1931'den Matbuat
1935'ten Matbuat
Şimdi Reklamlar
Semtler, Mekânlar
Arkası Haftaya

💉 Güzelleştiren Ameliyat

"Böyle bir ameliyat yapılınca yalnız güzel bir şekil değil, saadet de yaratmış oluyorsunuz."

12 Ağustos 1936/Akşam Postası

Yeni sayıdan herkese merhaba,

Bu hafta estetik cerrahiye odaklanan iki gazete yazısını sizlerle paylaşıyoruz. İlki 1931 yılında dönemin tıbbi gelişmeleriyle efsaneleşen estetik ameliyatları konu alıyor ve yine dönemin cinsiyete ve bedene dair söylemlerine ışık tutuyor. İkinci makale ise Fransız bir doktorun kaleminden estetik veya plastik cerrahinin uzun geçmişinin kısa bir özeti.

Güzellik kremi Balsamin reklamlarda, güzelleştiren uygulamalardan gazete fotoğrafları ise mekânlarda.

Önümüzdeki hafta yılbaşı sayısında görüşmek üzere,
Aposto Ekibi


Yazılarda değişiklik yapmadık; dil bilgisi ve yazım kurallarını olduğu gibi koruduk. Yazılardaki fikirlerin ve anlatıların tamamı arşiv niteliği taşıyor olup yayımlandığı döneme göre değerlendirilmesini rica ederiz. Yazılar, Aposto'nun yayın politikasıyla örtüşmeyebilir.

Kupür

Kupür

Geçmiş gazete ve dergilerden yazılar, makaleler, röportajlar. İki haftada bir cuma neşrolunur.

1931'den Matbuat

Hanımlar Nasıl Güzelleşebilirsiniz?

Yüzünüzü cerrahlık sayesinde istediğiniz şekle getirebilirsiniz!

Hanımlar;

Bugün size bütün kadınlığı hatta bütün beşeriyeti kurtaran yepyeni bir cerrahîden, güzellik cerrahîsinden bahsedeceğim.

Bilmem bu ihtisas memleketimizde kâfi derecede taammüm etmiş midir? Yalnız şunu söyliyebilirim ki şimdi yüzünde ufak bir kusuru olan Avrupalı kadın dişçiye gidiyormuş gibi güzellik operatörlerine müracaat etmek için bir dakika tereddüt etmiyor.

Hatta kusurlu olmıyan yüzlü kadınlar bile çehrelerine istedikleri şekli vermek için güzellik operatyrlerine müracaat ediyorlar.

Bazı memleketlerde bir efsane gibi dinlenen güzellik cerrahisi bugün mevcuttur.

Dikkat edin:

Yüzünüzü istediğiniz şekle getirebilirsiniz diyorum. Ben de bir çok gibi tıbbın bu bulunmaz keşfi taammüm etmeden inanmazdım. Yüzümü düzeltmek için kestirmiş kadının behemehal yarası gözükür zannediyordum. Halbuki binlerce tecrübelerini gözümle gördükten sonra inandım. Şimdi müşterilerim arasında çarpık burunlu, çok buruşmuş alınlı bir kadına tesadüf ettiğim zaman, ilk işim ona bir güzellik cerrahına müracaat etmesini tavsiye etmek oluyor.

Güzellik operasyonunun ıstırabı da büyük değildir. Ekseri cildin içinde ameliyat yapıldığı için yüzde iz kalması ihtimali de yoktur.

Yalnız yüzünüzün profilini istediğiniz şekle getirmek için müracaat edeceğiniz doktorun o işlerde biraz tecrübesi olması şarttır. Şimdi güzellik cerrahisindeki yaşıyan eserile şöhret bulmuş yüzlerce operatör bulabileceğiniz için ayrıca doktor ismi vermek lüzumunu hissetmiyorum. Yalnız bu işi ilk defa keşfeden doktorun ismini veremem.

Ameliyat ile yüzdeki kusurların tahsis edilebileceğini Avrupada ilk defa fennî bir şekilde ispat eden operatör; doktor Dartigoes'tir.

An'aneye sadık eski profesörler arasında ilk ortaya atıldığı zaman adeta bir ihtilâl yapan güzellik cerrahisinin makul olduğunu bugün eskiler de tasdik etmişlerdir.

Kadınlar ekseri yüz buruşuklığundan şikâyet edenler; bir kısmı da burunlarının şeklini beğenmezler.

Nadiren ağız çarpık olur.

Çehredeki bu üç kusurun ameliyatla iki günde tahsis edilmesi işten bile değildir.

