Merhaba!
Altı aylık nadas döneminden sonra Kırılım Çağı tekrar yayında.
Evet, dünya ve teknolojik gelişmeler kafa karıştırmaya devam ediyor. Fırsatları yakalamaya çalıştığımız kadar teknoloji ile ilişkimizi de kontrol altında tutmaya çalışıyoruz. Sosyal benliğimiz ve toplumsallığımızın önemli bir kısmı artık çevrimiçi.
Çözüm eski zamanlara dönmek kesinlikle değil. Teknoloji elimizdeki en kuvvetli değişim aracı ve bunu kullanmak bizim hikâyemiz. Devletler de bunun farkında olduğu için kamusal alan olarak dijital sosyal ağları düzenlemeye başladılar.
Her ayın ikinci ve dördüncü perşembesi, Kırılım Çağı'nda yeni bir disiplin olan teknoloji sosyolojisi alanına dair çeşitli fikir yazıları okuyacaksınız. Hedefimiz teknoloji sosyolojisine çözüm odaklı bakmak ve yeni bakış açılarını yaygınlaştırmak.
Bu hafta AB'nin ABD merkezli sosyal medya şirketleriyle veri paylaşmayı kesme adımıyla başlıyoruz. Veri akışı, sosyal medya şirketlerinin güç kaynağı. Zaten bu nedenle kişisel veriler kullanıcılara ait olamıyor. Kırılım Çağı olarak bunun yaratabileceği toplumsal sonuçları inceliyor, değişmesi için neler gerektiğini irdeliyoruz. Ve soruyoruz: AB'nin davranış verisini paylaşmayı kesmesi ne anlama geliyor ve neye sebep olabilir?
Keyifli okumalar,