ROTA
MAHALLE 5'LİSİ
MÜDAVİMİYİM
Bugünkü Destekçimiz
KARTPOSTAL

🚏 ROTA: ASMALI MESCİT'TE NEREDE NE YESEK?

Beyoğlu tekrar çağırdı bizi. Tanıdık yüzler gördük, özlem giderdik, yeni ve yeni kalanları keşfettik. Ümit'le, elimizde sosislilerle mahalleyi sokak sokak gezdik, her köşesini didik didik ettik.
Samsung Galaxy ile birlikte

Galaxy Z Fold4 ile hayatı ikiye katla Galaxy Z Fold4 Yenilikçi ekran teknolojilerine sahip Samsung Galaxy Z serisinin dikkatleri üzerinizde toplayacak en yeni üyesiyle tanışın. Karşınızda Galaxy Z Fold4 . Yüksek performanslı, dayanıklı, katlanabilir bir çoklu görev cihazı Neler var? Hayatın her anında pratik ve keyifli çözümler sunan Galaxy Z Fold4 : Çoklu görünüm: Katlanabilir ekranı ve çoklu ekran özelliğiyle bir uygulamadan diğerine geçmeye gerek kalmadan, tek elle dâhi pek çok işlemi gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor. 7.6-inçlik ana ekranı seni tam istediğin eğlence diyarının içine alıyor. Çoklu görev: Mobil hayatımızın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde, tıpki bir bilgisiyar özelliği taşıyarak sunduğu Yeni Görev Çubuğu sayesinde aynı süper üretken ekranda işlerini birkaç dokunuşla tamamlayabilir, kendine daha fazla ayırabilirsin. Nasıl? Uygulamalar ve pencereler arasında gezinmek için görev çubuğuna uygulamaları eklemen yeterli. En güçlü, en sağlam: Hayatın karşına çıkaracağı her sürpriz için en dayanıklı malzemelerle üretildi. Dış darbelerden kaynaklanabilecek çizilme, çatlama gibi hasarları önler, su geçirmezlik özelliğiyle endişeleri uzak tutar. Üst düzey kamera: Sunduğu 50MP geniş lens, 30x Space Zoom, %23 daha parlak sensörün yanı sıra görüntü sabitleyici ve parazit azaltıcı özellikler kaçırılmayacak her anı daha da mükemmelleştirir. Üstün bir akıllı telefon deneyimiyle hayatı ikiye katlamak için Galaxy Z Fold4 ’ü buradan keşfedebilirsin.

Daha fazlasını öğren

Beyoğlulu kim? Markiz Pastanesi’nin kapısından başını uzatıp “Neler oluyor, açılıyor musunuz?” diye soran; Galatasaray Lisesi önünde randevu verip Gölge Kahve’de borş çorbası ısmarlayan; Mektup’a defter, Mephisto’ya kitap bakmaya giden; Balo Sokak’tan geçerken film festivallerinde Zencefil’de yediği salataların, kişlerin anımsamalarını da yanında götüren; köşelerde, aralarda ve apartman girişlerinde biriken hikâyeleri harcamayan, hep yanında taşıyan; Sarı Pia’yı hatırlayan, Gizli Bahçe’ye öğleden sonraları uğrayıp müzik dinleyen, hissikablelvuku İstiklâl’e çıkıp sabahın ilk ışıklarını pencere pervazında, mercimek çorbasında veya derin bir sohbetin ortasında getiren. Tüm yâd edilenlere rağmen Asmalı Mescit’in ara sokaklarını takiben Cavit’in önünden geçerken selam alan ve veren, Büyük Londra Oteli terasında arkadaşlarla buluşmanın evvelinde Petek’te turşu suyu içen. Bir ev hâli Beyoğluluk, tanıdık ve tanışık.

Bu sayıdaki tüm fotoğraflar Samsung Galaxy Z Fold4 ile çekilmiştir.


