aposto-logoÇarşamba, 29 Mart 2023
aposto-logo
Çarşamba, Mart 29, 2023
Premium'a Yüksel
Kamuoyu araştırmaları
DAVOS 2023
Raporlar

Davos 2023'te konuşulanlar, Türkiye'nin Eğilimleri

AK Parti'nin oy artışı, halkın SADAT algısı, küresel kutuplaşma ve karamsarlık, İtalya'nın gizli hapishaneleri

Forbes

Spektrum'dan herkese merhaba, 

Bu hafta Minnesota Üniversitesi'nden Deniz Kaptan, küresel ekonomik sistemin günümüzdeki sorunlara karşı yetersizliğinin gündemde olduğu Davos 2023 Zirvesi'nde konuşulanları yazdı. Zirvenin çıktılarını değerlendirdi. 

Ayrıca bu hafta da siyasete ve Türkiye'nin değişen sosyolojisine dair kamuoyu araştırmalarını özetledik. Önemli raporları derledik. 

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle,

Bartu Özden 

Kamuoyu araştırmaları

• Global Akademi ile Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama’nın yürüttüğü Türkiye Eğilimleri 2022 araştırması, halkın gündemindeki en önemli sorunun %28,9 ile ekonomi olduğunu gösterdi. Diğer sorunlar ise %15,4 ile terörle mücadele, %9,4 ile mülteci sorunu, %7,8 ile hak ve özgürlüklerin sınırlanması %6,1 ile dış ilişkilerdeki sorunlar %5,6 ile yolsuzluklar ve %5,3 ile yönetim sistemindeki sorunlar olarak sıralandı. 

  • Kendimi/ailemi geçindiremiyorum” diyenlerin oranı %52,2, “ekonomik olarak daha kötü durumdayım” diyenlerin oranı %51,9 oldu.
  • Siyasi kimlikler: Kendini siyasi görüş açısından muhafazakar olarak tanımlayanların oranı %27,4 oldu. Katılımcıların %16,6'sı Kemalist, %15'i milliyetçi, %12,9'u siyasal İslamcı, %9,9'u sosyal demokrat, %5,5'i ulusalcı olduğunu söyledi.
  • Muhafazakarların çoğunluğunun 35-44 yaş aralığında, siyasal İslamcıların çoğunluğunun 65 yaş üzerinde olduğu görülürken, milliyetçilerin çoğunluğu 18-24, Kemalistlerin çoğunluğu 45-54 yaş arasında oldu. 
  • Erdoğan' a destek: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı destekleyenlerin oranı %38,1, desteklemeyenlerin oranı %37,6, "ne destekliyorum ne desteklemiyorum" diyenlerin oranı %24,3 oldu. 
  • Kutuplaşma eksenleri: Türkiye'deki kutuplaşmanın sağcı-solcu ekseninde olduğunu söyleyenlerin oranı %33, laik-dindar ekseninde olduğunu söyleyenlerin oranı %28,7, zengin-fakir ekseninde olduğunu söyleyenlerin oranı %28,4 olarak tespit edildi. 

laik dindar

Al Jazeera 

  • "Asla oy vermem": Bugün seçim olsa %30,1 HDP'ye, %25,6 AK Parti'ye, %10,7 CHP'ye, %3,3 MHP'ye  ve %3,3 İYİ Parti'ye asla oy vermeyeceğini söyledi. 
  • Dış politika: Türkiye'nin dış politikada işbirliği yapması istenen ülkeler %23,3 ile Müslüman ülkeler, %16 ile Türki cumhuriyetler, %12,4 ile ABD, %8,2 ile Rusya, %6,2 ile NATO ülkeleri ve %6,1 ile AB ülkeleri olarak sıralandı. Hükümetin Suriye politikasını başarılı bulanların oranı %34,8 oldu. En büyük tehdit oluşturan ülkeninse ABD olduğu görüşü yaygın olarak paylaşıldı. AB üyeliğine destek %61,2, sığınmacılardan memnun olmayanların oranı %61,1 olarak ölçüldü.

• Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi'nin anketinde, AK Parti'nin oy artışının sürdüğü görüldü. Partilerin oy oranları aşağıdaki şekilde bulundu: 

team anket

  • TEAM, hem CHP hem İYİ Parti'nin oy kaybettiğini, AK Parti'den kopup bu iki partiye yönelen seçmenlerden kararsızlara ve AK Parti'ye dönüşler olduğunu duyurdu.
  • Buna ek olarak AK Parti'nin kararsızlarda bekleyen seçmenlerin bir kısmının desteğini de yeniden kazandığı, MHP'de düşüş olsa da oyların büyük bir kısmı AK Parti'ye geçtiği için Cumhur İttifakı'nın toplam oyunda azalma görülmediği belirtildi. 
  •  Seçmenlerin duygu durumu: Araştırmada "Türkiye’deki siyaseti düşündüğünüzde, nasıl bir duygu durumu içindesiniz?" sorusuna AK Parti ve MHP'lilerin çoğunluğu "umutlu", CHP ve İYİ Partililerin çoğunluğu "kaygılı", HDP'lilerin çoğunluğu "öfkeli" yanıtını verdi. 

