
‘Şöyle güzel kokan domatesler, biraz peynir, kaliteli zeytinyağı, belki fırından yeni çıkmış, dışı çıtır içi yumuşacık bir ekmek. Daha ne olsun?’
Masa etrafında bu cümle çok söylenir. En azından benim çevremde. Oda arkadaşım Mina ile sanırım günde bir kere domatese olan sevgimizden bahsederiz. Ahh domates. Mozarella’nın yandaşı, çorbaların sultanı domates… Aşk şiiri yazabilirim bu güzel meyveye. Evet meyve… Kişiliği sebze, genetiği meyve olan bu harika bitki, Amerika’nın 1893 yılında onu sebze kategorisine koymasından dolayı çok kişilik bozukluğu çekti… Her haliyle seviyorum ben onu. Domatesli pilav, zeytinyağlı fasulye, barbunya, şakşuka, tepsi kebabı, SALÇALI TOST!
Patlıcanın, soğanın, hatta biberin ana karakter statüsüne belki de çoğu zaman çıkamaz ama domates onların Sancho Panza’sıdır. O olmadan hikaye eksiktir, tamamlanamaz. En basitinden ketçabı düşünün. KETÇAP! O patatesin, hatta o köftenin boğazımızdan aşağı güzelce kaymasına, kimi zaman kuruluğunu alıp ağzımızda tatlı ve asidik bir tat bırakmasına yardımcı olur. Yazıyı aç karna yazdığım ortaya çıktı, konudan çıkıp domatese aşk mektubu yazdım. Konumuza geri dönüyorum. Domates. Ama domatesin neyi? Fiyatı.
Gıda krizi ile yüz yüzeyiz. Tabii krizler gıdada bitmiyor ama bu yazının odağı burada. Ocak ayında Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, gıda fiyatlarında artış olduğunu belirtmişti. Gıda fiyatları Türkiye genelinde artmaya devam etti. Haberler, marketten 50 TL’nin altında bir alışveriş yaparak çıkamayanların şaşkınlıkları ile yankılanmaya devam ediyor.
Enflasyonun artışı ile gıda fiyatlarında yaklaşık 9 kat bir artış gerçekleşti. Change.org Türkiye, 2021’in Nisan ayında 4 lira olan domatesin, tam bir sene sonra 35 liraya çıktığını paylaştı. Ayla Jean Yackley, New Statesman için yazdığı bir makalede, Türkiye’deki restoranların patlıcan kullanımını azalttığından bahsetti. Üretim fiyatlarındaki artış ile artan gıda fiyatları Nisan ayında yaklaşık %90 arttı; en çok fiyat artışından etkilenen sebzeler arasında soğan, marul ve domates var.
Tek Türkiye de değil, dünya bir gıda krizi ile karşı karşıya. Apero’da paylaşıldığı üzere küresel gıda fiyatları tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Ukrayna ve Rusya uluslararası ticareti yapılan buğdayın %28'ini, arpanın %29'unu, mısırın %15'ini ve ayçiçek yağının %75'ini sağlıyor. Ukrayna’ya açılan savaş ile de tedarik zincirinde büyük problemler oluşuyor. Başlayan buğday krizinin sorumlusu da böylece Rusya olarak görülüyor.
Gıda fiyatlarının artışı ile üstleri çizilip yeni fiyatlar yazılan menüleri daha önce de gördük. Karaköy Güllüoğlu’nda fıstık fiyatları arttığında, camlara posterler yapıştırmışlardı. ‘Ne bu fıstık fiyatları?!?!?’ dercesine. 2021’in son demlerinde barınma hakkından bahsediyorduk. Şimdi ise insanların beslenme, gıdaya ulaşım hakkından. Tezim için kıtlıklar üzerine çok araştırma yaptığım için de bu gıda yokluklarını, fiyat artışlarını görüp gerilmemek mümkün değil. Gelir dağılımındaki farklılıkların, gıda erişimine olan etkisini çok net görebiliyoruz. Bu tür insani hak ve ihtiyaç krizlerinde, kazananlar ve kaybedenler çok açıkça önümüze seriliyor. Kimse kendini doyurmak, zinde tutmak için bu kadar zorlanmamalı. Maaşının yarısını gıdaya harcamamalı. Durumlar böyle, çözümler acaba ne olacak.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
İLGİLİ BAŞLIKLAR
barbunya
şakşuka
domates
Mozarella
Sancho Panza
Domates
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu
Bendevi Palandöken
Gıda
Türkiye
NEREDE YAYIMLANDI?
Domates, abur cubur, tarımsal farkındalık ve Alara Civelek
26 May 2022

YAZARLAR

Yasmin Güleç
Anthony Bourdain'in #1 numaralı hayranı olmak dışında zamanımı genelde yazarak, yürüyerek, kahve içerek ve derin politik tartışmalara girerek harcıyorum.

20'lik
20’lik, kafada oluşan saçma soruların, açılmayı bekleyen ve bazen suratımıza çarpılan kapıların, gündem ile üzerimize çökebilecek fenalığın paylaşıldığı bir bülten.
İLGİLİ OKUMALAR