İnsanlara hayranlıklarını sormaya bayılıyorum. Bazen somut bazen de soyut cevaplar alıyorum. Onları anlamlandırmak ve bir editöryal takvime yansıtmak bana ilham oluyor. Bugün fotoğraflarına hayran olduğum bir sanatçının işleri ve cevapları üzerinden taşımayı sevdiğim bir markanın kurucusuyla buluşmaktan dolayı bu yüzden heyecanlıyım.
🦸♀️ Stan: Günün hayranı, fotoğrafçı Berk Kır. Bugünün Kaleydoskop yazısına ilham veren kendi evreninde olmak ve onu var etmek üzerine röportaj aşağıda.
En iyi anladığımı varsaydığım şey kendi evrenim. Onu derinlemesine keşfederken farklı evrenleri ortaya çıkarmış olabilirim. Ancak bunun bir hayranlık üzerinden ilerlediğini hatırlamıyorum.
💜 #FanON: Bu hafta kendi evrenini kendin yaratmak hakkında feminist tahayyül üzerine Gizem Öğüt'ün kaleme aldığı yazı aşağıda.
Kadın bedeninin eril tahakkümden kurtuluşunu konu edinerek yaratmaya başladığım işlerimle kadınların, LGBTİ+'ların ve tüm “öteki”lerin vücudunun ve cinselliğinin fetiş hâline getirilmesini, özgürlüklerinin kısıtlanmasını ve kendilerine karşı uygulanan baskı politikalarını eleştiriyorum.
Neden Popüler Oldu? #20: Feminist aktivizm
Yayın akışı:
📻 Neden Popüler Oldu? #20: Feminist aktivizm
🦸 Stan #20: Berk Kır
👚 #FanON: Feminist tasarımlarla hayal ettiğin dünyayı inşa etmek
📺 Haftaya ne var?: 2010’larda genç kadınlık temsilleri
Hayalini kurduğumuz dünyaları gerçekliğe taşımaya,
Alara
Neden Popüler Oldu?, 20. bölümünde bir siyasi partide derin yoksulluk çalışan Sinem Demirel'le feminist aktivizmi mercek altına alıyor. Alara Demirel soruyor: Feminist aktivizm neden popüler oldu? Yeni mi popüler oldu?
Neden Popüler Oldu #20: Feminist Aktivizm
🌈 Editörün notu: Soyadların nepotist bir bağı yoktur!
Stan #20: Berk Kır
Hayran oldukların seni nasıl etkiledi, Berk?

🦸♀️ Stan: Berk Kır
“Hayran olduğum şey,” diye başlayan cümleyi nasıl devam ettirirsin?
Hayran olduğum şey çeşitlilik ve çokluk: Kavrayışın çokluğu, biçimin çokluğu, ifadenin çokluğu, üretmenin çokluğu.
Küçükken hayran olduğun evrenler var mıydı?
En iyi anladığımı varsaydığım şey kendi evrenim. Onu derinlemesine keşfederken farklı evrenleri ortaya çıkarmış olabilirim. Ancak bunun bir hayranlık üzerinden ilerlediğini hatırlamıyorum.
Balthazar konseri, 2021
Fotoğraf: Berk Kır
Hayran oldukları seni, hayatını ve üretimlerini nasıl etkiliyor?
Doğrudan etkiliyor—bunun kendiliğinden bir dengeyi yarattığına inanıyorum. Daha çok anlamaya çalışmak için daha çok üretmek gibi bir denge.
Hayran oldukların ürettiklerinle kesişiyor mu?
Kesinlikle kesişiyor. Akışın sirkülasyonu içerisinde bulunduğum biçimi ve biçimin bulunduğu yeri anlamlandırıyor olmak gerekiyor. Bunu hem seçiyor hem de seviyorum.
Kendilik yemeği, 2021 (Vogue İtalya)
Fotoğraf: Berk Kır
İçinde yaşamak istediğin evren hangisi? Orası nasıl bir yer?
O evrende yaşıyorum. Daha cömert, daha erdemli, daha şeffaf olması bakımından bunu ben inşa etmekteyim. Topografyanın dışında bir evreni var edebilmenin ölçülerini henüz keşfediyorum.
#FanON: Feminist tasarımlarla hayal ettiğin dünyayı inşa etmek
Lola's Works, ürünleriyle feminist bir gelecek tahayyülünü yansıtıyor. Nasıl?

