aposto-logo
TR
TREN

🎫 Bir mevsim, bir şehir: İstanbul’un güz konser rehberi

İstanbul’un müzik sahnesi sonbaharla birlikte pandemi öncesine geri dönüş yaptı. Harika performansları müjdeleyen mevsimlik konser rehberimiz hazır.

18 Eylül - Teatro Rudius - Duende
Teatro Rudius ile birlikte

Bir özgürlük meselesi: Teatro Rudius Sorgu 22 Eylül'de Yaprakların rengi değişirken yüzümüzü şehirdeki koşturmacamıza, şezlonglardan kalkıp yan yana dizileceğimiz koltuklara çeviriyoruz. Yaza ve açık hava tutkusuna veda; sonbahara ve yepyeni tiyatro sezonuna merhaba diyoruz. Sahnedeki konuğumuz Teatro Rudius . Kimdir, nedir? Tiyatro yazarı, yönetmen ve oyuncu Kosta Kortidis ile mühendis, proje yöneticisi ve oyuncu Akın Kaplan tarafından 2019 yılında kurulan Teatro Rudius, yeni sezonuna iki oyunla , Şişli Tiyatrosu ’nda merhaba diyor. Bir barış hikâyesi | Sorgu : 10. Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri’nde Tuncer Cücenoğlu Yılın Oyun Yazarı Ödülü’nü Kosta Kortidis’e kazandıran, 22 Eylül Cuma günü ikinci sezonu için perdesini açmaya hazırlanan Sorgu ; savaş, vatan sevgisi, aidiyet, kimlik, dostluk, kardeşlik kavramlarını sahneye taşıyor. Coğrafya gözetmeden savaş kavramının anlamsızlığının altını çizen oyunda, Kızılcık Şerbeti dizisinde Pembe Hanım olarak tanıdığımız usta oyuncu Sibel Taşçıoğlu’na Özdemir Çiftçioğlu, Kosta Kortidis ve Akın Kaplan’a eşlik ediyor. Oyunun biletleri şurada . Bir adalet, bir cinayet, bir kadın hikâyesi | Çiçekçi Sokağı : Kasım ayında prömiyeri planlanan müzikli oyun, ilhamını gerçek bir hikâyeden, hatta bir gazete haberinden alıyor. İki perde boyunca İstanbul’un nostaljik havasını Pera’dan solurken; aşk, tutku, intikam üçgeninde dolanacağın oyunda, Kosta Kortidis’in rejisiyle falcısından kabadayısına, filozofundan üçkağıtçısına dek herkes mevcut. Teatro Rudius repertuarındaki tüm oyunların Altuğ Akınsel imzalı özgün şarkılarını burada bulabilir, biletler için şurayı takip edebilirsin. İyi seyirler dileyerek seni Teatro Rudius ’a davet etmek isteriz.

Daha fazlasını öğren

Duende

Duende

Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.

İstanbul güz konser programı, üç yıl aradan sonra pandemi öncesi günlere oldukça yakın. Şehirdeki pek çok konser mekânı, alışık olduğumuz programlama tarzlarını yansıtan tercihleriyle yeni sezona hazır. Bir yanda şehre ilk kez gelecek olan, yıldızı parlayan ya da parlamak üzere olan gruplar; diğer yanda bir süredir yolu Türkiye’den geçmeyen ancak bir dönemin favorileri arasında olan gruplar var. İstanbul’un güz konser rehberi, hem festivalleriyle hem de tekil konserleriyle oldukça bereketli. Aynı günde farklı mekânlara dağılan, birbirinden harika konserlerin olduğu bir program fazlasıyla mutluluk verici.

Kâğıt-kalemin ve çevrimiçi dinleme servisin hazırsa İstanbul’un güz konser rehberi seni bekliyor. Konserlerde görüşmek üzere.

