Avrupa'da yükselen yeni trend: Kuran yakma eylemleri


Zamanda yolculuk: Vestel Retro serisi Retro etkisiyle tarzınızı yansıtın Geçmişten bugüne uzanan zamansız çizgileri ve göz kamaştıran renkleri tasarımında barındıran Vestel Retro serisi , nostaljik ve bir o kadar havalı modelleriyle mutfakları zamanda bir gezintiye çıkarmaya davet ediyor. Neler var? Geçmişin kapılarını geleceğe açan Vestel Retro serisinin beyaz eşya segmentinde no-frost buzdolabı, beş programlı bulaşık makinesi, A enerji sınıfı solo fırın, mini buzdolabı; küçük ev aletlerindeyse filtre kahve makinesi, su ısıtıcı, ekmek kızartma makinesi, doğrayıcı, multi ve el blender setleri yer alıyor. Her eve, yaşama ve tarza uyum sağlamak üzere tasarlanan bu özel seride sizi elbette renklerin en retro tonları karşılıyor: Retro siyah , bordo , düş mavisi , kırmızı ve bej . Öne çıkanlar Beş programlı bulaşık makinesinin üç kademeli sepet ayarlama, süper 50 dk programı, bardak ve cam koruma teknolojisi, No-frost buzdolabının çok yönlü soğutma sistemi, otomatik sıcaklık kontrolü, hareket kontrolü sağlayan tekerler, Smart Sensör ve taze hava teknolojisi, Solo fırının low-e kaplamalı kolay çıkarılabilir iç camının yanı sıra ekmek, yoğurt ve güveç yapma fonksiyonu, Retro Serisi’ni bir adım daha öne çıkarıyor. Tarzını yansıtmak isterken nostaljiden de vazgeçemeyenleri heyecanlandırıcak Vestel Retro serisi ürünlerin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Daha fazlasını öğren →

