19 Mayıs Cuma sabahından herkese günaydın!
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan haftalık verilerde döviz rezervinde düşüş serisinin devam ettiği görülüyor. Geçtiğimiz hafta yaşanan 9 milyar USD’lik düşüşle net rezervler son 21 yılın en düşük seviyesine geriledi.
Yurt içinde nakit avans uygulamasındaki düzenleme ile piyasa katılımcıları anketi diğer önemli haber akışları oldu.
Yurt dışında ise ABD ağırlıklı bir haber ve veri akışı söz konusuydu.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutlarken, Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ülkemizin kuruluşu sürecinde maddi manevi büyük fedakarlıklarda bulunan kahramanlarımızı saygıyla anıyoruz.
Günlük ruh gıdası dozunuz her zamanki yerinde: Kahramanlık Türküleri
Keyifli okumalar!
Bankacılık sektöründen gelişmeler
Dün bankacılık sektöründe neler oldu?

Nakit avans düzenlemesi,
TCMB, hafta içinde devreye alınan nakit avans kısıtlamasında esnemeye gitti.
TCMB, hafta içinde yeni uygulamalar dahilinde devreye alınan ve nakit avans çekimlerini de kısıtlayan kararı esnetti. Buna göre, nakit avans, kredili mevduat hesabı ve kartla yapılan kuyum harcamalarında 15 bin TL'ye kadar olan kısım menkul kıymet yükümlülüğü kapsamına girmeyecek. Söz konusu istisna içinse kredi kartı limitinin 50 bin TL’nin üzerinde olması gerekiyor.
Sendikasyon haberleri
QNB Finansbank, vadesi gelen sendikasyon kredisini yeniledi. Sürdürülebilirlik bağlantılı performans kriterleri içeren yeni paket ile 1 yıl vadeli toplam 329 milyon USD borçlanan bankanın işlemine 20 finansal kurumun katıldığı duyuruldu. Söz konusu işlemin 143,5 milyon EUR tutarlı diliminin maliyeti Euribor + %4,00 olurken; 171,0 milyon USD tutarlı diliminin maliyeti SOFR +%4,25 oldu. Söz konusu fiyatlama, piyasada son dönemde oluşan sendikasyon maliyetlerine paralellik gösteriyor.
Kurumdan yapılan açıklamada, bu pakete eş zamanlı olarak 50 milyon USD tutarında 1 yıl vadeli başka bir İslami Finansman kredisini konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Denizbank, 610 milyon USD tutarında 7 yıl vadeli seküritizasyon kredisi temin ettiğini duyurdu. Söz konusu işlem, geçtiğimiz haftalarda Ziraat Bankası tarafından tamamlanan seküritizasyon kredisi ile paralellik gösteriyor. Yurt dışı nakit havale akımlarına dayalı olarak kurgulanan işlemin maliyeti açıklanmadı.

ABD’de Philladelphia Fed imalat endeksi mayıs ayında 20,9 puan artışla eksi 10,4 seviyesine yükselerek piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti. Endekste kaydedilen yukarı yönlü performansta yeni sipariş endeksindeki 14 ve sevkiyat endeksindeki 3 puanlık artışlar etkili oldu.
Endeks beklentilerin üzerinde performans göstermiş olsa da yine de negatif düzeyde yer alarak bölge imalat sektöründe daralmanın devam ettiğini gösteriyor. Fakat yeni siparişlerde ve sevkiyatlarda gözlemlenen artış, daralmanın devam ettiği fakat hız kestiği şeklinde yorumlanabilir.
Bunun yanı sıra Dallas Fed Başkanı Lorie Logan Fed’in haziran ayında düzenlenecek FOMC toplantısında faiz artışlarına ara vermesi için yeterli ilerlemenin sağlanmadığını ifade etti. Logan açıklamasında, “Son 10 FOMC toplantısının her birinde faizleri yükselttikten sonra biraz ilerleme kaydettik. Önümüzdeki haftalardaki veriler, faiz artışı için bir toplantıyı atlamanın uygun olduğunu gösterebilir. Ancak bugün itibariyle, henüz o noktada değiliz” ifadelerini kullandı.
💾 Cep bilgisi: Beklentilerin üzerinde gelen istihdam verileri ve farklı yönde açıklamalar nedeniyle Fed’in haziran ayı toplantısında alacağı karar konusunda piyasada bir belirsizlik hakim oldu. Swap piyasasında bankanın fonlama faizini sabit bırakma ihtimali şu sıralarda %60’a yakın seviyelerde fiyatlanırken, 25 baz puanlık faiz artırımı ihtimali ise %40 olarak görülüyor.
