Merhaba,
Bugün bir şampiyonla beraberiz. 2-5 Mart tarihlerinde Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası İstanbul'da gerçekleşti. Yazarımız Elif Alper'le birlikte oradaydık. Atletizmi canlı izlemek çok zor. Her şeyden önce bunu söylemem gerek. Salona girdiğimiz an Karsten Warholm koşmaya başladı ve yerimize yerleşemeden buna şahit olduk. Sanırım uzun süredir en keyif aldığım andı. İkinci gününden itibaren sabah ve akşam seanslarına gittik. İki seans arası 7 saat boşluk biraz can sıkıcı olsa da emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
Tuğba Danışmaz'ın atletizm merkezli hikayesini kendisi ve antrenörü Cahit Yüksel ile beraber konuştuk. Şampiyonadan sonra oldukça yoğun bir takvimleri vardı. Ancak röportaj sözünü bir hafta önceden aldım. Şampiyon olmaya dair konuşacaklarım aklımdaydı fakat ben Tuğba'nın diğer yönlerini de öğrenmeye çalıştım. Bu kadar özverili bir çalışma sporcuların hayatını nasıl etkiliyor? Sporcu ile antrenör arasındaki ilişki antrenman yapmak dışında nasıl şekilleniyor? Tabii gelecek planlarına dair detayları da konuştuk.
Röportaja geçmeden önce; sırıkla atlamada yarışan Ersu Şaşma, 1500m'de koşan Şilan Ayyıldız, milli takım ise 4x4 bayraklı koşuda 6. oldu. Yasemin Can ve Emine Hatun Mechaal, 3000 metrede finale kadar yükseldi.
🌟 Teşekkürler: Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası'nı her detayıyla düşünen Şevket Furkan Erbay, Mustafa Taha, Yavuz Yavuz, Birgül Pullukçu, İpek Özgüden.
Punto'yu Instagram ve Twitter'dan takip etmeyi unutmayın — bize yazın.
Görüşmek üzere,
Burcu

Punto
Punto, gazetecilikten beslenirken, spor kültürünü şekillendiren olayları neden ve sonuçlarıyla geniş perspektiften ele alır. Formula 1, tenis ve basketbol başta olmak üzere tüm atletik branşların etrafında gelişen hikâyeler, gelen kutunda.
Avrupa Şampiyonu Tuğba Danışmaz
— Kendi seyircimizin önünde bu atmosferin getirmiş olduğu dezavantajları avantaja çevirdik.

Sen yapamazsın dediği hocasından gizleyerek seçmelere katılıp, yaparsın denilenler arasında tek seçilenin Tuğba olması, onu ileriye götüren ilk hamle oldu. Bu, ayrıca her söylenene kulak asmamamız gerektiğini gösteren iyi bir örnek. Çünkü muhakkak yolun başında yapamazsın diyenler oluyor ve şampiyonlar bunun aksine inananlar arasından çıkıyor. Kaç kişi bu söz yüzünden vazgeçti ya da başarıya ulaştı?
Okul yarışlarına ismini yazdırarak katılan Tuğba, uzun atlamada elde ettiği iyi dereceyle kendisini gösterdi. Yarışta herkesin isminin yanında artı varken Tuğba’nınkinde eksi vardı ve bu senden olmaz demekti. Tuğba — neden bana eksi verdiniz, benim ne eksiğim var? sorusuyla beraber yine de farklı branşlardaki seçmelere katılmaya devam etti. Bir şeyi kabul etmeden önce herkesin sorması gereken en temel soru: benim ne eksiğim var? Tıpkı Tuğba’nın yaptığı gibi.
