Yeni Teknolojiler
Vaka Çalışması
Bugünkü Destekçimiz
Quando Kariyer

Teknolojide, bilimde, mühendislikte kadın

Aposto!'nun 16 Günlük Aktivizm kapsamında hazırladığı içerik serisinde Quando; UP School ve SistersLab'le konuştu.
BMW ile birlikte

Yeni bir çağın öncüsü: Yeni BMW iX Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği BMW ’nin tamamen elektrikli ilk SAV modeli Yeni BMW iX, xDrive40 modeliyle BMW Yetkili Satıcı Showroomları’nda sergilenmeye başladı. Neden önemli? BMW’nin elektromobilitedeki vizyonunu temsil eden ve bu alandaki eDrive teknolojisinin en ilerisine sahip olan, 0’dan 100’e yalnızca 6,1 saniyede ulaşan Yeni BMW iX xDrive40 ; 150 kwh desteği olan yüksek güçlü şarj istasyonlarında 10 dakikalık şarjla 100 kilometre menzil üretebilir hâle gelirken yalnızca 31 dakikalık şarjla %80 pil doluluk oranına erişiyor. BMW Wallbox kullanılarak şarj edildiğinde ise 8 saatten kısa sürede tam doluluğa ulaşıyor. Beşinci nesil BMW eDrive teknolojisiyle donatılan otomobil; güçlü iki elektrikli motoru ve elektrikli dört çeker sistemiyle sürüş keyfi, çok yönlülük, sürdürülebilirlik ve lüksü yeniden yorumluyor. Çevreci, güçlü, etkileyici: Kabin tasarımında geri dönüştürülmüş malzemelerin yaygın kullanıldığı Yeni BMW iX xDrive40, yalnızca kullanıldığı zaman işlevlerini ortaya çıkaran "Shy Tech" teknolojik yaklaşımını da yansıtıyor. Kaslı dış oranları ve akıcı tavan çizgisiyle öne çıkan Yeni iX xDrive40’ın BMW’nin yeni tasarım dilinin sembolü olan geniş Böbrek Izgarası oda sıcaklığında 24 saat içinde küçük çizikleri onarabilen kendi kendini iyileştirme teknolojisiyle de fark yaratıyor. Standart donanım, standartların üstünde: Standart donanımı fark yaratması için yeterli olan Yeni BMW iX xDrive40; BMW Live Cockpit Professional, Akıllı Telefon Arayüzü, Sky Lounge Panoramik Cam Tavan, BMW Laserlight gibi standart donanımlarıyla ve seri üretim araçlarda ilk kez sunulan kombine BMW Kavisli Ekran’ıyla otomobil tutkunlarını heyecanlandırmayı başarıyor. BMW’nin elektromobilitevizyonunun öncüsü Yeni BMW iX xDrive40’ın özelliklerini yakından incelemek için bu bağlantıyı ziyaret edebilir; Yeni BMW iX xDrive40’ı bmw.com.tr’deki tasarlayıcı (Konfigüratör) üzerinden kişiselleştirerek sipariş verebilirsiniz.

Daha fazlasını öğren

UP School

Herkese merhaba.

Aposto! yayınları 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele gününden 10 Aralık İnsan Hakları Gününe dek süren 16 Günlük Aktivizm kapsamında kadın hakları ve insan hakları temalı içerikler yayımladı. 

Quando olarak bu içerik serisine bugünkü sayıyı teknoloji ve mühendislik alanlarında çalışan kadınların görünürlüğüne ayırarak katılıyoruz.

Bu kapsamda teknolojide rol model kadınlar yetiştirmeyi görev edinmiş eğitim ve teknoloji girişimi UP School'la ve STEAM alanlarında kadın görünürlüğünü hedefleyen dernek SistersLab'le konuştuk. 

Şimdiye dek Aposto!'nun diğer yayınlarında yayımlanan içerikleri bu koleksiyondan inceleyebilirsiniz. 

Keyifli bültenler,

Quando

Quando

Türkiye’den ve dünyadan en önemli teknoloji, inovasyon, girişimcilik ve bilim haberleri.

