
🦸♀️ Stan: İdil Keysan
✏️ Röportaj: Alara Demirel
“Hayran olduğum şey,” diye başlayan cümleyi nasıl devam ettirirsin?
Özellikle yaratıcı bir alanda çalışıp üretim motivasyonunu kaybetmeyen, işini seven, çalışkan insanlar diyebilirim. Hep böyle insanlara çok imreniyorum ama kendim genellikle procrastination ve tembellikle boğuşuyorum. Küçükken ben de çalışkan bir insandım sonra yitirdim maalesef bu özelliğimi.
Küçükken hayran olduğun evrenler var mıydı?
Winnie the Pooh, Spirit, Tarzan ve Pocahontas gibi çizgi filmler küçükken en sevdiklerimdi. İnsan-hayvan-doğa ilişkisi işlenen yapımları seviyorum.
Güncelden de Okja filminden çok etkilenmiştim—bu tip anlatımlar insan ve doğanın yakın olduğu bir evreni gösterdiği ve tam tersinde nasıl dramatik şeyler yaşandığını anlattığı için bana dokunuyor.
🍀 Okja (2017)
Hayran oldukları seni, hayatını ve üretimlerini nasıl etkiliyor?
Büyürken izlediğim tüm bu yapımlar, içime sığmayan hayvan sevgisi beni vegan yaptı mesela. Kendi hayatımla ve kedilerimle daha fazla ilgilenebilmek, yavaş bir hayat yaşayabilmek gibi isteklerim çalışma hayatımı şekillendirdi. Bu yüzden hiç mesaili bir iş hayatına girmedim.
Kariyer anlamında beni hayatımdan uzaklaştıracak, sürekli meşgul ve stresli olmama sebep olacak kararlar almaktan kaçınıyorum. Bu yüzden belki daha az üretim kaygısı duyuyorum ama yavaş ve huzurlu bir hayat yaşamayı tercih ediyorum yine de.
💅 İdil'in NYX'le yaptığı işbirliğinden
Hayran oldukların ürettiklerinle kesişiyor mu?
Yaratıcı bir sektörde çalışırken bunların kesişmediği bir durum mümkün olmaz sanırım. Şu anki illüstrasyon tarzımı, mizah anlayışımı ve konulara yaklaşımımı çocukluğumdan beri etkilendiklerim şekillendirdi.
Yetişkinlikten itibaren de sürekli olarak beslendiğimiz içeriklerle bir görsel havuz doldurmaya devam ediyoruz. Üretirken de bu görsel hafızadan faydalandığımız için herkesin kendine has bir üslubu ortaya çıkmış oluyor. Özellikle illüstrasyon alanı kişisel üslubunu en rahat gösterebildiğin yer, bu yüzden yöneldim ben de.
Yaptığım işbirliklerinde de zaten yapıyor olduğum işlerden farklı bir şey yapmıyorum. Benden beklenen yine benim çizgim ve görsel süzgecimden geçenler oluyor. Farklı bir şey bekleniyorsa veya parçası olacağım iş benimsediğim değerlerle çelişiyorsa zaten çalışmıyorum.
🥪 Adventure Time
İçinde yaşamak istediğin evren hangisi? Orası nasıl bir yer?
En son House of The Dragon ve The Rings of Power izlediğim için o evrenler yani ejderhaların, müthiş görkemli şehirlerin olduğu yerler çok etkileyici geliyor ama muhtemelen içinde yaşamak çile olurdu. O yüzden bu evrenlerin yumuşak ve 2D versiyonu olan Adventure Time evreniyle cevap vereceğim. Fantastik ama korkutucu değil; her şey çok sevimli ve yumuşak görünüyor; sandviçler güzel ve her yer değişik canlılarla dolu.
Gerçekçi isteğimse sokağa çıktığımda beni mutlu eden ve görsel olarak besleyen daha fazla alanla karşılaştığım bir yerde yaşamak olurdu. Mikro çevremde ve evimde nerdeyse her şeyi istediğim gibi şekillendirebiliyorum ama ülkemizin sevimsizlikleri üretme motivasyonumuzu baltalıyor resmen.
Estetik olarak zehirlemeyen; temiz, yeşil; güzel binaları ve sokakları olan, saygılı ve medeni insanlarla birlikte yaşadığım, ikili cinsiyet sisteminden uzak (gender-free) ve vegan olan bir evren neredeyse fantastik derecede güzel geliyor kulağa.
Related Keywords
procrastination
İdil Keysan
Alara Demirel
Winnie the Pooh
Spirit
Tarzan
NYX
Liked this story
Add to Saved
Add to Read Later
Share
Published in

🦍 Popüler kültürde insan-hayvan-doğa ilişkisi, King Kong'la insan merkezcilik
Newsletter & Author

Fanon
Fanzin kültürünü dijitale taşıyan Fanon, popüler kültürle ilişkili konuları her hafta çarşamba günü 18.00’de ele alıyor.