Aston Martin ve Honda Anlaşması

Punto Formula 1
Yarış öncesi ve sonrası değerlendirme yazılarıyla Formula 1 gündemi, araç incelemeleri ve pit stop’ta olan bitenler.
Geçtiğimiz günlerde Aston Martin ve Honda arasında bomba etkisi yapan bir anlaşma açıklandı. 2026 sezonundan itibaren Aston Martin, Honda motoruyla yarışacak. Bir anlamda Aston Martin, Honda’nın fabrika takımı olacak. Biz de bu önemli gelişme üzerine bu haftaki yerimizi bu birlikteliğe ayrımaya karar verdik.
Honda ile Red Bull neden ayrıldı? Honda – Aston Martin anlaşması Red Bull – Honda ortaklığını nasıl etkiler?
RBR News
Honda’nın Aston Martin ile anlaşma imzalama kararı, Honda’nın Red Bull ile gerçekleştirdiği uzun pazarlıkların olumlu bitmemesinin bir sonucuydu. Yeni motor kuralları açıklandığında, Honda 2026 sezonu ve sonrası için Red Bull’un kapısını çaldı. Red Bull içten yanmalı motoru kendi bünyesinde üretme kararı aldığı için sadece elektrik kapsamını Honda’dan satın almayı önerdi. Honda, motoru tamamen kendi tasarlamak ve üretmek istediği için bu teklifi kabul etmedi. Honda’nın kararı kendi açısından doğruydu. Çünkü Honda gibi efsane bir üretici, söz sahibi olmadığı bir motor projesinin içinde olmaz. Porsche ile Red Bull arasındaki pazarlıklar da bu noktada tıkanmıştı zaten. Porsche, Red Bull’un motor fabrikasında önce söz sahibi olmak sonra da tamamen satın almak istiyordu. Kısacası Red Bull, motor konusunda söz sahibi olmak istediği için Honda anlaşması yattı. Sonra Honda ile Red Bull arasında Alpha Tauri’nin devralınmasına yönelik pazarlıklar yapıldı. Daha doğrusu Red Bull, kendi bünyesindeki Alpha Tauri’yi Honda’ya pazarlamaya çalıştı. Anlaşma gerçekleşseydi, Honda muhtemelen Alpha Tauri’yi satın alacaktı. Yani sadece motor kapsamında değil, aerodinamik kapsamdaki geliştirmelerden de Honda sorumlu olacaktı. Bu çok daha büyük bir sorumluluk ve bambaşka bir bilgi birikimi gerektirdiği için takımı tamamen devralma konusundaysa Honda isteksizdi. Uzun süre Honda’nın spora nerede ve ne şekilde devam edeceği konuşulurken gündeme bomba gibi Aston Martin anlaşması düştü.
Red Bull, Ford ile anlaşmasından sonra Honda’yı gözden çıkardığı için anlaşmayı büyük bir rahatlıkla karşıladı. Akıllara gelen ilk soru olan “Red Bull ile Honda’nın şimdiki birlikteliği yeni anlaşamadan nasıl etkilenir?” sorusunu yanıtlarken Helmut Marko çok rahattı. Helmut, “Honda’dan projenin devamlılığıyla ilgili yazılı güvence aldık. Daha birlikte kazanılacak şampiyonluklarımız var.” dedi. Ancak o kadar iyimser olmalı mıyız bilemiyorum. Belli bir noktadan sonra Honda’nın odağı tamamen yeni projeye kayacaktır. Bu nedenle Red Bull istediği teknik desteği alabilecek mi zaman içinde göreceğiz.
Aston Martin - Honda anlaşması neden sürprizdi?
Aston Martin
Aston Martin ve Daimler (Mercedes Benz) arasında motor sporları alanında çok güçlü bağlar var. Hali hazırda Aston Martin Racing’in tüm güç üretme ve aktarma ünitelerini Mercedes Benz sağlıyor. Ayrıca Aston Martin’i kısa bir süreliğine de olsa DTM’ye (Deutsche Touringwagen Masters) girmeye ikna eden bu bağlardı.
Fakat Mercedes ve Aston Martin’in arasındaki bağı sadece motor sporlarıyla sınırlamak mümkün değil. Daimler firması Aston Martin’in hissedarı. Ayrıca Aston Martin’in ürettiği yol arabalarında motor ve şanzıman başta olmak üzere pek çok mekanik kapsamın tek tedarikçisi Daimler firması. Hatta Mercedes AMG Formula 1 takımının patronu ve hissedarı Toto Wolff, aynı zamanda Aston Martin markasının küçük hissedarı. Yani iki firma arasında kuvvetli finansal bağlar ve ortak çıkarlar da mevcut. Tüm bağlar ve ortak çıkarlar düşünüldüğünde Aston Martin’in Formula 1 özelinde Mercedes’ten kopması sürprizdi.