Yeni Teknolojiler

Teknolojide rol model kadınlar yetiştirmek: UP School

Odağımız teknolojide kadın istihdamı. Neden önemli, neden gerekli, güncel veriler ne söylüyor gibi sorularımızı eğitim teknoloji girişimi UP School'un kurucu paydaşlarından Mina İlköz'e yöneltiyoruz.

Sabancı Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu olan İlköz, 1,5 yıl önce ortağı Melike Aydın'la "kadınları teknolojiyle yükseltmek" amacıyla UP School'u kuruyor. İlköz, UP School'u "teknolojide rol model kadınlar yetiştiren bir eğitim teknolojisi girişimi" olarak tanımlıyor.

İlköz teknolojide kadın istihdamıyla ilgili görüşlerine dair sorularımıza birkaç veriyle başlıyor. Verilere göre Türkiye'de teknolojide kadın istihdam oranı %10, dünyada ise %30'larda seyrediyor. Diğer yandan teknoloji, küresel çapta yetenek açığının en çok görüldüğü sektörler arasında yer alıyor. Bilgi teknolojileri, veri analizi, web tasarım gibi alanlardaki yetenek açığının %70 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken İlköz; üniversitelerin şirketlerin yeni mezunlarda beklediği yetkinliklere dair eğitim vermek konusunda da yetersiz kaldığını düşünüyor. 

Forbes Technology Council'in önümüzdeki 10 yılda yazılımcı sayısının %75 artacağına ilişkin öngörülerini paylaşan İlköz, şöyle diyor: 

Bir yanda, nüfusun yarısını oluşturan, teknoloji alanında potansiyeli keşfedilmemiş kadınlar; diğer yanda ise global bir yazılımcı açığı görüyoruz. UP School’da biz de bu verimsizliği azaltmak, teknolojide kadın istihdam oranını artırmak için çalışıyoruz. Daha çok kadın yazılımcı olduğunda gençlere rol model olacak, ilham verecekler. Rol model sayısını artırmamız gerekiyor.

Endişeler, memnuniyetsizlikler, topluluk ihtiyacı

Kadınlara yazılım alanında uzmanlık kazandıran ve potansiyellerini açığa çıkarmalarına yardımcı olan UP School; Data Analysis, RPA, Android ve Frontend Development gibi sektörde çok ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim programları tasarlıyor. İlköz; program mezunlarının kariyerlerine Getir, Ford Otosan, Hepsiburada, Akbank, Türkiye İş Bankası, Coca-Cola İçecek gibi şirketlerde devam ettiğini söylüyor.

İlköz; şimdiye dek 6.000'i aşkın başvuru alan ve 400'ü aşkın genç kadınla mülakat gerçekleştiren UP School adaylarının bazı endişelerinin, memnuniyetsizliklerinin ortaklaştığına dikkat çekiyor. 

Üniversite mezunları iş bulmayla ilgili çok endişeliler, kaygılılar. İlk 5’te yer alan üniversitede okuyanlarda da Anadolu üniversitelerinde okuyanlarda da bu hissediliyor. 

Seçtikleri bölümden memnun olmayan genç sayısı da çok fazla. Bu sebeple, farklı bir alana girmek için çalışıyorlar. Online eğitim platformlarını takip ediyorlar fakat değişim sürecinde yalnız oldukları için kısa zamanda pes ediyorlar. Sorularını sorabilecek, ya da birlikte eğitim alabilecek bir topluluk ortamı onların hayallerine tutunmalarını sağlıyor. UP School da burada kritik bir yer alıyor: Kız kardeşlik kültürünün ve topluluk odaklı öğrenme modelinin eğitim içerisinde yer alması.