İlk antrenör, kulüp ve sakatlık
Chiara Montesano
Uzun atlama, üç adım atlama, 800m. Tuğba’nın dereceleri seçmelere katılanlardan hep çok daha iyiydi. Okul dışında katıldığı ilk seçmelerin ardından da ilk antrenörü olacak Hakan Çadırcı ile tanıştı. Antrenör, seçmelerin ardından sadece Tuğba’ya — sen kal dedi. Aynı gün içinde sen yapamazsın denilen Tuğba’nın spor hayatına başladı. Hayalleri büyük kulüplerde yarışmak olan Tuğba’ya ENKA’dan teklif geldi. O da bu teklifin karşılığını ilk yarışında birinci olarak verdi.
19 Kasım 2017 Tuğba’nın asla unutamadığı bir tarih. O gün ilk kez ciddi bir sakatlık geçirdi. Daha da önemlisi bu sakatlığın ardından, hiç alışık olmadığı şekilde, yapacak gücü kendinde bulamamaya başladı. Kendisine 14m atlayan ilk Türk kadını olma hedefi koyan Tuğba, bu arzusundan uzaklaştı. Sakatlığını atlatmasına rağmen antrenmanlarına geri dönmedi. Yarışmaları heyecanla bekleyen Tuğba, spora karşı isteksiz olduğu bir dönemdeydi. Tuğba’nın bu dönemden çıkması için kardeşinin — eskiden eve hep madalyayla gelirdin demesi yeterli oldu. Tuğba bu cümleyle vazgeçmek için spora başlamadığını hatırladı. Ardından 13.97, 14.09, 14.14, 14.31 dereceleri artarak gelmeye başladı. Tuğba ve çalışma ekibi, bu dereceleri artırmak için izledikleri yolu “Bu derecelerin olabilmesi için belirli bir sürecin olması gerekiyor. Yaptığımız antrenmanları deneme yarışmalarında gözlemleyerek eksiklerimizi bulup ona göre bir çalışma programı hazırlıyoruz.” sözleriyle anlatıyor.
İstanbul'da yarışmak
Filmi bugüne saralım. Tuğba’nın 2023 Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası’ndaki 14.31’lik Türkiye rekorunu canlı izledim. Öncelikle kendimi çok şanslı hissettiğimi belirtmek isterim.
Tuğba bugüne kadar birçok farklı ülkede yarıştı ve harika dereceler yaptı. Ancak Türkiye’nin ilk kez ev sahipliği yaptığı Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası için İstanbul’da yarışmanın yerinin ayrı olduğunun altını çiziyor:
“Kesinlikle farklıydı. Çünkü kendi seyircimizin önünde bu atmosferin getirmiş olduğu dezavantajları avantaja çevirdik”
Her atlayış öncesi seyirciden destek alkışı isteyen Tuğba Avrupa Şampiyonu oluyor. Bu işi en iyi şekilde yapabilmenin seyirci desteğinden geçtiğini düşünüyor.
Dört gün boyunca salonun her noktasında başka bir yarışma gerçekleşti. Karsten Warholm, Nafi Thiam, Marcell Jacobs, Pedro Pichardo gibi isimleri izleyerek birçok heyecanlı ana şahitlik ettik. Tuğba’ya şampiyonluğu getiren ilk atlayışı da buna dahil. Kuşkusuz en özel anlardan biriydi.
Kendi yarışı dışında Tuğba’ya aklında kalan anları sordum. Son olimpiyat şampiyonu ve daha önce Avrupa şampiyonu olmuş Marcell Jacobs’un 60 metrede ikinci olması çoğu insan gibi ona da, nasıl oldu bu dedirtmiş. Şampiyonanın favori isimlerinden olan Jacobs 100 metre Avrupa rekoru ve 60 metre Avrupa salon rekoruna sahip. Ancak Samuele Ceccarelli 60 metrede 6.48 sn'lik derecesiyle Jacobs’u geride bıraktı.
Tuğba, Türkiye’yi üç adım atlama gibi aslında çok da başarı geçmişi olmayan bir branşta temsil ediyor. Onun bugünkü başarısını daha iyi anlamlandırabilmek için biraz geçmişe bakmakta fayda var.