👉 Öte yandan: ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları 13 Mayıs ile sona eren haftada 22 bin kişi azalarak 241 bin kişiye geriledi. Piyasa beklentisi başvuruların 251 bin seviyesinde olması yönündeydi.
Birleşik Krallık
Birleşik Krallık Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey, ülkede kaydedilen yüksek enflasyonun nedeninin parasal genişleme olmadığını, salgın nedeniyle tecrübe edilen tedarik krizi ve Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı kriz gibi şokların enflasyonun yükselmesinde etkili olduğunu ifade etti.
💉 Hatırlatma dozu: Birleşik Krallık’ta manşet enflasyon yükselen enerji ve gıda maliyetleri nedeniyle Ekim 2022’de %11,1’e ulaşarak son 40 yılın en yüksek düzeyinde gerçekleşmişti. Ülkedeki enflasyon hâlâ çift haneler düzeyinin altına gerileyebilmiş değil.
Bailey banka bilançosunun salgından önceki döneme dönmesini ise öngörmediğini söyledi.
💾 Cep bilgisi: BoE enflasyonla mücadele adına son 1 yıllık süreçte politika faizini toplamda 450 baz puan artırarak %4,5 seviyesine çıkardı. Bankanın önümüzdeki iki toplantısında da 25’er baz puan faiz artışı yaparak politika faizini %5’e çıkarması, ardından ise bekleme politikasına geçmesi öngörülüyor.
Avrupa
Bankalararası Finansal Telekomünikasyon Derneği (SWIFT) tarafından yayımlanan verilere göre EUR ile yapılan uluslararası ödemeler nisan ayında %32,64’ten %31,74’e gerileyerek son 3 yılın en düşük seviyesini kaydetti.
Bunun yanı sıra aynı dönemde CNY kullanarak yapılan ödemeler %2,26’dan %2,29’a yükselerek son 5 ayın en yüksek seviyesinde gerçekleşti.
Yılın ilk Finansal İstikrar Raporu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılının birinci Finansal İstikrar Raporunu yayımladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılının birinci Finansal İstikrar Raporunu yayımladı.
Raporun TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu tarafından kaleme alınan önsöz kısmında, “TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulamaya devam edecektir. Politika faizi, hedefli kredi ve likidite politikaları ile üretim ve cari fazla kapasitesindeki gelişim süreci desteklenecektir.” ifadeleri kullanıldı.
Makroekonomik görünüm
Banka tarafından yayımlanan raporda öncelikle gelişmiş ülke merkez bankaları tarafından uygulanan sıkılaştırıcı para politikası adımları ile ABD ve Avrupa’da ortaya çıkan bankacılık krizinin küresel ekonomik faaliyet üzerine etki eden temel unsur olduğu ifade edildi. Bunun yanı sıra gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde enflasyon oranının nisan ayından itibaren düşüş göstermekte olduğu fakat yine de yüksek seviyelerde seyrettiği de belirtildi.
Raporda yurt içi iktisadi faaliyete ilişkin ise, “İktisadi faaliyet 2022 yılı son çeyreğinde dış talepteki zayıflamaya bağlı olarak yıllık bazda sınırlı ivme kaybederken, iç talep canlılığını korumuştur.” ifadelerine yer verildi.
İhracat kaleminin afetin olumsuz etkilerine rağmen yükselmekte olduğu fakat artan altın ve tüketim malları ithalatı nedeniyle dış ticaret açığının yükseldiğine değinilen raporda, hizmet gelirlerindeki güçlü seyrin cari işlemler dengesini desteklemeye devam ettiği ifade edildi.
Cari açığın ise yurt dışı yerleşiklerin yurt içi bankalardaki mevduatı ile kısmen krediler ve doğrudan yatırımlar yoluyla finanse edildiği belirtildi.
Raporda, yurt içinde gerilemekte olan enflasyon oranıyla ilgili olarak ise, “Liralaşma Stratejisi kapsamında uygulanan politika bileşiminin olumlu etkileriyle birlikte enflasyon seviyesinde ve eğiliminde iyileşme görülmeye başlanmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Finans dışı kesim
Raporda finans dışı kesim içinde yer alan hanehalkının borçluluk oranının, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ortalamasının altındaki seyrini sürdürdüğü ve bireysel kredilere karşı alınan makroihtiyati tedbirlerin bu oranın düşmesinde etkili olduğu ifade edildi.
