aposto-logoPazartesi, 5 Haziran 2023
aposto-logo
Pazartesi, Haziran 5, 2023
Aposto Üyelik
İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ
YENİDEN TOPARLANMA SÜRECİ
TAKİP ETTİKLERİMİZ
HAFTALIK GÖRÜNÜM

☀️ Deprem bölgesinde güneş enerjisinin rolü

Güneş, sadece enerji kaynağı değil kalkınma unsuru olarak da konumlandırılabilir.

Needpix.com

SEFiA İklim Gündemi’nin yeni sayısına hoş geldiniz…

Bugün, 17 Nisan 2023.

Bu sayıda, iklim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarının Büyük Kahramanmaraş Depremi sonrasında güneş enerjisinin acil müdahale aşamasında, geçici konut alanlarında ve yeniden inşa sürecinde kullanımına dair hazırladığı öneri metnine yer veriyoruz.  

Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!

Bizi Twitter, LinkedIn ve Instagram’dan da takip edebilirsiniz.

Keyifli okumalar,

SEFiA ekibi.

İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ

Enerji düşünce kuruluşu Ember tarafından yayımlanan rapor, küresel elektrik üretiminde güneş ve rüzgâr enerjisinin payının 2021-2022 döneminde %10'dan %12'ye yükselerek rekor kırdığını ortaya koydu. Güneş ve rüzgâr, küresel elektrik talebindeki artışın %80'ini karşıladı.

  • Güneş: Güneş enerjisinden elektrik üretimi, küresel düzeyde,  bir önceki yıla kıyasla %24 oranında arttı. Böylece güneş, üst üste 18. kez en hızlı büyüyen elektrik kaynağı oldu. 
  • Rüzgâr: Rüzgâr enerjisi de aynı dönemde %17 artarak; neredeyse Birleşik Krallık'a yetecek kadar elektrik üretti. 
  • Kömür:  2022 verileri, %26 pay ile kömürün elektrik üretiminde ilk sırada yer aldığını da gösteriyor.
  • Perspektif: Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) değerlendirmesine göre elektrik sektörünün net sıfıra ulaşması için, güneş ve rügârın elektrik üretiminde 2022 yılında %12 olan payının 2030'da %41'e ulaşması gerekiyor. Beklentiler, 2023 yılında fosil yakıt kullanımında %0,3 düşüş yaşanması ve bu düşüşün sonraki yıllarda da hızlanması yönünde.

Ember'in Türkiye'de temiz kaynaklardan elektrik üretimini incelediği bir diğer çalışmasında ise Türkiye'nin çoğu Avrupa ülkesinden daha yüksek güneş potansiyeline sahip olmasına rağmen 2022 yılında güneşten elektrik üretiminin toplam üretimin yalnızca %4,7'sine (15,3 TWh) karşılık geldiği belirtiliyor. Türkiye'nin temiz enerji hedeflerine güney illerinde kullanılmayan güneş potansiyeli ile ulaşabileceği vurgulanıyor.

İklim Kaosu Bankacılığı raporu, Paris Anlaşması'nın kabulünden bu yana dünyanın en büyük 60 bankasının, fosil yakıtlara 5,5 trilyon dolarlık finansman sağladığını gösteriyor. 

  • 2022: Sadece 2022 yılında fosil yakıtlara aktarılan finansman, 673 milyar dolara ulaştı
  • İklim taahhütleri: Raporda profili belirtilen 60 bankanın 49'u, net sıfır taahhüdünde bulunsa da, fosil yakıt kullanımını 2022 yılında en çok artıran ilk 100 firmaya 122 milyar dolar finansman sağladı.

COP28’e ev sahipliği yapacak Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Katar’dan sonra en büyük petrol ve gaz yatırım planına sahip üçüncü ülke olarak kayda geçti.

  • Adnoc: BAE’nin, ulusal petrol şirketi Adnoc kısa dönem planları dâhilinde, 7,6 milyar varil petrole eşdeğer petrol ve gaz üretmeyi planlıyor. Şirket, Kasım 2022’de, petrol ve gaz üretimi için “hızlandırılmış bir büyüme stratejisi” sağlamak için beş yılda 150 milyar dolarlık bir yatırım yapacağını da duyurmuştu.

Reclaim Finance ve Fosil Yakıtların Ötesi’nin de aralarında yer aldığı ve Avrupa’da gaz santrali yatırımları olan özel ve kamu elektrik şirketlerine odaklanan rapor, bankaların 2019’dan 2022’ye kadar gaz sektörüne 314 milyar dolardan fazla destek sağladığını ortaya koydu. Kasım 2022 itibarıyla, yatırımcılara sağlanan destek 200 milyar dolar seviyesinde.

