On: Alara Civelek

Alara Civelek’le nasıl tanıştım? Sosyal medyada Duru Barbak’la birlikte kurdukları 1.5 Derece hesabını gördükten sonra, ikiliyi konuk aldığım bir ANGST İnsanları bölümünde. Şans, o gün mansplaining vakası yaşadıktan sonra, ikili stüdyoya geldiğinde hissettiğim rahatlığı yazıya nasıl dökerim bilmiyorum. Tahakküm alanlarını dışarıda bırakmış, enerjilerini bonkörce paylaşan iki çok yakın arkadaş, beni aralarına alıp aynı rahatlıkla muhabbete dâhil ettiler o gün.
O muhabbeti öyle sevdim ki Alara’ya 20’lerine adım atmasına iki kala bu soruları sormadan edemedim — virajda yakalamak istedim işte, o da kabul etti. İyi ki. Karşında oturup aktivizm alanlarını konuşabildiğim ve ortak fandom’larımızı tartışabildiğim için şanslı hissettiğim, adaşı olmaktan gurur duyduğum iklim aktivisti Alara Civelek.
Bundan birkaç yıl önce 18 yaş gözümde çok büyürdü; gençliğimin sonu olacak gibi düşünürdüm fakat görüyorum ki öyle değil, bu da beni biraz rahatlatıyor.
İllüstrasyon: Irmak Hacımusaoğlu
Kaç yaşındasın? Kaç yaşında hissediyorsun?
18 yaşındayım ama pandemi nedeniyle iki yılımı tam yaşayamadığımdan 16-17 gibi hissediyorum. Aynı zamanda 18 de biraz korkutucu geliyor — bazen hâlâ bu yetişkinlik başlığı altına girmeye alışamadım diye düşünüyorum. Bundan birkaç yıl önce 18 yaş gözümde çok büyürdü; gençliğimin sonu olacak gibi düşünürdüm fakat görüyorum ki öyle değil, bu da beni biraz rahatlatıyor.
Bi’ 20’lik açsak ve sorsak: 20’lerine yaklaşan insanlara önerin nedir?
Klişe olabilir ama bence onları hayata bağlayan bir şey — bir hedef, bir hobi, bir kişi — bulmak.
Yani sanki 20 yaşına gelene kadar mutlaka insanın bir sürü şey denemiş, kendini geliştirmiş ve birikim sahibi olmuş olması gerekiyor, çünkü bir dönemden sonra bu bahsettiklerimi yapmak kat kat zorlaşıyor. 18 yaşımdaki sorumluluklarımla 16 yaştaki sorumluluklarım arasında bile dağlar fark varken aradaki fark açılınca bu oldukça artacak gibi geliyor.
İllüstrasyon: Irmak Hacımusaoğlu
20’lerine yaklaştığın yaşlarına dair bir “keşke” ve bir “iyi ki” nedir?
“Keşke daha da yaşlanıyor olmasam,” diyebilirim çünkü bazen üstüne düşününce büyümek ve beraberinde yaşlanmak gerçekten korku veriyor. Özellikle de dünyanın şu anki gidişatına bakarak ileride nasıl bir dünyaya sahip olacağımızı bilememe durumu… Ama elbette bu bilince sahip olup onunla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor bir noktadan sonra.
“İyi ki!” dediğim nokta da şu ana kadar kendime sıkı sıkı bağlandığım ve mesleğimi dahi üzerine katabileceğim, beni motive eden bir amaç ve konu bulabilmiş olmak. Bence iklim ve çevre aktivistliği beraberinde yaptıklarım sadece beni bu alanlarda geliştirmekle de kalmadı — birçok başka konuda kendimi geliştirmiş, normalde belki de çok daha geç öğreneceğim şeyleri tecrübe etmiş oldum: içerik üretimi olsun, konuşmacılık, planlama, zaman yönetimi, iletişim…
Sence 20’lerindeki Alara, Duru Barbak’la beraber kurduğu 1.5 Derece için ne düşünecek?
Elbette zamanında “Şu geliştirilebilirmiş,” dediği noktalar olacaktır ama ben gurur duyacağını düşünüyorum. 15-16 yaşlarındayken yine de elinden geleni yapmaya çalışan, bunu güzel ve faydalı bir işe çevirebilmiş olması 20’lik Alara’nın yapmaya çalıştığı şeylerin bir giriş bölümü ve başlama noktası oldu.
İllüstrasyon: Irmak Hacımusaoğlu
20’li yaşlarına yaklaşırken yaşadığımız iklim krizi şapkası altında ele alabileceğimiz gıda krizini öngörüyor muydun?
Kesinlikle iklim krizi gibi ekolojik sorunlardan dolayı gıda krizi olacağını öngörüyordum, hatta ben değil bilim insanları söylüyordu bunu. Fakat şu anda yaşadığımız gıda krizinin büyük çoğunluğunun ekonomik ve siyasal sebeplerden olduğunu biliyorum.
Çocukken 20’li yaşlarının Türkiyesi için nasıl bir yer hayal ediyordun? Doğru çıktı mı?
Kesinlikle böyle bir hâle geleceğini düşünemezdim. Açıkçası rahatça arkadaşlarımla dışarı çıkıp gezebileceğim, yemek yiyebileceğim, eğlenebileceğim, bir şeyler içebileceğim koşullara sahip bir Türkiye bekliyordum. Şimdi her şey çok pahalı diye nohut-pilav ve çiğ köfte üzerine yaşıyoruz. Kahveyi dışarıda içmek yerine “Evde yaparız ya,” diyerek daha ucuza getireceğiz diye içimizi rahatlatıyoruz.
Sadece ekonomik değil, aynı zamanda yapılan doğa katliamları, alınan kararlar olsun, bazen Türkiye öyle umutsuzluğa kaptırıyor ki bizi.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
İLGİLİ BAŞLIKLAR
mansplaining
aktivizm
pandemi
Alara Civelek
Duru Barbak
Irmak Hacımusaoğlu
NEREDE YAYIMLANDI?
Domates, abur cubur, tarımsal farkındalık ve Alara Civelek
26 May 2022

YAZARLAR

20'lik
20’lik, kafada oluşan saçma soruların, açılmayı bekleyen ve bazen suratımıza çarpılan kapıların, gündem ile üzerimize çökebilecek fenalığın paylaşıldığı bir bülten.
İLGİLİ OKUMALAR