İki farklı ittifak, iki farklı Türkiye ideali

14 Mayıs’ta düzenlenecek olan genel seçimlere 59 gün kaldı. Bir taraftan cumhurbaşkanı adayları açıklanırken diğer yandan da siyasi partiler arasındaki ittifaklar belirginleşiyor.
Geçtiğimiz hafta Türkiye siyasetinin en önemli gündem maddelerinden biri AK Parti’nin Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR ile ittifak görüşmeleri yapmasıydı. AK Parti’nin Cumhur İttifakı’na katmayı planladığı her iki partinin de programlarında yer alan radikal maddeler ve iktidardan talepleri kamuoyunda önemli bir tartışma başlattı.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu da HDP ve Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) ile görüşeceğini açıkladı. Mevcut tablo gösteriyor ki seçmen, 14 Mayıs'ta iki farklı ittifak yapısından ve Türkiye hedefinden birine oy vererek nasıl bir ülkede yaşamak istediğini seçecek.
Cumhur İttifakı nasıl bir Türkiye vadediyor?
Millet İttifakı’nın yakaladığı pozitif ivme ve ekonomik kriz/depremler nedeniyle düşen oy oranlarını toparlama hedefinde olan Cumhur İttifakı, Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR ile ittifak görüşmelerine başladı. Milli Görüş Hareketi lideri Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan’ın kurduğu Yeniden Refah Partisi’nin ittifaka katılım için AK Parti’ye sunduğu ‘Talepler Listesi’ kamuoyunda olduğu kadar AK Parti içerisinde de önemli bir tartışma başlattı.
Gazeteci İsmail Saymaz’ın Twitter hesabından paylaştığı listede Yeniden Refah Partisi’nin kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve LGBTİ+ hakları konusundaki taleplerinin kabul edilmesi durumunda Cumhur İttifakı’nın çok daha radikal ve baskıcı bir rejimin savunucusu ve uygulayıcısı haline geleceğini aşikar.
Özellikle 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun değiştirilmesini isteyen Yeniden Refah Partisi Türkiye’nin çağdaş, demokratik, eşitlikçi ve laik devlet yapısını temelden değiştirmek ve kadınların toplumdaki rolü ve haklarınıs siyasal İslam ideolojisi çerçevesinde yeniden tanımlamak istiyor.
Yeniden Refah’ın bu talebi muhalif kamuoyunda olduğu kadar AK Parti içerisinde de tartışma yarattı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda tartışmalara ilişkin “6284 sayılı Kanun, kadına yönelik şiddetle mücadele için yaptığımız en önemli yasal düzenlemelerden biridir. Kanunun kabulünden bu yana, uygulamayı da geliştirmek için titizlikle düzenlemelerimizi sürdürüyoruz.” açıklamasında bulundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de Yeniden Refah Partisi’nin 6284 sayılı kanunun kaldırılması/değiştirilmesi yönündeki talebinin kabul edildiği iddialarını yalanlayarak “6284 sayılı kanun, bizim için önemli bir konudur ve kırmızı çizgimizdir.” dedi. AK Parti’nin bu talepler listesine olumlu veya olumsuz bir cevap verildiğine dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı ancak bu taleplerin kamuoyunda tartışılması dahi Cumhur İttifakı’nın Türkiye tasavvuruna dair insanların zihninde bir tablo canlandırıyor.
Peki, Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı’na ne kazandırır?
Saadet Partisi’nin özellikle CHP ile kurduğu ittifaktan rahatsız olan ve Milli Görüş hareketinden gelen seçmen grubu için Yeniden Refah Partisi önemli bir alternatif oluşturuyor. Oy oranları, çeşitli kamuoyu araştırmalarında %1 ila %2,5 arasında değişen Yeniden Refah Partisi’nin seçimlerde sürpriz bir sonuç elde edebileceği öngörülüyordu ancak partinin Cumhur İttifakı’na dahil olması oy oranını önemli ölçüde düşürebilir.
Türkiye
Partinin tabanına bakıldığında muhafazakar, Milli Görüş'ü benimseyen bir seçmen grubunu temsil ettiğini görüyoruz. Her ne kadar ideolojik olarak AK Parti’ye yakın bir seçmen grubu olsa da Yeniden Refah destekçilerinin önemli bir bölümü Erdoğan karşıtı ve AK Parti’yi "davaya" ihanet etmekle suçluyor.