Yüzdeki buruşukluklar için evvelce başka bir usul kullanılırdı. Bu usulün ilk seneler fevkalâde neticeleri görülmüştü. Sonra belli oldu ki, Parafin şırıngasile buruşukluklar düzeltilince bir kaç sene sonra cildin altına şırınga edilen parafinler toplu bir halde yanakların bir köşesine kayarak yüzde ur gibi bir ceviz kabarıklığı hasıl ediyor.

Onun için parafin şiringasile buruşukların tashihi itibardan düşmüştür. Bazı günler fakat çehresindeki küçük kusurlarından dolayı çok güzel oldukları belli olmıyan kadınların mütehassıs bir operatöre müracaat etmemelerine hayret etmemek elden gelmez.

Göz kenarlarındaki buruşuklukları saç arasından yapılan ameliyatla tashih ettikleri için yüzde hiç bıçak izi kalmıyor. 

Size güzellik cerrahisinin hakikaten mevcut olduğunu ispat etmek için bir de resim veriyorum.

İki fotoğraftan da göreceksiniz; evvelce burnu köprülü olan bu kadın ameliyattan sonra harikulâde güzelleşmiş ve burnunun şekli tamamen değişmiştir. Artık bu resmi gördükten sonra çehrenizdeki kusurların tashihi için operatöre müracaat etmekten korkmazsınız değil mi?...

(Bitmedi)


Kaynak: 2 Kânunuevvel 1931, Vakit, Sayfa 5.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
1935'ten Matbuat

Güzelleştiren Ameliyat: Hindistanda bu nevi ameliyatlar saksıcı ve çömlekçilerin işidir!

Ameliyatla hangi kusurları düzeltmek kabildir

Biricik hataları bilgisizlikten başka hiçbir şey olmıyan bir çok kimseler, güzelleştirme ameliyatlarını kadınların güzelliklerini arttırmak için kullandıkları bir vasıta tanımışlar ve bu ameliyatların buruşukları yoketmek, gözlerin altındaki çukurları gidermek, düşük göğüsleri kaldırmaktan başka bir şeye yaramadığını sanmışlardır.

Bu, büyük ve teessüfe değer bir yanlıştır. Güzelleştirme ameliyatlarının sahası, bu kadar dar olmaktan uzaktır. Bilâkis bu saha, insanın aklından bile geçiremiyeceği kadar geniştir ve chirurgie esthéipue denilen yeni cerrahinin kolları tamamen psikolojik mahiyette bir takım vakâlara karışmağa kadar varmaktadır. 

Güzelleştirme ameliyatları bilhassa savaş esnasında ve savaşı takip eden yıllar içinde ehemmiyet almağa başlamış ve bu ehemmiyet günden güne büyümüştür. Bazıları estetik cerrahî ile plâstik denilen cerrahî arasında bir fark görmek istemişlerdir. Halbuki böyle bir fark, bizce lüzumsuzdur. Çünkü, plâstik bir ameliyat da netice itibarıyle estetik bir ameliyattan başka bir şey değildir. Faraza yüzdeki bir kusuru düzeltmek için vücudun başka bir tarafından et almağa mecbur kalan bir doktor, yüze ilâve ettiği bu yeni parçaya şüphesiz bir biçim vermek mecburiyetindedir.

Zaten güzelleştirme ameliyatı yapan, yalnız bunda ihtisas sahibi olmuş cerrah değildir. Topal bir bacağı güzelten bir ortopedisk, gözlerdeki şaşılığı gideren bir mütehassısı ve çökük bir burunu güzelleştiren bir burun mütehassısı, her biri kendi alanında güzelleştirme ameliyatı yapıyor demektir.

Cerrahinin bu mühim şubesinin en iyi tarifi, sarahat ve vuzuhu itibariyle, Dartigues'in yaptığı şu tariftir:

"Bir insandaki tabiî veya sonradan olan ve onun şahsî veya soysal değerini düşüren kusurları düzeltmek için yapılan plâstik ameliyatların hepsine birden estetik cerrahî denir."

Esasen estetik cerrahinin son zamanlarda icap edildiğini sanmak çok büyük bir yanlış olur. Bunun en çok savaştan sonra fazla inkişaf ettiği doğru ise de, bilhassa yüzde olmak üzere vücudun kusurlarının düzeltilmesi en eski zamanlarda yapılmıştır.

Eski Hint kitaplarında yazılı olduğuna göre, Kral Goorka her yeni şehri zaptettiği zaman bu şehir ahalisinin burunlarını kestirirmiş. Yalnız memedeki çocuklarla, ağız çalgıları çalan musikişinaslar bu kaideden hariç tutulurmuş.

