Bugün 26 Kasım Cuma sabahından günaydın. Zamanda yolculuk yapmak istediğim bir gün. Üstelik güzel de bir sebebim var.
2000 yılına, sıcak bir Londra gününe gidelim. Durağımız Wembley Stadyumu olsun — sahnede Tina Turner var. Twenty Four Seven Turu'nun kapanış konserleri için son kez Wembley'de. 22 şarkılık setlist'inin en güzel yerinde. Kapanışa çok az kaldı. Uzun bir girişin ardından kendini binlerce dinleyicinin eşlik edeceği Proud Mary'e hazırladı ve olağanüstü sesiyle şarkısını söyledi.
Rock'n'Roll'un kraliçesi Tina Turner, bugün 82. yaşında. Onu tarihe geçen bu büyülü performansıyla anmak istedim. Keyifli dinlemeler.
Tina Turner
Pazar günü 19.00'da Keşif Sahnesi'nin 13. konuğuyla e-posta kutundayız.
Neler var bu sayıda?
📝 Kısa kısa: Adele'in Spotify'dan isteği, 64. Grammy Ödülleri, Ridley Scott'tan müjdeler, Avrupa Film Ödülleri
🎬 Haftanın filmi: Sen Ben Lenin
📓 Odak: Müzik ve teknoloji bileşiminde bir etki çemberi: Beats By Girlz Türkiye
💿 Haftanın albümü: IDLES'tan Crawler
📷 Tanışalım: Serçin Çabuk
🎫 Gişe: MACEO PLEX presents ELLUM, Şenova Ülker Quintet, Mekânı Başkalaştırmak
Bizi takip et:
Instagram: @duendenewsletter
Twitter: @duende_______
Zamanda yolculuk yapmak isteyenlere,
Taner
Duende
Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.
• Spotify, Adele’in albüm formatını ve hikâye anlatımını korumak adına karıştırarak dinlemeyi kaldırma talebini dikkate alarak bu özelliği uygulamada kaldırdı.
- Spotify’in bu kararından sonra Adele, “Bu, sürekli değişen sektörümüzde tek isteğimdi! Sanatımız bir hikâye anlatır ve hikâyelerimiz istediğimiz gibi dinlenmeli,” şeklinde bir açıklama yaptı.
- Ayrıca: Adele’in geçtiğimiz hafta yayımlanan albümü Billboard’a göre ilk üç günde ABD’de 500 binden fazla kopya satarak yılın en çok satan albümü oldu.
• 64. Grammy Ödülleri’nin aday listesi açıklandı.
- En iyi Música Urbana ve En İyi Global Müzik Performansı olmak üzere iki yeni kategorinin eklendiği Grammy Ödülleri, 31 Ocak’ta Los Angeles’ta sahiplerini bulacak.
- Yedi adaylığa sahip ve Billie Eilish ve Olivia Rodrigo 64. Grammy Ödülleri’nde öne çıkan isimler oldu.
• Bugün gösterime giren filmlerden House of Gucci'yle gündemde olan yönetmen Ridley Scott, heyecan verici iki dizi projesini duyurdu. Scott'ın açıklamalarına göre:
- 1979 tarihli bilim kurgu klasiği Alien'ın spin-off dizisinin senaryosu tamamlandı. Dizinin yapımcılığını son yıllarda Fargo ve Legion gibi televizyon projeleriyle adını duyuran Noah Hawley üstlenecek. Dizide izleyeceğimiz, gezegenimizde geçen ilk Alien hikâyesi olacak.
- 1982 tarihli bir diğer bilim kurgu klasiği Blade Runner için düşünülen spin-off dizi projesi de yapım aşamasında. Dizi hakkında herhangi bir detay bilinmezken ilk bölümün senaryosunun hazır olduğu duyuruldu.