✏️ Gizem Öğüt
Kadın bedeninin eril tahakkümden kurtuluşunu konu edinerek yaratmaya başladığım işlerimle kadınların, LGBTİ+'ların ve tüm “öteki”lerin vücudunun ve cinselliğinin fetiş hâline getirilmesini, özgürlüklerinin kısıtlanmasını ve kendilerine karşı uygulanan baskı politikalarını eleştiriyorum.
Toplumsal normların dışında bırakılmış tüm “ötekileştirilen”lerin var olma mücadelesi aynı zamanda kendi mücadelem olduğu için sanatıma yön veriyor. Kadının cinselliği ve bedeni hep müstehcen algılandığı için erotik bir objeden öteye geçemeyen zihniyetlerle üzerinde tahakküm kurulan ve namus meselesi hâline getirilen, eril olanın “dişil” üzerinde kurduğu hakimiyet işlerimin temelini oluşturuyor.
İllüstrasyon: Gizem Öğüt
Kadınlık atanan bir vücutla büyümek: Bir kadın olarak vücudumun gelişmeye başladığı ilk ergenlik yıllarımdan beri içinde bulunduğum toplumda kendimi rahat ve güvende hissedemeyişimle sorgulamaya başladığım bu mevzu, daha fazla okumaya, anlamaya, araştırmaya ve şahit olmaya başladığım yıllarda daha da içselleştirdiğim ve sesimi bir şekilde çıkarmak zorunda hissettiğim bir hâle dönüştü. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği aşikâr olduğundan belki de gördüğüm en temel sorun bu olduğu için asıl mücadele alanımı bunlar oluşturdu.
İnsanlığın tarihi kadar eski olan ve Lilith’le başlayan eril tahakküm, yüzyıllar süren cadı avıyla birlikte günümüze kadar ulaşmış ve yeni boyutlar kazanmış durumda. Lola’s Works’te özellikle Habitat koleksiyonuyla yarattığım karakterler yıllar boyu gizlenen dünyalarını dışa vurmaya başlıyor.
Habitat koleksiyonu
Lola’s Works’ün Habitat koleksiyonu: İsyanı başlatmak
Lilith’le güç bulup bedenleri üzerindeki eril tahakkümü alt ediyorlar ve erkek egemen dünyanın normları dışında istisnayı bozmayan kaide olarak konumlandırılan kadın karakterler bedeninin çağrısına kulak vererek isyanı başlatıyorlar. Böylelikle Habitat koleksiyonunda tarih boyunca yalnızlığı ve bedeni lanetlenen, hazzı utanç sayılan kadınların özgürce ve cesurca bu duruma son vermesi tahayyül ediliyor.
Tahayyül ettiklerini inşa etmek: Toplumsal baskılar, iktidar politikaları, sürekli gözlenen ve denetlenen olma hâlinden yola çıkarak kendi yaşam alanlarında izlenen karakterler kurguluyorum. Kendi habitatında kaldığı anlarda bile içgüdüsel olarak izlendiğini düşünen karakterler istemsizce geliştirdiği hem gözleyen hem de gözlenen kişilikleriyle var oluyorlar. Habitat, tüm bu rollerden sıyrılarak en doğal ve özgür oldukları halleri üzerine kurgulanıyor.
Gizem Öğüt, Paris, 2023
Yaratılan korkutma ve baskılama politikalarına, erkek olmayana reva görülen dünyaya karşı da rengarenk ve dikkat çekici kompozisyonlar yaratıyorum. Ne kadar görünmez olmamız istenirse o kadar görünür kılmaya çalışıyorum.
Giyim kuşamı, cinsiyeti, nasıl göründüğü gibi sebeplerle yargılanıp sokakta özgürce yürümekten korkmak, bu korku ortamını doğuranlarla birlikte yargılayıcı bakışlarıyla buna ortak olanlardan soracak hesabımız var. Bu içgüdüyle ürün hâline dönüştürdüğüm işlerimi giyilebilir ve kullanılabilir hâle getirdim.
Nasıl?: Giyilebilir ve kullanılabilir aktivizm
Görselleştirilmiş mesajlar veren panolar gibi giyip taşıdığımız bir hâle gelmesini istedim ve böylece sokaklarda kamusal alanlarda görünür kılmayı amaçladım. Neyi görmek istemiyorlarsa neyden rahatsızlık duyuyorlarsa hepsini rengârenk kompozisyonlarla dikkat çekici hâle getirip illüstratif şekilde göstererek bir karşı duruş yaratmak mücadelemde bana güç veriyor.
Otobüste çantanın üzerindeki meme detaylarına merakla bakan gözler ya da yolda yürürken üstündeki tişörtte yer alan çıplak illüstrasyonlara bakanlar, hepsi bir şekilde Lola’s Works’le amaçladığım görünürlüğü sağlayabilmeye başladığımı hissettiriyor.