Hikâyeler

Adana'da Endüstri Mühendisliği alanında iş bulamayıp satış elemanı olarak çalışmaya başlayan, sonrasında UP School RPA programına seçilerek İstanbul merkezli bir teknoloji firmasında RPA Support Engineer olan ya da siyasal bilimler mezunu olsa da veri alanındaki kariyer hedefiyle dört aylık Data Science programının ardından Türkiye İş Bankası'nda Data Analyst olarak görev alan mezunların hikâyeleri, kadınların teknolojide istihdamını artırmanın ve teknolojide rol model kadın sayısı çoğaldıkça yaşanacak kültür dönüşümü ve değişiminde topluluk oluşturmanın önemine dair ipuçları taşıyor.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
Vaka Çalışması

Kolektif bir dayanışma bilinci: SistersLab

Deloitte'un TÜBİSAD iş birliğiyle gerçekleştirdiği 2018 tarihli bir araştırmanın katılımcılarının %54'ü "erkeklerin bilgisayar ve teknoloji konusunda kadınlardan daha avantajlı olduğunu" düşünüyor. Aynı araştırmada "toplum kadın ve teknoloji imajını birbiriyle bağdaştırıyor mu?" sorusuna katılımcıların %76'sı "hayır" yanıtını veriyor.

Meslek seçimlerinde ya da kariyer planlamalarında teknoloji, bilim, mühendislik gibi alanlarda kadın istihdamını ve görünürlüğünü artırmak iş dünyasında cinsiyetler arası uçurumları kapatmak açısından önem arz ediyor. 

Bu kapsamda; bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın güçlenmesi için çalışan SistersLab'le, diğer adıyla Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği'yle konuşuyoruz.

SistersLab; üç kardeş olan Hilal, Merve ve Nihal tarafından hayata geçirilen bir oluşum. Nihal toplumsal cinsiyet ve göç alanlarında, Hilal ve Merve ise eğitim teknolojileri alanında çalışıyor. SistersLab kendisini aşağıdaki ifadelerle tanımlıyor:

Kendimizi bilim, teknoloji, mühendislik, sanat, matematik alanlarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın güçlenmesini sağlamak amacıyla faaliyetler gerçekleştiren bir sosyal girişim olarak tanımlıyoruz.

STEAM/DIY projeler üzerinde çalışan ve ürettikleri içerikleri sosyal medyada paylaşan Hilal ve Merve'nin paylaşımları, özellikle kız çocukları ve kadınlar tarafından ilgi çekiyor. 2018'de başlayan yolculuğun temelleri, Hilal ve Merve'nin teknoloji sektöründe karşılaştıkları sorunları, Nihal'in toplumsal cinsiyet bağlamında ele almasıyla atılıyor. SistersLab hayata geçtikten sonra Pisano gibi girişimlerin destekleriyle kız çocukları ve kadınlara yönelik temel eğitimlerle STEAM alanlarının tanıtılmasına hizmet edecek etkinlikler düzenlemeye başlıyor.

Geçen süreçte gönüllü ağını genişleten SistersLab, 2021'de 70'ten fazla gönüllüsüyle sistemli hâle gelen çalışmalarını ortak bir çatıda toplamak amacıyla Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği adıyla tüzel kişiliğini kazanıyor. Dernekleşmenin ardından SistersLab'in iş birlikleri, gönüllü kadrosu ve ortaya koydukları da çoğalıyor. 

Quando'nun sorularını yanıtlayan Merve Güngör'e SistersLab topluluğunun paydaşlarının kaygılarına, umutlarına, deneyimlerine dair kesişimleri soruyoruz. 

Güngör; özellikle STEAM gibi erkek katılımının yoğun olduğu alanlarda kadınların hak ettikleri yeri alabilmeleri için ayrıca müdahale etmek zorunda olduklarını düşünüyor. Güngör; dernek içinde kurdukları deneyim paylaşım alanında gözlemlediklerinden hareketle şu ifadeleri kullanıyor: 

