabileceğini düşündüğünü belirtti. Cointelegraph'a konuşan Türkiye'den Emre isimli bir siber güvenlik uzmanı da saldırıda hata ödül programlarından elde ettiği yaklaşık 1 milyon dolar değerindeki kripto varlığını kaybettiğini bildirdi. Çalınan token'ları arasında Bitcoin, Dogecoin, Litecoin, Ether, USDT, USD Coin, BNB ve Polygon bulunun ve bu fonlarla Türkiye'de bir siber güvenlik firması kurmayı planlayan Emre, olayı araştırdıklarını söylemelerine rağmen Atomic Wallet'ın elinde herhangi somut bir şey olmadığını da sözlerine ekliyor. Konuyla ilgili olarak Atomic Wallet'tan şimdilik çok az bilgi geldi. Şu ana kadar destek ekibinin mağdur adreslerini topladığını belirten Atomic Wallet, çalınan fonların izini sürmek ve bloke etmek için de büyük borsalar ve blokzinciri analiz şirketleriyle de iletişime geçildiğini bildirdi. Bunu takip eden bir açıklamada ise Atomic Wallet, saldırının, aylık aktif kullanıcılarının %1'inden daha azını etkilediğini aktardı. Sonuç: CoinGecko verilerine göre, Atomic Wallet'ın ERC-20 token'ı AWC, birkaç gün önce 24 saat içinde %13'ün üzerinde bir düşüşle 0,22 dolara geriledi. Bu, AWC için tüm zamanların en yüksek seciyesi olan Mayıs 2021'de belirlenen 7,26 dolara kıyasla %96'dan büyük bir düşüşü temsil ediyor. Bununla birlikte: Dünya çapında 5 milyon kullanıcısı olan, velayetsiz/merkeziyetsiz bir cüzdan olarak öne çıkan Atomic Wallet'ın Hizmet Şartları, tüm benzer cüzdanlarda olduğu gibi kullanıcıların uğradığı zararlar için herhangi bir sorumluluk kabul etmez; başka bir deyişle, cüzdanda saklanan varlıkların tüm sorumluluğu, mal sahibine aittir. Bununla birlikte, kullanıcıların şifrelenmiş ve insanların cihazlarında saklanan özel anahtarları gibi hassas bilgilere erişmemesini gerekçe gösteren Atomic Wallet, ürününün kısmen güvenli olduğunu iddia ediyor; ancak bir denetim firması olan Least Authority, Şubat 2021'de Atomic Wallet'ın "kullanıcı varlıklarını ve özel verileri korumada yeterince güvenli olmadığını" belirterek uyarıda bulunmuştu.
Quando Blok
Sony, bulut oyun zorluklarının üstesinden gelmeye "hazır"
Sony CEO'su Kenichiro Yoshida , Financial Times'a verdiği röportajda bulut oyunlara ilişkin açıklamalarda bulundu. Buna göre, bulut oyunların teknik olarak "çok zor" olduğunu belirten Yoshida, şirketin bu zorluğun üstesinden gelmeye "hazır" olduğunu ifade etti. Geniş açı: Sony'nin oyun akışıyla ilgili "çeşitli seçenekleri" inceleyeceğini, hatta bulut oyunlarını geliştirmek için yapay zekâ aracı GT Sophy'i kullanacağını aktaran Yoshida, bulutun kendisinin harika bir iş modeli olduğunu düşündüğünü; ancak söz konusu oyunlar olduğunda teknik zorlukların "yüksek" olduğunu belirterek "Dolayısıyla bulutta oyun oynamanın zorlukları olacaktır, ancak biz bu zorlukların üstesinden gelmek istiyoruz." ifadelerini kullandı. Yoshida'nın sözünü ettiği teknik zorlukların başında, oyunlardaki yanıt verme hızını etkileyerek hoş olmayan çevrimiçi deneyimlere yol açan, oyuncu girişi ile oyun tepkisi arasındaki tepki süresi olarak tanımlanabilecek "gecikme sorunları" yer alıyor. Ancak Yoshida, Sony'nin bulut oyunlarının performansını artırmak için yapay zekâ aracı GT Sophy'yi kullanabileceğini belirtiyor. Oyunlar için "karanlık zaman" olarak tanımlanan, yani akşam saatlerinde trafiğin en yüksek olduğu saatlerle ilgili sorunlara da değindi. Akşam saatlerinde trafik artmadan önce günün büyük bir bölümünde boşta kalan bulut oyun sunucularının çalıştırılmasıyla ilgili büyük bir maliyet sorunu olduğuna dikkat çeken Yoshida, bu sorunu da GT Sophie ile çözdüklerini söyledi. Buna göre, Gran Turismo'da GT Sophy ile insan oyuncuları karşı karşıya getirerek karanlık saatlerden en iyi şekilde yararlandıklarını belirten Yoshida, "Bulut oyunları için karanlık saatler hem Microsoft hem de Google için bir sorundu, ancak bu [daha sessiz] saatleri yapay zekâ öğrenimi için kullanabilmemiz anlamlıydı" ifadelerini kullandı. Bir adım geriden: PlayStation patronu Jim Ryan, geçtiğimi ay yaptığı bir açıklamada, şirketin bulut oyunları için "oldukça ilginç ve agresif planları" olduğunu söylemiş; ancak konuya ilişkin daha fazla ayrıntı vermemişti. Bunu takip eden saatlerde şirket, PlayStation Showcase etkinliğinde, kullanıcıların Wi-Fi üzerinden PS5'ten oyun akışı yapmasına olanak tanıyan yeni bir el oyun cihazı olan Project Q'yu tanıtmıştı. Öte yandan: Sony, bulut ve konsol oyunları alanlarında en büyük rakibi konumunda olan Microsoft'un, Call of Duty, Diablo, World of Warcraft, Overwatch ve Candy Crush Saga gibi popüler oyunları bünyesinde bulunduran Activision Blizzard'ı 68,7 milyar dolara satın almasına en çok karşı çıkanların başında geliyor. Her ne kadar Yoshida, Financial Times'a verdiği röportajda Microsoft-Activision anlaşmasına ilişkin herhangi bir yorumda bulunmaktan kaçınsa da Sony'nin, satın almanın gerçekleşmesi hâlinde Microsoft'un Activision oyunlarını Xbox'a özel yaparak rekabeti bozacağını düşündüğü biliniyor. Bir süre önce Birleşik Krallık'ın Rekabet ve Piyasalar Otoritesi (CMA), Microsoft'un Activision oyunlarının Xbox Cloud Gaming'e özel hâle getirmesi ihtimaline ve büyüdükçe pazardaki potansiyel hakimiyetini artırma potansiyeline ilişkin endişelerden dolayı satın almayı engellemişti. Kararın bulut oyunlar özelinde olduğu; satın almanın konsol oyun pazarını etkilemeyeceği belirtilmişti. Microsoft ise kararı temyize taşıyacağını bildirmiş, durulma tarihi 24 Temmuz olarak açıklanmıştı. Bununla birlikte, Microsoft'un Activision'ı satın alması hâlâ daha belirsizliğini koruyor. CMA'nın kararını takiben Avrupa Birliği (AB) satın almayı onayladığını duyursa da geçtiğimiz yıl satın almanın engellenmesi için dava açan ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), Ağustos ayında mahkemeye çıkmaya hazırlanıyor. Editörün önerisi: Microsoft-Activision Blizzard anlaşmasına ilişkin detayları Quando'da kaleme aldığımız " Microsoft-Activision: Tarihi anlaşmada son durum ne? " başlıklı yazımızda okuyabilirsiniz.