Sanata ve işe yansıyan feminizm: Kısacası feminist mücadelem sanatıma ve dolayısıyla işime de yansıdı böylece. Bu mevzular içerisinde daha birçok bahsetmek istediğim şey var eserlerimde. Hepsi zamanla gerçekleşmeyi, yaratılmayı bekliyor.
Alara Demirel ve Türkü Ata, Lola's Works işleriyle
Fotoğraf: Deniz Sabuncu
Feminizm yalnızca kadınların kurtuluşu değil; tüm ötekileştirilenlerin, hakları gasp edilenlerin, varoluş ve özgürlük mücadelesi verenlerin kurtuluşu olduğu için daha çok üreterek söylenebilecek çok söz var kendi adıma. Lilith’ten bu yana güçlü ve özgür kadın karakterler toplumların standardize ettiği pasif rollerde olmayı reddettiği sürece cadı avına uğramaya devam ediyor. Her geçen gün çoğalarak güçleniyoruz.
Feminist bir gelecek tahayyülü daha da anlam kazanıyor. Lola’s Works’le amaçladığım bu yolda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı, kabul edilegelmiş standartların yıkılabildiği, sınırların aşılabildiği, tüm bu düzende eril zihne bağlı hadsizliğin son bulduğu, tüm mücadelelerimizin sonuç verdiği bir gelecek umarım ki çok uzakta değil. Ve umuyorum ki tüm bu yaratımlar mücadelemizi kazanmamızda küçük de olsa bir adım oluyor.
AF1 efsanesinin
kırkıncı yılı: Sneaks Up
Sneaks Up'ın Air Force 1'in 40. yaşını kutladığı videoyu fotoğrafa tıklayarak izleyebilirsin
Bugünkü bültene her adımında buram buram sokak kültürü kokan, artık ikonikleşmiş bir çift sneaker’ı davet ediyoruz: Karşında Nike Air Force 1.
Basketbol sahasından çıkıp zamanla müzik ve sokak kültürünün bir parçası hâline gelen, müzisyenlerden dans sanatçılarına ve sokak giyimi ikonlarına kadar herkes için her zaman bir spor ayakkabıdan daha fazlası olan AF1, efsaneleştiği kırk yılı geride bırakıyor ve önündeki uzun yıllarda da sahneyi terk etmeyecek gibi görünüyor.
Dünya çapında rapçiler ve tanınmış, sevilen isimler tarafından benimsenmesi nedeniyle popüler kültürde desteklenen AF1, 2000'lerin başında müzik endüstrisinde modanın temel unsuru hâline geldi. Roc-a-Fella Records, üzerinde plak şirketinin işlemeli logosu bulunan özel bir beyaz Air Force 1 çiftine sahipken; Jay Z, Shyne, Nelly, Young Jeezy, Fat Joe ve G-Unit gibi o dönemin en büyük isimleri Air Force 1'i giymekle kalmayıp albümlerine de konu ettiler.
Nike Air Force 1’in uzun ömrünü kutlamak ve AF1’in en yeni versiyonlarıyla tanışarak kırk yıllık bir moda ailesine katılmak için Sneaks Up mağazalarını ya da burayı ziyaret edebilirsin.
Popüler kültür üzerine muhabbetlere hayran Fanon’un hayal ettiğin dünyayı inşa etmeye adanan bölümünün sonuna hoş geldin.
God only knows where this could go
And even if our love starts to grow outta control
And you and me go up in flames
Heaven won't be the same
— Niall Horan, Heaven
📺 Bir sonraki sayıda ne var?: 22 Mart Çarşamba günü 2010’larda genç kadınlık temsillerine odaklanıyoruz.
🎫 Minik spam: Fanon’un Instagram hesabını da buraya tıklayarak takip edebilirsin.
Okuma deneyimini iyileştiren yepyeni özelliklerle keşfedebileceğin nice içerik, sınırlı sayıda yayın takip etmenin ötesini sunan Aposto Premium’da. 150'den fazla yayın ve podcast, sektör yayınları, köklü dergilerin dijitalde uzun ömürlü içerikleri, Aposto editörlerinin kaleme aldığı kapsamlı dosyalar, en sevdiğin yayınların özel içerikleri, önde gelen gazetecilerin köşe yazıları ve uluslararası yayınlardan yazılarla genişleyen Aposto’nun derinlikli içerik kataloğunda yalnızca dört yayını takip etmekle sınırlı kalmak istemediğinde, seni Aposto Premium’a bekliyoruz.