• Avrupa Film Ödülleri'nin teknik kategorilerdeki kazananları açıklandı. Görüntü yönetmenliği ve özgün müzik ödüllerini kazanan Avusturya yapımı Great Freedom'ın öne çıktığı kazananlar arasında Titane, Lamb ve Ammonite gibi filmler de bulunuyor.
- Esas kategorilerdeki kazananların açıklanacağı tören, 11 Aralık'ta Berlin'de gerçekleşecek.

Film: Sen Ben Lenin
Yönetmen: Tufan Taştan
Süre: 86 dakika
Jenerik: Tufan Taştan'ın ilk uzun metrajlı filmi, Barış Bıçakçı'yla birlikte yazdığı senaryosuyla ve kalabalık oyuncu kadrosuyla dikkat çeken bir tek mekân filmi. Sen Ben Lenin, İstanbul Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü, Ankara Film Festivali'nde de En İyi Senaryo ödülünün sahibi oldu.
Film, bir Karadeniz kasabasında sahile vuran Lenin büstünün kasabayı ve insanlarını nasıl etkilediğini anlatıyor ve büstün çalınması üzerine her biri tuhaf, absürt ve renkli kişilikli kasabalılarla yapılan polis sorguları üzerinden ilerliyor.
Neden izleyelim? 1990'larda yaşanmış gerçek bir olay: SSCB'nin dağılmasının ardından denize atılan Lenin heykellerinden biri, birkaç yıl Karadeniz'de yüzdükten sonra, Akçakoca'da sahile vuruyor. 2000'lerde bu heykel, dönemin belediye başkanı tarafından ilçeye dikilmek isteniyor fakat engelleniyor.
Tufan Taştan ve Barış Bıçakçı'nın kafa kafaya verip "Ya o heykel dikilseydi?" diye sormuş: Lenin mi kasabayı değiştirirdi, kasaba mı Lenin’i? Ortaya çıkan yapım, dinamik bir kurgu ve matematiği çok iyi kurulmuş bir senaryoyla — her biri kısa ama etkili rollerdeki oyuncularının da katkısıyla tabii — hayaller kurdurtan, sizi zihninizde tek mekânın dışına çıkarabilen bir iş.
- Öte yandan: Sen Ben Lenin'in yönetmeni Tufan Taştan, bu haftaki Keşif Sineması bölümünün konuğuydu. Onunla sohbetimizi podcast'te dinleyebilir, sohbete eşlik eden notları bu haftaki Keşif Sineması bülteninde okuyabilir ve filme dair çok daha fazlasını öğrenebilirsin.
Nerede izleyebilirsin? 26 Kasım haftasının vizyon filmleri arasında yer alan Sen Ben Lenin, 40 şehirdeki salonlarda gösterilecek.
Müzik ve teknoloji bileşiminde bir etki çemberi: Beats By Girlz Türkiye
Beats By Girlz Türkiye, kadınların ve kız çocuklarının haklarının korunması ve müzik sektörüyle etkileşimlerinin artırılması için faaliyet gösteriyor.

Ne oluyor? Geçtiğimiz günlerde British Council Türkiye #KültürdeKadınGücü Destek Programı kapsamında Türkiye’de kariyerinin henüz başındaki genç kadın müzisyenler için hazırladığı atölye ve mentorluk programı Benim Şehrim, Benim Sesim için başvuru sürecini başlatan Beats By Girlz Türkiye, bir yandan farklı başlıklar altında atölyeler düzenliyor.
Neden önemli? Geçtiğimiz haziran ayında çalışmalarına başlayan Beats By Girlz Türkiye, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için müzik ve teknoloji bileşiminde etki çemberini genişletmek amacıyla kuruldu. Kadınların ve kız çocuklarının haklarının korunması ve müzik sektörüyle etkileşimlerinin artırılması için faaliyet gösteren Beats By Girlz Türkiye, temsilcisi olduğu ve her geçen gün genişleyen global ağın desteğiyle çalışmalarına devam ediyor.