• AKSOY Araştırma'nın anketinde, “SADAT şirketini daha önce hiç duydunuz mu?” sorusuna %52,4 "evet", %47,6 "hayır" yanıtını verdi.

  • Bilinirlik artıyor: Sadece SADAT’ı bildiğini ifade edenlere sorulan “SADAT'ın ne iş yaptığını biliyor musunuz?” sorusuna katılımcıların %65,8'i "evet" yanıtını verdi. Bu oranın Mayıs 2022'de 34,3 olduğu ifade edildi. 
  • "Paramiliter yapı": “SADAT ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin görüşünüze daha yakındır?” sorusuna katılımcıların %72,3'ü "Paramiliter bir yapıdır", %27,7'si "Askeri eğitimler veren eğitim şirketidir" cevabını verdi. MHP seçmenleri hariç tüm parti seçmenlerinin çoğunluğu şirketi "paramiliter yapı" olarak tanımladı.
  • Hükümet destekliyor: Ankette, katılımcıların %68,7'sinin AK Parti hükümetinin SADAT'ı desteklediğini düşündüğü görüldü.

sadat

  • Bir adım geriden: SADAT, suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla gündeme gelmiş, Mayıs 2022'de şirketin kapısına giden CHP lideri Kılıçdaroğlu içeri alınmamıştı. Sık sık şirketin devletle ilişkisi ve idealleri hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde TV100 canlı yayınındayken şirketin kanala reklam verdiği görülmüştü.

• Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi'nin anketi, Türkiye'de yargıyı bağımsız bulmayanların oranının %63, düşünce suçlarının kaldırılması gerektiğini düşünenlerin oranının %69,2 olduğunu gösterdi. 

  • Kurumlara baskı: Yaklaşık 3 seçmenin 2'si kurumlara, partilere ve medyaya baskı olduğunu düşünürken TEAM, baskıdan rahatsız olan iktidar seçmenleri dahil edildiğinde muhalefetin oy potansiyelinin %60-65'e eriştiği yorumunu yaptı. 
  • "İmamoğlu haklı": İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmada İmamoğlu'nu haklı bulanların oranı %51,1, haksız bulanların oranı 33,6 olarak ölçüldü. İBB'de terörle bağlantılı çok sayıda çalışan olduğu iddiasını inandırıcı bulanların oranı %27,2'de kaldı. İmamoğlu görevden alınırsa negatif hisler duyacağını söyleyenlerin oranı %68,3 oldu.  

EKREM İMAMOĞLU

T24

DAVOS 2023

Davos 2023: "Elitlerin buluşmasında" neler konuşuldu?

Zirvede küresel ekonomik sistemin bugünkü siyasi ekonomik konjonktüre karşı yetersizliği gündemdeydi.

Parçalanmış Bir Dünyada İşbirliği (Cooperation in a Fragmented World) sloganıyla düzenlenen 53'üncü Davos Zirvesi, 52’si devlet başkanları/başbakanlar olmak üzere, 130 ülkeden devlet, şirket ve uluslararası organizasyon bazında yaklaşık 2 bin 500 lideri bir araya getirdi. Bu yazıda, 16-20 Ocak tarihleri arasında gerçekleşen buluşmanın öne çıkan temalarını irdeleyeceğim.

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 1971'de İsviçre, Cenevre merkezli uluslararası bir vakıf olarak kuruldu. Bini aşkın üye şirketi olan vakıf, bu şirketlerin katkılarıyla finanse ediliyor. Kovid-19 ve Ukrayna savaşı gibi dünya ekonomisine etki eden gelişmeler devam ederken, bu yıl ülke ve şirket liderleri, ekonomik resesyon riski altında bir araya geldi.

Yılın ana temaları

Birbiriyle bağlantılı temalar arasında yeni enerji, iklim değişikliği, istihdam, turizm, sağlık, teknoloji ve bankacılık vardı.