Quando Blok
Bir hukuk meselesi: Bir avukat, dava araştırması için ChatGPT'yi kullandı
27 Ağustos 2019'da El Salvador'dan New York'a giden 670 sefer sayılı Avianca uçağında yolcu olan Roberto Mata, metal bir yiyecek ve içecek arabasının dizini yaraladığı iddiasıyla Avianca'ya dava açtı. Havayolunun "zaman aşımı süresi dolduğu" gerekçesiyle davanın düşürülmesini talep etmesi üzerine Mata'nın avukatları , davanın devam etmesi gerektiğini savunarak iddialarını destekleyen emsal teşkil ettiğini öne sürdükleri yarım düzineden fazla önceki davanın listesini eklediler. Avianca'nın avukatları ve Yargıç P Kevin Castel daha sonra bu "emsal kararları" incelemeye koyuldular, ancak ne kararların ne de özette atıfta bulunulan ve özetlenen hukuki alıntıların hiçbirinin mevcut olmadığını fark ettiler. Neden mi? Çünkü kararların hepsi ChatGPT tarafından uydurulmuştu. Geniş açı: Bunun üzerine, özeti hazırlayan ve 30 yıllık deneyimi bulunan Levidow, Levidow & Oberman firmasından avukat Steven Schwartz, mahkemenin merhametine sığınarak bir yeminli ifadede yasal araştırmasını yapmak için yapay zekâ programını kullandığını kabul etti. Hatası nedeniyle potansiyel yaptırımlarla karşı karşıya olan Schwartz, 8 Haziran'da ABD Bölge Yargıcı P. Kevin Castel önünde yaptırım duruşmasına çıkacak. Mahkeme dosyasına göre, ChatGPT'yi ilk kez kullandığını belirten Schwartz, teknoloji güvenmekten "büyük pişmanlık duyduğunu" ve "içeriğin yanlış olabileceğinin ihtimalinden habersiz olduğunu" ifade etti. Bununla birlikte: Amerikan Barolar Birliği'nin Model Mesleki Davranış Kuralları yapay zekâyı açıkça ele almıyor. Ancak uzmanlar, mevcut birkaç etik kuralın geçerli olduğunu söylüyor. Bu kurallar ise şu şekilde karşımıza çıkıyor: Yetkililik görevi: Avukatların yetkin temsil sağlamalarını ve güncel teknolojiyi takip etmelerini gerektiren bu kural, avukatların kullandıkları teknolojinin doğru bilgi sağladığından emin olmaları gerektiği anlamına geliyor. Özellikle de ChatGPT'nin daha önce de yanlış veya var olamayan bilgileri gerçekmiş gibi sunduğu örneklerin ortaya çıktığını düşündüğümüzde, avukatların yapay zekâ teknolojisine daha temkinli yaklaşmaları ve hatalara yol açmamak için bu araçlara çok güvenmemesi gerekiyor. Konuya ilişkin olarak "Müvekkilinize hizmet sunmak için kullandığınız metni size vermesi için körü körüne üretken yapay zekâya güvenmek kabul görmeyecektir," ifadelerini kullanan, hukuk teknolojisi ve etiği alanında bir lider olan Suffolk Üniversitesi hukuk dekanı Andrew Perlman, yeterlilik yükümlülüğü kurallarının nihayetinde yapay zekâ teknolojisinde belirli bir düzeyde yeterlilik gerektireceğini öngörüyor. Perlman, yapay zekânın hukuk uygulamalarında devrim yaratabileceğini; ileride bu teknolojiyi kullanmamanın, araştırma yapmak için bilgisayar kullanmamakla aynı anlama gelebileceğini düşünüyor. Gizlilik yükümlülüğü: Bu kural, avukatların "bir müvekkilin temsiliyle ilgili bilgilerin yanlışlıkla veya yetkisiz olarak ifşa edilmesini veya bunlara yetkisiz erişimi önlemek için makul çabayı göstermelerini" gerektiriyor. Gelgelelim, ChatGPT veya Bing Chat gibi programları kullanan avukatlar, yapay zekâ şirketlerine modellerini eğitmeleri ve geliştirmeleri için müvekkillerinin verilerini vererek gizlilik kurallarını ihlal etme riski taşıyor. Firmasında dahili yapay zekâ programları geliştirmek için çalışan Holland & Knight ortağı Josias Dewey, bazı hukuk firmalarının avukatlara ChatGPT ve benzeri programları müvekkil meselelerinde kullanmamalarını açıkça söylemesinin bir nedeninin de bu olduğunu belirtiyor. Öte yandan, CaseText'in CoCounsel ve Harvey gibi bazı hukuka özel yapay zekâ programları, verilerini dış yapay zekâ sağlayıcılarından uzak tutarak gizlilik yükümlülüğünün sağlanmasını mümkün kılıyor. Avukat olmayan kişilerin yardımına ilişkin sorumluluklar: Bu kural uyarınca, avukatların, kendilerine yardımcı olan avukatları ve avukat olmayan kişileri, davranışlarının mesleki davranış kurallarına uygun olmasını sağlamak için denetlemesi gerekiyor. ABA tarafından 2012 yılında bu kuralın insan dışı yardımlar için de geçerli olduğunu açıklaması, avukatların yapay zekâ programlarının çalışmalarını denetlemekten ve teknolojiyi avukatların uyması gereken etik standartları karşıladığından emin olacak kadar iyi anlamaktan da sorumlu oldukları anlamına geliyor. Bir adım geriden: Geçtiğimiz hafta yapay zekâ üzerine çalışan bilim insanları ve sektör liderleri, yapay zekânın insanlığa karşı oluşturduğu tehdide ilişkin bir an önce önlem alınması gerektiği yönünde bir bildiri yayımladı. Yapay zekâyı salgın hastalık ve nükleer savaş tehdidi ile eş tutan bildiri, “Yapay Zekâ Güvenliği Merkezi” sitesinde aralarında ChatGPT'nin geliştiricisi OpenAI ve Google DeepMind’ın CEO’larının da bulunduğu 376 kişinin ortak imzası ile yayımlandı. Bildiride, “İnsanlığın yapay zekâ kaynaklı yok olma riskinin ortadan kaldırılması, salgın hastalıklar ve nükleer savaş gibi diğer toplumsal ölçekli risklerle birlikte küresel bir öncelik olmalıdır.” ifadelerine yer verildi.
Quando Blok
Yapı Kredi sendikasyon kredisi sağladı, Garanti BBVA anlaşma yeniledi
Yapı Kredi , 2023'ün ilk yarısında 21 ülkeden 35 bankanın katılımı ile 580 milyon dolar değerinde sosyal sendikasyon kredisi sağladı. Yapı Kredi'nin imzaladığı ilk sosyal sendikasyon kredisi olan 580 milyon dolarlık işlem, depremden etkilenen illerdeki müşterilerin dış ticaret işlemlerinde kullanılacak. Detaylar: Yapı Kredi'nin, 201,5 milyon dolar ve 353,4 milyon avro olmak üzere iki ayrı döviz cinsinden sağladığı kredinin vadesi 367 gün, toplam maliyeti ise sırasıyla SOFR + %4,25 ve Euribor + %4 oldu. Sendikasyon kredisinin ortak koordinatörlüğünü Abu Dhabi Commercial Bank ve Emirates NBD , sürdürülebilirlik koordinatörlüğünü Standard Chartered Bank ve Sumitomo Mitsui Banking Corporation , aracılığını ise Abu Dhabi Commercial Bank üstlendi. Garanti BBVA , yurt dışı borçlanma programı kapsamında uluslararası piyasalardan sağladığı sendikasyon kredisi anlaşmasını sosyal sürdürülebilirlik kriterlerine bağlı olarak yeniledi. Detaylar: 367 gün vadeli 199 milyon dolar ve 218,5 milyon euro tutarında iki ayrı dilimden oluşan sendikasyon kredisi anlaşması 13 ülkeden 26 bankanın katılımıyla imzalandı. Dış ticaretin finansmanı ile genel kurumsal amaçlarla ve özellikle deprem bölgesinde yerleşik kurumların dış ticaret finansmanına yönelik kullanılacak kredinin toplam maliyeti sırasıyla SOFR + % 4,25 ve Euribor + %4 olarak gerçekleşti.
