
Kapak görseli sana bir şey hatırlattı mı? Tame Impala’nın “Feels Like We Only Go Backwards” şarkısını biliyorsan yüzünde ufak bir tebessüm belirdi, biliyorum. Bilmiyorsan da buraya alalım seni, pişman olmayacaksın, Veraison sözü.
Üzümlerden ilham aldık
Bu yıl neredeyse her sayıya bir Grapest Hits listesi ile başladık. O hafta ne konuştuysak şarkılar kâh kelimelerle kâh kadehimizdekiyle eşleşti. Her listeye ulaşabileceğin hesap A La Veraison, burada. Fakat bu sayıda bir liste yok, Grapest Hit var. Şarkı sana hüzünlü gelmesin, yeni senede önceki rekolteye gidiyoruz; malum throwback yapıyoruz bu sayıda.
It feels like I only go backwards, baby
Every part of me says, "Go ahead"
I got my hopes up again, oh no, not again
Feels like we only go backwards, darling
Birlikte yeni yollara çıktık
Öncelikle yayına adını veren, véraison’un (“ver-ra-zon” diye okunan) kelime anlamını hatırlayalım, En Büyülü Dönem sayısında. Véraison, döngüler, ben olma hâli. Benim en sevdiğim sayı, laf aramızda. Romantik tarafım kelimenin bendeki hissî karşılığını da paylaşmıştı, hatta sayfaya bir Turgut Uyar şiiri kondurmuştu. Neden burada buluştuğumuzu anlatan bir sayı, iyi geçen bir first date.
Bu yayın kadehindeki şarabı keşfederken, sonraki yudumu hayal eden bir şarap yayını. Meraklı; sadece kadehine değil, kadehinin ötesine bakıyor. Bu yüzden de bağdan taze çıkan haberler, şarap kültürüne dair bilgiler ve şaşırtan eşleşmeler sunuyor. Duyusal deneyim rotaları çiziyor. Derdi beyaz örtülerle, onlara pek inanmıyor. Her sofrada yer arıyor. Bu yüzdendir ki sade ve anlaşılır bir dil peşinde. Arada “aman dikkat” notları veriyor; genellemeleri sevmese de anlaşılır olmak için arada onlardan destek alıyor. Zaten benimle burada buluşuyorsan tanışık olduk artık, duruma hakimsin. Bugün yeni tanışacaksak da doğru zamanda doğru sayfadayız; insanlar birbirini en iyi yolda tanırmış. Biz de bu sayıda yoldayız.
Kadeh kadeh bilgilendik
“Bağdan Al Haberi” kanalı ile bağda salına salına dolandık, “Bir Kadeh Bilgi” kanalında "Memleket neresi?, Büyüklük önemli mi? Yanık mı?" gibi sorular sorduk.
İnsanların yerleşik hayata geçip tarıma başlaması bağcılığın ilk sinyallerini veriyor. Sonra pek çok farklı bağcılık uygulaması gelişiyor. “Biyodinamik mi Organik mi?" sayısında uzaktan pek gizemli görülen, çok da karıştırılan, üzerine de çokça konuşulan konvansiyonel, sürdürülebilir, organik ve biyodinamik bağcılık uygulamalarını tek tek tanıdık. “Konvansiyonel bağcılık ekosistemleri öldürüyor!” diye bir başlık atmamıştım, tabii ki. Ama üzerine çokça düşünmüş, senin de düşünmeni istemiştim. Zira toprak derin, kökler uzamış, asma kök salmış. Yan yana, aynı toprağı paylaşıyor kocaman bir bağ. Bağlılık hâlinde, bağda.
Sonra hoooop şaraphanede bulduk kendimizi. “Bu şarabı fıçıda olgunlaştırsak da mı saklasak, olgunlaştırmasak da mı saklasak?” diyerek fıçılara girip çıktığımız sayı burada. "Bir Kadeh Bilgi" kanalında şarapta fıçı etkisini konuştuk.
“Bol Köpüklü Hafta” sayısında emeğe ve zamana saygı gösterdik ve Champagne bölgesine ışınlandık. Geleneksel yöntem üretim sürecini adım adım, sade sade paylaştım. Köpüklü, köpüren, köpük köpük bir sayı oldu; hızlandırılmış kurs gibi oldu, beklerim.