Bu anlamda, AK Parti’den kopan ancak CHP ile kurduğu ittifak nedeniyle de Saadet Partisi’ne oy vermek istemeyen seçmen grubunun bu seçimlerde Yeniden Refah’a gidebileceği öngörülüyordu ancak partinin Cumhur İttifakı’na katılması bu kararsız seçmen grubunu uzaklaştırarak Yeniden Refah’ı mevcut durumundan daha da aşağı sürükleyebilir.
Cumhur İttifakı açısından Yeniden Refah’ın kazanabileceği %1-2 oy oranı hem cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinde bir fark yaratabilir ancak Yeniden Refah ile bakanlık, bürokratik pozisyonların paylaşımı ya da milletvekili pazarlığına girilmesi pek mümkün değil. Cumhur İttifakı’nın ana unsuru olan AK Parti, ittifakın ikinci büyük ortağı MHP ile de doğrudan bir bakanlık paylaşımı yapmadı.
Muhtemelen önümüzdeki seçimler için de MHP’ye bakanlık vermekten ziyade bürokrasi, polis ve yargıdaki önemli bürokratik pozisyonların paylaşımı yapılacaktır. Ancak Cumhur İttifakı’nın en önemli özelliği ittifaka yeni katılan partilerin ideolojik ağırlığının pratikte hissedilmesi. MHP ile ittifak kurulmasının ardından AK Parti de muhafazakar kimliğini milliyetçilikle harmanlamış, BBP’nin de ittifaka dahil olması milliyetçiliğin dozajını daha da artırmıştı. Vatan Partisi’nin Erdoğan’a destek vermeye başlamasıyla da Türk dış politikasının Batı ittifakı ve NATO ile kurumsal ilişkileri zayıflamış ve Avrasyacılık fikri ağırlığını hissettirmeye başlamıştı.
Yeniden Refah’ın da Cumhur İttifakı’na katılması durumunda ideolojik olarak yeniden bir dönüşüm yaşanacağı aşikar. İttifakın muhafazakar-milliyetçi ideolojisinde muhafazakarlığın dozu artabilir, başta kadın ve LGBTİ+ hakları olmak üzere toplumsal eşitlik ve demokrasi alanında daha radikal ve baskıcı politikalar hayata geçirilebilir.
HÜDA PAR Cumhur İttifakı’na ne vadediyor?
HÜDA PAR, Yeniden Refah Partisi’nden çok daha radikal ve İslamcı bir pozisyonda yer alıyor. Birçok gazeteci ve akademisyenin 1990’lı yıllarda Türkiye’de işlenen birçok cinayet ve terör eyleminin düzenleyicisi ve sorumlusu olan Hizbullah terör örgütünün devamı olduğunu ifade ettiği HÜDA PAR, geçtiğimiz hafta seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini açıkladı ve AK Parti ile ittifak görüşmelerine başladı.
Parti programındaki özerklik vurgusu, kadın ve insan haklarının şeriat temelli yorumlanması ve partinin üst yöneticilerinin “Türkiye’de şeriat kurallarının uygulanması gerektiği” yönündeki açıklamaları HÜDA PAR üzerindeki tartışmaları yoğunlaştırdı. Cumhur İttifakı’nın ana ortağı MHP’nin ve BBP’nin milliyetçi-muhafazakar ideolojisi ve HDP’yi terörle arasına mesafe koymadığı gerekçesiyle siyaseten tecrit etme talepleri HÜDA PAR’ın ittifaka dahil edilmesi tartışmalarını daha da alevlendiriyor. Hizbullah’ı terör örgütü olarak tanımlamayan ve HDP’nin aksine özerklik ve şeriat taleplerini dile getiren HÜDA PAR, MHP ve BBP’nin ideolojik çizgisiyle tamamen çelişiyor.
Diken
Muhafazakar ideolojinin temsilcisi AK Parti için bile radikal olan HÜDA PAR çizgisinin, Cumhur İttifakı içerisinde huzursuzluk yaratacağı aşikar. MHP ve BBP’den şimdiye kadar yapılan açıklamalarda HÜDA PAR ile ilgili sorulara cevap vermekten kaçınıldığı görülüyor. Parti kurmayları, Cumhur İttifakı’nın henüz HÜDA PAR ile resmi bir anlaşma yapmadığını söyleyerek ittifak içi tartışmaları kamuoyundan uzak tutmaya çalışıyor.