Fakat tamamen mantıksız da değildi.
Lawrance Stroll sürpriz bir şekilde Mercedes ile mevcut ilişkilerinin istenen seviyede olmadığını, “Uyumsuz bir evlilik.” cümlesiyle açıkladı. Çok fazla fikir veren bir açıklama değil. Fakat bomba etkisi yapan anlaşmanın asıl mimarı olan Aston Martin CEO’su Martin Whitmarsh'ın açıklamaları perdeyi biraz daha araladı. Formula 1’de uzun yıllardır egzoz gazının ve yağın içinde yer alan eski McLaren patronu Whitmarsh, Mercedes’ten Honda’ya geçişi tecrübesinin verdiği bir doğrulukla açıkladı. Whitmarsh, “Mercedes de şampiyon olmak istiyor, biz de. Onların motoruyla onlara karşı şampiyonluk mücadelesi veremeyiz. Motorun kullanılmasında, haritalanmasında ve tasarlanmasında bizim önceliklerimizi dikkate alacak bir üreticiye ihtiyacımız vardı.” diye açıkladı. Bu daha mantıklı ve duygulardan uzak bir açıklama.
Aston Martin
Ben bu anlaşmaya uzaktan bakınca; Honda ile yapılan anlaşmayı, Lawrance Stroll’ün Force India’yı devralmasından sonraki son tamamlayıcı yapıtaşı olarak görüyorum. Lawrance, Force India’yı önce Racing Point’e, sonra da Aston Martin’e dönüştürdü. Takımın Aston Martin adını alacağı ilk açıklandığında, yani 2020 yılında, yaptığım bir podcast’te takımın adının Aston Martin’e evrilmesinin önemine vurgu yaparak, “Bu sıradan bir isim değişikliği veya bir takımın sıradan bir şekilde devralınması operasyonu değildir. Artık Aston Martin’i bir fabrika takımı gibi görmek lazım.” demiştim. Takım yol arabalarında da Mercedes motoru kullandığı için ve Mercedes firması Aston Martin’in hissedarı olduğu için daha o zamanlarda onları fabrika takımı gibi görmüştüm. Fakat Lawrance çok cesur ve büyük bir adım daha attı. Artık “sadece kendi takımına” motor tedarik eden bir motor üreticisini takımına destek olmak üzere ikna etti. Bu farklı bir seviye, bu artık tam anlamıyla bir fabrika takımı olma konusu.
Cesur ve sürpriz ikili bence gelecek vadediyor. Lawrance Stroll’ün hırsı ve parası, Honda’nın ise tecrübesi ve büyük bir bilgi birikimi var. Honda’nın özellikle şu anda en iyi elektriksel verimliliğe sahip olduğu ve 2026’dan itibaren elektriksel gücün 3 kat artacağı düşünüldüğünde, Aston Martin yanına çok önemli bir destekçi aldı.
Bu gücün yeterli olup olmayacağını zaman içinde göreceğiz.
Dikensiz gül bahçesi (mi?)
Aston Martin
Honda ve Aston Martin birlikteliğinde kimse dikensiz gül bahçesi beklememeli. Hayatta bazen mucizeler olsa da bu ekip bir araya gelir gelmez başarılı olacaklarının garantisi yok. Öncelikle uyum konusunu çözmeleri gerekecek. Mühendisler birbiriyle aynı dili konuşana kadar ve şirket kültürleri uzlaşana kadar bir süre geçecektir. Whitmarsh da zorluğun farkında. Whitmarsh, “Birbirimizi dinlemeliyiz ve bir denge bulmalıyız. Bir şasinin ve motorun üretilmesinde farklı öncelikler/tavizler var. Honda’nın çok kibar, doğru ve tamamlayıcı bir ortak olduğunu düşünüyorum.” diyerek zorluklar hakkında bizi aydınlatmış oldu. Bence bu zorluğun aşılmasında Whitmarsh çok yapıcı bir rol üstlenebilir. Whitmarsh Honda’yı 1989 yılından beri, Senna-Prost-McLaren-Honda ortaklığından beri tanıyor. O zamanlar gencecik bir delikanlı olan Whitmarsh, Formula 1 kariyerinde 3. defa Honda ile ortak amaç için, zaferler ve şampiyonluklar için mücadele edecek. Honda ile çalışma tecrübesi, bu anlaşmanın ilk zorluğu olan şirket kültürü sorunlarının aşılmasında yardımcı olacaktır.