Onun için çok eski zamanlarda Hindistandaki bazı mahir mütetabbipler, alın kısmından çıkardıkları derileri yanaklara yapıştırarak burun yapmak suretiyle güzellik ameliyatları yapmışlardır. Hattâ Hintlilerin bu ameliyatta kullandıkları tekniğin adına "Hint metodu" denir. Bu metoddan Hindistanın mukaddes kitapları bahsettikleri gibi, Mısır Papirüslerinde de bunun bahsi geçer.

İşin tuhafı, bu tür cerrahinin Hindistanda saksı ve testi yapan çömlekçiler tarafından yapıldığıdır. Bu belki güze garip görünebilir. Fakat bizde de bugünkü cerrahlık berberlikten doğmuştur.

Eskiden, cerrah ustası olmadan önce berber ustası olmak gerekirdi. Ambroise Parè ve daha bir çokları berberlikten sonra cerrahlığa geçmişlerdir. İlk zamanlarda doktorların cerrahlara karşı gösterdikleri istihkar da bundan ileri gelmiştir.

Daha sonraları, Rönesans esnasında Tagliacozzi adlı bir İtalyan da güzelleştirici cerrahî yapmıştır. Ondan bir kaç yıl önce Sicilyalı Branca'nın düşündüğü metodu kullanan bu adam, kusurlu burunları koldan aldığı et parçasıyla düzeltiyordu. Buna da "İtalyan metodu" denildi. Tagliacozzi bir çok ameliyatlar yapmış bunların ekserisi muvaffak olmuştu. Fakat bazan ameliyatlar tuhaf neticeler veriyor ve bu da bir çok şakalara, alaylara yol açıyordu. Bu arada bazı kimseler, kusurları düzeltmek için alınan etlerin, bu eti veren adamın hayatıyla sıkı bir alâkası olduğunu ileri sürmüşlerdi. Hattâ Van Helmont adlı Felemenkli bir doktor hatıralarında şöyle bir şey yazmaktadır: Belçikalı bir adam, bir hamalın kollarından aldırdığı et parçasiyle burnundaki kusuru Tagliacozzi tarafından düzelttirmişti. Bu adam, burnu çok güzel bir biçim almış olduğu halde, memleketine döndü. Herkes bu güzel neticeyi beğeniyordu. Fakat günün birinde adamcağızın burnu buruşmağa başladı ve nihayet yok oldu. Van Helmont'un anlattığına göre, yapılan tahkikat neticesinde, burnunun düzeltilmesi için kollarının etinden bir parça veren hamalın ölümü yüzünden Belçikalının burununun çürüyüp kaybolduğu anlaşıldı.

Bu bir kaç misalden de anlaşıldığı üzere plâstik veya estetik cerrahi dünya kadar eski bir şeydir ve bunun menşei çok eski zamanlara kadar uzamaktadır.

Daha bundan birkaç yıl önce, estetik cerrahiyi teknik etmek kimsenin aklından geçmezdi. Fakat iyi netice vermiyen bir bacak ameliyatı bahane edilerek cerrahinin her şeyden önce kurtarıcı olması, sağlık getirmesi gerek olduğu hakkında hukukî bir mütalâa yürütüldü.


Bütün bunlar çok mühimdir ve halk arasında olduğu kadar tıb âleminde de alâka uyandırmaktadır. Bir çok kimseler, savaşta yüzünden yara almış bir adamın, bir ameliyat yaptırarak duyduğu maddi ve manevî acıyı dindirmek çaresini aramasını tabiî görmektedirler. Fakat bunlar, doğuşta veya sonradan iktibas edilen vücud kusurlarını düzelten yalnız estetik mahiyetteki cerrahinin faydalı olup olmadığı hususunda mutabık kalamamakta ve bu türlü cerrahinin therapeutique (terapötik) bir faydası olduğuna itiraz etmektedirler. Bununla beraber, hayatlarındaki bütün muvaffakiyetsizliklerin burunlarının çarpık veya çıkık olmasında bulan bir çok adamlar vardır. İşte bu suretle iş, Psychologie (psikoloji), hattâ ekseriya Psychiaterie (psikiyatri) sahasına intikal etmektedir. ekseriye bir insanın güzellik bakımından herhangi bir kusuru onun sosyal, hissî vesair bir çok işlerinde, sanıldığından daha zararlı bir şekilde tesir yapabilir. Bu yüzden de kendisinin öteki insanlara göre aşağı olduğu duygusu, böyle bir kimsenin aklına yer etmeğe başlar. Utanma hissi bundan doğduğu gibi her türlü "akıl sapıtmaları" ve Psychoseilerin (psikozların) bir çok şekilleri de bundan ileri gelir. İşte estetik cerrahî her şeyden önce bu bakımdan gözden geçirilirse onun kazandığı cerrahî, fakat bilhassa manevî zaferin mânası bu suretle anlaşılır.