İÇİNDEKİLER:

ROTA: Asmalı Mescit Mahallesi’nde Reşat Balık’ın da bulunduğu, ismini eskiden burada piyesler ve operalar sergileyen tiyatrodan alan Sahne Sokak’ta buluşuyoruz Ümit (Savaş)’le.

ASMALI MESCİT 5’LİSİ: Tadı somon füme sandviç, peki ya kapı önü sohbetinin konusu ne?

MÜDAVİMİYİM: İstanbul’un başka hiçbir yerinde olmayan, yıllardır değişmeyen hafıza mekanları ve lezzetlerinin; Mandabatmaz’da höpürdetilen Türk kahvesinin.

Takıl peşimize,

Hazal

SOLİ

SOLİ

Seyahat ve kültür yayını SOLİ, şehirleri ve içindeki farklı kültürel toplulukları araştırmak üzere mahallelere ve mahallelilerin hikâyelerine odaklanıyor.

ROTA

Asmalı Mescit'in sokak yemekleri

Asmalı'da Arnavut kaldırımları arasında ellerimizde sokak yemekleri yürüdük, durduk ve keşfettik.

Mahalle: Asmalı Mescit. Mahalleli: Ümit Savaş. Rota: Sahne Sokak’tan Jurnal Sokak’a.

Asmalı Mescit mahallesinde, sokaklardayız bugün. Biraz ondan azıcık da şundan yemeğe gelmişsem Sahne Sokak’ta görebilirsin beni. Olduğumuz noktanın bir ucunda şehrin en eski meyhanelerinden Cumhuriyet, diğer tarafında Tarihî Çiçek Pasajı var. Gerçek İstanbul’u hissetmek, şahit olamadığımız anıları bizzat yaşamış olanlardan dinlemek, hikâyenin parçası olabilmek ve sözlü tarihi geleceğe aktarabilmek için yürümeye devam ediyoruz balıkçılar, sebze-meyve satanlar ve baharatçılar arasında. İstanbul’u İstanbul yapan hâlâ bu şehirde yaşamama, üretmeme neden Beyoğlu mitine ve fiziksel gerçeğine sahip çıkanlar; buradaki esnaflar.

Ümit Bordel'de 


İsmini bir tiyatrodan alan: Sahne Sokak

Sahne Sokak adı yıllar önce Tarihî Çiçek Pasajı’nın yerinde bulunan Naum Tiyatrosu’ndan miras kalmış. Buraya her geldiğimde bir zamanlar bu sokakta İtalyan operalarının sergileniyor olduğunu anımsayıp heyecan duyuyorum. Eskiden Mihail Naum’un evinin olduğu arazide yangınlardan sonra, Sultan Abdülmecid’in de yardımlarıyla 1848’de Naum Tiyatrosu açılıyor. 1850 sonrası daha çok operaya yöneliyor, müzik direktörlüğü görevini de Donizetti Paşa üstleniyor. Ben de yürürken hayal etmeye çalışıyorum binanın mimarisini, temsilleri izlemeye gelen insanları, kıyafetlerini ve o dönemi. Kişisel tarihimde buradan ilk geçtiğim zaman ve şimdisi arasında esnafların azaldığını, daha çok turistik, zincir mekân yerleştiğini söyleyebilirim ama gurme duraklarımın, her gün yesem bıkmayacağım lezzetlerin çoğu yıllardır yerlerinde. Gel, gidelim.