Pareto BIST 100
‘İyi Gelecek Planı’ tam gaz ilerliyor
Migros , İyi Gelecek Planı doğrultusunda hayata geçirdiği cinsiyet ve fırsat eşitliğini destekleyen çalışmalarıyla Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi'ne (GEI) giriş yaptı. Türkiye'den 12 şirketle birlikte endekste yer alan Migros, perakende sektörünün tek temsilcisi oldu. Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi; şirketlerin kadın liderliği, ücret eşitliği, kapsayıcılık kültürü, cinsel tacizle mücadele politikaları ve kadın dostu marka kimliği başlıkları alanındaki çalışmalarını değerlendiriyor. Açıklamalar: İnsan Kaynakları ve Endüstri İlişkileri Genel Müdür Yardımcısı Olcay Yılmaz Nomak, konuya dair şu ifadeleri kullandı: "Cinsiyet ve fırsat eşitliği hem kurum kültürümüzün ana öğelerinden hem de Migros İyi Gelecek Planımız kapsamında belirlediğimiz ana odak konularımızdan. Çalışanlarımızın %40'ı kadınlardan oluşuyor. Ülkemizde en fazla kadın istihdamı sağlayan şirketlerin başında yer alıyoruz. Operasyonlarımızın her alanında kadın çalışanlarımız bulunuyor. Yönetimin her kademesinde kadın oranını artırma taahhütlerimiz kapsamında kadın yönetici oranımızı bir yılda 2 puan birden artırdık. Bu oranı 2027 yılına kadar %35'e yükseltmeyi hedefliyoruz." Ek olarak: Şirket, İyi Gelecek Planı çerçevesinde iklim değişikliğiyle mücadele için 1,5 ºC senaryosu ile uyumlu olarak 2030'a kadar karbon ayak izini %42 azaltmayı taahhüt ederek Sürdürülebilir İş Ortakları Ağı'nı kurmuştu. Migros aynı zamanda, gıda imha oranlarını 2030 yılına kadar %50 azaltma taahhüdü doğrultusunda 4 yılda 51 milyon öğünlük gıdayı kurtararak, hedefinin yarısından fazlasını gerçekleştirdi. İş Dünyası Plastik Girişimi'nin imzacısı olan Migros, 2023 yılı sonuna kadar yaklaşık 500 ton plastik kullanımının önüne geçmeyi taahhüt etmişti. Bugün, sadece 30 tonluk bir dönüşüm sonrasında bu hedef tamamlanmış oluyor. Hatırlatma notu: Migros, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi'nin ilk yayınlandığı 2014 yılından bu yana, endekste aralıksız yer alan tek gıda perakende şirketi.
Pareto BIST 100
Koç Holding ve Microsoft Türkiye'den dijital yetkinlik programı
Koç Holding ve Microsoft Türkiye , bilişim sektöründeki küresel rekabet gücüne katkı sağlamak ve dijital ekonomiyi desteklemek amacıyla Ctrl+ Future Programı'nı başlatıyor. Detaylar: Mühendislik son sınıf öğrencileri ile yeni mezun mühendisler, eğitim aşaması yaklaşık 2 ay sürecek programda, ön yüz ve arka yüz yazılım geliştirme arasından tercihlerini yaptıktan sonra bulut teknolojilerinde yazılım geliştirme çözümleri, programlama dilleri, web geliştirme teknikleri gibi uzmanlık eğitimleri alacak. Programda başarılı olan gençler, eğitimleri devam ederken Koç Topluluğu şirketlerinde staj imkânı bulacak. 6 Şubat'ta gerçekleşen depremlerden kendisi ya da birinci derece yakınları etkilenen gençlerin programa öncelikli olarak katılabileceği belirtildi. Açıklamalar: Koç Holding İnsan Kaynakları Direktörü Umut Günal , "Microsoft Türkiye iş birliğinde başlattığımız Ctrl+ Future ile ülkemizin küresel rekabet gücünü artırmayı, bilgiye dayalı dijital ekonomiyi beslemeyi, genç yeteneklere yazılım geliştirme ve veri analitiği odaklı bir beceri seti kazandırmayı amaçlıyoruz. Ctrl+ Future programı ile kurumların ihtiyaç duydukları bu alanlarda gençlerimizin donanım ve tecrübe kazanmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Ülkemizin bu alandaki rekabet gücünü artıracak projemiz sayesinde doğru ve yetkin yeteneklere yatırım yaparak, Topluluğumuzu ikinci yüz yılına hazırlayacak iş gücümüzü zenginleştirmek ve içerisinde bulunduğumuz dijital dönüşümü hızlandırmak da hedeflerimiz arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı. İşbirliği ve programa ilişkin görüşlerini paylaşan Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı ise, "Misyonumuz gereği teknolojinin her bireye ve her kuruma katkı sağlaması için çalışıyoruz. Bu program ile yazılımcı veya veri analisti olmak isteyen gençlerimizi yoğun bir eğitimle istihdam edilecek seviyeye taşıyarak, kariyerlerine nitelikli bir başlangıç yapmalarına destek olmayı hedefliyoruz. Bu proje ile gençlerimize istihdam sağlayacak beceriler kazandırırken aynı zamanda küresel arenada teknoloji sayesinde rekabet edecek şirketlerin yazılımcı açığını da kapatmayı hedefliyoruz. Bu vesileyle gençlere seslenmiş olalım: Lütfen ayağınıza gelen hiçbir eğitim fırsatını kaçırmayın! Geleceğin teknoloji liderleri arasında yer alabilmek için kendinizi dijital çağın sunduğu yetkinliklerle donatın" açıklamasında bulundu.
Pareto BIST 100
FTX, yeniden?
Geçtiğimiz yıl Kasım ayında iflas ederek kripto dünyasında şok etkisi yaratan kripto borsası FTX'in yeniden başlatılma planları yakında gerçeğe dönüşebilir gibi duruyor. En son ortaya çıkan mahkeme dosyalarına göre, FTX'in kurucusu ve eski CEO'su Sam Bankma-Fried'ın ardından FTX'in CEO'luk görevini üstlenen John Ray bir yeniden başlatma planı üzerinde çalışıyor. Geniş açı: Delaware Bölgesi için Amerika Birleşik Devletleri İflas Mahkemesi'ne sunulan yeni bir personel ve tazminat raporunda, FTX'in yeniden başlatılmasıyla ilgili detaylar dikkat çekiyor. Bu belge, Ray'in Nisan ayında FTX'in yeniden başlatılması için bir plan tasarlamak üzere çeşitli faaliyetlerde bulunmak için saatler harcadığını gösteriyor. Ray'in yeniden başlatma planları kapsamında geçtiğimiz aylarda hem alacaklılar hem de borçlularla bir dizi toplantı gerçekleştirdiğini gösteren belgeye göre, söz konusu toplantılarda konuşulan konular arasında borsanın yapılandırılması için planlama yapılması, borsanın yeniden başlatılması için planların gözden geçirilmesi ve iflas eden kripto borsasının FTX 2.0 olarak yeniden başlatılması için gerekli olan şeylerin tamamlanması gibi başlıklar yer alıyor. Bununla birlikte, belgeye göre FTX bir ihale sürecine girecek gibi görünüyor. Bir adım geriden: Ray'in FTX'i yeniden başlatma planlarına ilişkin söylentiler ilk olarak Ocak ayında, yani borsanın iflasından iki ay sonra ortaya çıktı. Asıl görevi FTX'in batmasıyla alacaklı konumuna gelen kişileri mümkün olduğunca fazla tazminat almasını sağlamak olan Ray, borsanın varlıklarını yeniden başlatmayı veya tasfiye etmeyi düşüneceğini ve bunun daha fazla değer yaratacağını belirtmişti. Geçtiğimiz ay ise FTX'in