Türkiye'nin üç adım atlama tarihi
Türkiye için üç adım atlamada her sene kazanılan bir başarı ya da madalya olmayabilir ancak hatırlanması gereken başarılar var. Bundan yıllar önce 1948 Londra Olimpiyatları’nda Ruhi Sarıalp’in kazandığı bronz madalya buna bir örnek. Sarıalp, Türkiye atletizmi için en önemli isimlerden biri. 2023 Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası’nın tasarımında da kendisine yer verildi. 1967’deki Balkan Şampiyonası’nda üç adım rekorunu dört kez geliştiren Aşkın Tuna da anılması gereken isimlerden. 2019 yılında Avrupa U23 Şampiyonası'ndaki 17,37'lik derecesiyle Türkiye rekoru kıran Necati Er, 17 m üzerine çıkan ilk Türk erkek üç adım atlamacı oldu. Er, bu sonuçla olimpiyat barajını geçti ve 2020 Tokyo Olimpiyatları'nda Türkiye’yi temsil etti.
Üç adım atlamada uzun zamandır Tuğba gibi bir figür yoktu. Bir branşta çok uzun süre başarı gelmemesinin etkileri sporcu üzerindeki baskıyı da artırıyor. Tuğba bu baskıyı hem de ev sahipliği yapılan bir turnuvada en iyi derecesini elde ederek başarıya dönüştürdü. Bu başarının ardından Tuğba’yı 2024 Paris Olimpiyatları’nda yarışırken görmek pek çoğumuzun hayali. Bunun için Tuğba’nın önce 14.55’lik kotayı geçmesi gerekiyor. Yapabileceğine kuşkum yok.
Profesyonel bir sporcunun boş günü
Chiara Montesano
Tuğba şampiyonluğunun ardından spora, atletizme, kariyerine dair birçok soruya cevap verdi. Ben biraz da spor dışındaki Tuğba’yı tanımak istedim. Profesyonel bir sporcunun boş bir gününün nasıl geçtiği merak ettiklerim arasındaydı:
“Tek boş günüm pazar (gülüyor). Haftanın yorgunluğundan dolayı ve antrenmanın olmayışından biraz geç kalkıyorum ve geç kahvaltı yapıyorum. Sonrasında kahve içmeye çıkıyoruz 1-2 saat kafa dağıtıyoruz. Sonra haftaya güzel başlamak için dinlenmeye geçiyoruz.”
Ne izleyip dinlediğine dair çok detaylı bilgi vermeden gerilim aksiyon dizileri izleyerek dinlendiğini ve ismini bizimle paylaşmayı unuttuğu dizilerinin ikinci sezonunu beklediğini söylüyor. Çok yoğun bir çalışma programına sahip olan Tuğba’nın spor dışındaki hayatını merak ediyorum aslında.
Onu sahada çok güçlü ve kendinden emin bir karakter olarak görüyorum. Kendine bakmayı seven, buna özen gösteren bir atlet var karşımızda. Performansını tüm detaylarıyla düşündüğünü hissettiriyor insana. Böyle bir motivasyonla sahaya çıkıyorsunuz, kendinizden bir beklentiniz var. Ne “sen yapamazsın” demeler işe yaramış ne sakatlıklar yoldan çevirmiş. Vazgeçmek için çıkmadığı bu yolda her şeyiyle yarışmak için sahada. Yıllar sonra bu alanda bir şampiyonluk elde ediyor. Tuğba’nın her detayını düşündüğü performansına dair olumsuz yorumlar tabii ki kaçınılmaz:
“Asıl amacım işimi icra etmek ve Türkiye'de bu branşta yapılmayanları yaparak tarihe geçmek, sesimizi duyurmak. Gurur duyulması gereken bir olay ama eğer bu kendi milletimizden bazılarını rahatsız ediyorsa orada suçlanacak ve eleştirilecek benim kıyafetim değil bu tarz yorumları yapanların zihniyetidir.”