La Femme | Fotoğraf: Ian Zerrouki

Konser: La Femme

Ne zaman? 29 Eylül Cuma & 30 Eylül Cumartesi | 21.00

Nerede? Salon İKSV

Neden gidelim? La Femme, Teatro Lúcido albümünün turnesi kapsamında rotasını İstanbul’a çevirdi. Altı kişiden oluşan grup, birbirleriyle uyumlu kostümleri ve dört klavyeyi yan yana dizdiği bir sahne düzenine sahip. Indie rock olarak başladıkları müziklerini son dönemde disko, saykedelik, garaj rock ve çok az da olsa Endülüs rüzgârıyla harmanladılar. Her yeni çalışmalarında yerinde saymak yerine yeniye açık olduklarını ve global ölçekli bir grup olduklarını kanıtladılar. Şenson geleneğinden mi bilinmez, şarkıları karamsar bir aydınlıkta. Onların şarkıları için illa kiFransızca bilmenize gerek yok, zaten melodilerin sizi çeken doğal bir cazibesi var. Konserlerinde tamamen müzik odaklılar ve synth seslerin arasında çılgın gitarlara da yerleri var. Çevrimiçi müzik dinleme servislerinde üst sıralarda yer alan tüm şarkılarını konserlerinde çalmaktan asla çekinmiyorlar. Kendi türünün dinleyicisinin uzun zamandır beklediği bir konserdi. Orada olacaksan benim için de Où va le monde’ü dinle.

Öncesinde ne dinleyelim? Pandemi döneminde Fransız kültür-sanat kanalı ARTE için kaydettikleri özel canlı kayıt, müziklerini anlamanız için iyi bir örnek. 

Gişe: Passo


Jadu Heart

Konser: Jadu Heart

Ne zaman? 6 Ekim Cuma & 7 Ekim Cumartesi | 21.00

Nerede? Salon İKSV

Neden gidelim? Londralı ikili Jadu Heart, özlenen Salon İKSV konserlerinin geri geliyor olduğunun da bir göstergesi. Diva Jeffrey ve Alex Headford’dan oluşan grup, Derealised albümlerinin turnesinde iki gün üst üste İstanbul’da. Indie, elektronik ve dream-pop tarzındaki müziklerinin canlı versiyonları çok daha vahşi. Melodileri, sürekli düşmemize rağmen umudun her zaman orada olduğunu hatırlatıyor. Kısaca melankolik ancak bir yandan neşe dolu. Turne şarkı listesi de eski ve yeni parçalarının karışımında ilerlediklerinin kanıtı. İkilinin Türkiye’de oldukça sıkı bir dinleyici kitlesi var. O yüzden yüksek sahne enerjilerinin karşılığını alacakları bir gece olacak. Jadu Heart’ın vokalleri canlı performanslarında albüm kayıtlarından çok çok daha iyi. Sakin gibi duran fakat her an rayından çıkma potansiyeline sahip, sürprizli iki gece bizi bekliyor. Sonuçta İngiltere’den çıkıp geliyorlar, ne kadar sakin olmalarını bekleyebiliriz ki? Haberiniz olsun, en popüler şarkıları I’m a Kid’i de son şarkı olarak çalıyorlar.

Öncesinde ne dinleyelim? Bu yıl Londra’da Islington Assembly Hall’de verdikleri konserin kaydı, nasıl bir gece ile karşılaşacağınıza örnek. 

Gişe: Passo


Trentemøller

Konser: Trentemøller

Ne zaman? 13 Ekim Cuma | 22.00

Nerede? Babylon

Neden gidelim? Bir dönem Trentemøller, İstanbul canlı müzik mekanlarının vazgeçilmeziydi. Uzun bir aradan sonra yeniden Türkiye’deki seyircisi ile buluşmaya geliyor. Shoegaze, dream pop, post-punk veya canlı ambient müziğinden hoşlanıyorsan bu konser tam senlik. Tabii Trentemøller’in şarkılarının alt tabanını elektronik müziğin oluşturduğunun altını çizmeliyim. İzlandalı vokalist Disa’nın hipnotik vokalleri ile tüm konser mekânındaki seyirciyi avuçlarının içine alıp sahneye odaklanmasını çok iyi sağlıyorlar. Kaleydoskopu andıran bir ışık gösterisi de sunuyorlar sahnede. Sinematik bir müziğin içinde kaybolduğunuz bir konser olacak. İlgisine duyurulur.