Hanehalkının finansal varlık kompozisyonunda TL cinsi varlıklar ile mevduat dışı finansal araçların ağırlığının arttığı ifade edilirken, mevduatta liralaşma oranının ise artış eğiliminde olduğu belirtildi. Raporda konuyla ilgili olarak, “Hanehalkı kesimi hisse senedi, yatırım fonu ve emeklilik sistemi gibi mevduat dışı finansal varlıklara yatırımlarını artırarak tasarruflarını çeşitlendirmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Raporda reel sektöre ilişkin, “Reel sektörün finansal borç/finansal varlık oranı son 10 yılın en düşük seviyesine gerilerken, firmaların likidite, kârlılık ve borç ödeme göstergelerindeki olumlu seyir devam etmektedir.” ifadeleri kullanılırken, yabancı para cinsinden kredi kullanan firmaların sayısındaki azalma eğiliminin ise sürdüğü belirtildi.
KOBİ, esnaf, tarım, ihracat ve yatırım gibi hedefli kredilerin ticari krediler içindeki payının artmakta olduğu; bunun da büyüme kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payının artmasına ve yapısal cari açığın azaltılmasına katkı sağladığının belirtildiği raporda ayrıca, “Parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini desteklemek amacıyla atılan adımlar sonucunda TL ticari kredi faiz oranları belirgin biçimde politika faizine yakınsamıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Finansal kesim
Raporda finansal kesime ilişkin öncelikle, “Bankacılık sektörünün aktif kalitesi göstergeleri iyileşmeye devam etmektedir. TGA (tahsili gecikmiş alacak) bakiyesinin yatay seyretmesinin yanı sıra TL kredi büyümesinin etkisiyle TGA oranı gerilemeye devam etmekte, söz konusu iyileşme tüm kredi alt türlerinde ve sektörlerde görülmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Bankacılık sektörünün güçlü yabancı para tamponuna sahip olduğunun belirtildiği raporda, bankaların fonlama kompozisyonunda dış borçların payının tarihi düşük seviyelere gerilediği ifade edilerek, “Mevduat ağırlıklı fonlama yapısının yanı sıra bilançolarda TL’nin payının artması sektörün likidite görünümünü desteklemektedir. Nitekim likidite karşılama oranı gibi kısa vadeli likidite göstergeleri ile istikrarlı fonlama göstergesi olan kredi/mevduat oranındaki olumlu görünüm korunmaktadır.” ifadelerine yer verildi.
Raporda bankaların dayanıklı bilanço yapısını sürdürmekte olduğu ifade edilirken, “Bankaların bilançolarında sabit faizli kredi payı azalırken sabit faizli uzun vadeli menkul kıymetlere yönelim devam etmiştir.” açıklamasına yer verildi.
Raporda ayrıca bankacılık sektörünün kârlılığının sermayeyi desteklemeye devam ettiği belirtilerek, “2022 yılı genelinde TÜFE’ye endeksli menkul kıymet getirileri ile ılımlı düzeylerde seyreden fonlama maliyetleri net faiz marjı kanalından sektör kârlılığını desteklemiştir. Son dönemde TL mevduat faizlerinin yükselişe geçmesi ile net faiz marjı yataylaşmıştır. Bununla birlikte, bankalar sermaye pozisyonlarını güçlendirmiş, yasal sınırların üzerindeki sermaye oranlarını korumuştur.” ifadelerine yer verildi.
Yatırım Finansman'da YF Yüzyüze ile görüntülü görüşme yaparak kolayca hesabınızı açabilir ve sermaye piyasalarında anında işlem yapmaya başlayabilirsiniz.
Rezervlerde büyük düşüş
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık para banka ve menkul kıymet istatistiklerini yayımladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) haftalık para banka ve menkul kıymet istatistiklerini yayımladı. TCMB’nin döviz rezervi erimeye, Borsa İstanbul’daki yabancı yatırımcılar ise çıkmaya devam ediyor.