Taze çiftin önündeki ikinci zorluk yeni motor jenerasyonu. 2026 yılında itibaren yeni bir motor jenerasyonuyla yarışılacak. 2026 yılındaki değişimin 2014 yılındaki dönüşüm gibi köklü olmasını beklemiyorum. Çünkü 2014’te tarihte ilk defa hibrit motorlarla yarışılacaktı. Takımların önünde boş bir tuval vardı. Oysa 2016 sezonundan itibaren pek çok değişiklik olmakla beraber, mevcut motorların bir evrimini göreceğiz. Kabaca belirtmek gerekirse; içten yanmalı V6 motorlar kalacak. Şu anda krank miline 120 kW güç aktaran MGU-K ünitesi, 2026 yılından itibaren 350 kW güç aktaracak. Yani daha büyük bir elektriksel gücün depolanması ve aktarılması gerekecek. Daha büyük piller şarj edilmek zorunda. Pilleri şarj etmeye yarayan MGU-H ünitesi ise yeni jenerasyon motorlarda olmayacak. Daha büyük pillerin, MGU-H olmadan şarj edilmesiyse ancak daha büyük bir frenleme gücüyle mümkün olacak. Kısaca özetlemek gerekirse, motor teknolojisi 2014 yılı kadar yeni değil. Ama yeni olmaması jenerasyon geçişinin kolay olacağı anlamını taşımıyor. Taze çiftin önündeki ikinci engel bu zorlukları aşmak olacak.
La Repubblica
Üçüncü ve son zorluksa Honda’nın kırılgan yapısı. Söz konusu motor üreticisi Honda olunca farklı tehlikeleri de göze almak lazım. Honda global etkiler nedeniyle spordan ani çekilmeleriyle meşhur bir takım. Sadece Red Bull döneminde, 2021 sezonunda aniden çekilmesine bakarak söylemiyorum bunu. Fabrika takımı olarak yer aldığı 1960’lardaki, McLaren’ın motor ortağı olduğu 1990’lardaki ve yine fabrika takımı olarak sporda bulunduğu 2000’lerdeki ani çekilmeleri de insanda soru işaretleri bırakıyor. Elektrifikasyon nedeniyle otomotiv firmalarının büyük yatırımlarının söz konusu olduğu bir dönemdeyiz. Global konjonktürdeki bir değişim, ekonomik resesyon veya kriz gibi konular gündeme geldiği anda spordan çekilmeyi ilk konuşacak takım Honda olur. En azından geçmişte öyle oldu. Honda’nın geçmişte Formula 1 ile ortaya koyduğu bu kırılgan ilişki Aston Martin açısından bir risk. Bu ilişkiye başlarken Aston Martin tarafında belki de şunun rahatlığı olabilir: Bir kriz durumunda Aston Martin’in yol arabalarına motor tedarik eden ve Aston Martin firmasının hissedarı olan Mercedes’in devreye gireceğini düşünüyor olabilirler. Bu düşünce kısmen doğru olabilir, yani bir kriz durumunda Mercedes yedek güç olarak devreye girebilir. Fakat aracın aeodinamik konseptinin motorun etrafında şekillendiğini düşündüğümüzde, ani bir motor değişiminin Aston Martin’in Formula 1 projesini olumsuz etkileyeceğini söylemek yanlış olmaz.
Sonuç olarak büyük başarı, parlak bir gelecek vadeden bu birliktelik tamamen risksiz değil. Ama yine de karamsar olmamak lazım. Ben kendi adıma karamsar değilim.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
Punto Formula 1
Yarış öncesi ve sonrası değerlendirme yazılarıyla Formula 1 gündemi, araç incelemeleri ve pit stop’ta olan bitenler.
İLGİLİ BAŞLIKLAR
Aston Martin
Honda
Red Bull
on Martin
Alpha Tauri
Helmut Marko
NEREDE YAYIMLANDI?
Honda – Aston Martin anlaşması Red Bull – Honda ortaklığını nasıl etkiler?
01 Haz 2023

YAZARLAR

Fırat Keskin
Hobisini meslek haline getirmeyi başarmış nadir şanslı insanlardan. Formula 1 analisti ve otomotiv sektöründe danışman.

Punto Formula 1
Yarış öncesi ve sonrası değerlendirme yazılarıyla Formula 1 gündemi, araç incelemeleri ve pit stop’ta olan bitenler.
İLGİLİ OKUMALAR