İklim krizinin ilerlemesinin yanında Rusya ve İran gibi ülkelere yönelik özellikle son dönemde değişen söylem ve uygulanan yaptırımların etkisiyle, sürdürülebilir ve uygun fiyatlı yeni enerji kaynağı ihtiyacı hem şirketleri hem de bireyleri korumak açısından gündemin en önemli maddelerinden biriydi. Öte yandan iklim değişikliği konusundaki oturumda konuşma yapma şansı bulan gençler küresel olarak hareket etmek gerekliliğini belirtirken, gerçekleşmesi şart olan değişimlere dikkat çekti.

Özellikle Kovid-19’un etkilerinin devamı ve ayrıca Ukrayna’nın işgalinin sonucu olarak sekteye uğrayan üretim zinciri, istihdam konusunu farklı açılardan önemli kılıyor. Turizm teması yine Kovid-19 ile bağlantılı sorunları ele alırken, sağlık temasıyla bu yıl kadın sağlığını ve küresel çapta nelerin değiştirilebileceği irdelendi. Teknoloji teması altında yapay zekanın, geniş çapta yaşanan yangınların önceden tahmin edilmesi ve engellenmesi konusundaki yenilikleri üstünde duruldu. Son olarak bankacılık teması altında ticaretin dijitalleşmesi ve dünya ihtiyaçlarına cevap verebilmesi konusu irdelendi.

Biden hükümetinin etkisizliği dikkatleri çekti

Farklı hesaplamalara göre dünyanın en büyük 1'inci veya 2'nci ülke ekonomisini yöneten ABD hükümetinden Başkan Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın yokluğunun yanında, foruma katılan üç Bakanlar Kurulu Danışmanı açılış konuşması yapmadı. Biden hükümeti tarafından Davos 2023’ün sessizlikle karşılandığı konuşuldu. Bloomberg yazarı Saleha Mohsin, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Davos’a iki kere katılan tek ABD Başkanı olduğunu belirterek, Biden’ın daha çok Amerikan işçi sınıfından destek aldığını ve destekçilerine "elit bir forum olan Davos’un kendi tarzına uymadığını gösterdiğini" yazdı.

Öte yandan, ABD dışında G-7 ülkelerinden sadece Almanya’dan Şansölye Olaf Scholz’un katılması yine üzerinde durulan konulardan biri oldu. Eski siyasi danışman Ed Owen, çoğu hükümet temsilcisinin yoğun ajandalarını gerekçe göstermelerine rağmen, aslında birçok ülkede siyasilerin halk geçim sıkıntısı çekerken "küresel finans elitleriyle görünmeyi" göze alamadığını belirtti.

Yükselen güçler Davos’ta da öne çıktı

Şirketler, bankalar, büyük uluslararası organizasyonlardan katılanlar batılı devletlerin etkisini yine forumda göstermiş olsa da özellikle G-7 ülkelerinin hükümetlerinden katılımın az olmasıyla Çin ve Hindistan gibi son dönemde ekonomik ve siyasi güçlerini kararlılıkla yansıtan ülkeler forumda daha geniş bir etki alanı yaratmış gibi duruyor.

Hindistan odaklı enerji dönüşümü, cinsiyet eşitliği gibi ekonomisi ve sosyal dönüşümünü etkileyecek konulardaki konuşmalar forumda öne çıkan başlıklar arasında yer aldı. 2035 yılında dünyanın 10 trilyon doları geçen üçüncü ekonomisi olacağı öngörülen Hindistan, bu yılın temalarının çoğunun bir arada tartışıldığı önemli ülke ekonomilerinden biri olarak kaydedildi.

Öte yandan Çin hükümetine bağlı haber ajansı Xinhua, Davos 2023’te Rusya’dan katılımcı olmamasına ve Avrupalı ülkeler, temsilciler ve şirketler tarafından Rusya’yı yalnızlaştıracak politikaların savunulduğunun altını çizerken Çin’in önemli bir katılımcı olarak etki bıraktığını yazdı. Davos 2023’te odak noktasının ekonomik büyümeden dirençli olmaya kaydığını gözlemleyen Xinhua haberi, ayrıca bir kez daha "kalıcı ilerlemelerin ve uzun dönemli hedeflerin ancak birliktelikle ulaşılabileceğinin" forumdan çıkarılan bir ders olduğunu belirtti.

Ukrayna gündemden uzak kalmadı

Önemli konu başlıklarından biri de Ukrayna’daki son durumdu. Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin eşi Olena Zelenska’nin Davos Zirvesi’nde Çin delegasyonuna "Pekin ile diyalog kurmak için bir davet" niteliğinde bir mektup verdiği kaydedildi. Uluslararası kamuoyu şekillendirme ve siyasette önemli oyunculardan biri haline gelen Çin’in, dengeleri Rusya’nın aleyhine çevirebileceği düşünülüyor. Böylece, sadece iklim krizi gibi küresel felaket senaryoları değil, bölgesel krizler için de birlikteliğin önemini Davos Zirvesi sürecinde yine gözlemledik.