Öncesinde ne dinleyelim? Geçen yıl çıkardıkları Memoria albümünü dinleyerek grubun son dönem müziğini anlayabilirsiniz.

Gişe: Biletix


ENGIN

Konser: ENGIN

Ne zaman? 13 Ekim Cuma | 21.00

Nerede? Salon İKSV

Neden gidelim? Engin, son dönemde ülkemizde özellikle Instagram’da çok dikkat çekti. Tanınır tanınmaz da İstanbul’daki ilk konserlerini vermeye geliyor. Babası Türk annesi Alman olan Engin, indie pop müzik yaparken içine etnik kökenlerinden sesler yerleştirmeyi tercih etti. Geçtiğimiz mayıs ayında ilk albümü Nacht’ı yayınladı. Albümdeki Echt parçası, bir oyun havası gibi başlayıp indie rock formunda devam ediyor ve tabii Almanca sözlü. Grubun arşivindeki Alles wird gut gibi şarkılarda Türkçe ve Almanca sözleri bir araya getirdiklerini görmek de mümkün. Grubun şarkı sözlerinde kendilerine has bir derinlik mevcut. Parçalarında yer yer saykedelik melodilere de denk gelebilirsin. Sakın “Altın Gün’ü seviyorsam Engin’i de severim” yanılgısına kapılma. İkisinin müziği birbirlerinden tamamen farklı. Konserde emin olun sosyal medya hesaplarındaki gibi kırık Türkçeleriyle Cem Karaca, Barış Manço gibi sanatçıların şarkılarını cover’layacaklar. İstanbul sınırları içersinde Almanya havası solumak için ideal bir konser. 

Öncesinde ne dinleyelim? Mannheim merkezli Engin’in YouTube’daki bu özel performansı, müziğine dair tüyolar verebilir.

Gişe: Passo


Peggy Gou

DJ Performans: Peggy Gou

Ne zaman? 14 Ekim Cumartesi | 23.00

Nerede? Life Park

Neden gidelim? Güney Kore asıllı ve Berlin merkezli Peggy Gou, şu an dünyanın en popüler DJ ve prodüktörlerinden. Yer yer Detroit tekno, yer yer house sularında gezen bir prodüksiyon rotası var. Bu yıl izlediğin herhangi bir Reels ya da TikTok videosunda (It Goes Like) Nanana şarkısını kesinlikle işitmişsindir. Kore dilinden vokalleri içeren akılda kalıcı melodilere sahip şarkıları sayesinde onu geniş kitleler tanıdı. Zaten o da müziğinin yanına “K-house” etiketi ekliyor. Canlı setlerinde karşısındaki kitleyi çok iyi analiz edip onları bir dans girdabının içine sokabilen ve gecenin sonuna kadar sıkılmadan hareket etmelerini sağlayabilen bir DJ. Peggy Gou başrollü bu özel gece, açık havada sonbaharı dans ederek karşılamak isteyenlerin bir numaralı tercihi olmaya aday.

Öncesinde ne dinleyelim? Fransa’daki Palais des Beaux-Arts de Lille müzesindeki performansı ile geceye ısının.

