aposto-logo
TR
TREN
ÇALIŞMA HAYATI
BANKACILIK | ABD
BANKACILIK | AÇIKLAMALAR
İŞ DÜNYASI
ATAMALAR
YURT İÇİNDEN
YURT DIŞINDAN
BU HAFTA NELER OLDU?
AYRILMADAN ÖNCE

🗣️ “Dayanacak bir dakika, kaybedecek bir kuruş”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Bahar, güven ve istikrara yönelik bir ekonomi politikasının gerekliliğini vurguladı

Fotoğraf: Alice Pasqual Unsplash

26 Mayıs Cuma sabahından herkese günaydın.

Haftanın genelinde, yurt içi ve yurt dışından bankacılık haberleri ön plana çıkıyor; iş dünyası seçim öncesi durgun, güven istikrara dayalı bir ekonomi politikası bekliyor. Türkiye modern kölelik endeksi haftanın öne çıkan raporlarından oldu.

Unutmadan: Pareto'nun üyelere özel hazırladığımız;

  • İş dünyasını ve piyasaları şekillendiren trendlerin analizleri, sektörel içgörüler, güncel veriler, etki yaratan raporları paylaştığımız Pareto İçgörü,
  • Piyasaları ve iş dünyasını yakından ilgilendiren, en önemli mevzuat değişikliklerini derlediğimiz Pareto Mevzuat,
  • Haftanın öne çıkan BİST 100 şirketlerinin yalın ve derinlikli incelemeleri sizlerle paylaştığımız Pareto BIST 100 

bültenlerine göz atmayı ihmal etmeyin!

Keyifli okumalar dilerim,

İdil

Pareto

Pareto

İş dünyasından içgörü, sektör analizleri ve gelecek öngörüleri her pazartesi ve cuma e-posta kutunuzda.

ÇALIŞMA HAYATI

Modern kölelerin sayısı 50 milyona ulaştı

Bir önceki veriye kıyasla 10 milyon kişilik artış söz konusu

Avustralya menşeli Walk Free Vakfı tarafından 2021 yılı verilerince yayımlanan rapora göre, modern kölelik koşullarında yaşayan insan sayısı son beş yılda %25 artışla 49,6 milyona ulaştı. Bu, bir önceki araştırma olan 2016 verisine kıyasla 10 milyon kişilik bir artışa işaret ediyor.

  • Modern kölelikzorla çalıştırmayı, zorla evlendirmeyi, borç esaretini, ticari cinsel sömürüyü, insan kaçakçılığını, kölelik benzeri uygulamaları, çocukların satışı ve sömürüsünü içerir. Her biçimiyle, kişinin özgürlüğünün kişisel veya mali kazanç için ortadan kaldırılmasına işaret eder.

Dahası: G20 ülkeleri tarafından yönetilen küresel tedarik zincirleri bu artışa katkıda bulunmayı sürdürüyor. G-20'deki zengin ülkeler arasındaki ticaret, ürünlerin işçi haklarının zayıf olduğu ülkelerden sevk edilmesi sebebiyle çalıştırma koşullarını kötüleştiriyor. 

Anlamı: Zorla çalıştırmanın en yaygın olduğu yerler düşük gelirli ülkeler ağırlıklı olsa da, devamlılığı yüksek gelirli ülkelerden gelen taleple derinden bağlantılı.

  • Vakıf tarafından düzenlenen Küresel Kölelik Endeksi'ne göre bu ülkeler; 2021 yılında elektronik ve giyim ürünleri, palm yağı, güneş panelleri ve kumaş başta olmak üzere 468 milyar dolar seviyesinde tartışmalı ürün ithal etti.

  • Köleliğin artmasına katkıda bulunan koşullar arasında çevresel bozulma, iklim kaynaklı göç, kadın haklarının geri alınması ve pandemi yer alıyor. Modern köleliğin en yüksek yaygınlığına sahip olduğu tahmin edilen ülkeler, çatışmalardan etkilenme, devlet tarafından zorunlu çalıştırmaya sahip olma ve zayıf yönetişime sahip olma eğiliminde olarak betimleniyor.

  • Kuzey Kore'nin listede başı çektiği ülkeler arasında Hindistan, Çin, Rusya, Endonezya, Türkiye ve ABD var.

Öte yandan: Dünyadaki neredeyse her hükümet, mevzuat ve politikaları aracılığıyla modern köleliği ortadan kaldırmayı taahhüt etse de süreç 2018'den bu yana büyük ölçüde duraksadı. 