Ne söyledi? Kadınlar için müzikle ilgilenme ya da yapma yollarını kolaylaştırmayı amaçlayan Beats By Girlz Türkiye'nin kurucu direktörü müzisyen ve ses tasarımcısı Beril Sarıaltun’a merak ettiklerimizi sorduk.
Beril Sarıaltun
Müzik endüstrisinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için küresel bir ağın parçası olarak neler yapıyorsunuz? İstanbul dışındaki şehirlere erişim için ilerlettiğiniz farklı çalışmalar var mı?
Sizinle röportaj yaptığım an itibariyle dünyada 37 yerde faaliyet gösteren Beats By Girlz ağının bir parçası, Beats By Girlz Türkiye olarak bu yıl itibarıyla çalışmalara başladık. Türkiye özelinde projeleri temelde iki eksende yürütüyoruz: eğitim projeleri ve görünürlük çalışmaları.
Eğitim projeleri Beats By Girlz Türkiye’nin yıl içerisinde belli periyotlarda düzenlediği atölyelerden ve kurumlarla ortaklıklar geliştirerek oluşturduğumuz projelerden oluşuyor — kasım-aralık dönemi Beats By Girlz Türkiye atölyelerine başladık. Bununla beraber 22 Kasım itibarıyla başvuruları başlayan British Council Türkiye’yle ortak yürüttüğümüz Benim Şehrim, Benim Sesim projesi kurumlarla iş birliğiyle yaptığımız eğitim projeleri olarak örnek verebileceğim çok heyecan verici bir başka çalışma.
Eğitim projelerimizde yalnızca İstanbul’la sınırlı kalmadan Türkiye’nin tüm şehirlerine imkanımız el verdiğince ulaşmayı hedefliyoruz. Yaptığımız görünürlük projeleri de alternatif bir müzik tarihi yaratmayı ve sektörde müzisyen kadınların görünürlüğünü sağlamayı amaçlıyor.
Atölyeler başlamadan önce katılımcılarla görüşme yapmanızın amacı nedir? Gerçekleştirdiğiniz temel ve ileri seviyedeki atölyelerde nasıl bir süreç tasarımı oluşturdunuz?
Beats By Girlz Türkiye atölyelerine katılan herkesle tanışmak, koşullarını öğrenmek önceliğimiz oluyor. Burada eğitimler ücretsiz olduğu için gerçekten düzenli katılacak, müzik alanına amatör ya da profesyonel emek vermeye gönüllü kişilere ulaşmak bizim için gerçekten önemli. Katılanların kendilerine özel, müzik prodüksiyonunda kullanabilecekleri bir bilgisayarlarının olduğuna emin olmak gibi takip etmemiz gereken teknik detaylar da var tabii ki.
Başlangıç düzeyindeki müzik prodüksiyonu atölyelerinde katılımcılar ritim, aralık ve akor teorisi, gamlar, şarkı formları, düzenleme gibi müziğin temel öğelerine bir giriş yapmış oluyorlar. İleri düzey müzik prodüksiyonu atölyelerindeyse müzik teknolojileri ve prodüksiyona yönelik temel kavramlar uygulamalı bir şekilde ele alınıyor. Bu çalışmalara katılanlar dijital araçlarla kendi şarkılarını üretmeyi öğreniyorlar.
Beats By Girlz Türkiye eğitimlerini katılımcılar için tek seferlik bir atölye programı şeklinde kurmamaya özen gösteriyorum. Örneğin, yaz atölyelerine katılanlarla kasım-aralık döneminde birkaç oturumda tekrar buluşacağız. Özetle, müzik yapmayı öğrenmek isteyen kadınların ihtiyacı olabilecek destek mekanizmalarını farklı eğitim programları geliştirerek karşılamayı amaçlıyoruz.
Beril, Beats By Girlz Türkiye'yi anlatıyor
Kreşendo isimli haftalık bir e-posta yayınınız var. Burada gerçekleştirdiğiniz müzik yayıncılığının temel motivasyonu nedir? Haftalık e-posta yayının toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında nasıl bir rolü var?