dağıtılabilir varlıklardan yaklaşık 7,3 milyar dolar elde etmesinin ardından borsanın avukatı Andy Dietderich, hukuk ekibinin potansiyel bir yeniden başlatma için sonraki adımları tartışacağını ve Temmuz ayında bir ön yeniden düzenleme planı sunmayı planladığını duyurmuş; planın onaylanmasının muhtemelen 2024 yılının 2. çeyreğinde gerçekleşeceğini de sözlerine eklemişti. Bundan birkaç gün sonrasında ise San Francisco merkezli girişim sermayesi şirketi Tribe Capital'ın, FTX'in yeniden başlatılmasına yardımcı olmak için 250 milyon dolarlık bir bağış toplama kampanyası başlatmayı düşündüğü; Tribe'ın da bu tura kendisinden ve sınırlı ortaklarından 100 milyon dolar ile liderlik etmeyi planladığı bildirilmişti. Firmanın CEO'su Arjun Sethi, düzenlemeyi görüşmek üzere FTX'in teminatsız alacaklılar komitesiyle bir araya gelmişti. Ne olmuştu: 2 Kasım'da CoinDesk'in, Bankman-Fried tarafından yönetilen kantitatif ticaret firması Alameda Research'ün FTX'in yerel token'ı FTT'de 5 milyar dolar değerinde bir pozisyona sahip olduğunu ortaya çıkaran bir haber yayımlamış; Alameda'nın yatırım temelinin fiat para birimi veya başka bir kripto para birimi yerine kardeş şirketinin icar ettiği token olan FTT'de olduğu gerçeği, kripto sektöründe Bankman-Fried'in şirketlerinin açıklanmayan kaldıraç oranı ve ödeme gücüne ilişkin endişelere yol açmıştı. Bunu takiben, dünyanın en büyük kripto borsası Binance, 6 Kasım'da FTT token'larındaki tüm pozisyonunu (yaklaşık 529 milyon dolar değerinde 23 milyon FTT token) satacağını duyurmuş; Binance CEO'su Changpeng Zhao, borsanın FTT pozisyonunu tasfiye etme kararının, 2022'nin başlarında Terra (LUNA) kripto tokeninin çöküşünün ardından risk yönetimine dayandığını ifade etmişti. Bu olayın ardından ciddi bir likidite krizi yaşamaya başlayan FTX, he ne kadar yatırımcılarına varlıklarının istikrarlı olduğu konusunda güvence vermeye çalışsa da başarılı olamadı ve borsa, çok kısa bir süre içinde 6 milyar dolar değerinde para çekme talebiyle karşı karşıya kaldı. FTT'nin değeri ise iki gün içinde %80'den fazla düşüş gördü. 8 Kasım'da Binance, FTX'in ABD dışındaki işleri açıklanmayan bir meblağ karşısında satın almak için bağlayıcı olmayan bir anlaşmaya varıldığını duyurdu; ancak bu kurtarma vaadi kısa sürdü ve Binance, sadece bir gün sonra anlaşmadan çekildiğini duyurdu. Bunu takip eden süreçte Bankman-Fried CEO'luk görevinden istifa ederken aynı gün FTX de 11. Bölüm iflas koruması için başvuruda bulundu ve yaklaşık 130 diğer bağlı şirketin de işlemlerin bir parçası olduğunu açıkladı. İflas başvuruları FTX'in her biri 10 milyar ila 50 milyar dolar arasında değişen varlık ve yükümlülüklere sahip olduğunu gösterdi. Bundan bir gün sonra tutuklanan Bankman-Fried, 2 Ekim 2023 tarihinde dolandırıcılık gibi sekiz suçlamadan yargılanmak üzere mahkeme karşısında çıkacak.v22 Aralık 2022'de yapılan duruşmanın ardından, avukatları ve federal savcıların şimdiye kadarki en büyük miktar olan 250 milyon dolarlık kefalet üzerinde anlaşmalarının ardından Bankman-Fried, anne ve babasıyla birlikte Palo Alto, Kaliforniya'da yaşamak ve elektronik izleme bileziği takmak zorunda.
Quando Blok
Ledger Recover, tepkilerin ardından ertelendi
Kripto donanım cüzdanı sağlayıcısı Ledger , geçen hafta duyurduğu; gizlilik ve güvenlik endişeleri nedeniyle büyük tepkiye maruz kalan özel anahtar kurtarma hizmeti Ledger Recover'ı başlatma planlarını erteleme kararı aldığını duyurdu. Konuya ilişkin açıklamasında Ledger CEO'su Pascal Gauthier, gelen tepkinin şirketin açık kaynak yol haritasını hızlandırma çabalarına da ilham verdiğini ifade ederek şirket kodu açık kaynak olarak yayınlanmadan hizmetin kullanıma sunulmayacağını bildirdi. Nedir: Ledger Recover, Ledger Nano X kullanıcıları için hem cihazlarını hem de anahtar cümlelerini (seed phrase) kaybetmeleri durumunda kripto varlıklarını kurtarmaları için bir yol sunan ücretli bir abonelik hizmeti olarak öne çıkıyor. Teknik düzeyde, bu hizmet, bir kullanıcının özel anahtarının üç şifreli "parçaya" bölünmesini ve her bir parçanın Ledger, Coincover ve başka bir üçüncü taraf ile depolanmasını içeriyor. Arka plan: What Bitcoin Did isimli podcast'e katılan Gauthier, Ledger'ın, bir hükümet tarafından mahkeme celbi gönderilmesi hâlinde müşterilerinin özel anahtar parçalarını devlet kurumları ile paylaşmak durumunda kalabileceğini söylemiş; bu açıklama topluluk içinde tepkilere neden olmuştu. Bununla birlikte, hizmet, Ledger'ın kötü niyetli bir ürün yazılımı güncellemesiyle kullanıcıların özel anahtarlarını cihazlarından alabileceğini ifşa ettiği için de geniş çapta eleştirilmiş; bunu takiben Ledger Support'un şimdi silinen bir tweet'te müşterilerin Ledger'ın bu tür kötü niyetli kodları "bilseniz de bilmeseniz de" yayınlamayacağına her zaman "güvendiklerini" iddia etmesi de endişeleri artırmıştı. Bir adım ileri: Topluluğun endişe ve eleştirileri karşısında hizmeti erteleme kararı alan Ledger, gelecekte Ledger Recover'ın "netleştirilmiş bir versiyonu" ile ilerlemeyi planlıyor. Buna göre, "Recover" hizmetinin başlangıçta kamuoyuna duyurulma şekli için bir özür mektubu yayınlayan ve mektupta "İstemeden yaptığımız iletişim hatası herkesi şaşırttı ve müşterilerimizin Ledger Recover'ı doğru bir şekilde anlama becerisini etkiledi" ifadelerine yer veren Gauthier, "Tüm endişelerinizi gidermek için iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum." şeklinde kaydediyor. Öte yandan, çoğu rakibinin aksine tüm kodunu açık şekilde yayınlamayan ve ürünlerinin bir güvenlik ekibince test edilmesini tercih eden Ledger, bundan sonraki süreçte "maksimum şeffaflık taahhüdü" olarak kodun daha fazla bölümünü açık kaynak olarak yayınlamayı planlıyor. İşletim sisteminin çoğunu "kademeli olarak" açık kaynak hâline getirmeyi planlayan şirket, cihaza fiziksel erişimi olan düşman saldırganları savuşturan akıllı kart çiplerinin üreticileriyle yapılan IP anlaşmaları nedeniyle ürün yazılımını hâlâ tam olarak açık kaynak hâline getiremediğini belirtiyor. Kısa süre önce kriptografi kütüphanesini açık kaynaklı hâle getiren şirket, yakında Ledger Recover teknik incelemesini yayınlayarak herkesin "kriptografik protokolleri denetlemesine ve insanların kendi parça yedekleme sağlayıcılarını oluşturmasına" olanak tanıyacağını da sözlerine ekliyor.