  • Avustralya, Kanada, Almanya ve Norveç'in işletme ve hükümetleri küresel tedarik zincirlerinde meydana gelen sömürüden sorumlu tutmak için yasalar çıkardığı belirtiliyor.
Hikâyeyi paylaşmak için:
BANKACILIK | ABD

JPMorgan CEO'su, ticari gayrimenkul kredilerine karşı uyardı

"Bir kredi döngüsü olacak. Benim görüşüm, gayrimenkul haricinde sürecin çok normal gelişeceği yönünde."

Mevduat çıkışları bu yıl içerisinde birçok ABD bankasının çökmesine neden olduktan sonra bir endişe daha ortaya çıktı. JPMorgan Chase'e göre ticari gayrimenkuller, kredi verenler için sorun yaratması en muhtemel alan.

JPMorgan CEO'su Jamie Dimon, Pazartesi günü yaptığı açıklamada "Her zaman bir yan etki vardır. Bu durumda olan muhtemelen gayrimenkule olacak.

"Bir kredi döngüsü olacak. Benim görüşüm, gayrimenkul haricinde sürecin çok normal gelişeceği yönünde."

Bir adım geriden: ABD bankaları, düşük faiz oranları ve Covid-19 salgını sırasında serbest bırakılan teşvikler nedeniyle son birkaç yıldır tarihi düşük kredi temerrütleri ile karşı karşıya.

Ardından: Fed'in enflasyonla mücadele için faiz oranlarını yükseltmesi manzarayı değiştirdi. San Francisco da dahil olmak üzere bazı pazarlardaki ticari binalar, uzaktan çalışanların ofislere dönme konusundaki isteksizlikleri nedeniyle darbe alabilir.

Dahası: Dimon, özellikle sektördeki son çalkantılardan en çok etkilenen küçük bankaların faiz oranlarının çoğu kişinin beklediğinden çok daha fazla yükselmesi durumuna karşı plan yapmaları gerektiğini söyledi.

"Bence herkes faiz oranlarının bu nokradan %6 ya da %7'lere kadar yükselmesine hazırlıklı olmalı."

  • Dimon, sektörün hâlihazırda kredi faaliyetlerini dizginleyerek potansiyel kayıplar ve düzenlemeler için sermaye oluşturduğunu da ekledi.

"Kredilerin sıkılaştığını görüyorsunuz; çünkü bir banka için sermayesini korumanın en kolay yolu bir sonraki krediyi vermemektir"

Hikâyeyi paylaşmak için:
BANKACILIK | AÇIKLAMALAR

“Bankacılık sektörü siyaset üstü tutulmalı”

SPK, BDDK ve TBB'den eş zamanlı açıklama

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB), son dönem bankacılık sektörü ve sermaye piyasalarına yönelik iddialara ilişkin eş zamanlı açıklama yaptı.

Sermaye piyasasının ve bankaların güven ve istikrar içinde işleyişini bozacak açıklamaları yapan ve yayanlar hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılacağı belirtildi.

Arka plan: Açıklamalar, Ekrem İmamoğlu'nun 29 Mayıs'ı işaret ederek belirttiği "Pazartesi günü bankalardan milletin parasını çekemediği bir süreç istemiyorsak" ifadesi ve iş dünyasına çağrısı üzerine geldi.

  • SPK'dan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada Borsa İstanbul pay piyasasında işlem gören şirketler hakkında herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmayan, gerçeği yansıtmayan, mesnetsiz ifadelerin yer aldığı aktarıldı. Uluslararası piyasalara tam entegre olan sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işlediği belirtildi.
  • BDDK'dan yapılan açıklamada, bankaların ve sektörün BDDK'nın gözetimi ve denetimi altında güçlü ve sağlam likidite ile finansal rasyolara sahip bir şekilde yoluna devam ettiği kaydedildi.

  • TBB'den yapılan açıklamada, Türkiye'de bankacılık sektörünün yüksek bir likidite, aktif kalitesi ve sermaye yeterliliğine sahip olduğu belirtilerek bankacılık sektörünün tüm yükümlülüklerini karşılayabilecek güçte olduğu vurgulandı. 

