Berrak zihinler için yalın, zengin, bağımsız bir Türkçe dijital medya üyeliği.
Ücretsiz Kaydol →Özgürlük Gündemi
Özgürlük Araştırmaları Derneği'nin hazırladığı Özgürlük Gündemi, Türkiye’nin hukuk devleti, ekonomi, siyaset ve sivil toplum gündemine ilişkin vakıaların değerlendirildiği, iki haftada bir pazartesi günü yayımlanıyor.
Son Hikâyeler
Bülten Sayıları
Hakkında
Hükümetin AİHM kararlarına uyma konusundaki kayıtsızlığı devam ettiği sürece ihlâl kararları gelmeye devam edecektir. Her yeni ihlâl kararı ülkedeki hukuksuzluk algısının yerleşmesi ve kökleşmesi anlamına gelmektedir. Daha da önemlisi, bu durum yargı mekanizmasının adaletli işlemediğinin tescili niteliği taşımaktadır.
Devlet kurumlarına ve siyasete olan güvensizlik yeşil sahalara yansıyor, apolitik bir müsabaka siyasetin “başka araçlarla” devam ettirildiği bir mücadele alanına dönüşüyor.
Görünen o ki önümüzdeki dönemlerde fahiş fiyat tartışmasını ve AK Parti iktidarının piyasaya müdahalelerini konuşmaya devam edeceğiz.
06 May 2024
Adalet Bakanlığı’nın girişimiyle başlayan mazbata iptali olayının bir kayyum denemesi olduğu açıktır. Ancak halktan, sivil toplumdan ve siyasi partilerden yükselen güçlü tepki en azından şimdilik hükümetin geri adım atmasını sağlamış görünmektedir. Demokratik ilkeleri hiçe sayan keyfi kayyum uygulamalarının tamamen sona erdirilmesi için toplumdan yükselen güçlü itirazın her teşebbüste tekrarlanmasının önemli olduğu görülmüştür.
Mahkemenin bu kararıyla sivil toplum kuruluşları üzerinde baskı oluşturan kuralların bir kısmı iptal edilmiş olmakla birlikte, dernekler hâlâ her yıl denetim baskısı altındadır.
AKP hükümeti birçok konuda olduğu gibi İsrail ile ticaret konusunu da kamuoyundan gizlemeye çalışmış, bunu ortaya çıkaran gazetecileri ve siyasetçileri marjinalize ederek dış mihrakların unsurları olmakla itham etmiştir. Ne var ki, kamuoyuyla paylaşılan bilgiler ve çok daha yüksek ihtimalle yerel seçimde aldığı yenilgi AKP’nin bu konuda geri adım atmasına neden olmuştur.
Diğer yargı organları AYM kararına uymayı açıkça reddediyor ve hükümet çözüm olarak AYM’nin yetkilerini kısıtlamak için hazırlıklar yapıyor. Eğer sözü edilen değişiklik yasalaşırsa AYM hukuken kapatılmasa da, öyle görünüyor ki, fiilen tabutuna son çivi çakılmış olacaktır.
TRT’yi tarafsızlığa çağıran bu çabaların maalesef sonuçsuz kaldığını gözlemliyoruz. İktidar partisi ve tesiri altındaki kamu kurumları bu yaklaşımlarıyla seçim kampanya sürecinin adil bir süreç olmasını engellemektedirler.
Öte yandan fiyat kontrolü nedeniyle kâr marjlarını korumak isteyen veya sabit gelir beklentisi altındaki üreticiler, tüketicilere daha az seçenek ve kalitesiz ürünler sunabilir. Her ne kadar TESK genelgesine göre içli simit, kaşarlı simit, zeytinli simit, tereyağlı simit gibi mamulleri kapsamıyor olsa da, geleneksel anlamdaki simidin kalitesinde yine de bir düşüş yaşanabilir.
Türkiye’de gazetecilerin, insan hakları savunucularının ve sivil toplumun sistemik baskıya maruz kaldığı ve hukuki yaptırım tehdidi altında hasmane bir ortamda faaliyetlerini yürüttükleri ve ifade özgürlüğünün tehlike altında olduğu vurgulanıyor. Gazetecilerin, hukuki baskıların yanı sıra fiziki saldırılara ve hükümet kontrolündeki medyanın karalama kampanyalarına maruz kaldığına da dikkat çekiliyor.