Quando Blok
BIST 100, iki seçim arasını durağan geçirdi
15 Mayıs haftası Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) bültenine göre, kurul Sasa Polyester'in iç kaynaklardan 52 milyon 601 bin 757,75 TL ve kar payından 2 milyar 940 milyon 766 bin 824,35 TL olmak üzere toplam 2 milyar 993 milyon 368 bin 582,10 liralık; Çemtaş Çelik'in ise 399 milyon 24 bin 320 TL'lik bedelsiz sermaye artırımını onayladı. ASELSAN , Savunma Sanayii Başkanlığı ile radar sistemlerine yönelik yeni sözleşme imzaladı. Sabit Erken İhbar Radar Sistemi Projesi için sözleşme tutarı 500 milyon 801 bin 109 TL ve 27 milyon 29 bin 473 dolar oldu. Söz konusu sözleşme kapsamında teslimatların 2026-2027 yılları arasında gerçekleştirileceği belirtildi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Enerjisa Üretim’in rüzgar enerjisi yatırımlarının desteklenmesi amacıyla 100 milyon dolar hacminde kredi sağlandığını bildirdi. Şirketin çevreci yatırım projelerinden elde edilen enerji ile yılda 52 bin tonluk karbon salımının önüne geçilmesi hedefleniyor. Ford Otosan, Tedarikçi Sürdürülebilirlik Manifestosu'nu açıkladı. "Gelecek Şimdi" vizyonuyla ortaya koyduğu uzun dönemli sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda 300'den fazla tedarikçisini 2035 yılına kadar karbon nötr olmaya hazırlayan şirket için, sürdürülebilirlik artık tedarikçi seçimlerinde bir kriter olacak. Aydem Enerji , jeotermal kaynaklı ve doğal mineralli sular işletme ruhsatının Kocaer Çelik'e devrini gerçekleştirdi. "Yönetim Kurulumuzun 11.05.2023 tarihli ve 2023/21 nolu kararına istinaden, Şirketimize ait, Aydın ili, Kuyucak ilçesi, Horsunlu - Ortakçı Mahallesi J-443 ruhsat numaralı 5061,46 hektar alana ve ruhsatta koordinatları belirtilen 5782,72 hektarlık bloke alana sahip jeotermal kaynaklı ve doğal mineralli sular işletme ruhsatının Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye devri gerçekleştirilmiştir." Türk Hava Yolları (THY), 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illere yapılacak uçuşlardaki 550 liralık sabit fiyat uygulamasının 1 Haziran'a kadar devam edeceğini bildirdi. THY , Avrupa Hava Seyrüsefer Güvenliği Örgütü (EUROCONTROL) tarafından açıklanan verilerine göre, 1426 uçuş ortalamasıyla Avrupa genelinde bayrak taşıyıcısı hava yolları arasında ilk sırada, dünya genelinde ise 9’uncu sırada yer aldı. Aksa Enerji'nin; Kırşehir, Afyonkarahisar, Mersin ve Manisa'da kurmak üzere aldığı yenilenebilir kaynaklardan depolamalı enerji santrali kurulumu ön lisansının kapasitesi 343 MW seviyesine ulaştı. Koç Holding , sahip olduğu Tat Gıda hisselerinin satışı dahil olmak üzere stratejik seçeneklerin değerlendirilmesi için çalışma başlattı ve Ünlü&Co'yu yetkilendirildi. Şirketin potansiyel alıcıları arasında Oyak , Kraft Heinz , Ajinomoto ve Olam International’ın bulunduğu bildirildi. Tekfen Holding iştiraki Tekfen İnşaat'ın Romanya'da yaklaşık 252 milyon dolarlık ihale kazandığı açıklandı, proje bedeli yaklaşık 252 milyon dolar seviyesinde.
Pareto BIST 100
Ethereum kurucusundan "aşırı yükleme" uyarısı
Ethereum'un kurucu ortaklarından Vitalik Buterin , 21 Mayıs'ta yayımladığı blog yazısında Ethereum konsensüs mekanizmasındaki aşırı yüklemeye dikkat çekti. Bazı projelerin sistematik risklere yol açabileceğini ifade eden Buterin, belirli kişi ve projeleri hedef göstermediğini belirterek Ethereum konsensüs mekanizmasının zorlanmaması ve doğrulayıcıların aşırı yüklenmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulundu. Geniş açı: "Ethereum'un konsensüsüne aşırı yüklenmeyin" başlıklı yazıda Buterin, binlerce geliştiriciden ve çok daha fazla kullanıcıdan oluşan geniş bir topluluğun zincirin doğru bir şekilde iyileştiğinden emin olmak için dikkatli bir şekilde izlediğini kaydetti. Sosyal konsensüsün aşırı yüklenmesinin riskli bir yöntem olduğu belirten Buterin, bu durumu tanımlamak için şu ifadeleri kullandı: "[Proje] başarılı bir 2. katman yaratıyor ve 2. katmanı en büyük olduğu için doğal olarak en güvenli katman olduğunu savunuyor, çünkü fonların çalınmasına neden olan bir hata varsa, kayıplar o kadar büyük olacak ki, topluluğun kullanıcıların fonlarını kurtarmak için çatallanmaktan başka seçeneği kalmayacak. Yüksek risk." Kullanıcı tabanı veya geliştiricilerin bir kripto para birimi hakkında temel bir şeylerin değişmesine karar verdiği anlarda kullanılan çatallama, blokaj protokolünde yazılımın bir işlemin geçerli olup olmadığına karar vermek için kullandığı bir değişiklik olarak da tanımlanabilir ve büyük bir saldırı ya da topluluk içinde ciddi anlaşmazlıklar meydana geldiğinde gerçekleşebilir. Çözüm önerisi: Buterin, yazısının devamında potansiyel riskler için birtakım çözüm önerilerinde bulundu. Fiyat oracle'larının kullanılmasının ağın rahatlamasına yardımcı olabileceğini belirten Buterin, siber saldırıların hedefi olabilecek blokzinciri ağları arasındaki köprü projelerine çok güvenilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Buna ek olarak Buterin, Ethereum konsensös mekanizmasının görevlerinin genişletilmesiyle birlikte hem maliyetlerin hem de güvenlik risklerinin arttığını bildirdi. Bu eylemler yerine ağın minimalizminin korunması tavsiyesinde bulunan Buterin, konsesüsün genişletilmesi için de yeniden staking kullanımlarının ön plana çıkarılmasını öneriyor. Öte yandan: Ethereum ağında tıkanıklık meydana gelmesinin ve işlem ücretlerinin yükselmesini ardında, ağda PEPE başta olmak üzere ortaya çıkan "meme coin" projeleri yatıyor. Buna göre, büyük oranda PEPE işlemlerinden kaynaklı olmak üzere ağdaki işlem ücretlerinin son bir yılın en yüksek seviyesini gördüğü ifade ediliyor.
Quando Blok
Meta'nın Twitter rakibi, önümüzdeki ay yayınlanabilir
Aylardır süren spekülasyonların ardından, Meta'nın Twitter rakibi olarak geliştirdiği, şirket içinde "Barcelona" ve "P92" kod adlara sahip merkeziyetsiz sosyal medya platformuna ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Buna göre, dijital medya pazarlama uzmanı Lia Haberman, uygulamanın tamamlanmak üzere olduğunu ve Haziran sonu gibi piyasaya sürülebileceğini öne sürdü. Geniş açı: Haberman, Meta'nın platformu konuşmak üzere bir araya geldiği seçkin içerik oluşturuculara dayandırdığı iddialarına göre, içerik oluşturucuları Meta'nın Twitter rakibini "düşünceleriniz için Instagram" olarak tanımlıyor. Bu kapsamda, platformun Instagram parametreleri üzerine inşa edildiği belirtiliyor ki bu da hâlihazırda bir Instagram hesabının olması hâlinde yeni platformu anında kaydolarak mevcut takipçilerinizle otomatik olarak senkronize olabileceğiniz anlamına geliyor. Hatta, engellenen Instagram hesaplarının ve gizli kelimelerin bile yeni platforma aktarılacağı kaydediliyor. Rapora göre platformdaki metin gönderilerinin 500 karakter sınırına sahip olacağı, platformda beş dakikaya kadar video ile fotoğraf paylaşılabileceği ve paylaşımlarda Twitter'da olduğu gibi beğeni, yanıt ve yeniden paylaşım seçeneklerinin olacağı belirtiliyor. Bununla birlikte, Meta'nın yeni merkeziyetsiz platformunun Mastodon gibi diğer platformlarla entegre olabileceği ve böylelikle uygulamalar arasında sürekli geçiş yapmak zorunda kalmak birden fazla hizmetteki kullanıcılarla etkileşim kurmanın mümkün olacağı aktarılıyor. Öte yandan: Elon Musk'ın geçtiğimiz yıl Twitter'ı satın almasını takiben platformda yapılan değişiklikler, birçok Twitter kullanıcısını alternatif platformlar aramaya itti. Pew Research'ün 10 bin 701 Twitter kullanıcısıyla gerçekleştirdiği anketine dayanan bir rapora göre, ABD'li Twitter kullanıcılarının "çoğunluğunun" geçen yıl platforma "ara verdiği" ve platformun "en aktif" kullanıcılarının çoğunun eskiye kıyasla daha az paylaşım yaptığı bildirildi. Bu kapsamda, her on ABD'li Twitter kullanıcısından altısının bu süre içinde birkaç hafta ya da daha uzun süre platformda ara verdiği; bununla birlikte, "en aktif" kullanıcılardan 1002'sinin aylık ortalama tweet sayısının satın almanın ardından yaklaşık %25 oranında azaldığı ifade edildi.
