aposto-logoÇarşamba, 29 Mart 2023
aposto-logo
Çarşamba, Mart 29, 2023
Upgrade to Premium

#FanOFF: King Kong (2005)

Tarihteki King Kong temsillerine ırkçılık ve türcülük eleştirilerine değinen bir seyir defteri.

Winnie the Pooh, Spirit, Tarzan ve Pocahontas gibi çizgi filmler küçükken en sevdiklerimdi. İnsan-hayvan-doğa ilişkisi işlenen yapımları seviyorum.

İdil Keyşan

İnsan-hayvan-doğa ilişkisi denmişken King Kong’u araya sokmamak olmazdı. Oturup film izleyen biri değilim; genelde izlediğim sit-com’ları tekrar tekrar izleyen ve rahat alanından da çıkmayan biriyim. Ama King Kong’un yeri bende ayrı—öyle ki ne zaman Chun-Li dinlesem King Kong kısmı beni heyecanlandırır. Saçma ve öyle harika sayılmayacak bir film ama bırakmış etkisini işte.

Kişisel bir yerden: Bir yerden ilahi bir ses gelmiş olsa gerek, King Kong (2005), ilk defa açıp tek başıma film izlemiş olmak için izlemek istediğim filmdi. Hatta izledikten sonra "Bu film işi iyiymiş," deyip The Godfather üçlemesine başlamıştım ama ilk filmin ilk saatinde, film izleme konseptini tekrar tamamen bıraktım. 

İstediğiniz kadar yargılayabilirsiniz: The Godfather olabilecek en sıkıcı filmdi. King Kong da benim tarzım değil bu arada—aksiyon filmlerini atlayarak izleyen biriyim. King Kong’u izlerken gözüm çıkana kadar ağlamıştım, bunun iki sebebi vardı: filmin kendisi ve filmi izlerken babamın gelip film izlediğim için bana kızması. Oturup film izlemem ailede de şok etkisi yaratmış olsa gerek.

🏙 King Kong, New York City'de


King Kong'a yakından bir bakış 

Film, bir yapımcının kimsenin gidip de dönemediği bir adayı filme alma isteğinden ve bunun doğurduğu felaketlerden ibaret—bu cümleyle bir tık spoiler veriyorum; vermeye de devam edeceğim ama olmuş on yedi yıl, buna kızmaya da utanırsınız diye düşünüyorum. 

Bu film yapımcısı bir kadın oyuncuyu da kandırıp dâhil ediyor ama nereye gideceklerini söylemiyor; aynı şekilde senaristi de kandırıp gemiye bindiriyor. Milleti gemiye zorla doluşturuyor yani. Sonra istediği adaya gitmiyorlar diye kaptanla atışıyor ama bir şekilde bu insanların hepsini bu adaya getiriyor. 

King Kong'la adada: Adada oldukça tehlikeli olmasıyla anılan King Kong, kadın oyuncumuzu kaçırıyor ama kendisine zarar verecek şey yapmıyor; kadını koruyor, arada bir trip atıyor falan. Değişik—bağ kuruyor bunlar. Sonra kadını kurtarmak için King Kong’umuza saldırıyorlar ama film yapımcısı durur mu? Durmaz, alıyor şehre getiriyor—deli çünkü. 

King Kong'la şehirde: King Kong şehirde kaçıp oyuncu kadını buluyor ve birbirleriyle vakit geçiriyorlar. Eh sonra doğal olarak şehirdeki tüm güvenlik güçleri King Kong’a saldırıyor. Şimdi, tehdit oluşturduğu için güvenlik güçlerine kızamıyorum, ama bir yandan da o zaman girişine izin verilmeseydi ve gemi kontrol edilip gönderilseydi o zaman. Kızıyormuşum demek ki. 

İnsan merkezci bakış: "Savaş hâli"ndeki bir hayvana karşı

Hiç sembolizmine bakmadan sadece bilinç, akıl gibi kavramların hiçbir şey ifade etmediği bir canlı yok edildiği için kızgınım. Her gün sokaklarda, hayvanat bahçelerinde, ormanlarda hatta evlerde bunun yapılmaya devam edilmesine daha da kızgınım.