Kurallar ve ilkelerle antrenör Cahit Yüksel
Tuğba Danışmaz ve Cahit Yüksel/Diyagonal Dergi
13.97 ile başlayan süreç 14.31 ile bir Avrupa şampiyonluğu getirdi. Tuğba ve antrenörü Cahit Yüksel için bütün planlar öncelikle Dünya Şampiyonası finali ve 2024 Paris Olimpiyatları.
Tuğba sakatlık sürecinden sonra Cahit Yüksel’i arayıp kendisiyle çalışmak istediğini söylüyor fakat antrenör Tuğba’nın disiplinli olmadığını düşünüp kabul etmiyor. Fakat Tuğba’nın vazgeçmeme özelliği burada da önünü açıyor. İkili, beş yıldır beraber çalışıyor.
Cahit Yüksel bir sporcu için antrenörün önemini sadece sporla ilgili olmadığını söylüyor.
“Bir antrenörün en önemli özelliklerinden bir tanesi, kuralları ve ilkesi olmasıdır. Kurallar ve ilkeler prensipleri oluşturur. Prensipler de çalışma düzenini oluşturur. O nedenle çok önemsiyorum. Bir sporcunun örnek olabilmesi ve başarılı olabilmesi için kendini her anlamda geliştirmesi gerektiğini düşünmekteyim. Sanattan siyasete, edebiyattan sinemaya, tiyatroya kadar her türlü düşüncenin tartışıldığı birçok konuda fikir sahibi olabilmesi için neler yapması gerektiğini ortaya koymasına düşünsel anlamda katkıda bulunuyorum.”
Tuğba'nın bu başarısının ülkede atletizme dair bazı gelişmelerin önünü açacağını umarak, bir ülkede spora dair başarılı örneklerin olması bu ilerleme için önemli. Bir şeye niyetlenmede, hayal etmede rol modellerin olması gerekiyor. Tuğba’nın idolü üç adım atlama dalında 1999-2013 yılları arası Türkiye rekorunu elinde tutan Ayşegül Baklacı. Çünkü bir branşta çok uzun süre başarı gelmemesinin zorlaştırdığı şeyler var:
“Sporcu ve antrenör üzerinde baskıyı artırıyor. Çünkü beklentiler artıyor ve başarısız olabilme ihtimali stresi ve yarışma rahatlığını zora sokuyor. O nedenle ne kadar çok fazla sporcu başarılı sporcu olursa baskı ve beklenti o kadar az olacaktır.”
Diyagonal Dergi
Cahit Yüksel ve Tuğba başarıyı da ve başarısızlığı da beraber yaşıyorlar. Bir sporcunun başarı anında herkesin aklına gelmesi çok olası peki ya başarısızlığın getirdikleriyle nasıl baş ediyorlar sporcunun yanında olmak bir eğitimci olarak nasıl dinamikler içeriyor?
“5 yıllık süreçte genel anlamda başarılı olduk, ancak bu yolu yürürken birçok eksiğimiz ve başarısız günlerimiz de oldu, bu yaşananların bizi yolumuzdan çevirmemesi, bizi yıldırmaması ve bu süreçten daha iyi bir şekilde çıkabilmemiz için hatalardan, eksikliklerden gerekli dersi çıkarıp bunun yaşamımıza olumlu katkı yapabilmesi için her türlü desteği veriyorum.”
Podyum: Tuğba Danışmaz (altın), Dariya Derkach (gümüş), Patricia Mamona (bronz)
Getty Images
Futbol ve basketbol dışındaki sporların herhangi bir başarı elde etmeden gündemde çok da yer almadığını biliyoruz. Tuğba’nın ya da atletizm gibi sporlardaki gelişmelerin geniş kitlelere ulaşmasının bu başarıların artmasında da önemli bir faktör olduğunu düşünüyorum. Başarının sahiplenilmesi kadar başarısızlığın ya da kazanamamanın sporcuyu güçlendirmesi gerekiyor. Sporu sadece zafer anlarından ibaret olduğunu varsaymak hedeflere ulaşmayı biraz zorlaştırıyor gibi. Atletizm konusunda daha fazla destek olunması için neler yapılabilir?