Quando Blok
Tether, yüz milyonlarca dolarlık Bitcoin satın alacak
Kripto para devi Tether , dünyanın en büyük stabilcoin'i olan USDT'yi desteklemek için yüz milyonlarca dolar değerinde Bitcoin satın alacağını duyurdu. Buna göre, şirket, ABD dolarına sabitli USDT token'ını destekleyen rezervleri "çeşitlendirmek" için net kârının %15'ini Bitcoin'e yatıracak. Şirketin son tasdik raporundan yola çıkacak olursak bu, Tether'in Bitocin'e kabaca 222 milyon dolar yatıracağı anlamına geliyor. Detaylar: Bir Tether sözcüsünün konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamaya göre, satın alınan Bitcoin'in şirketin genel kârının yalnızca küçük bir kısmını oluşturacak iken fazla gelirin büyük kısmı ise banka ücretleri de dahil olmak üzere işletmeyi yürütmek için harcanacak. Bununla birlikte, söz konusu satın almanın asıl amacının Bitcoin portföy değerinin, şirketin, 2023'ün ilk çeyreğinde Bitcoin rezervleri 1,5 milyar dolar iken 2,48 milyar dolar olan toplam fazla rezervlerinin boyutunun çok daha altında tutulması olduğu belirtiliyor. Konuya ilişkin olarak yatırım yapma kararının Bitcoin'in bir yatırım varlığı olarak gücü ve potansiyeli tarafından desteklendiğini belirten Tether CTO'su Paolo, açıklamasının devamında şu ifadelere yer veriyor: "Bitcoin dayanıklılığını sürekli olarak kanıtlamış ve önemli bir büyüme potansiyeline sahip uzun vadeli bir değer deposu olarak ortaya çıkmıştır. Sınırlı arzı, merkezi olmayan yapısı ve yaygın olarak benimsenmesi, Bitcoin'i hem kurumsal hem de bireysel yatırımcılar arasında tercih edilen bir seçenek olarak konumlandırdı." Öte yandan: Tether'in CoinGecko verilerine göre 82,8 milyar dolardan fazla dolaşımdaki arzıyla piyasadaki en büyük stabilcoin olan USDT'nin 1 dolarlık değerini korumak için kullandığı yöntemler, rezerv varlıklarının kalitesine ilişkin endişeler nedeniyle geçmişte tartışmalara yol açmıştı. Daha rezervlerinin büyük bir kısmını şirketler tarafından ihraç edilen kısa vadeli, teminatsız bir borç türü olan ticari kâğıtlarda tutan Tether, bunun diğer borç türlerine kıyasla daha az güvenli olarak görülmesi nedeniyle ticari kâğıtlardan çıkmış ve söz konusu fon varlıklarını yalnızca ABD devlet borçlanma senetleriyle değiştirerek yatırımcıların endişelerini gidermeye çalışmıştı. Bu doğrultuda şirket, Şubat ayında ticari kâğıt varlıklarını sıfıra indirdiğini açıklamıştı. Geniş açı: Hâlihazırda bilançosunda 1,5 milyar doların üzerinde Bitcoin bulunan şirketi çok daha büyük bir Bitcoin sahibi konumuna getirecek olan bu hâmle, Paul Tudor Jones ve MicroStrategy patronu Michael Saylor gibi önemli yatırımcıların, token'ın para birimindeki değer kaybı ve enflasyonun etkilerine karşı bağışık olduğu inancıyla büyük stoklar biriktirme hamlelerinin ardından geliyor. CNBC'ye konuşan analist ve yatırımcılara göre, Bitcoin'in bu yıl "balinalar" yani büyük miktarda token satın alabilecek finansal güce sahip piyasa oyuncularının etkisi nedeniyle önemli bir destek alabileceği değerlendiriliyor. Genel olarak inişli çıkışlı bir dönemden geçen kripto para piyasasıyla birlikte geçtiğimiz yıldan bu yana oldukça değer kaybeden ve son zamanlarda toparlanma sinyalleri veren Bitcoin, bu satırlar yazılırken 26 bin 760 dolardan işlem görüyor.
Quando Blok
Kripto borsası Bittrex, iflas başvurusunda bulundu
Seattle merkezli kripto borsası Bittrex , iflas koruma başvurusunda bulundu. 30 Nisan'da ABD'deki faaliyetlerini durduran Bittrex'in iflas başvurusunun, merkezi Lihtenştayn'da bulunan, borsanın ABD dışı operasyonlarından sorumlu Bittrex Global'ı etkilemeyeceği aktarıldı. Geniş açı: Wilmington, Delaware mahkemesinde açılan iflas dilekçesine göre, Bittrex'in varlıkları ve yükümlülükleri 500 milyon ila 1 milyar dolar arasında bulunuyor. Bununla birlikte, 30 Nisan'dan önce varlıklarını çekmeyen ABD'li müşterilerin varlıklarını elinde bulunduran Bittrex, bu varlıkların "güvenli ve emniyetli" olduğunu belirterek iflas mahkemesinden müşteri hesaplarının sınırlı bir şekilde yeniden açılmasını talep edeceğini ifade ediyor. Dilekçeye göre, Bittrex'in en büyük teminatsız alacaklısının, 24 milyon doları aşkın borç ile Hazine Bakanlığı Yabancı Varlık Kontrol Ofisi olduğu aktarılıyor. Buna ek olarak, Bittrex'in kalan en büyük müşteri hesabında 14,6 milyon dolar değerinde varlık bulunduğu belirtiliyor. Bir adım geriden: ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), kayıtsız bir menkul kıymetler borsası işlettiği iddiasıyla 17 Nisan'da Bittrex'e dava açmıştı. Buna göre, SEC, eski CEO William Shihara'yı, token'larını şirketin platformunda kullanıma sunmak isteyen kripto varlık ihraççılarını, düzenleyicilerin bu token tekliflerini menkul kıymet olarak soruşturmasına yol açabilecek kamu beyanlarını silmeye teşvik etmekle suçlamıştı. Kripto varlıklarının menkul kıymet veya yatırım sözleşmesi olmadığını belirterek SEC'in iddialarını reddeden Bittrex, söz konusu davaya ek olarak, daha önce bazı ülkelere yönelik yaptırımları ve kara para aklamayla mücadele yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle ABD Hazine Bakanlığı'na 29 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etmişti. Öte yandan: Varlık fiyatlarındaki düşüş, yenilenen düzenleyici incelemeler ve cezai suçlamalarla birlikte 2022 yılı, kripto sektöründen pek çok şirketin iflasını gördü. Bir dönemin lider kripto borsalarından biri olan FTX başta olmak üzere Three Arrows Capital, BlockFi, Voyager Digital, Celcius ve Core Scientific gibi kripto sektörünün dev isimleri geçtiğimiz yıl iflas başvurusunda bulundu.