"Sektör Türkiye ekonomisinin gücüne inanmakta, gücünü ekonomiden almakta, sağlıklı bir bilanço ile ekonomiye destek olmaktadır. Bankacılık sektöründe güvenin korunması hepimizin görev ve sorumluluğunda olmalıdır. Bankacılıkla ilgili konuların siyaset üstü tutulması büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle sektörün güvenirliliğine zarar verebilecek gerçeği yansıtmayan spekülatif açıklamalara asla itibar edilmemelidir."

Hikâyeyi paylaşmak için:
İŞ DÜNYASI

“İş dünyasının tahammül edecek bir dakikası, bir kuruşu kalmadı”

"Nakit parası olmayan ticaret yapamaz hâle geldi"

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) ve Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Başkanı Ali Bahar, ATSO Mayıs ayı meclis toplantısında iş dünyasında yaşanan ekonomik olumsuzlukları değerlendirdi; piyasalarda güvenin sağlandığı, finansal istikrara yönelik adımların atıldığı bir ekonomi politikası uygulanmasının gerekliliğini ifade etti. 

“Artık önümüzü görebilmeyi, doğru politikaların, süratle hayata geçirilmesini talep ediyoruz. Artık iş dünyamızın ve ülke ekonomisinin buna tahammül edecek ne bir dakikası, ne de kaybedecek bir kuruşu dahi kalmamıştır. Türkiye ekonomisinin en öncelikli sorunları faiz, enflasyon, döviz kurlarındaki belirsizlik ve cari açıktır. Faizler ve finansmana erişim konusunda uzun süredir yaşadığımız belirsizliğin bir an önce istikrara kavuşması şarttır. Öyle ki şu an piyasada 2 farklı faiz oranı bulunmaktadır. Faiz oranlarındaki belirsizliğin bir an önce giderilmesi ve reel faiz oranlarını iyileştirici adımlar atılmalıdır.

Bankalardan ihtiyacı olan dövizi toparlayamayan üyelerimiz serbest piyasanın yüksek maliyetli kurlarına maalesef mecbur kalıyor. Artık krediler üzerindeki baskı hafifletilmeli, finansmana erişiminde zorlaştırıcı unsurlar ortadan kaldırıldığı gibi, kolaylaştırıcı uygulamalar hızla hayata geçirilmelidir. Yüksek seyreden dış ticaret açığının ana nedeni ihracatın artırılamaması değil, ithalatta yaşanan aşırı artışlardır. Kurun şu an ki yerinin ve faizlerin piyasalar tarafından reel görünmemesi de, ekonomiye güvenin negatif olmasının en önemli sebebidir. Deprem felaketi ve seçimler nedeniyle artan kamu harcamaları ek vergi yükü getirecek. Seçim sürecinin geçmesi ile ek vergi yüklerinin gelmesi kaçınılmaz bir durumdur. Önümüzdeki dönemde yaşanacak bir vergi artışı, zaten zor durumda olan ve yüksek maliyetlere maruz kalan birçok işletmenin kapısına kilit vurmasına neden olacaktır.”

Ek olarak: Adana Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı İsmail Acı, son üç yıldır önce pandemi, sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı, son olarak deprem ve bazı kentlerde yaşanan sel felaketlerinin  üretim ve işgücü kayıplarıyla ekonomiyi sekteye uğrattığını, girilen seçim sürecinin de piyasalarda durgunluğa yol açtığını ifade etti.

Başkanı Acı, ‘krediye erişimin zorlaştığını, birçok bankanın kredi vermeyi durdurduğunu, piyasalarda çek senetle ticaret devrinin kapandığını, nakit parası olmayanların ticaret yapamaz duruma geldiğini’ söyledi.

"En çok korkulan ise baskılanan döviz kurlarının yükselmesi. TL’nin değer kaybı yaşayacağına ilişkin kaygılar yüzünden ticarette güven kaybı yaşanıyor. Yıllardır ekonomideki en önemli mesele olan enflasyonun tek haneleri görmesini diliyoruz. Zira bu gerçekleşirse piyasalar canlanacaktır ve bu durum üretim artışını beraberinde getirecektir.  Üretim artışı da istihdam yaratacaktır. Bu yüzden seçimden sonraki öncelikli beklentimiz enflasyon, istihdam, ihracat ve yatırım gibi temel makroekonomik göstergelerin iyileşmesidir. Seçimi kim kazanırsa kazansın beklentimiz güven ortamı ve ekonomik istikrar.”

Hikâyeyi paylaşmak için:
ATAMALAR

 Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin (TKBB) 22. Olağan Genel Kurulu'nda yapılan seçim sonrası Vakıf Katılım Genel Müdürü Osman Çelik, TKBB Başkanlığı görevini Emlak Katılım Genel Müdürü İlker Sırtkaya'ya devretti.