Davos 2023 çözüm sunabilir mi?

Tekil ülke perspektiflerinin ötesine geçersek, Türkiye'den DEVA Partisi lideri Ali Babacan'ın da katıldığı Davos 2023’ün gözler önüne serdiği en önemli nokta, küresel ekonomik sistemin bugünkü siyasi ekonomik konjonktüre yetersiz kaldığı ve sorunlar yarattığıydı. Dolayısıyla yenilenebilir enerji, enerji güvenliği ve iklim değişikliği gibi son dönemin endişe verici konuları hakkında birçok konuşmaya tanık olduğumuz Davos 2023’ün pratikte neler değiştirip değiştiremeyeceği bahsedilmesi gereken bir konu.

Hem kısa dönemli hem de uzun dönemli politika önerileri konusunda bir platform oluşturan forum, ayrıca takip eden yayınlarında bu konuları işlemeye devam ediyor, 2030’u hedef göstererek büyük bir küresel dönüşüme girdiğimizi belirtiyor. Fakat "elitlerin buluşması" olarak eleştirilen Davos Zirveleri, yapılan konuşmalar ve yayınlar, çoğunlukla pratiğe etki etmeye yetmiyor. 

Bunun bir sebebi katılımcıların hali hazırda ekonomik gelişme için doğayı tahrip eden ülkelerden ve büyük şirketlerden gelen temsilciler olması. BM Genel Sekreteri Guterres bu konuya parmak basarak "fosil yakıt üreten şirketlerin iş modellerinin doğanın ve insan hayatının devamının gerekliliklerine ters düştüğünü gayet iyi bildikleri halde üretimi genişletmek için yarıştıklarını" belirtti. Guterres, bu sözlerle Dünya Ekonomik Forumu’nun sınırlarının altını çizmiş oldu. Fikirlerin ortaya atıldığı ve tartışıldığı bir platform olan Davos Zirvesi’nin ardından pratikte gerçekleşecek değişimleri ve dolayısıyla da katılımcıların samimiyetini önümüzdeki süreçte gözlemleyeceğiz.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
Raporlar

• ABD merkezli Edelman şirketinin yayımladığı 2023 Güven Barometresi raporunda dünyanın giderek daha da kutuplaştığının altı çizildi. Kutuplaşmanın dört temel sebebinin giderek artan ekonomik endişeler, kurumlara güvenin azalması, sınıflar arası eşitsizlikler ve doğru bilgiye ulaşmaktaki zorluk olduğu ifade edildi. 

kutuplaşma

Cartoonist

  • Ekonomik karamsarlık: Araştırmanın yapıldığı 28 ülkenin 24'ünde beş yıl içinde bugün olduğundan daha iyi bir ekonomik durumda olacağını düşünenler azınlıkta kaldı.
  • İş dünyasına güven devletlere güvenden fazla: 22 ülkede özel sektöre güven, devlet kurumlarına duyulan güvenden fazla oldu. Gelir eşitsizliği, iklim krizi, ayrımcılık gibi konularda toplum için en faydalı sonucun hükümet ile özel sektörün işbirliği sonucunda ortaya çıkacağı düşüncesinin yaygın olduğu bulundu.  

• Hollanda merkezli sivil toplum kuruluşu Lighthouse'un raporu, İtalya'nın sığınma arayışındaki insanları ticari gemilerdeki "gizli hapishanelerde" tutarak Yunanistan'a yasa dışı şekilde gönderdiğini ortaya koydu. 

Lighthouse

• Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'nun araştırmasında, dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken harcama tutarı olan açlık sınırı Ocak 2022'de önceki aya göre 737 lira artarak 9 bin 796 liraya çıktı. Dört kişilik ailenin tüm ihtiyaçlarını kapsayan yoksulluk sınırı ise  870 lira artarak 26 bin 994 liraya çıktı. Yoksulluk sınırında son bir yıllık artış 11 bin 982 lira oldu. 

İlgili Başlıklar

Türkiye

Al Jazeera

İYİ Parti

Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi

Cumhur İttifakı

SADAT

Sedat Peker

Ekrem İmamoğlu

+21 more

Bülteni beğendiniz mi?

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Spektrum Yayınını Takip Et

Her çarşamba 12.00'de Spektrum, her perşembe 12.00'de Spektrum Pusula, her cuma 10.00'da Spektrum Seçim 2023 e-posta kutunda.

0%

;