Ümit sokak yemeklerini Samsung Galaxy Z Fold4'le fotoğraflıyor


Balık pazarı ve civarının yeme-içme durakları

İstanbul’a yeni gelen herkes gibi, şehre ilk taşındığım zamanlarda Beyoğlu İstanbul’daki evimdi. Yeme-içme, arkadaşlarla buluşma, kültür ve sanat etkinlikleri ve alışveriş. Konu ne olursa olsun kendimi burada bulurdum. Daimi lokal lezzetlerin peşinde olduğumdan Balık Pazarı ve civarı vazgeçilmezlerimdendi. Petek’in hepsini yöresinden gelen malzemelerle hazırladığı taptaze turşuları, Reşat Balık’ın somon fümesi ve Muammer Abi’nin söğüşü asla değişmeyenlere örnek verilebilir. Şimdi, ayda bir kere bile olsa gelip esnafla sohbet etme, zamanda yolculuk yapma hissi İstanbul’da yaşamanın eşsizliğini hatırlatıyor. Alışkanlıkların insanı olsam da bazen, arada bir, yeni yerlerin de müdavimi olabiliyorum. Jurnal Sokak'ta açılan Bordel gibi. Yenilikçi sokak lezzetleri sunan bu tarz mekânların Asmalı’nın yeniden canlaması için umut verici olduğunu düşünüyorum. Bu arada sosislisi gerçekten muhteşem, mutlaka dene derim.

Sosisliden sonra Reşat Balık'a selfie molasına geldik


Reşat Balık’ta mola, Ahmet Abi’yle tanışmaya

Güleryüzü ve beyefendiliğiyle görür görmez seni gülümseten Ahmet Abi’yle karşılaşıyoruz buralarda gezinirken. 1941’de Ahmet Bey’in dedesi tarafından kurulan Reşat Balık’ın adı o zamanlar Yazgüneş Balıkçılık’mış. Beyoğlu’nu şu an Reşat Balık’ın üçüncü kuşak sahibi olan Ahmet Abi’den dinlemek, o yıllarda Nişantaşı’ndan Balık Pazarı’na alışverişe gelenlerin aldıklarını küfelerle taşıttığı dönemlerden bahsederken sesindeki özlemi duymak lazım. Benim buradaki favorim taramalı somon füme sandviçi olsa da torikten palamut lakerdaya, balık yumurtasından uskumru çirozuna kadar birçok çeşidi barındıran ürün listeleri var.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
MAHALLE 5'LİSİ

Asmalı Mescit'in...

Ümit'le mahallenin 5'lisinin peşindeyiz


Kokusu: Balık & midye tava

Tadı: Somon füme sandviç

Her gün merhaba denilen esnafı: Ahmet Abi, Reşat Balık

Müziği: Beyoğlu’nda Gezersin, Zeki Müren

Kapı önü sohbetinin konusu: Beyoğlu sokaklarının süregelen değişimi, yeni açılan alışveriş merkezleri, kapanan sinemalar ve mahalleden taşınan, dükkânlarını kapatan kırk yıllık esnaf.

MÜDAVİMİYİM
  • Mandabatmaz’da içilen sabah kahvelerinin,
  • Söğüşçü Muammer Usta'yla başlayan, onunla birlikte martıları besledikten sonra Ahmet Abi'ye geçip somonlu sandviçimi yediğim, Petek’te turşu suyuyla turumu tamamladığım öğleden sonralarının,

Turşu suyu hazırlanırken boş durmuyoruz


  • İstanbul’un başka hiçbir yerinde olmayan, yıllardır değişmeyen hafıza mekânları ve lezzetlerinin,
  • Galata teraslarında izlenen gün batımlarının,
  • Flekk veya Monkey İstanbul’da kokteylle biten günlerin,
  • Her gün masalarında oturup pazı borani yiyebileceğim Helvetia’nın,
  • Dudu Odaları Sokak’tan Meşrutiyet Caddesi’ne çıkmanın. Burayı çok seviyorum çünkü hem çok iyi fotoğraflar çekebildiğin bir cadde hem de İstanbul’da ilk ziyaret ettiğim ve yeri bende çok ayrı olan Pera Müzesi bu cadde üzerinde.
  • Buralara yolum düşünce mutlaka cookie aldığım Jacqueline’in,
  • Vitrinine bakmadan önünden geçemeyeceğim, içeri girip raflar arasında kitapları karıştırdığım Yapı Kredi Yayınları’nın,
  • Osman Hamdi Bey’in eserlerini izlediğim Pera Müzesi’nin.
Bugünkü Destekçimiz

Galaxy Z Fold4 ile hayatı ikiye katla

Galaxy Z Fold4

Galaxy Z Fold4

Yenilikçi ekran teknolojilerine sahip Samsung Galaxy Z serisinin dikkatleri üzerinizde toplayacak en yeni üyesiyle tanışın. Karşınızda Galaxy Z Fold4.