Aposto Gündem
Her sabah 06.30'da 5 dakikalık gündem özeti e-posta kutunda. Piyasalar, ekonomi, iş dünyası, politika, teknoloji ve hafta sonu ekleri; kısa, yalın, öz bir şekilde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta gerçekleşen 78’nci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda gerçekleştirdiği konuşmada özellikle Batı'da artan Kuran yakma eylemlerine de değindi.
Erdoğan, özellikle gelişmiş ülkelerde bir virüs gibi yayılan ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığının artık tahammül edilemeyecek seviyelere ulaştığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"Masum insanların maruz kaldığı nefret söylemi, kutuplaşma ve ayrımcılık, dünyanın dört bir köşesinde sızlatmadık vicdan bırakmıyor. Ne yazık ki pek çok ülkede popülist siyasetçiler, bu tehlikeli akımları teşvik ederek ateşle oynamayı sürdürüyor. Avrupa'da Kur'an-ı Kerim'e karşı düzenlenen menfur saldırılara, ifade özgürlüğü maskesi altında izin vererek eylemleri teşvik eden zihniyet, esasen kendi eliyle kendi geleceğini karartmaktadır."
"Türkiye olarak, Birleşmiş Milletler, AGİT ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere tüm platformlarda İslam düşmanlığıyla mücadeleye yönelik girişimleri desteklemeye devam edeceğiz. Hangi inanca mensup olursa olsun, kutsallara saldırıyı kabullenmeyen tüm dostlarımızı da mücadelemize omuz vermeye davet ediyorum."
Neler yaşandı?
Avrupa'da Kuran yakma eylemleri zaman zaman farklı ülkelerde İslam karşıtı gruplar tarafından gerçekleştiriliyor; ancak son dönemde birçok ülkede farklı gruplar tarafından bu eylem gerçekleştirilmeye başladı.
Her şey, Nisan 2022'de İsveç'te başladı. İsveç'te Kuran yakan ve yeniden yakmayı planlayan aşırı sağcı bir grubun mitingleri ve onlara yönelik protestolar nedeniyle 4 gün süren gerginlik uluslararası boyuta ulaştı. Eylemin arkasında aşırı sağcı görüşleriyle bilinen Danimarka-İsveç vatandaşı Rasmus Paludan bulunuyordu. Paludan, daha önce Danimarka'da ırkçılık da dahil birçok suçtan 2020'de bir ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri de olan Rasmus Paludan, daha sonra bu yılın Ocak ayında, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran yaktı. Kuran yakılmasına uluslararası tepkiler yükselirken asıl tepki, İsveç hükümetine yönelik gerçekleşti; çünkü Paludan eylemi gerçekleştirmek için izin almıştı.
Türkiye başta olmak üzere Müslüman nüfusunun yoğunlukta olduğu birçok ülke, Kuran yakma eylemini bir "nefret suçu" olarak adlandırdı. İsveç'in Kuran yakılmasına ve gösteri düzenlenmesine izin vermesi ise bir krizi tetikledi.
İsveç'teki eylemin ardından aşırı sağcı Pegida lideri Edwin Wagensveld, Paludan'a destek amacıyla Hollanda'nın Lahey kentinde parlamento binası önünde Kuran yakacakken eylemi güvenlik güçleri tarafından engellendi. Kuran'ı yakması hâlinde gözaltına alınacağı söylenen Wagensveld bunun üzerine kitabın sayfalarını yırtıp yere attı.
Norveç'in Oslo kentinde de geçtiğimiz yıl aşırı sağcı bir grup Mortensrud Camisi önünde Kur'an-ı Kerim yaktı.
İsveç'te de eylemler devam etti. Kurban Bayramı’nın ilk günü başkent Stockholm'deki bir caminin önünde Kuran yakıldı. Irak uyruklu 37 yaşındaki sığınmacı Salvan Momika aldığı izin sonrası Kuran sayfalarını yırtarak ayakkabılarını sildikten sonra ateşe verdi.
Almanya'da da Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı olan Mimar Sinan Camii'nin önüne Kuran yakılarak atıldı.
Ağustos ayında Lahey'deki Türkiye Büyükelçiliği ve Stockholm'deki İran Büyükelçiliği yakınlarında Kuran yırtma ve yakma eylemleri yapıldı. Stockholm'de yangın söndürme tüpü kullanan bir kadın gözaltına alındı.
Geçtiğimiz hafta ise İsveç'te bir göstericinin Kuran yakmasının ardından ülkenin üçüncü büyük şehri Malmö'nün göçmenlerin yoğunlukta olduğu bir mahallesinde olaylar çıktı. Olaylarda en az 12 kişi gözaltına alındı.
Kuran yakma eylemlerine artan tepkilerin ardından harekete geçen Danimarka hükümeti bir yasa tasarısı hazırladı. Meclise sunulacak tasarıyla dini nesnelere yönelik uygunsuz davranışlar yasaklanacak.
Birleşik Krallık ve Belçika ise ülkede Kuran yakma eylemi gerçekleştirmek isteyen kişilerin ülkeye giriş izinlerini iptal etti.
Peki tüm bu önlemler alınabilecekken İsveç, Hollanda ve Almanya gibi ülkelerde eylemler devam edebiliyor? Çünkü Kuran yakmanın bir ifade özgürlüğü olduğu değerlendiriliyor.
Özgürlük mü yoksa suç mu?
Avrupa ülkelerinde yükselen bir İslam karşıtlığı trendi hâline gelen Kuran yakma eylemleri bu gösterilerin bir ifade özgürlüğü mü yoksa nefret suçu mu olduğu tartışmasını gündeme getirdi.
Stockholm Üniversitesi Medeni Hukuk Profesörü Marten Schultz, konuyu İsveç'teki eylem üzerinden ele alıyor. İsveç'te bu eylemin bir suç olarak değerlendirilmemesinin nedenini İsveç'in yasaları üzerinden açıklayan Schultz, "Müslümanları suçlu olarak gösterek, Kuran yakmak bir suç olur. Ancak kanunun mevcut yasaya göre Kuran'ı yakmak başlı başına Müslümanlara yönelik bir saldırı değildir" diyor:
İfade özgürlüğüne diğer tüm çıkarların önünde öncelik veren 250 yılı aşkın bir geleneğe sahip, dünyanın en laik ülkelerinden birinde, her ifadeye izin verildiği varsayımı yapılıyor. Hatta insanları rahatsız eden ifadeler bile var. Mevcut durum İsveç hukuk sisteminin bir hatası değil. Bu bir özellik."
Avukat Fikret İlkiz, temel insan hakları ve özgürlüklerin evrensel, bölünmez, birbirine bağlı ve birbiriyle ilişkili olduğunu vurguluyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan ifade özgürlüğü hakkının sınırlandırılabilir bir hak olduğunu vurgulayan İlkiz, şunları söylüyor:
"Nefret savunuculuğu ve söylemi ifade özgürlüğü tarafından korunmamalıdır. Nefret söylemi, kişilerin insanlık onurunu hedef alır. Kişinin özel hayatına saygı ve ayrımcılığa uğramama hakkına müdahaledir. Bu nedenle kişinin özel hayatına ve aile hayatına saygı hakkı ile ifade özgürlüğü hakkı arasında dikkatli bir denge kurulmalıdır."
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş

Aposto Gündem
Her sabah 06.30'da 5 dakikalık gündem özeti e-posta kutunda. Piyasalar, ekonomi, iş dünyası, politika, teknoloji ve hafta sonu ekleri; kısa, yalın, öz bir şekilde.
İLGİLİ BAŞLIKLAR
ırkçılık
ayrımcılık
Birleşmiş Milletler Genel
İslam
Kur'an-ı Kerim
Türkiye
AGİT
İslam İşbirliği Teşkilatı
Avrupa
İsveç
Danimarka
Rasmus Paludan
Sıkı Yön Partisi
Stra
Stockholm
Kuran
Birleşmiş Milletler
NEREDE YAYIMLANDI?
Filenin Sultanları 7'de 7 yaparak Dünya Şampiyonu oldu ve olimpiyat vizesini aldı. YSK Başkanı Yener, yerel seçim takviminin 1 Ocak'ta başlayacağını duyurdu. Hollanda'da Dilan Yeşilgöz, göçü engellemeye yönelik politikalarını duyurdu.
25 Eyl 2023

YAZARLAR

İlkim Emirler
Deputy editor @ Aposto

Aposto Gündem
Her sabah 06.30'da 5 dakikalık gündem özeti e-posta kutunda. Piyasalar, ekonomi, iş dünyası, politika, teknoloji ve hafta sonu ekleri; kısa, yalın, öz bir şekilde.
İLGİLİ OKUMALAR