• Tuğberk Çitilci, Trive Yatırım Araştırma Direktörü olarak görevine başladı.

 Nigah Aksan, Kariyer.net İşe Alım Danışmanlığı ve İş Gücü Çözümlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.

DİMES Türkiye Genel Müdürlüğü pozisyonuna Cem Kurt atandı. 

FLO Global İş geliştirme ve Strateji Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna Dr. Emre Ekşi, FLO Türkiye Perakende Genel Müdür Yardımcılığı pozisyonuna Alper Oktay atandı.

YURT İÇİNDEN

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, borsada yatırımcı sayısı yeniden 5 milyonun üzerine çıkarak, 19 Mayıs itibarıyla 5 milyon 20 bin 865 oldu.

Detaylar: Aylık artışın %19,63, yıllık artışın ise %101,61 olduğu belirtilirken uzmanlar bu yükselişte SPK’nın son düzenlemeleri sonrasında halka arzlardan daha çok tutar alabilmek amacıyla daha çok hesap açılmasının olduğunu değerlendiriyor.

Böylelikle: 4 Mayıs itibarıyla kırılan 5 milyon 53 bin 426 kişilik rekor sonrası 12 Mayıs itibarıyla 4,87 milyona gerileyen pay senedi yatırımcı sayısı tekrar rekor seviyelere yaklaşmış oldu.


TCMB menkul kıymet istatistiklerine göre, yabancı yatırımcı 18 Mayıs haftasında 27,6 milyon dolarlık hisse sattı. Aynı dönemde tahvil tarafında da 4,2 milyon dolarlık satış gerçekleşti.

  • Böylelikle yabancı yatırımcının hisse satış serisi dördüncü haftaya taşınmış oldu.

Büyük Hekimoğulları, halka arz için Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’ya başvurdu.

Detaylar: Ahlatcı Yatırım liderliğinde gerçekleştirilecek halka arzda şirketin çıkarılmış sermayesi, 530 milyon TL'den 655 milyon TL'ye artırılacak. Şirket; halka arzdan elde edilecek kaynağın bir bölümünü güneş enerjisi santrali yatırımına ayıracak.

YURT DIŞINDAN

Ifo, yaklaşık 9 bin firmanın katılımıyla gerçekleştirdiği Mayıs ayı Almanya İş Anketi sonuçlarını yayımladı. 

Detaylar: Nisan'da 93,4 puana revize edilen sanayi ve ticarete ilişkin İş Ortamı Güven Endeksi, şirket yöneticilerinin beklentilerde önemli ölçüde kötümser olmasının etkisi ile bu ay 91,7 puana geriledi. Piyasa beklentisi endeksin 93 puana inmesi yönündeydi.

Avrupa Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Fabio Panetta, dijital avronun üç veya dört yıl içinde piyasaya sürülebileceğini; ancak talep olduğu sürece banknotların mevcut olacağını açıkladı.

Editörün önerisi: Azalan nakit kullanımının yerini hangi ödeme aracı dolduracak?

JPMorgan'ın net faiz gelirlerinin, iflas eden First Republic Bank'ı satın almasının ardından bu yıl 3 milyar dolar artması bekleniyor.

Bir adım geriden: ABD' menşeli kredi kuruluşu, First Republic'in bu ayın başlarında yetkililer tarafından kapatılmasının ardından, batık bankanın 173 milyar dolarlık kredisini, 30 milyar dolarlık menkul kıymetini ve 92 milyar dolarlık mevduatını kendi kayıtlarına almayı kabul etti. Entegrasyon süreci yaklaşık 12 ay sürecek.

AB Komisyonu, UBS'in Credit Suisse'i satın almasına yönelik yürütülen rekabet incelemesinin tamamlandığını açıkladı.

Detaylar: Açıklamada, birleşmenin Avrupa'da rekabet endişelerine yol açmayacağı sonucuna varıldığına işaret edilerek, "AB Komisyonu, Birlik şirket birleşme düzenlemesi kapsamında Credit Suisse ve UBS birleşmesini koşulsuz olarak onayladı" ifadesi kullanıldı.

Ek olarak: Credit Suisse çalışanları, bankanın UBS tarafından kurtarılmasının ardından iptal edilen 400 milyon dolarlık ikramiye için İsviçre mali düzenleyicisi FINMA'ya dava açmaya hazırlanıyor.