  • Neden önemli? Gaz, endüstri tarafından genellikle kömürden daha temiz bir enerji kaynağı olarak gösterilse ve AB taksonomisinde tartışmalı bir şekilde izin verilen bir kaynak olarak yer alsa da önemli bir karbondioksit kaynağı.

Dünya Bankası'nın özel sektör kolu olan Uluslararası Finans Kurumu (IFC), yeşil sermaye yaklaşımı politikasında yaptığı değişiklikle yeni kömür projelerini desteklemeyeceğini duyurdu. 

  • Neden önemli? IFC, kömür projeleri özelinde Mayıs 2019'dan bu yana 40 milyar dolarlık finansman sağlamıştı. Söz konusu kararla kömür çağının bittiğine dair önemli bir sinyal verildiği ifade ediliyor.

Global Energy Monitor’ün yayımladığı “Yükseliş ve Çöküş 2023: Kömürlü Termik Santralların Küresel Takibi” raporuna göre, Çin hariç hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde, işletmede olan ve planlanan kömürlü termik santral sayısı azaldı. Bu azalışa karşılık, işletmedeki kömürlü termik santraller yeterince hızlı bir şekilde kapatılmıyor.

  • Perspektif: Rapora göre, Paris Anlaşması’nın hedeflerine uymak için yılda ortalama 117 GW’lık kömürlü santralin kapatılması gerekiyor, bu da geçen yıl kapanan (26 GW) kapasitenin dört buçuk katına denk geliyor. 
  • Türkiye: Türkiye, planlanan kömürlü termik santral kapasitesi bakımından Çin ve Hindistan’ın ardından dünyada üçüncü sırada yer alıyor. 2022 itibarıyla, Türkiye’nin proje stokunda yaklaşık 11 GW’lık kömürlü termik santral projesinin yer alıyor. Bu projelerin tamamının finansman bulmakta zorlandığına ya da bir dizi yasal aksaklıkla karşılaştığına dikkat çekiliyor.

Avrupa Birliği Konseyi, 2030'a kadar AB'nin toplam enerji tüketiminde güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir kaynakların payını %42,5'e yükseltmek konusunda uzlaşı sağlandığını açıkladı. Mevcut durumda temiz enerji hedefi 2030 yılı için %32 seviyesindeydi. 

  • Perspektif: Avrupa Birliği ülkelerinin toplam enerji tüketiminde yenilenebilir enerjinin payı %22 seviyesinde bulunuyor. 2023'te Avrupa'da güneş enerjisinde büyüme öngörülerinin %37 arttığı belirtiliyor.
  • En sıcak ikinci kış: Avrupa'da geçtiğimiz kış ayları (Aralık 2022-Şubat 2023) döneminde ortalama sıcaklıklar, 1991-2020 ortalamasının 1,4 derece üzerinde gerçekleşti. Rekor kıran sıcaklıklar ise 2019-2020 kışına ait.

Dünya, Mart 2016'dan bu yana, en sıcak ikinci mart ayını geride bıraktı. Sıcaklıklar, Güney ve Orta Avrupa'da ortalamanın üzerinde seyretti. 

  • Buzul genişliği: Avrupa Birliği'nin iklim verisi sağlayıcısı Copernicus'a göre, deniz buzul genişliği, ortalama genişliğin %28 altında bir seviyeye gerileyerek kayıt tutulan 45 yıldaki en düşük ikinci seviyeye geriledi.  Kuzey Kutbu'nda da deniz buzuluyla kaplı alan, ortalamanın %4 altına geriledi ve tarihteki en düşük dördüncü seviyesini gördü.
  • Deniz seviyeleri: Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğu kesimleri ve Meksika Körfezi kıyılarında deniz seviyeleri hızla yükselerek son 12 yılın rekor seviyelerine ulaştı.
  • Okyanus yüzeyi sıcaklığı: Okyanus yüzeyi ortalama sıcaklığı, 21,1 dereceye yükselerek kaydedilen en yüksek değerine ulaştı.  

ABD’nin Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi’ne (Noaa) göre, insan kaynaklı sera gazı emisyonu seviyesinin hızlı artışı, 2022 yılında da devam etti. 

  • En yüksek artış: Karbondioksit emisyonu, milyonda iki parçadan fazla artarak, 65 yıl önce izlemenin başlamasından bu yana en yüksek artışı gösterdi. Atmosferdeki karbondioksit seviyesi, endüstri öncesi seviyelerden %50 daha yüksek.
  • Metan: Karbondioksitten daha az miktarda bulunan fakat atmosferi çok daha hızlı biçimde ısıtan metan, 2021 ve 2022’deki rekor büyümenin ardından son 40 yılda dördüncü en büyük artışını kaydetti.
  • Nitröz oksit: Üçüncü en önemli insan kaynaklı seragazı olan nitröz oksit seviyeleri, sanayi öncesi seviyelerden %24 daha yüksek değere ulaştı.
YENİDEN TOPARLANMA SÜRECİ

Deprem sonrası süreçte güneş enerjisinin rolü

İklim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşlarından yeniden inşa sürecinde güneş enerjisinin kullanımına dair öneri metni.