💵 Döviz rezervi: TCMB’nin toplam döviz rezervi 12 Mayıs ile biten haftada 9 milyar USD birden azalarak 105,1 milyar USD’ye geriledi. Veriyle birlikte, toplam rezervde yıl başından bu yana yaşanan erime 23,6 milyar USD’ye yükseldi. Rezervde azalış trendi 14 Nisan ile biten haftadan bu yana devam ediyor ve bu süreçte yaşanan toplam erime 16,4 milyar USD’ye ulaşmış durumda. Bu hafta yaşanan azalışın 7,6 milyar USD’lik kısmı döviz, 1,4 milyar USD’lik kısmı ise altın rezervlerinde gerçekleşti. Veriyle birlikte TCMB’nin net döviz rezervi Şubat 2002’den bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi ve 2,3 milyar USD oldu. Swaplar hariç net rezervler ise -57,8 milyar USD seviyesinde.
💰 Kur korumalı mevduat: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yayımlanan haftalık verilere göre toplam mevduat hacmi 10,4 trilyon TL ile sabit kalırken, kur korumalı mevduat hesaplarının toplam hacmi 144 milyar TL’lik rekor girişle 2,35 trilyon TL’ye ulaştı. Veriyle birlikte kur korumalı mevduat hacminin toplam mevduat pastası içinden aldığı pay %22,6 oldu. Söz konusu hacimde artış trendinin güçlü şekilde devam etmesi, özellikle son dönemde iyileşen mevduat faizleri ile olası bir kur şokuna karşı güvence olarak değerlendiriliyor.
📉 Portföy yatırımları: Yurt dışında yerleşik yatırımcılar, 14 Mayıs ile biten haftada 135 milyon USD tutarında daha hisse senedi satışı yaptı. Böylelikle endekste çıkış serisi üçüncü haftasına taşınırken bu süreçte yaşanan toplam satış 357 milyon USD oldu. Veriyle birlikte, yıl başından bu yana yaşanan çıkış 1,1 milyar USD’yi aştı. Ayrıca Borsa İstanbul’da yabancı satışı üçüncü haftasına taşındı. Veriyle birlikte, yabancı yatırımcıların hisse senedi portföyü içindeki payı %30 seviyesinde bulunuyor. Yatırımcıların toplam stoku ise 24,9 milyar USD.
Borsa İstanbul 100 endeksinde dünkü %3,4’lük kayıpla birlikte haftalık düşüş %7,1’e ulaştı. Endekste aylık değer kaybı %10,3; yıl başından bu yana görülen kayıp ise %18,3 seviyesinde.
Devlet iç borçlanma senedi piyasasında ise 31 milyon USD tutarında bir satış söz konusu. Yabancı yatırımcıların devlet iç borçlanma senedi stoku 2,1 milyar USD seviyesindeki seyrini koruyor.
💲Uluslararası Yatırım Pozisyonu: Ülkemizin yurt dışı varlıklarıyla yurt dışına olan yükümlülüklerinin netleştirilmesi ile hesaplanan uluslararası yatırım pozisyonu (UYP) mart ayı sonu itibarıyla -247,4 milyar USD oldu. Bu açık, yıl sonunda 277,7 milyar USD seviyesindeydi.
• Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), piyasa katılımcıları anketinin mayıs ayı sonuçlarını yayımladı. Anket sonuçlarına göre piyasa katılımcılarının cari yıl sonu tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi mayıs ayında 0,6 puan düşüşle %37,17’ye geriledi. 12 ay sonrası TÜFE beklentisi ise bir önceki anket döneminde %31,02 iken, bu anket döneminde %29,84 oldu.
• "Kriz kahini" olarak da anılan ekonomist Nouriel Roubini, Türkiye ekonomisine ilişkin, "Eğer Erdoğan cumhurbaşkanlığı seçimini kazanırsa, Türkiye tam teşekküllü bir kur krizi ve finansal kriz yaşayacak. Merkez Bankası'nın net rezervleri 60 milyar dolar ekside, cari açık büyüyor, enflasyon ise kontrolden çıktı. Sermaye kontrolleri bu tren kazasını ancak geciktirebilir" ifadelerini kullandı.
• Küresel borçlar, ilk çeyrek sonu itibarıyla bir önceki çeyreğe kıyasla 8,3 trilyon dolar artarak 305 trilyon dolara yükseldi. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından yayımlanan rapora göre, gelişmekte olan piyasalardaki borç, 100 trilyon doları aşarak tüm zamanların en yüksek seviyesine çıktı. Gelişmiş ekonomilerin toplam borcu ise ilk çeyrek sonu itibarıyla 204,2 trilyon dolar olarak hesaplandı.