2018 seçimlerinde yaklaşık 150 bin oy alarak %0,3 oy oranına ulaşan HÜDA PAR, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a sonucu etkileyecek bir destek sağlamayacaktır ancak Cumhur İttifakı’nın HÜDA PAR üzerinden muhafazakar Kürt seçmene ulaşmaya çalışarak HDP’yi, dolaylı olarak Kılıçdaroğlu’nu zayıflatmaya çalışması muhtemel. Buna ek olarak, HÜDA PAR’ın oylarının Batman ve Bingöl gibi Güneydoğu’daki belirli illerde yoğunlaşması AK Parti’ye bölgede HDP aleyhine fazladan 1-2 milletvekili kazandırabilir.
Kısıtlı katkılarına rağmen Yeniden Refah ve HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katılması, ittifakın muhafazakar-milliyetçi ideolojisini daha da sağa çekerek radikal bir çizgiye taşıyacaktır. Özellikle kadın hakları, LGBTİ+ hakları ve eşit yurttaşlık konularında iktidar, desteğine büyük ihtiyaç duyduğu radikal ortaklarını tatmin etmek için onların bazı taleplerini pratikte kabul edebilir veya söylem düzeyinde bu fikirleri destekleyebilir. Her iki ihtimal de Türkiye’yi mevcut durumundan daha otoriter, daha baskıcı ve daha yaşanamaz bir noktaya sürükleyecektir.
Millet İttifakı'nın vadettiği Türkiye
Altı siyasi partinin oluşturduğu Millet İttifakı, Cumhur İttifakı'na göre daha şeffaf bir müzakere ve yönetim süreci yürütüyor. Cumhur İttifakı'nın temel unsuru olan AK Parti, ikinci büyük ortak MHP de dahil olmak üzere hiçbir parti ile bakanlık paylaşımı yapmıyor. Bürokratik pozisyonlarda MHP’ye önemli pozisyonlar sağlansa da ittifaktaki diğer partilerin icracı bir rolü bulunmuyor. Bu anlamda, Cumhur İttifakı'nda yer alan siyasi partiler ideolojik olarak iktidarın politikalarını ve söylemlerini etkileseler de icracı bir pozisyonda yer almadıkları için vatandaşa karşı bir sorumlulukları da bulunmuyor.
Öte yandan, Millet İttifakı'nı oluşturan partiler hem şeffaf bir şekilde bakanlık ve rol paylaşımında bulunuyor hem de iktidara gelmeleri durumunda uygulayacakları politikaları mutabakata vararak ortak politikalar halinde kamuoyuyla paylaşıyorlar. Cumhur İttifakı'nın aksine, Millet İttifakı'nda yer alan her siyasi parti icracı bir pozisyonda da olacağı için vatandaşa hesap vermekle yükümlü olacak. Alınan her kararda siyasi sorumluluğa da sahip olacaklar.
Dünya
Böylesi bir ittifak modeli, vatandaşlara bir yandan şeffaf ve hesap verilebilir bir siyasi model sunarken diğer yandan tüm siyasi partilere belli oranda sorumluluk yükleyerek kamuoyunun iktidar üzerindeki etki gücünü de artırabilir.
14 Mayıs’ta Türkiye sadece bir parti ya da ittifak tercihi yapmayacak. Bir yanda Cumhur İttifakı'nın temsil ettiği şeffaf olmayan, tek merkezden yönetilen, hesap verilebilirliği olmayan ve ideolojik olarak ittifakta yer alan partilerin radikal çizgisine sürüklenen bir Türkiye tasavvuru var. Diğer yanda ise Millet İttifakı'nın temsil ettiği şeffaf, hesap verilebilir, denetim ve denge mekanizmalarının etkin bir şekilde çalıştığı, her siyasi partinin belirli sorumlulukları ve icracı rolleri olduğu katılımcı ve denetlenebilir bir Türkiye ideali yer alıyor.
2023 seçimleri bu iki farklı Türkiye idealinin seçimleri olacaktır.
Related Keywords
toplumsal cinsiyet eşitliği
kadına yönelik şiddet
Türkiye
AK Parti
Refah Partisi
Cumhur İttifakı
Millet İttifakı
Kemal Kılıçdaroğlu
Bağımsız Türkiye Partisi
HÜDA PAR
Milli Görüş Hareketi
Necmettin Erbakan
Fatih Erbakan
Yeniden Refah Partisi
İsmail Saymaz
6284
siyasal İslam
Derya Yanık
Kanun
Liked this story
Add to Saved
Add to Read Later
Share
Published in

Bir seçim, iki Türkiye ideali
Newsletter & Author

Spektrum
Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

Abdullah Esin
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur. Dış politika, diplomasi ve politik ekonomi alanlarında araştırmalar yapmaktadır.