SEFiA’nın da aralarında bulunduğu, iklim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları 6 Şubat tarihinde gerçekleşen ve 11 ili etkileyen Büyük Kahramanmaraş Depremi sonrasında, güneş enerjisinin acil müdahale aşamasında, geçici konut alanlarında ve yeniden inşa sürecinde kullanıma dair bir öneri metni hazırladı.

Acil müdahale aşaması için güneşin rolü

Deprem sonrasında, güneş enerjisi firmaları –elektrik altyapısının hasar görmesi ve birçok bölgede şebeke elektriğine erişimin kesilmiş olmasından ötürü– aydınlatma, cep telefonu / telsiz şarjları ve basit enerji ihtiyaçlarını karşılayacak güneş sistemlerini farklı afet noktalarına ulaştırmıştır. Böylece, söz konusu ekipmanlar, bölgede önemli bir ihtiyacı karşılayarak faydalı olmuştur. Oysa ki; şebekeden bağımsız elektrik temin sistemlerini kullanarak bu tür malzemelerin acil durum hâlinde afet bölgesi dâhilinde temin etmek, hem zaman hem de maliyet açısından daha uygun bir yöntem olarak değerlendirilebilir. 

  • Acil müdahale anında, afet koordinasyonu ve enkaz arama-kurtarma alanlarında şebekeden bağımsız elektrik temini, çatılarında güneş enerjisi sistemi bulunan binalar ve acil durum toplanma bölgelerindeki güneş kurulumları ile de sağlanabilir.
  • Bu sistemler depolamalı yapılırsa 2-4 günlük kesintide bütün apartman sakinlerinin buzdolabı, aydınlatma, modem, telefon şarjı gibi ihtiyaçlarına yönelik elektrik sağlayabilir ve toplanma alanlarına elektrik temin edebilir. 
  • Hâlihazırda elektrik temini sorununa çözüm olarak kullanılan jeneratörlerin mazot ihtiyacı bulunmaktadır. Fakat afet dönemlerinde yakıta erişim sekteye uğramaktadır. Öte yandan, depolamalı güneş sistemleri ile jeneratör maliyetleri neredeyse başabaş olduğundan, yakıt maliyeti olmayan güneş sistemlerinin kullanımı orta ve uzun vadede ekonomik olarak da daha avantajlı görülmektedir. 

Geçici konut alanları (çadırkentler, konteyner kentler) için güneşin rolü

Bölgedeki çadır ve konteyner kentler, öncelikle, şebekesi olan bölgelere inşa edilmektedir ve bu alanlara güneş enerjisi sistemi kurmak, maliyet/fayda analizi sonucunda, uygun bir seçenek olarak değerlendirilmemektedir. Fakat kırsal alanlarda şebekeden bağımsız elektrik temin edecek sistemlerinin kurulumunu önceliklenlendirmek mümkün gözükmektedir.

  • Şebeke erişimi mümkün olmayan –kırsal alan ve köyler gibi– bölgelerde, ihtiyaçlara yönelik tasarlanacak güneş sistemi kurulumları, ekonomik uygulamalar olarak görülmektedir.
  • Bu alanlardaki güneş enerjisi kurulumu, elektrik talebi genellikle çok daha düşük olduğu için teknik ve ekonomik anlamda da uygulanabilir bir yatırım olarak değerlendirilmektedir. 

Öte yandan, hasar alan şebekenin tamiri, kırsal alanlarda ve köylerde kentlere kıyasla daha fazla zaman almaktadır. Bu bölgelerde yaşayanlar, yaşam/geçim alanlarını bırakarak merkezde kurulu çadır kent ve konteyner kentlere taşınmak istememektedir. Söz konusu uygulama, aynı zamanda yerelin ihtiyaçlarına duyarlı bir tasarım olacağından, hem bölgeye merkezi şebekeden bağımsız elektrik arzı sağlayarak bölgenin direncini artıran hem de bölgelerdeki kişilerin bulundukları yerde barınmasını destekleyen bir iyi uygulama örneği olarak öne çıkabilir. 

Bu ihtiyaç ve fırsatlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın afet sonrası planlama çalışmaları dâhilinde mekânsal planlara ve imar uygulamalarına yansıtmalıdır.