Gişe: Bugece.co


Nabihah Iqbal

Konser: Nabihah Iqbal & Habibi Funk

Ne zaman? 21 Ekim Cumartesi | 21.00

Nerede? Frankhan

Neden gidelim? Nabihah Iqbal’in son albümü Dreamer gizli bir hazine gibi. Pakistan asıllı Londra merkezli müzisyenin üretimleri çoktan Britanya topraklarını aştı. Fazlasıyla nahif sesini, film müziklerini andıran yoğun atmosferli ses motifleriyle tamamladığı bir kimliğe sahip. Aslında yeni bir keşif değil ama kendisini ilk kez duyacaklar için kesinlikle kaçırılmayacak bir konser. Müziği shoegaze, dream pop, cold wave ve en çok da 1970’lerin elektronik müziğiyle iç içe. This World Couldn’t See Us şarkısı, onun müzikal dünyasını en iyi anlatan kayıtlardan biri. Boiler Room setinde Pakistan etnik müziğini saykedelik desenlerle birleştirerek sunuyor. Türkiye’ye DJ setiyle mi, yoksa canlı performans formatıyla mı geldiği merak konusu. Habibi Funk ise hip-hop, disko, funk ve daha birçok türü Orta Doğu’nun etnik müziğiyle birleştirip DJ setlerine taşımasıyla ünlü. Kendisi başlı başına gecenin başrollerinden biri. Gecenin sonu halay ile biterse bence çok da şaşırmamanız gerek...

Öncesinde ne dinleyelim? Nabihah Iqbal ve Habibi Funk’ın YouTube’daki Boiler Room performansları ile geceye ısınabilirsiniz.

Gişe: Biletler yakında bugece.co üzerinden satışa çıkacak.


Resa Saffa Park

Konser: Resa Saffa Park

Ne zaman? 27 Ekim Cuma | 21.30

Nerede? Zorlu PSM

Neden gidelim? Resa Saffa Park, Netflix’in Nordik yapımlarından Ragnarok ve Skam dizileriyle tanındı. Oysa Park, oyunculuktan çok önce sesi ile kendine bir kariyer yolu çizmişti. Sanatçı, Norveçli AURORA ve Sigrid’in başarısının hemen ardından İskandinav müzisyenler arasında son dönemde en öne çıkan isimlerinden. Pürüzsüz ve rahatlatıcı bir sesi var. Indie pop türündeki şarkıları, eski ile modernin dinlendirici karışımına sahip. Zaten ilham kaynakları da Billie Holiday ve Chet Baker. Bu yıl çıkardığı albümü Madness. Let me in! ile eleştirmenlerden iyi notlar toplamayı başardı. Sakin bir sonbahar akşamında sessizce izlenecek konserlerden. Resa Saffa Park, kalabalık olmayan bir sahne formatına sahip. Ya sadece bir akustik gitar ya da keman ile piyano ile destek alan bir performans sergiliyor. 

Öncesinde ne dinleyelim? Son albümünün en çok dinlenen Heavy şarkısının akustik versiyonu ile başlayabilirsiniz. 

Gişe: Passo


Yellow Days

Konser: Yellow Days

Ne zaman? 3 Kasım Cuma & 4 Kasım Cumartesi | 21.00

Nerede? Salon İKSV

Neden gidelim? İngiltere merkezli Yellow Days’in, yani George van den Broek’in, çok farklı tonlamalarda bir sesi var. Groove, lofi-indie ve caz karışımındaki şarkılarıyla pek çok ruh hâlinin içinde gezinmek mümkün. Canlı performanslarında kimi zaman bir caz kulübünün içinde gibi hissediyorsun, kimi zamansa klasik indie konserin birinde. Baştan çıkarıcı vokallerini saksafon ve basların tamamladığı bir performansa sahip. Eskiden Taksim’de aniden girdiğin bir barda çok güzel bir performansa denk geldiğin şaşırtıcı anlar olurdu. Bu konser tam olarak bu hislere sahip. Yellow Days, sahnesinde jam session deneyimi yaşatıyor. Her şey orada doğaçlama bir şekilde ortaya çıkıyor gibi. Ama tabii ki bu gerçek değil. Broek’in vokalleri dışında Vox gitarını çalışını dinlemek için bile bu konsere gidilir. 