Bir kaç misal gösterelim: Mağazalardan birinde çalışan bir gencin burunu çok biçimsizdi. Bu genç bir yere gönderildiği zaman, verilen işi iyi beceremiyor, hesap yaptığı zaman da yanlışlar yapıyordu. Mağazanın sahibi olan kadın da böyle bir kusurunu estetik cerrahî yolu ile düzelttirmişti. Bununla beraber her gün bu gence "böyle bir burunu olan kimsenin aptal olmasına şaşmamalı" diye çıkışıyordu. Bu genç karakter sahibi değil miydi, yoksa patronunun bu yolda yaptığı takdirlere karşı çok zayıf ve hassas mıydı bilmiyoruz. Fakat günün birinde işinden çıktı, odasına kapanarak kimseyi görmedi ve nihayet burnunu ameliyatla düzelttirmeğe karar verdi. Burnunun biçimsizliği düzelince, bu genç hayatla daha cesurane bir şekilde mücadeleye başladı. Onu utangaç yapan sebep ortadan kalkınca, utangaçlığı da yok oluvermişti.

Teknisyen olan başka birinin de profili biçimsizdi. Mesleğinde ilerliyememesinin kendisine bir iş tevdi edilmemesini daima yüzündeki bu kusura atfediyordu. O da ameliyat yaptırdı. Fevkalâde bir tesadüf eseri olarak da ameliyattan bir kaç hafta sonra çok kârlı şartlarda onu ecnebi memleketlerden birine gönderdiler. Fakat o, bunu bir tesadüf eseri olarak kabul etmiyor ve hayatındaki bu değişikliği, yaptırdığı ameliyattan ileri gelmiş sanıyor, buna inanıyordu.

Estetik cerrahide psikolojik âmil ekseriye çok mühim yol oynar. Nitekim gösterdiğimiz misaller de bunu ispat eder. Faraza göğsünü düzelttirmek için bir mütehassısa müracaat eden bir kadının bu müracaatlarındaki sebebi yalnız kendi zihninde yer bulan bir küçük görülmek duygusundan doğduğunu da ispat edebiliriz. Onun için mütehassıs bu gibi hallerde çok dikkatle hareket etmeli ve her müracaat edeni iyice tetkik etmelidir. Her müracaat eden erkek veya kadını ameliyat yapmak pek basit bir şey olur. Böylelikle iş çabucak şarlatanlığa ve ticarete dökülür.. En büyük tehlike de budur ve buna dikkat edilmelidir.

Dikkat, bilhassa lâzımdır. Çünkü en ehemmiyetsiz görünen bir ameliyatta bile bazı tehlikeler vardır. Bu tehlikeler şüphesiz pek büyük değildir. Cerrah tabii ihtiyatla hareket eder ve bütün gerekli tedbirleri alır. Çıkacak herhangi bir komplikasyon, istisnaî mahiyette bir şeydir. Onun için bir doktor, kendisine müracaat eden kimse üzerinde yapacağı ameliyatın faraza bir berberin yaptığı altı aylık ondülâsyon (saç dalgalandırma) kadar tehlikesiz olduğuna kanaat getirmelidir. (İyi düşünürsek, biz ondülâsyon'un da estetik cerrahinin ameliyatından da farklı olmadığını anlarız.)

Bu gibi ameliyatlarda kazalar gayet nadirdir. Diğer taraftan estetik cerrahinin yaptığı hizmetler pek çok ve bundan doğabilecek imkânlar hadsizdir. Onun için "Mecburiyeti" münakaşa götürmez.

Bir çok resimlerden filmlerden de göreceğimiz üzere, ameliyat yaptırmadan önce ekserisinin yüzünde kederli bir ifade okunan bir çok kimseler, ameliyattan sonra canlı, neşeli ve yaşamaktan sevinç duyan bir hal göstermektedirler. Ombreolanne "Böyle bir ameliyat yapılınca yalnız güzel bir şekil değil, saadet de yaratmış oluyorsunuz" demişti. Bundan doğru bir söz olamaz.

Dr. Charles Claové
"Le Mois" mecmuasından.


Kaynak: 24 Nisan 1935, Haber (Akşam Postası), Sayfa 9.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
Semtler, Mekânlar

Arkası Haftaya

 🎄 Yılbaşı

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Kupür

Kupür

Geçmiş gazete ve dergilerden yazılar, makaleler, röportajlar. İki haftada bir cuma neşrolunur.

YAZARLAR

Kupür

Geçmiş gazete ve dergilerden yazılar, makaleler, röportajlar. İki haftada bir cuma neşrolunur.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

lik

Parafin

Avrupa

doktor

Dartigoes

göğüs

plâstik

cerrah

+4 more

İLGİLİ OKUMALAR

0%

;