Yeni inşa sürecinde güneşin rolü 

Deprem sonrası yıkılan kentlerin yeniden inşası, tek boyutlu bir mühendislik işine, konut üretim faaliyetine indirgenmeden planlanmalıdır. Yeniden inşaya kent kimliği, tarih, kültür, iklim, çevre, ekonomi, mülkiyet, finans boyutlarını da içeren ve sadece bilim insanlarının değil afetzedelerin de katılımına imkân veren tasarım ve planlama süreçleri ardından başlanmalıdır.

Bu çerçevede, bu tasarım, planlama ve uygulama sürecinde güneş enerjisinin en etkili kullanımı için taleplerimiz aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

  1. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, yeni yapılacak binaların belirli büyüklüğü aşan –otopark ve pazar yeri gibi– ortak kullanım alanlarının çatılarına güneş paneli konulması yasal düzenlemeyle zorunlu hale getirilmelidir. 
  2. Yasal düzenlemeyle, inşa edilecek binalarda güneş paneli konulması Çevre, ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından zorunlu hâle getirilmelidir. 
  3. Yeniden inşa edilecek kentler için trafo merkezlerinin mikro şebekeye uygun ve yenilenebilir enerji kaynaklarının sisteme girmesine olanak verecek şekilde daha yüksek kapasite ile tasarlanması ve kurulması Enerji Bakanlığı ve EPDK tarafından garanti altına alınmalıdır. Elektrik dağıtım şirketleri, bu konuyla ilgili olarak yönlendirilmelidir.
  4. Yeni yapılacak binaların ve kentlerin elektrik altyapısı, binadaki tüm enerji ihtiyacının –ısıtma-soğutma, su ısıtma, ocak, araç şarjı da dâhil– elektrikle karşılanmasını yani tüm enerji ihtiyacının elektrifikasyonunu sağlayacak düzeyde inşa edilmelidir. 
  5. Yeni yapılacak binaların çatıları, güneş panelleri yerleştirmeye hazır (solar ready) olmalıdır. Bunun için çatıların güneş panellerinin yerleştirileceği boşlukları olan, gerekli eğim ölçülerine sahip ve güney cepheli olacak biçimde tasarlanması gerekmektedir. 
  6. Güçlendirme uygulanacak binaların bu süreçte güneş panelleri yerleştirmeye hazır hâle getirilmeleri ve belli bir tarihten itibaren mevcut binalara da gerekli denetimler yapıldıktan sonra güneş panelleri kurulumu gerçekleştirmek için destek ve zorunluluk mekanizmaları değerlendirilmelidir. 

Deprem sonrası toparlanma, sadece yeni bina yapımını değil, yeni yerel/bölgesel ekonomilerin kurulmasını içermektedir. Bu bağlamda güneş, sadece enerji kaynağı değil kalkınma unsuru olarak da konumlandırılabilir. Çünkü istihdam yaratma potansiyeli yüksek olan güneş enerjisi sektörüne dayalı bir sanayi (güneş paneli vb imalatı) ve hizmet (çatı kurulumu vb) sektörü, bölge ekonomisinin yeniden inşasında güçlü bir katkı sağlayabilir. 

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı düşük karbonlu, yeşil sektörleri yeni ekonomilerin kurulmasında teşvik etmelidir. 

Destekleyen kurumlar: WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpeace Akdeniz, Ekosfer, Yeşil Düşünce Derneği, Yuva Derneği, Ege Orman Vakfı, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), İklim için 350, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
TAKİP ETTİKLERİMİZ

SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz:

  • TEMA'nın Afşin Elbistan B Termik Santrali’nin yol açtığı hava kirliliğinin tespit edilebilmesi için başlattığı hukuki süreçte tarihi karar!
  • İklim krizine dair çözüm önerilerinin bir araya getirildiği iklimsalatası.org yayında.
  • Roma'dan çöp sorununa çözüm: Çöpler değerlendirilmek ve yakılmak üzere Amsterdam'a taşınıyor
  • ABD verileri ile karbon emisyonlarını azaltmada elektrifikasyon.
  • AB'de balıkçılık endüstrisinin karbonsuzlaştırılması yönünde çağrı yapılıyor.
HAFTALIK GÖRÜNÜM

İlgili Başlıklar

güneş

Güneş

Birleşik Krallık

Kömür

Uluslararası Enerji Ajansı

Türkiye

Avrupa

Paris Anlaşması

+33 more

Bülteni beğendiniz mi?

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

SEFiA İklim Gündemi Yayınını Takip Et

İklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirliğin finansmanı alanlarındaki gelişmeleri-araştırma sonuçlarını derleyen ve her ayın birinci ve üçüncü haftalarının pazartesi günleri yayımlanan dijital gazete.

0%

;