Bütün bunları gerçekleştirebilmemiz ve istediğimiz hedefe ulaşabilmemiz için, sağlık ekibimizin, biyomekanik ekibimizin oluşturulabilmesi, kurumsal bir yapı içerisinde daha düzenli ve konforlu Kamp imkanlarımızın olması, yazılı ve görsel basının sadece başarı anında değil, başarısız olduğumuz anda da bizi desteklemeleri ve uzun süreçte yanımızda olup, bizimle bu uzun yolda yapıcı bir yol almaları, bizleri daha mutlu edecektir. Çünkü koyduğumuz hedeflere ulaşabilmemiz ve başarılı olabilmemiz için düştüğümüzde yanımızda olan birilerinin olması ayağa kalkmamızı çabuklaştıracaktır.
• Bazen havada durursun ve şahitlerin olur: Tina Šutej'in 4,75 derecesiyle bronz madalya kazandığı an.
Chiara Montesano
• Bazen durmak için çarpman gerekir: 60m kadınlar finalinde 7.00 derecesiyle şampiyona rekoru kıran Mujinga Kambundji altın madalya kazandı.
Chiara Montesano
• Bazen yine denesen de olmaz: Enrico Güntert, 60m'de hatalı çıkış yaptığı için jüri tarafından diskalifiye edildi. Güntert, 3 denemesinde de başarısız oldu.
Chiara Montesano
Yatsan: Dünya Uyku Günü kutlu olsun
Yatsan her yıl mart ayında tüm dünyada iyi uykunun önemini vurgulamak için kutlanan Dünya Uyku Günü’nde herkesin iyi uykuya sahip olabilmesi için farkındalık yaratmayı amaçlıyor ve şu soruyu soruyor: “İyi bir uyku; rahat bir yastık, sıcak bir yorgan ve konforlu bir yataktan çok daha fazlasıdır desek ne dersin?”
Sadece iyi bir gece uykusu için değil; uykuya hazırlanırken, uyandığımız anda ve hatta gün içerisinde de en iyisini sunmak için çalışan Yatsan, hayata geçirdiği; BluTV’de yayınlanan Sen Uyuyunca belgeseli, Binbir Gece Uykuları serisi ve iyi uyku iyi hayat web sitesindeki birbirinden değerli yazarların yazılarıyla iyi uykunun gerekliliğine tüm yönleriyle değiniyor.
Neden Yatsan? Dünyadaki öncü yatak markalarını Türkiye’ye getirerek iyi ve kaliteli uyku ürünlerini bizlerle buluşturan Yatsan uykuyu araştırmaya devam ediyor, yeni yaşam alışkanlıklarına göre yepyeni ürünlerle kullanıcının karşısına çıkıyor.
Yatsan’da uyku, uykudan daha fazlasını ifade ediyor. Bu nedenle de Yatsan bizleri hayatımızın en iyi uykusunu her gece uyumaya davet ediyor. Daha iyi bir uyku için Yatsan mağazalarını veya yatsan.com’u ziyaret edebilirsin.
• Tuğba'nın 14.31'lik atlayışını buradan izleyebilirsiniz.
• Saygıyla: Yüksek atlamada Fosbury devrim yaratan Dick Fosbury 76 yaşında hayatını kaybetti. “Fosbury Flop” stili atlayışı icat etmiş ve yüksek atlamada devrim yaratmıştı. 1968 Meksika Olimpiyatı’nda "Fosbury Sıçrayışı" olarak isimlendirilen bu hareket sayesinde Fosbury, dönemin olimpiyat rekorunu 2 metre 24 santimetreye taşıdı.