Quando Blok
Binance, Kanada'dan çekiliyor
Binance , ülkedeki stabilcoin ve yatırımcı limitlerine yönelik yeni düzenlemeler nedeniyle Kanada pazarından çekildiğini duyurdu. Konuya ilişkin açıklamada Binance CEO'su Changpeng Zhao, "düşünceli, kapsamlı bir düzenleyici çerçeve" oluşturma konusunda Kanadalı yetkililerle görüşmeye devam etmeyi umduğunu belirterek memleketi olan Kanada'ya bir gün geri döneceğinden emin olduğunu ifade etti. Geniş açı: Konuya ilişkin olarak yaptığı açıklamada "Kanada blokzinciri endüstrisinin geri kalanı için büyük umutlarımız vardı" şeklinde kaydeden Binance, "Kanadalı kullanıcılarını korumak için diğer makul yolları araştırmak üzere" kararı mümkün olduğu kadar ertelediği; ancak "stabilcoinler ve kripto borsalarına sağlanan yatırımcı limitleriyle ilgili yeni rehberliğin Kanada pazarını şu anda Binance için artık savunulamaz hâle" getirdiği ifadelerine yer verdi. Binance'in bu açıklamasını destekler bir şekilde Bloomberg de kripto borsasının Kanada'daki iştirakinin Mart ayında kayıt sürecini başlatmak için evrak dosyaladığını; ancak tüm uğraşlara rağmen ülkedeki faaliyetlerine devam etmenin imkansız olduğu yönünde karar kıldığını bildiriyor. Bir adım geriden: Kanada Menkul Kıymetler Yöneticileri (CSA), Şubat ayında kayıtlı olmaları ya da ülkeden ayrılmaları için bölgede faaliyet gösteren kripto ticaret platformlarına 30 gün süre tanıyan bir kılavuz yayımlamıştı. Buna göre, Kanada'da kalmaya karar veren ve kayıt yaptıran kripto firmaları, kullanıcıların stabilcoin satın almasına ve yatırmasına izin vermeden önce CSA'dan onay almak gibi daha katı kurallara uymak zorunda kalacak. Bununla birlikte: Binance, son yıllarda özellikle de Kuzey Amerika'da yoğun bir inceleme altında. ABD'de Adalet Bakanlığı (DOJ) ve İç Gelir Servisi, 2021'den beri Binance'in kara para aklama planları için kullanıldığına dair raporları inceliyor. Buna ek olarak Binance'in, kullanıcıların Rusya merkezli finans kurumlarına yönelik yaptırımları yok saymasını mümkün kıldığı gerekçesiyle soruşturma altında olduğu da biliniyor. Öte yandan, Emtia Vadeli İşlemler Ticaret Komisyonu da Mart ayında Binance'i kayıt dışı kripto türevleri sunmakla suçlamıştı.
Quando Blok
8 Mayıs haftası bilançoları
İş Bankası: Banka, yılın 1. çeyreğinde 12,9 milyar TL net dönem kârı elde etti. Çeyreksel bazda kârı %45 oranında gerileyen bankanın net kârı yıllık bazda %53 artış gösterdi. Yılın ilk çeyreğinde maddi özkaynak kârlılığı %35,5 seviyesinde gerçekleşti, aktif kârlılık ise %3,5 oldu. Bankanın mevdatları ilk çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 11,5 ve kredileri aynı dönemde yüzde 8,2 büyüdü. TL kredilerde çeyreklik büyüme yüzde 13,5 seviyesinde gerçekleşti. Bankanın solo rakamlara göre çekirdek sermaye oranı ve ana sermaye oranı %17,4 olurken, sermaye yeterlilik oranı %20,8 seviyesinde gerçekleşti. Böylece tüm oranlar 2022 yılı minimum yasal limitlerinin üzerinde kaldı. Şok Marketler: Şirketin ilk çeyrek net satış gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 103,6 artarak 20,8 milyar TL'ye yükseldi. Çalışan sayısı 46 bini aşan şirketin, mağaza sayısı da 10 bin 214'e ulaştı. Ülker: Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde 470,7 milyon TL zarar açıklayan şirket bu yılın ilk çeyreğinde 895,6 milyon TL'lik net kâr elde etti. Ülker'in cirosu 10,1 milyar TL’ye ulaşırken; Türkiye operasyonlarının ciro içindeki payı %66, ihracat ve yurt dışı operasyonlarının ciro içindeki payı %34 olarak gerçekleşti. Turkcell: Şirket birinci çeyrekte net kârını yıllık bazda %250 artışla 2,82 milyar TL'ye çıkardı. Şirketin ilk çeyrek konsolide gelirleri yıllık bazda %61,5 artış göstererek 17,3 milyar TL’ye çıktı, FAVÖK ise %57,1 yükselişle 6,8 milyar TL olarak gerçekleşti. Sabancı Holding: Holdingin kombine geliri, banka ve enerji iş kolları öncülüğünde 2023 ilk çeyreğinde 124 milyar TL’yi aştı, operasyonel nakit akışı 9 milyar TL’ye ulaştı. Gelir büyümesi banka ve enerji iş kolları öncülüğünde %76 seviyesinde korunurken konsolide net kâr büyümesi %18 seviyesinde gerçekleşti. Çeyrek sonu itibarıyla Sabancı Holding solo nakit pozisyonu 6,5 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, banka dışı Net Borç/FAVÖK ise 0,4x seviyesinde korundu. Konsolide özkaynak karlılığı 2022 yılının aynı dönemine kıyasla önemli bir gelişim kaydederek %35 seviyesine ulaştı. BİM: Şirket, 2023 yılı ilk çeyreğinde 1,35 milyar TL net dönem kârı elde etti, beklenti 1,74 milyar TL seviyesiydi. Böylece bu çeyrekte net kâr marjı, bir önceki çeyrekteki %7,5 seviyesinden %2,6 seviyesine geriledi. BİM’in ilk çeyrek FAVÖK'ü beklentilere paralel şekilde 3,1 milyar TL ve cirosu bekletilere paralel şekilde 51,36 milyar TL oldu. Bu çeyrekte BİM 9,22 milyar TL brüt kâr elde ederken, çeyreksel ve yıllık bazda brüt kârını artırdı. Çeyreksel bazda brüt kâr marjı %18,4’ten yüzde 18'e gerilerken depremlerin brüt kar marjına 57 baz puanlık, bir defaya mahsus, olumsuz etkisi oldu. Petkim: Şirketin 2023 yılının ilk çeyreğinde ana ortaklık net dönem kârı 154,7 milyon TL ile 10 milyon TL'lik zarar beklentisinin üzerinde gerçekleşti. Şirketin satış gelirleri ilk çeyrekte 9,4 milyar TL’lik piyasa beklentisinin altında kalarak 9,2 milyar TL oldu. Ciro geçtiğimiz yılın aynı çeyreğindeki 11,4 milyar TL’ye göre %20’ye yakın geriledi. FAVÖK de beklentilerin altında kaldı. Petkim’in FAVÖK tutarı 108 milyon TL’lik beklentiye karşılık -243 milyon TL olurken bir önceki yılın aynı dönemindeki 1,55 milyar TL’lik FAVÖK’e kıyasla ciddi bir gerileme kaydetti. Türk Telekom: Şirket, 2023'ün ilk çeyreğinde konsolide gelirlerini yıllık %61'lik artışla 15,3 milyar TL'ye yükseltti. FAVÖK'ü %31,3 'lik marj ile 4,8 milyar TL olan Türk Telekom'un ilk çeyrekteki net kârı ise 645 milyon TL oldu. Türk Telekom, yılın ilk çeyreğinde deprem bölgesi dahil olmak üzere toplam 3,3 milyar TL'lik yatırım harcaması gerçekleştirdi. Aksa Enerji: Şirket, ilk çeyrekte cirosunu yıllık bazda %41 artışla 8,294 milyon TL'ye çıkardı. Şirket, yurt dışı faaliyetlerinden elde ettiği döviz bazlı gelirlerin katkısıyla FAVÖK'ünü de geçtiğimiz yılının ilk çeyreğine kıyasla %11 artırarak ve 1,671 milyon TL seviyesine yükseltti. Aksa Enerji, ayrıca net finansal borcunun FAVÖK'e oranını 0,96 çarpan seviyesi gibi sektör ortalamasının oldukça altında bir seviyeye indirdi. Aydem Yenilenebilir Enerji: Şirket, 2023 yılı ilk çeyreğinde 541 milyon 978 bin TL FAVÖK elde ederek varlık büyüklüğünü 35 milyar TL'ye taşıdı. Hafta boyunca finansallar açıklandıkça güncellenecektir.