Söyleştik
“Bizi biz yapan kültürel bağımız, sıra sıra dizili yemyeşil bu bağlarımız ve her şeyi taşıyan zaman.” dedim ve bağda olduğu kadar zamanda da yolculuk yaptık Sabiha Apaydın ile, "Bağ, Bağlılık, Bağcılık" sayısında. “Ya sonra?” dediğim, benim değil ama rakamların konuştuğu bir sayı vardı: "Yerel Üzüm, Yerli Şarap". Bu sayıya girip bakarsan sağdan bir keçi fırlayabilir, aman dikkat. Unutulmamış bağlar, kurutulmamış üzümleri konuşmuştuk Umay Çeviker ile. "Bir başka dünya mümkün!" demişti. Patkara üzümünün mürdüm eriği kokuları da bize eşlik etmişti.
Fıçıların arasında gezerken bir bakmıştım birisi fıçının tıpası açmış, pipet ile şarap tadıyordu. Biraz merak, biraz heyecan ile gitmiştim yanına ve yeni bir seri fikri belirmişti aklımda “Şaraphaneden Sesler”. Şarap üretim sürecinde yer alan kişiler ile keyifli ve öğretici sohbetler hayal ettim, oldu. İlk konuğum da Semril oldu, burada.
Sofralar kurduk
Artık sofraya oturalım! dedik sonra, ve başladı yeni bir seri: Yemek-Şarap Eşleşmeleri S01E01. Etin yanında neden hep kırmızı şarap gelir? Peynirler beyaz şarap ile eşleşmez mi? Nedendir bu asidite, nereden geliyor bu acılık? gibi soruları yavaşça kenara bıraktık ve eşleşmelerin arkasındaki kimyasal ve fiziksel etkileri keşfettik. Biraz şeflerden tüyo aldım, biraz kendi damağımı zorladım. Ama seni o sofrada hiç yalnız bırakmadım. “Pairing is caring” dedim bir kere!
Yetmedi, peynir tahtaları hazırladık; klişeleri istisnalar ile anladık. “Klişeler, İstisnalar ve Kaide” sayısında sebep-sonuç ilişkileri ile damağındaki duyusal yolculuğu anlattım. Sen de buradaki sebep-sonuç ilişkilerini alıp Konya küflü peynire, abaza peynirine, sayas peynirine, Kars graveyerine taşıdın; kendi peynir tahtanı yarattın.
Arada tatlı riskler de aldık. “Şimdi bir köpüklü şarap hayal ediyoruz, şampanya kadar para vermiyoruz; şampanya kadar meşakkatli bir sürece dahil olmuyoruz. Açmak da içmek de kolay.” dedim ve seni şampanyanın pek havalı, biraz ergen biraz heyecanlı arkadaşı Pét-Nat ile tanıştırdım, burada. Kendisini sevdik, çok da merak ettik. Fakat “Her köpüklü şarap şampanya değildir.” dedik ve etikette “méthode traditionnelle=traditional method=geleneksel yöntem” gördüysek önce bir durup saygı duymayı ihmal etmedik.
Hangi birini paylaşsam ki, bilemedim. Veraison’un 2022 hasadı 2023’ün ürünü. Bakalım bağdan şaraphaneye giden üzümler bu sene neye evrilecek? Daha söyleyeceğim şey, kıracağım şişe, keşfedeceğim kadeh çok. Benimle aynı sofrayı paylaştığın, şişeye ortak olduğun için teşekkür ederim.
💧Pıt, gözyaşı. En tanensizinden.
Related Keywords
Üzüm
şarap
Tame Impala
Turgut Uyar
Liked this story
Add to Saved
Add to Read Later
Share
Published in

🍷Sene 2023, Rekolte 2022
Newsletter & Author

Veraison
Kadehindeki şarabı keşfederken, sonraki yudumu hayal eden bir şarap yayını. Şarabın sadece beyaz örtülü masalarda içilmediğine inanıyor, her sofrada yer arıyor. Her hafta duyusal deneyim rotaları çizmek için e-posta kutunda!

Selin Osmanoğlu
1989 rekolte; meraklı, burnunu o kadehten bu kadehe sokan, koku hafızasını pek zorlayan bir kimya mühendisi ve WSE3 sertifikalı şarap uzmanı.