İnsan kötü varlık: Adada tüm hayvanlardan bolca bulunurken King Kong’un türünden sadece bir adet var. Bu da bana sanki en başında onu o adaya hapsedenlerin de insan olmasından kaynaklandığı için gibi geliyor. Tabii bu benim teorim. 

King Kong yalnızlık içinde, bir sürüsü yok. Doğal olarak sürekli savaş hâlinde. Bu da tek başına avlanması, diğer hayvanlara karşı uyurken savunmasız olması gibi birçok anlama geliyor. Eh, vücudundaki yara bereyle bunu göstermeleri de film açısından çok iyi; kalbim açısından çok kötüydü. 

Dediğim gibi, bugün hâlâ insanlar yeni “cins” hayvanlar üretmek için hayvanları tehlikeye atıp sağlıklarına zarar verip dururken onu bırak hayvanlara cinsel şiddet uygularken bu filmi izlemek birçok gerçeği ve acıyı tekrar gözümün önüne getiriyor.

🏝 Skull Island yerlileri


King Kong ve türler arası temsiller: Kim bu yerliler?

Film özelinde birkaç şeye daha değinmek istiyorum: İlk olarak şunu söyleyeceğim, bence bu film bayağı ırkçı. Bahsettikleri ada, hem karanlık hem de yağmur çamur kıyamet bir yer ama tüm yerliler koyu tenli temsil edilmiş. 

Yerli temsilleri: Koyu tenli “yerli”ler sıcak bölgelerde olmaz mı? Güneş yüzünden insanın hayata adapte olmasıyla ilgilidir ten rengi, değil midir? Sadece yerli olacakları yerli profilini koyu tenli düşünemeyiz, şimdi Kuzey Kutbu’nda yeni bir topluluk olduğu ortaya çıksa “yerli”ler diye koyu ten mi bekleyeceğiz? 

King Kong ve ırkçılık: Bu beni düşündürünce biraz araştırma yaptım—zaten King Kong’un geçmişinde ırkçılık tartışmaları oldukça sürdürülmüş. İzlediğim 2005 yapımında anti-kahraman (kahraman olmayan ama kötü niyetle de hareket etmeyen) ve tartışmalı karakter olsa da diğer yapımlarda kötü karakter yerine de bol bol konulmuş. Bu da King Kong’u siyahi insanlara bir hakaret konumuna getirmiş, sarışın beyaz kadını alıkoyup zarar veren siyah erkek kişi gibi bir algı yaratıldığı düşünülmüş. Tarihteki saygısızlıklar yüzünden ve King Kong’un goril olması da bu sembolize etme tartışmasını alevlendirmiş. 

Ben hak veriyorum açıkçası—film başka birçok açıyla da çekilebilirmiş gibi geliyor, hem de böyle tekrar tekrar çekilmiş üzerine tartışılmış bir yapımı ırkçılığa mahal vermemek o kadar da zor olmasa gerek. Çok da hâkim olmadığım için bu konuyu uzatmıyorum.

Düşünce pencereleri: Filmlere hayvanların konu olması ya da hayvanlar üzerinden bir şey anlatılması her zaman daha yıkıcı veya yapıcı oluyor benim için. King Kong’u ikinci kez izlemek de kafamda birçok yeni pencere açtı; yıllar önce düşündüğüm şeylerle bugünü karşılaştırmış oldum ve geldiğim noktadan memnunum diyebilirim. Umarım açılan pencerelerim beni daha iyi noktalara götürürken siz de bir şeyleri izlemiş olmak için izlemez ve kendi pencerelerinizin manzaralarına dalarsınız diyeyim.

Liked this story? Share it.

Related Keywords

sit-com

film

Winnie the Pooh

Spirit

Tarzan

Pocahontas

İdil Keyşan

King Kong

The Godfather

Godfather

New York

Liked this story

Add to Saved

Add to Read Later

Share

Published in

🦍 Popüler kültürde insan-hayvan-doğa ilişkisi, King Kong'la insan merkezcilik

Newsletter & Author

Fanon

Fanzin kültürünü dijitale taşıyan Fanon, popüler kültürle ilişkili konuları her hafta çarşamba günü 18.00’de ele alıyor.

;