Bir adım geriden: UBS ile Credit Suisse arasındaki tarihi anlaşma 17,3 milyar dolarlık sermaye benzeri borçlanma aracı olan ek tier 1 (AT1) tahvilin silinmesine neden olmuştu.

  • Tahvillerde değer silinmesi sonucu, Avrupa’nın 275 milyar dolarlık AT1 (ek tier 1) piyasasındaki en büyük tek seferlik kayıp gerçekleşmişti.
  • 90 kurumsal yatırımcı ve varlık yöneticisi 1,35 milyar dolar tutarında AT1 tahvili, 700 bireysel yatırımcı da 300 milyon dolar tutarındaki AT1 tahvili için tazminat istiyor.


BU HAFTA NELER OLDU?

ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi olma rolünü kaybetme olasılığı son dönemde yatırımcılar arasında gündem konusu. Bu kaygı, temelde ABD'nin karşı karşıya olduğu kültürel ve ekonomik zorluklardan kaynaklanırken; Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya doların uluslararası arenadaki hakimiyetini azaltmaya çalışıyor

• Sermaye, likidite ve çözümleme kurallarını sertleştirmeye yönelik düzenlemeler; Silicon Valley Bank, Signature Bank, Credit Suisse ve en son First Republic'in çöküşünün ardından artık daha da gündemde.

• Günümüzde pek çok şirket, paradan daha yüce bir amaç doğrultusunda hareket ettiklerini kanıtlama yarışına girdi. Amaç odaklı iş yapma, amaç odaklı pazarlama, amaç odaklı kazançlar… Şirketlerin kazanç çağrılarında geçen "amaç odaklı" ifadeleri, pandemi öncesine kıyasla kayda değer artış gösterdi.

• Brüksel merkezli Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), planlanan Euro 7 emisyon standartlarının doğrudan maliyetlerin Avrupa Komisyonu tahminlerinden 4 ila 10 kat daha yüksek olduğunu belirtti.

S&P, Moody’s ve Fitch gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, faiz artışlarıyla yükselen borçlanma maliyetlerinin demografik değişimle daha da ağırlaşacağı ve ülkelerin kredi notlarının bundan etkilenebileceği konusuda uyarıda bulunuyor.

 Sberbank'ın CEO'su Herman Gref, banka müşterilerinin dost ülke para birimlerine daha fazla ilgi gösterdiklerine işaret etti, bu yıl yuan cinsinden işlem sayısında geçen yıla kıyasla 10 kat artış beklediklerini vurguladı.

• Geçtiğimiz iki haftanın şirket haberleri: BIST 100, iki seçim arasını durağan geçiriyor

• Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Yönetmeliği ile, KOBİ'lerin belirlenmesinde kullanılan kriterlerde güncellemeye gidildi. KOBİ olmak için gerekli kriterlerden biri olan net satış hasılatı veya mali bilanço limiti, 250 milyon TL'den 500 milyon TL'ye yükseltildi

AYRILMADAN ÖNCE

🎧 Pareto Spot üçüncü sezonu ile geri döndü! Üçüncü sezonda sektör uzmanlarıyla bir araya gelmeye devam eden podcast serimiz 12 bölümlük sezonunda sermayeye erişim, yeteneğe erişim, enerjiye erişim ve mekanlara dair dönüşümleri temel alıyor.

Yeni sezonun, girişimlerin değer ve vaatlerini geliştirmeleri için kaynak sağlayan ve yol gösteren hızlandırma programlarını Plug and Play Türkiye ve EMEA Direktörü Lale Can Gözübüyük ile beraber incelediğimiz üçüncü bölümünü Spotify ve Apple üzerinden dinleyebilirsiniz.

💌 Her türlü görüş ve önerinizi bizimle [email protected] adresinden paylaşabilirsiniz.

📱 Twitter, Instagram ve LinkedIn hesaplarımızı takip etmeyi unutmayın!

Mutlu hafta sonları.

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Pareto

Pareto

İş dünyasından içgörü, sektör analizleri ve gelecek öngörüleri her pazartesi ve cuma e-posta kutunuzda.

YAZARLAR

Pareto

İş dünyasından içgörü, sektör analizleri ve gelecek öngörüleri her pazartesi ve cuma e-posta kutunuzda.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Credit Suisse

Pareto

Plug and Play Türkiye

Spotify

Apple

pareto

İLGİLİ OKUMALAR

0%

;