Öncesinde ne dinleyelim? Montreux Jazz Festivali’ndeki performansı, neyle karşılaşacağımızı bize çok iyi bir şekilde gösteriyor. 

Gişe: Passo


Waldeck Sextet

Konser: Waldeck Sextet

Ne zaman? 3 Kasım Cuma | 22.00

Nerede? Babylon

Neden gidelim? Viyanalı kült plak şirketi Dope Noir Records’un arkasındaki deha Klaus Waldeck’in projesi Waldeck Sextet’in müziği, hipnotik düşük tempolarda başlayıp Fransız noir ve bossa nova’ya uzanan bir spektruma sahip. Müzisyenin avangart tarzını şarkı sözlerinde değilse de müziğinde fazlasıyla hissetmek mümkün. Gruptan Patrizia Ferrara’nın duygu yüklü vokalleri sahneye teatral bir hava katıyor. Waldeck’e konserinde Viyana’nın ünlü caz müzisyenleri de eşlik ediyor. Grup, canlı performansları sırasında dinleyicisini başka bir zaman ve yere götüren atmosfer yaratmakta usta. Onlar sahnedeyken 20’lerdeki loş ışıklı bir caz kulübüne ya da Hollywood’un altın çağından bir ana ışınlanabilirsin. Dans edip rüyalara dalmak için ideal bir gece. 

Öncesinde ne dinleyelim? Viyana’nın en önemli caz kulübü Porgy & Bess’te sergiledikleri performans, sizi konsere hazırlayacaktır. 

Gişe: Biletix


Azymuth

Konser: Azymuth

Ne zaman? 11 Kasım Cumartesi | 21.00

Nerede? Frankhan

Neden gidelim? 1970’lerin Brezilya caz funk’ına merakın varsa Azymuth’un İstanbul ziyaretini asla kaçırmamalısın. Çılgın samba anlamına gelen “samba doido” adındaki elektronik caz, tropikal disko ve samba gibi türleri içinde barındıran müzikleri var. Grup, 70 ve 80’lerdeki çalışmalarıyla birçok DJ ve müzisyenin ilhamı oldu. Bu ziyaret sayesinde bir yandan yaşayan efsaneleri de canlı izlemiş olacağız. Konserlerinde yerinizde durman neredeyse imkânsız. Canlı performanslarında sahnedeki her bir enstrümanı virtüöz seviyesinde çalıyorlar. Azymuth, mekânda ona eşlik edenleri tropik sahillere ve bitmesi istenmeyecek bir geceye götürecek.

Öncesinde ne dinleyelim? Bu yaşsız delikanlıların Boiler Room’un Brezilya’daki bir gündüz partisinde çaldıkları performansı oldukça keyifli. 

Gişe: Biletleri yakında bugece.co üzerinden satın alınabilecek.


Diane Sagnier (Camp Claude)

Konser: Camp Claude

Ne zaman? 11 Kasım Cumartesi | 22.30

Nerede? Blind 

Neden gidelim? Paris çıkışlı Camp Claude, elektronik müziği pop ve rock ögeleriyle harmanlıyor. Fransız yeni dalga pop grubu olarak adlandırılmalarının üzerinden sekiz yıl geçti ama müzikleri hâlâ aynı klasmandaki yerini koruyor. Şarkılarında New Order ve The Cure göndermelerine sıkça denk gelebilirsin. 80’lerden ilham alan grup, karanlık pop melodileri sayesinde hemen dikkat çekiyor. Diane Sagnier’nin vokalleri oldukça kışkırtıcı ve şehvetli. Fransa’da pek çok büyük festivalde çalsalar da küçük sahnelerde canlı performanslarının çok daha eğlenceli olduğu kesin. Agar Agar seviyorsan Camp Claude da sana hitap edecek demektir.

