Ankara'nın güzellik endüstrisi

Kaç ya da savaş - bugün beyaz yakalı kadınların önündeki büyük engellerden biri dış görünüşleri.

Yerel Kadın Muhabirler Ağı

Yerel Kadın Muhabirler Ağı

Uçan Süpürge'nın Muhabirler Ağı, toplumsal cinsiyet eşitliğini ana odağa alarak kadınların sesinden haberlere ulaştırır.

Lisans, bazen yüksek lisans, yılların iş deneyimi, mülakat, teknik mülakat gibi zorlu aşamaları geçip başladığınız işinizde ruj renginizden saç renginize ya da hiç makyaj yapmayışınıza kadar ikaz edildiğinizi düşünelim. İlk tepkiniz kurallara uymak mı olur yoksa "Beni yetkinliklerim için işe aldınız, görünüşüm için değil" demek mi? Kaç ya da savaş - bugün beyaz yakalı kadınların önündeki büyük engellerden biri dış görünüşleri.

Ankara, bürokrat nüfusunun yoğunluğu, yüz binlerce beyaz yakalı ve bünyesinde barındırdığı onlarca üniversitenin kente taşıdığı gençler nedeniyle gri bir memur kenti olarak kanıksanmıştır. Düşünsel gücüyle varlık gösteren Ankaralıların buluşma noktası durumundaki Kızılay Meydanı, Çukurambar gibi lokasyonlar dış görünüşe yatırım yapılabilecek işletmelerle dolu: Kuaförler, güzellik merkezleri, kozmetik dükkânları, yaşlanmanın izlerini ortadan kaldıran plastik cerrah muayenehaneleri... Sokaklar baştan başa "Olduğun gibi yeterli değilsin" diyor.

Şehrin popüler yürüyüş rotası olan Tunalı-Kızılay arasında yevmiye usulü çalışan çoğunlukla öğrenciler, güzelleştirmeyi vaat eden broşürleriyle insanları güzellik merkezlerinden birine sokmak için mücadele ediyor. Direnmeyip normlara uymayı seçmek sadece bir başlangıç. Çünkü sokaktaki çaba içeri girdiğiniz anda birden değişiyor. Güzellik otoritesi ve karşısında kendini ütopik standartlara ulaştırmak için otoriteye teslim olması gereken müşteri rolleri oluşuyor. Toplumdaki hâkim kusursuz güzellik algısının söylemleri yeniden inşa edilirken tanıtımı yapılan "küçük dokunuşlar", ulaşılması imkânsız bir güzellik standardına dönüşüyor. Öyle ki insan kendi bedeniyle barışıksa bile bunu yıkmak üzerine tasarlanmış. Aynada daha önce fark etmediğiniz mimik çizgileri için botokslar, yeteri kadar dolgun ve uzun olmayan kirpikler için uygulamalar, düşük burun ucu ve ince dudaklar için dolgular, korkunç acısı ve cilt hastalıklarına davetiye çıkaran yapısına rağmen bir kadının kendisine verebileceği en iyi hediye olarak pazarlanan lazer epilasyonlar ve niceleri… Böylelikle bir kadın için haftalık rutinde "güzelleşmeye" vakit ayırmamak ayıp, günah, yasak gibi kavramlara döşüyor.

Niyetim Roxane Gay’in Kötü Feministin Manifestosu metnindeki gibi makyaj yapmayan, mini etek giymeyen, kıllarını almayan bir feminist stereotipini desteklemek değil. Ancak bir sınır yoksa hiç sınır yoktur. Bugün dolgu ve botoks artık herhangi bir rutin cilt bakımı seviyesinde görülüyor. Zaten rakamlar da bu durumu onaylar nitelikte.

2018’de Amerikan Plastik Cerrahi Derneği’nin yaptığı bir araştırma sonucuna göre 2000-2017 yılları arasında botoks ve dolgu işlemleri yaptıranlar %186 oranında artmış. Gençler estetik yaptırmazlarsa güzel olamayacakları yanılgısına düşüyor.

Uluslararası Estetik Cerrahi Derneği'nin (ISAPS) "Global Survey 2020 Raporları"na göre Türkiye, pandemi döneminde dünyada en çok estetik cerrahi yapılan 5 ülkeden biri oldu. Aynı araştırmaya göre sektör yüzde 1,8'lik bir büyüme sağladı.

Güzellik endüstrisinin gelişmeye en açık sektörü insanları iyi hissettirmeyi hedefleyen hizmetler anlamında kullanılan ‘well being’. Sağlık ve güzellik endüstrisinin kesiştiği bu sektör, kozmetik, dermatoloji, masaj, spor, diyet uzmanlığı, estetik cerrahi gibi alanları bünyesinde barındırıyor. Kişilerin kendilerini eksik ve yetersiz bulmasına dayanan güzellik endüstrisinde bireyin özgüvenini kaybettiği anda nerede yönlendirme nerede özgür irade devreye giriyor bilemiyoruz. Farklı bir deyişle kim suistimal ediliyor kim tercih ediyor belli değil. Ebru Güzel’in Kültürel Bağlamda Kadın ve Güzellik başlıklı doktora tezinde görüşülen orta ve üst sosyo-ekonomik gelir düzeyine mensup 37 kadın 13 erkek, fiziksel güzelliğin “kadına” kısa süreli ve devamı olmayan bir güç getirdiğini ve özellikle 50 yaşından sonra gergin bir yüze sahip değillerse iş yerlerindeki konumları olursa olsun ciddiye alınma oranının düştüğünü gösteriyor.

Toplumu değiştirecek olan geçmişte olduğu gibi bugün de düşünce insanları ve konu kadınların omzuna bindirilen güzellik baskısıysa, direnmek yine kadınlara düşüyor. Toplumun doğaya aykırı normları değiştirilmeli. Bireyin mücadelesi kişinin gelecekteki kız kardeşlerine verdiği en önemli destek değil mi?

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Yerel Kadın Muhabirler Ağı

Yerel Kadın Muhabirler Ağı

Uçan Süpürge'nın Muhabirler Ağı, toplumsal cinsiyet eşitliğini ana odağa alarak kadınların sesinden haberlere ulaştırır.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

güzellik

botoks

lazer epilasyon

Ankara

Kızılay Meydanı

Çukurambar

Kızılay

Roxane Gay

NEREDE YAYIMLANDI?

Direniş Hikâyeleri

Uluslararası hukuktan sanata, Ankara'dan Van'a direniş hikâyeleri

31 May 2023

YAZARLAR

Elif Bulut Ateş

Yazar @ Yerel Kadın Muhabirler Ağı

Yerel Kadın Muhabirler Ağı

Uçan Süpürge'nın Muhabirler Ağı, toplumsal cinsiyet eşitliğini ana odağa alarak kadınların sesinden haberlere ulaştırır.

İLGİLİ OKUMALAR

;