Aynı pozisyonda çalışan bir kadın ve erkek, gerek çalışma arkadaşlarından gerekse üstlerinden benzer muameleyi görmüyor. Kadınlar pozisyonlar için henüz başvuru aşamasında “yeterli” olmadıkları ön yargısıyla değerlendirilmeye başlarken iş sürecinde kendilerini diğerlerine ispat etmek için uğraşmaları gerekiyor. Kadın olduğu için uğradığı ayrımcılığı dile getirenler ise “şımarık ve olayları abartan, hassas kişi” olarak tanımlanıyor. Herhangi bir anda gergin olması regl olacağı şeklinde yorumlanabiliyor. Bir erkeğe sorulmayan kişisel sorularla muhatap olmak durumunda kalıyorlar. Erkek meslektaşları tarafından mesleki becerileri çoğu zaman yetersiz kabul edilirken teklif etmeye bile gerek duymadan bir erkeğin meslektaşı olan kadına tavsiye verdiğini veya kadının uzmanlık alanına dair ona bilgi vermeye çalıştığını duyabiliyorsunuz. Bu durumda kadının daha deneyimli olması da bir şey ifade etmiyor ayrıca.

Dayanışma ve çeşitlilik

Güngör'e göre bu ayrımcı süreç daha eğitim basamağında başlıyor. "Erkek meslekleri", "erkek bölümleri" gibi kalıpların olduğuna dikkat çeken Güngör; "erkek mesleği" olarak görülen alanlara dâhil olmak isteyen kız çocuğu sayısının da toplumsal tepkiler sebebiyle hâlâ çok düşük olduğunu savunuyor. Yine de kadınların sektördeki bilinirliği ve başarılarıyla farkındalığın arttığını; kendileri için rol model olabilecek kadınları gören kız çocuklarının bu alanlarda kariyer hedeflemeye başladığını söylüyor.

Güngör gücünü dayanışmadan ve çeşitlilikten alan SistersLab'in kız çocuklarının bilim ve teknoloji alanlarına yönelmesi, alanda öğrenim gören kadınların kariyer tercihlerinin çeşitlendirilmesi ve desteklenmesi, alanda çalışan kadınların karşılaştıkları zorluklara çözüm bulacak güç ve farkındalığa sahip olmaları, ayrıca kadınların yaşadıkları zorlukları ve kendilerini başarıya götüren süreçleri paylaşması için çalışmalar yürüten bir organizasyon olduğunu ifade ediyor. 

SistersLab’de farklı kişilerin farklı fikirleri ve yeteneklerini rahatlıkla ortaya koyabilecekleri eşitlikçi bir alan oluşturması özellikle önem arz ediyor. SistersLab aracılığıyla STEAM alanlarında hâlihazırda çalışan kadınlar için ortak paylaşım alanının oluşmasıyla bireysel olarak yaşadıkları zorlukların genele bakıldığında sık rastlanan durumlar olduğunu görmüş oluyorlar. Bu sayede mesleki anlamda zorluklara karşı hissedilen yalnızlık, dayanışmayla birlikte bir nebze etkisini yitirmiş oluyor ve kolektif bir dayanışma bilinci ortaya çıkıyor.

SistersLab ekosisteminde lise öğrencilerinden akademisyenlere, sosyal ve teknik alanlarda öğrenim gören öğrencilerden sivil toplum alanında çalışan deneyimli kişilere; geniş bir gönüllü kitlesi yer alıyor. Güngör, proje üretimi, eğitim ve farkındalık çalışmaları konusunda topluluk olmanın gücünden önemli ölçüde faydalandıklarını söylüyor. 

Güngör'ün sorularımıza verdiği yanıtlar içinde yer alan aşağıdaki ifadeler, bir çağrı niteliği de taşıyor. 

Maya Angeolu’nun dediği gibi “Bir kadın, ne zaman kendi sesini duyurmak için ayağa kalksa, planlamamış bile olsa, tüm kadınlar için de ayağa kalkmış olur.” Deneyimlerimiz, yaşadığımız zorluklar, haksızlıklar birbirine çok benziyor. Ancak bununla beraber bu zorluklara karşı mücadelemiz de bir. Umutlarımız yalnızca kendimiz için adil ve aydınlık bir gelecek inşa etmek değil, tüm kız kardeşlerimizle birlikte bunu el ele yapabilmeyi amaçlıyoruz.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
Bugünkü Destekçimiz

Yeni bir çağın öncüsü: Yeni BMW iX

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği BMW’nin tamamen elektrikli ilk SAV modeli Yeni BMW iX, xDrive40 modeliyle BMW Yetkili Satıcı Showroomları’nda sergilenmeye başladı.

