
Döngüsel Ekonomi
Döngüsel Ekonomi Hakkında Her Şey!
Evinizde artık kullanmadığınız herhangi bir ürünün atık yönetim süreçlerine girmesi için adımlar attınız mı? Eğer bu soruya cevabınız evet ise muhtemelen hangi ürünü nereye vermeniz veya nasıl bir atık yönetim sürecine sokmanız gerektiğine dair birçok farklı soru ile karşılaşmışsınızdır. Hatta büyük ihtimalle elinizdeki kullanılmayan ürünlerden nasıl kurtulacağınızı bulamadığınız için bu ürünleri bir köşeye bırakarak daha sonra düşünmeyi tercih etmiş olabilirsiniz. Peki bu “atık” ürünlerine dair kullanım sonrası süreçlerde de üreticilerin sorumlu olduğu bir sistem bu sorunu çözebilir miydi?
Bu haftaki yazımızda aslında atık yönetim süreçlerinde var olan fakat uygulama noktasına gelindiğinde ne yazık ki teoride kalan üretici sorumluluğunu tartışacağız. İngilizce’de ‘Extended Producer Responsibility’ olarak geçen bu terim dilimize ‘Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu’ olarak çevriliyor. Yazı içerisinde EPR olarak yer vereceğimiz bu konsept aslında üreticilerin bir ürünün kullanım sonrası tüm atık yönetim süreçlerini de kapsaması gerektiğini anlatıyor. Bazı ülkelerde devlet politikası olarak yer alan EPR, bu süreçlerin yürütülmesi için üreticilere bazı finansal teşvikleri de içeriyor.
Bu hali ile aslında atık durumuna gelmiş olan ürünlerin doğru yönetimi için teoride çok güzel bir uygulama olarak görünse de EPR’ın mevcut uygulaması lineer ekonomiden çeşitli izler taşımakta. “Policy Brief: Blueprint for Ultimate Producer Responsibility” makalesinde detaylıca tartışılan EPR’ın ne gibi eksikleri olduğuna gelin birlikte bakalım.
Değer azaltmaya yönelik süreçler
EPR süreçlerinde toplanan ürünler genellikle geri dönüşüm süreçlerine dahil ediliyor. Bu da aslında uzun zamandır bültenlerimizi takip eden okuyucularımızın tahmin edeceği üzere döngüsel ekonomiye tamamen aykırı bir süreç. Ürün veya hizmetlerin değerinin korunması veya ileri dönüşüm ile mevcut halinden çok daha değerli bir konuma gelmesi döngüsel ekonominin temel amaçlarından birisidir. Bu durum ne yazık ki ülkemizde de fazlasıyla yanlış değerlendiriliyor. Özellikle “Sıfır Atık” projesi ile çok daha yaygın hale gelen geri dönüşüm uygulaması ve yönlendirmeleri ne yazık ki ürünlerin değerini artırmayı veya korumayı hedefleyen bir süreç değil. Gündelik hayatta kullandığımız birçok ürünün %100 geri dönüştürülemez olması dolayısı ile zaten eleştirilen geri dönüşüm, kaynakların verimli kullanılması ilkesine de tamamen aykırı olduğu için aslında atık yönetiminde yer almamalı demek mümkün. Fakat bu anlayışı değiştirmek ve döngüsel ekonomi içerisinde geri dönüşümün yer almadığını benimsemek mevcut süreçler dolayısıyla çok da kolay olmayacak gibi duruyor. Döngüsel Ekonomi 101 ekibi olarak bu konu özelinde hazırladığımız ve geri dönüşüme gelene kadar neler yapılması gerektiğine değindiğimiz yazımızı kaçıranlar için linki burada paylaşıyoruz.
Sadece üretici mi sorumlu?
EPR sistemleri en temelde üreticileri atık yönetim süreçlerinden sorumlu tutar. Ülkemizde bu konuda net bir regülasyon olmamasından dolayı net bir örnek veremiyoruz. Fakat odaklanılması gereken nokta; sürdürülebilir ve döngüsel bir atık yönetim sistemi elde etmek için sadece üreticilere sorumluluk vermemeliyiz. Döngüsel ekonominin temelini oluşturan kaynakların döngü içinde kalmasını sağlayacak olan yeniden kullanım, tamir, bakım, onarım, yeniden üretim gibi çeşitli R stratejileri atık yönetiminde üreticiler üzerindeki sorumluluğu azaltabilir. Bu sayede hem farklı iş kollarında istihdam ve ekonomik gelişme sağlanabilir. Aynı zamanda tüketicilerin kullanmadıkları ürünleri paylaşarak veya 2.el satış platformlarında satarak katma değer kazanmaları da mümkün olabilir. Durum böyle iken EPR’ın sadece üreticilere sorumluluk yüklemesi aslında döngüsel ekonominin temel yapı taşlarını da engelleyen bir süreç yaratıyor diyebiliriz.
Sınırlı sorumluluklar
EPR bünyesinde üreticilerin sorumlulukları atıkların geri dönüşüme dahil edilmesi, toprağa gömülmesi veya ihraç edilmesi ile bitiyor. 2021 yılı içerisinde haberlerde fazlasıyla dikkat çeken Avrupa ülkelerinden ülkemize gelen atıkları hatırlayanlar vardır aranızda. Hatırlamayanlar için buraya linki bırakalım. Mevcut atık yönetim süreçleri lineer ekonomi düşünce yapısı ile geliştirildiği için kaynakların değerini korumaya çok fazla odaklanılmadığını söyleyebiliriz. Bu da EPR ile sorumluluk verilen üreticilerin aslında doğru atık yönetim süreçlerini yürütmelerine dair bir şart getirmiyor. Hatalı geri dönüşüm, yakarak enerji üretme(çevreye fazlasıyla zarar veren bir süreç olduğu için tercih edilmemeli), yasak olsa da toprağa gömme veya başka ülkelere ihraç ederek varlığını unutma gibi süreçleri yerine getiren üreticiler sorumluluklarını da tamamlamış olarak değerlendiriliyor. Fakat konu materyal atıkları olunca tüm bu süreçler çevresel, sosyal ve ekonomik olarak zarar vermeye devam ediyor.
Yazımızın bu noktasına kadar EPR hakkındaki hatalı uygulamaları tartışmaya açmaya çalıştık. Fakat bu EPR’ın tamamen yanlış bir uygulama olduğu anlamına gelmez elbette. Tüm atıkları basit bir atık yönetim süreci ile ortadan kaldıramayacağımız gerçeği ile yüzleşmemiz gerekiyor. Bu nedenle döngüsel ekonomiye uygun şekilde baştan tasarlanmış yeni sistemlere ihtiyacımız olduğunu tekrar hatırlatmak istiyoruz. Atıkları nasıl yöneteceğimizden önce atık oluşumunu nasıl önleriz sorusunu sormamız gerekiyor. Ekip olarak bu yazıyı hazırlarken yaptığımız fikir alışverişinde vardığımız son nokta şu; Sadece üreticinin veya tüketicinin değil, tüm paydaşların inovatif bir yaklaşımla sorumlu olacağı atık yönetim sistemlerinin çok daha etkili olacağını düşünüyoruz. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
Döngüsel Ekonomi
Döngüsel Ekonomi Hakkında Her Şey!
İLGİLİ BAŞLIKLAR
ileri dönüşüm
geri dönüşüm
İngilizce
Sıfır Atık
YAZARLAR

Döngüsel Ekonomi
Döngüsel Ekonomi Hakkında Her Şey!
İLGİLİ OKUMALAR