Pareto BIST 100
1 Mayıs haftası bilançoları
Türk Hava Yolları: Şirket, deprem felaketinin olumsuz etkilerine rağmen güçlü uluslararası yolcu talebiyle yılın ilk çeyreğini 233 milyon dolar net kâr ile tamamladığını bildirdi. THY'nin ilk çeyrek toplam gelirleri 2022 yılının aynı dönemine göre %43 artarak 4,4 milyar dolar oldu ve bu, şirket tarihinin en yüksek ilk çeyrek geliri olarak kaydedildi. Toplam gelirin %84’ünü oluşturan yolcu gelirleri, söz konusu çeyrekte yıllık %83 artış göstererek, 3,6 milyar doların üzerinde katkı sağladı. Migros: Şirketin 2023 ilk çeyrek net dönem kârı piyasa beklentilerinin üzerinde, 560 milyon TL olarak kaydedildi. Karşılaştırma: Net kar 2022 yılının tamamında 2,580 milyar TL seviyesinde gerçekleşmişti. Satış gelirleri yıllık bazda %122 artan şirketin ilk çeyrek toplam satışları 27,183 milyar TL’ye ulaştı. Migros'un brüt kârı ilk çeyrekte, geçtiğimiz yılın aynı çeyreğine kıyasla %24 artışla 6,5 milyar TL oldu, brüt kâr marjı ise %24,1 seviyesinde gerçekleşti. FAVÖK de ilk çeyrekte yıllık bazda %6,5 artışla 1 milyar 776 milyon TL'ye yükseldi. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları: ERDEMİR, 2023 yılının birinci çeyreğinde 90 milyon TL net kâr elde etti, bu rakam geçen yılın aynı çeyreğinde 5,6 milyar TL seviyesindeydi. Önemli detay: Şirket dolar bazında, 2023 yılının ilk çeyreğinde 5 milyon dolar net dönem kârı elde etti. FAVÖK beklentinin üzerinde 1,389 milyon TL olarak gerçekleşirken toplam ciro da 26,3 milyar TL oldu. Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları: KARDEMİR, 2023 yılı 1. çeyrek mali sonuçlarında; 575 milyon liralık piyasa beklentisinin üzerinde 641 milyon lira net kâra ulaştı. Kardemir'in 2023'ün ilk çeyreğinde net kârı geçen yılın aynı dönemine göre ise %45 azaldı. FAVÖK 1,08 milyar TL seviyesinde gerçekleşti, ilk çeyrek cirosu ise%47'lik artışla 8,85 milyar TL oldu. Enerjisa Enerji: Şirketin yılın ilk çeyreğinde konsolide faaliyet gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre %41 artışla 3 milyar 764 milyon TL'ye yükseldi. Enerjisa, şebeke yatırımlarını yılın ilk çeyreğinde 976 milyon TL olarak açıkladı. SASA Polyester: SASA'nın, yılın birinci çeyreğinde konsolide net dönem kârı yıllık bazda %7 artışla 2 milyar 496 milyon TL oldu. Şirket gelirleri ise 2023 yılının ilk 3 ayında, geçen yılın aynı dönemine göre %14,4 yükselerek 8,13 milyar TL olarak gerçekleşti. Koç Holding: Şirketin yılın birinci çeyreğinde net dönem kârı yıllık bazda %150 artışla 16,772 milyar TL olarak gerçekleşti. Holdingin aynı dönemde kombine gelirleri yıllık %60 artışla 373,3 milyar TL oldu; gelirlerin 147,4 milyar TL’lik kısmı enerji sektöründen, 113,4 milyar TL’Lik kısmı otomotiv ve 50,0 milyar TL’Lik bölümü finans sektöründen geldi. Koç Holding’in dolar bazında ilk çeyrek konsolide cirosu 11,9 milyar dolar olarak kaydedildi. Holding yılın ilk çeyreğinde 691 milyon dolarlık kombine yatırım yaptı. Böylece on 5 yıldaki yatırım miktarı 9,6 milyar dolara ulaştı. Borusan: Şirket, 2022 yılı bilançosunda 106 milyar TL ciro, 14 milyar TL FAVÖK bildirdi.
Pareto BIST 100
Borusan 2025'e kadar 39 milyar TL yatırım hedefliyor
Borusan: Grup CEO'su Erkan Kafadar , şunları kaydetti: "Borusan olarak 2025'e kadar 39 milyar TL tutarında bir yatırım planımız var. Önümüzdeki dönem önceliğimiz karlı büyüme. Faaliyet gösterdiğimiz iş alanlarına bakıldığında 2025'e kadar üretime 23,1 milyar TL, enerji sektörüne 5,9 milyar TL, lojistik sektörüne 2,8 milyar TL, makine ve güç sistemlerine 2,3 milyar TL ve otomotive 4,9 milyar TL yatırım yapmayı planlıyoruz." Migros: Şirket, bu yıl içinde 4 milyar TL yatırım yapmayı, yaklaşık 365 mağaza açmayı ve 10 bin yeni istihdam yaratmayı hedeflediğini paylaştı. Eczacıbaşı Topluluğu: Şirket, yaptığı yeni yatırımla Manisa fabrikasındaki temizlik kağıtları üretim kapasitesini 2 katına çıkardı. Böylece, Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri'nin toplam temizlik kağıtları üretim kapasitesi 250 bin tona ulaşırken, son 2 yılda gerçekleştirilen yatırımların tutarı 700 milyon avroyu aştı. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları: Erdemir, işletme ünitelerinde görevlendirilecek saat ücretli çalışanları istihdam etmek için 25 Nisan’da başlattığı başvuru sürecini tamamladı. İşe alım sürecinde 10 binin üzerinde başvuru gerçekleşti. Karabük Demir-Çelik Fabrikaları: 1 Mayıs'ta, Türkiye'nin ilk entegre ağır sanayi kuruluşu olan KA600 işçi alımı yapılacağının müjdesi verildi. Enerjisa Enerji: Şirket, 2023'te yatırım harcamalarının 11-15 milyar TL aralığında olmasını bekliyor. Şirketten KAP'a yapılan açıklamada, 2023 beklentilerine dair planlama şu şekilde sunuldu: Faaliyet Gelirleri: 20-24 milyar TL aralığı Baz Alınan Net Kar: 4,5-6,0 milyar TL aralığı Yatırım Harcamaları: 11-15 milyar TL aralığı Düzenlemeye Tabi Varlık Tabanı: 30-35 milyar TL aralığı
Pareto BIST 100
E-POSTA BÜLTENLERI
Haftanın öne çıkan BİST 100 şirketlerinden haberler, yalın ve derinlikli incelemeler, bilançolar ve yatırımlar.
Finans dünyasındaki tüm önemli gelişmeler ve makro-iktisadi meseleler, derinlemesine bir perspektif ve sebep-sonuç ilişkileriyle hafta içi her gün sabah 08.00'de gelen kutunda!
Haftanın en önemli Blokzinciri, kripto para, DeFi, NFT, Web 3.0 ve Metaverse gelişmeleri.