Neden önemli? BMW’nin elektromobilitedeki vizyonunu temsil eden ve bu alandaki eDrive teknolojisinin en ilerisine sahip olan, 0’dan 100’e yalnızca 6,1 saniyede ulaşan Yeni BMW iX xDrive40; 150 kwh desteği olan yüksek güçlü şarj istasyonlarında 10 dakikalık şarjla 100 kilometre menzil üretebilir hâle gelirken yalnızca 31 dakikalık şarjla %80 pil doluluk oranına erişiyor. BMW Wallbox kullanılarak şarj edildiğinde ise 8 saatten kısa sürede tam doluluğa ulaşıyor. Beşinci nesil BMW eDrive teknolojisiyle donatılan otomobil; güçlü iki elektrikli motoru ve elektrikli dört çeker sistemiyle sürüş keyfi, çok yönlülük, sürdürülebilirlik ve lüksü yeniden yorumluyor. 

Çevreci, güçlü, etkileyici: Kabin tasarımında geri dönüştürülmüş malzemelerin yaygın kullanıldığı Yeni BMW iX xDrive40, yalnızca kullanıldığı zaman işlevlerini ortaya çıkaran "Shy Tech" teknolojik yaklaşımını da yansıtıyor. Kaslı dış oranları ve akıcı tavan çizgisiyle öne çıkan Yeni iX xDrive40’ın BMW’nin yeni tasarım dilinin sembolü olan geniş Böbrek Izgarası oda sıcaklığında 24 saat içinde küçük çizikleri onarabilen kendi kendini iyileştirme teknolojisiyle de fark yaratıyor. 

Standart donanım, standartların üstünde: Standart donanımı fark yaratması için yeterli olan Yeni BMW iX xDrive40; BMW Live Cockpit Professional, Akıllı Telefon Arayüzü, Sky Lounge Panoramik Cam Tavan, BMW Laserlight gibi standart donanımlarıyla ve seri üretim araçlarda ilk kez sunulan kombine BMW Kavisli Ekran’ıyla otomobil tutkunlarını heyecanlandırmayı başarıyor.

BMW’nin elektromobilitevizyonunun öncüsü Yeni BMW iX xDrive40’ın özelliklerini yakından incelemek için bu bağlantıyı ziyaret edebilir; Yeni BMW iX xDrive40’ı bmw.com.tr’deki tasarlayıcı (Konfigüratör) üzerinden kişiselleştirerek sipariş verebilirsiniz.

Quando Kariyer

  SPONSORLU   

INSPARK | Salesforce Consultant

(Yeniköy, İstanbul) 
INSPARK, Salesforce Consultant arıyor! 

Dünyanın en iyi CRM ve lider kurumsal bulut bilişim çözümleri firması Salesforce.com’un Türkiye’nin ilk ve en deneyimli yetkili satıcısı ve iş ortağı INSPARK; akıllı iş çözümleri sunan yolculuğuna katılmak üzere becerilerini Salesforce platformunda geliştirmek isteyen deneyimli Salesforce danışmanı adayları arıyor. 

Ayrıntılar ve başvuru için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.

• Aposto! | Community Manager (İstanbul)

Fazla Gıda | Software Engineer  (İstanbul-Remote)

Oathcreations | Spotify Playlist Editor (Part-time, Remote)

• Global AI Hub | Copywriter (İstanbul, Hybrid)

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Quando

Quando

Türkiye’den ve dünyadan en önemli teknoloji, inovasyon, girişimcilik ve bilim haberleri.

YAZARLAR

Quando

Türkiye’den ve dünyadan en önemli teknoloji, inovasyon, girişimcilik ve bilim haberleri.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

yazılım

Sabancı Üniversitesi

Türkiye

Forbes Technology Council

Ford Otosan

Hepsiburada

Akbank

Türkiye İş Bankası

+12 more

İLGİLİ OKUMALAR

0%

;