Yüksek performanslı, dayanıklı, katlanabilir bir çoklu görev cihazı

Neler var? Hayatın her anında pratik ve keyifli çözümler sunan Galaxy Z Fold4:

  • Çoklu görünüm: Katlanabilir ekranı ve çoklu ekran özelliğiyle bir uygulamadan diğerine geçmeye gerek kalmadan, tek elle dâhi pek çok işlemi gerçekleştirmeyi mümkün kılıyor. 7.6-inçlik ana ekranı seni tam istediğin eğlence diyarının içine alıyor.  
  • Çoklu görev: Mobil hayatımızın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde, tıpki bir bilgisiyar özelliği taşıyarak sunduğu Yeni Görev Çubuğu sayesinde aynı süper üretken ekranda işlerini birkaç dokunuşla tamamlayabilir, kendine daha fazla ayırabilirsin. Nasıl? Uygulamalar ve pencereler arasında gezinmek için görev çubuğuna uygulamaları eklemen yeterli. 
  • En güçlü, en sağlam: Hayatın karşına çıkaracağı her sürpriz için en dayanıklı malzemelerle üretildi. Dış darbelerden kaynaklanabilecek çizilme, çatlama gibi hasarları önler, su geçirmezlik özelliğiyle endişeleri uzak tutar.
  • Üst düzey kamera: Sunduğu 50MP geniş lens, 30x Space Zoom, %23 daha parlak sensörün yanı sıra görüntü sabitleyici ve parazit azaltıcı özellikler kaçırılmayacak her anı daha da mükemmelleştirir.

Üstün bir akıllı telefon deneyimiyle hayatı ikiye katlamak için Galaxy Z Fold4’ü buradan keşfedebilirsin.

KARTPOSTAL

Mahalleyi arkasında taşıyanlar 


Günlük dilimizde Balık Pazarı olarak bilinen Sahne Sokak’ta dolaştık Ümit (Savaş)'le. Şimdisi kadar bir zamanları da aklımızda. “Bence bugünün Perası hepimizin hayalinde yarattığı öznel ve kurgusal bir alan. Kepenkler, brandalar, inşaat demirleriyle kuşatılmış sokaklar ve vitrinleri görmezden gelmek biraz hayal gücü gerektiriyor. Anılardan, okunan ve izlenenlerden, biraz da günlük hayatımızdaki tecrübelerden beslenen farklı Pera sınırları ve tanımları var. Kesin bir şey var ki Pera, bugünkü bürokratik tanımıyla Beyoğlu ilçesi değil.” diyerek anlatmıştı aynı sokakları Anlam (Arslanoğlu), eski ve şimdi arasında gezinirken Pera’da.

Haftaya Fikret (Kuşadalı)'le Erenköy'de evde başlayıp sokağa taşan rotamızda görüşmek üzere.

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

SOLİ

SOLİ

Seyahat ve kültür yayını SOLİ, şehirleri ve içindeki farklı kültürel toplulukları araştırmak üzere mahallelere ve mahallelilerin hikâyelerine odaklanıyor.

YAZARLAR

SOLİ

Seyahat ve kültür yayını SOLİ, şehirleri ve içindeki farklı kültürel toplulukları araştırmak üzere mahallelere ve mahallelilerin hikâyelerine odaklanıyor.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

opera

İstanbul

Beyoğlu

amazon

Naum Tiyatrosu

Mihail Naum

Abdülmecid

Donizetti Paşa

+11 more

İLGİLİ OKUMALAR

0%

;