Bir sesi, enstrümanınız veya vokalinizle icra ederken git gide daha gür, şiddetli ve yüksek duyurmayı karşılayan bir müzik terimi kreşendo. Zaman içerisinde güçlenmeyi, sesin daha yüksek çıkmasını işaret etmesi, bizim için bir aradalığı vurgulaması anlamına da geliyor. Kreşendo’nun haftalık yayını için çalışan ayrı bir ekibi ve yayın yönetimi var — Beats By Girlz Türkiye’nin vizyonunun yalnızca müzik eğitimi projeleriyle sınırlı olmadığının birebir örneği.
Kreşendo’da Türkiye müzik sektörünün gündemi ve müzisyen kadınların en yeni üretimlerini izleyerek hazırlanan özel içerikler oluyor. Ayrıca her hafta bir müzisyen kadını konuk yazar olarak ağırlıyor, yaygın akım tarih yazımında kendine yer bulamayan hikâyeler ve müzik dünyasındaki en güncel haberlere yer veriyor. Beats By Girlz Türkiye’nin eğitim misyonuyla ilişkili olarak her hafta müzik teorisine ilişkin bir konu da en basit hâliyle okuyuculara aktarılıyor.
Hedef kitlemize özel birebir bir içerik oluşturmayı çok değerli buluyorum. Bir taraftan kültür-sanat alanında yazıp çizen ya da spesifik olarak müzik üzerine düşünen yayın o kadar az ki! Ekim ayında yayın hayatına başladık ama umuyorum Kreşendo daha çok destek bulacak ve sürdürülebilir bir şekilde okuyucularla buluşmaya devam edecek.
Aposto!'da 16 Günlük Aktivizm kapsamında 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne dek ANGST, Aposto! Gündem, Punto, Quando, Spektrum, Pareto, apéro, Duende ve Soli yayınlarında Türkiye’de kadın haklarına, kadın hareketine, insan haklarına, LGBTİ+ haklarına ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair makalelere, röportajlara yer veriliyor. Koleksiyonun tamamına ulaşmak için bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
Daha büyük, daha keskin ve daha gürültülü
Crawler’la grup, bir kez daha dinleyicileri kendi kaotik girdabına çekerek diskografisindeki en keşifsel ve katartik yolculuğuna çıktı.

Albüm: IDLES, Crawler
Süre: 46 dakika
Plak Şirketi: Partisan Records
Kartonet: Kuruluşlarından 10 yıl sonra gelen ikinci albümleri Joy as an Act of Resistance'la bir anda Birleşik Krallık'ın en heyecan veren rock grubu statüsüne yükselen IDLES, geçtiğimiz yıl kafa karıştıran Ultra Mono’dan sonra fabrika ayarlarına geri döndü.
Grup geçtiğimiz hafta yayımladığı dört numaralı albümü Crawler’la solisti Joe Talbot’un önderliğinde 14 şarkıda travmatik hikâyelerden geçerek madde bağımlılıyla hayatı boyunca verdiği mücadeleyi taçlandırdı. Kenny Beats ve Mark Bowen’ın prodüktörlüğünü üstlendiği albümde her şey daha büyük, keskin ve daha gürültülü.
IDLES, Crawler
Neden dinleyelim? En başta şunu netleştirelim — tutku, IDLES’ın müzikal kimliğinde önemli bir yere sahip. Bristol merkezli IDLES, çok az grubun taşıdığı post-punk estetiğini sergilemekten hiçbir zaman çekinmedi. Crawler’la grup, bir kez daha dinleyicileri kendi kaotik girdabına çekerek diskografisindeki en keşifsel ve katartik yolculuğuna çıktı.
Sadeliğin yanında, zarif, bulanık bir ses ortamı oluşturan grup, finalde şifa sunmayı da ihmal etmedi. Dördüncü albüm, Joe Talbot’ın çığlıkları arasında şafağa uzanan belalı bir macera.
Benzer işler: Black Country, New Road, For the first time & black midi, Cavalcade.
Serçin Çabuk
Dijital kolaj sanatçısı, grafik tasarımcı, enerji bükücü .

Ne dinler?
Müzik konusunda sabit kalamıyorum, sınır çizemiyorum. Gün içinde yaptığım neredeyse her aktiviteye ve içine girdiğim her duyguya eşlik eden bir müzik oluyor. Müzikle uyuyorum. İşlerimi üretirken dark ambient cazla akıyorum.
radiooooo.com’dan dünyanın farklı yerlerinde farklı zamanlarda neler dinlendiğini keşfetmeyi seviyorum. Bolca podcast dinliyorum. Vedat Ozan’ın Koku serisi; Bülent Usta ve Alper Hasanoğlu’dan Normalin Sınırları favorilerim.
Kimi takip eder?
Yemeye ve yemeğe dair birçok hesap — mukbang da dâhil! Olivier De Sagazan, Alex Eckman Lawn, Avant Arte aralarında olmak üzere bolca sanat sayfası; hap bilgilerle her gün güncel kalmamı sağlayan Aposto! ve paylaşsalar bayıldığım dusttodigital, gotweird.
Ne izler?
Asghar Farhadi, Kieslowski, Jodorowsky, Lanthimos, Nuri Bilge Ceylan, Alain Resnais ve Bergman en sevdiğim yönetmenler. Filmler dışında FluTV içeriklerini ve GoPro'yla dünyanın ara sokaklarında dolaşanların videolarını izlemeyi seviyorum.
Ne okur?
Cortazar, Zweig, Gündüz Vassaf, Jung — bir de Birhan Keskin şiirleri kalbime çok dokunur.
Neyi tekrar eder?
Unutmak istemediğim anların uzun ses kayıtlarını almak; taksicilerle muhabbet etmek; cansız mankenlerin fotoğraflarını çekmek; baktığım her objede bir surat görmeye çalışmak ve müzelerin arşivlerinde gezinmek.
🎧 DJ Performansı: MACEO PLEX presents ELLUM
Ne zaman ve nerede? 26 Kasım Cuma akşamı, Zorlu PSM’de.
Dinle: Çeyrek asırdan fazladır elektronik müzik sahnesinin önemli temsilcilerinden biri olan Maceo Plex, tekno müziğin modern dönüşümünde kendi ses kimliğini yaratmayı başarmış prodüktörler arasında. Her zaman ses estetiğini önemseyen bir veteranın dans hükümdarlığına davetlisin.
Duende öneriyor: Geceye hazırlığını EXIT Festival’daki bu performansla yapabilirsin.
🎷 Konser: Şenova Ülker Quintet
Ne zaman ve nerede? 27 Kasım Cumartesi akşamı, Nardis Jazz Club’ta.
Dinle: Geçtiğimiz ay 20. yaşını kutlayan İstanbul’un en eski caz kulüplerinden birinde sahnede trompet virtüözü Şenova Ülker’in ve birbirinden değerli müzikal eşlikçileri olacak. Kendisinin enstrümanıyla yarım asırdan fazladır kurduğu bağa tanıklık etmek büyük şans.
🖼 Sergi: Richard Wilson, Mekânı Başkalaştırmak
Ne zaman ve nerede? 5 Aralık’a kadar Pilevneli Dolapdere’de.
Gör: 40 yılı aşkın süredir kapsamlı müze sergileri ve kamusal projelere imza atan Richard Wilson’ın çoğunlukla mühendislik ve inşaat dünyasından ilham alan sergisinde sekiz heykel, bir yerleştirme, dokuz çizim, beş baskı ve üç duvar kolajından oluşan eserler yer alıyor. Bilinenden başlayıp bakış açısını manipüle eden temel sorgulamalarla baş başasın.