Öncesinde ne dinleyelim? Müziklerine genel bir bakış sağlayan This Is Camp Claude listesini dinleyebilirsin. 

Gişe: Biletix


Sama’ Abdulhadi

DJ Performans: Sama’ Abdulhadi

Ne zaman? 11 Kasım Cumartesi | 19.00

Nerede? Volkswagen Arena

Neden gidelim? Sama’ Abdulhadi, elektronik müzikte sınırların değil; seslerin ve yeteneğin ne kadar önemli olduğunu hikâyesiyle gösteren ilham verici DJ’lerden. Filistin’de Batı Şeria’da büyüyen Abdulhadi, Ramallah’ta arkadaşlarının düzenlediği etkinliklerde babasının ekipmanlarını kullanarak müzik yapmaya başladı. Kısa sürede şehrin yeraltı müzik sahnesini şekillendiren isimlerden biri oldu. Gece hayatıyla ünlü Beyrut’ta şu an yaptığı tekno müziğin temellerini attı. Şimdilerde dünyanın en önemli rave ve tekno kulüplerinin baş kahramanı olarak DJ kabinindeki yerini sağlamlaştırdı. Volkswagen Arena’da çekiç gibi sert setleriyle kan ter içinde kalacağınız bir kulüp ortamı yaratacak. Performanslarının en güzel yanı ise müziğinde etnik seslere asla yer vermeden saf tekno yapıyor olması diyebiliriz.

Öncesinde ne dinleyelim? Yakın zamanda The Lab için çaldığı gösterisinin videosu müziğinin enerjisini çok net bir şekilde gösteriyor. 

Gişe: Biletino


IDLES | Fotoğraf: Eric Tra

Konser: IDLES

Ne zaman? 27 Kasım Pazartesi | 21.30

Nerede? Zorlu PSM 

Neden gidelim? Son yıllarda izlediğim en iyi 5 performanstan biri uzun süredir değişmedi. IDLES onlardan biri. Britanya’nın son dönemdeki en iyi canlı gösterilere imza atan post punk gruplarından biri de şüphesiz kendileri. Kariyerlerinin en tepede olduğu dönemde Türkiye’ye gelecek olmaları da büyük şans. Bir IDLES konseri sadece çalma listesindeki şarkılarından ibaret değildir. Aynı zamanda özel bir deneyimdir. Joe Talbot’ın vahşi vokallerine kaya gibi sert davulların eşlik ettiği ve gitarların tüm düzensizliğine rağmen kendi ritmini bulduğu müzikal bir şölendir. Bu konsere biletin varsa mosh pit’e de hazırlıklı ol ya da bu tarz eylemleri sevmiyorsan kesinlikle sahne önünde durma. Çünkü Talbot bir orkestra şefi edasıyla seyirciyi yönlendirip pogo yaparak birbirlerine girmesini izlemeye bayılıyor. Mark Brown, her konserde Danny Nedelko şarkısında seyircilerin üzerine atlayıp stage diving yaparak şarkı söylüyor. Lee Kiermen de neredeyse bütün turnede yaptığı gibi izleyicinin ellerinin üzerine yatarak gitarını çalıyor. Ayrıca Talbot, şarkı aralarında hayatının dönüm noktalarını anlattığı duygusal konuşmalar yapıyor. Özellikle sistem eleştirilerinin altını çizdiği eserlerinde bu konuşmalara rastlayabilirsin. Bir komedi gösterisi yapıyormuşçasına da konser sırasında o an orada ne oluyorsa dâhil olup eğleniyor. Şarkılarının canlı versiyonları kusurlu bir güzelliğe sahip. Zaten onların müziğini de özel kılan bu kusurlar. Müzikal bir ziyafet, gerçek bir kargaşa ve senenin en iyi konser deneyimi için orada olmamaksa büyük hata.

Öncesinde ne dinleyelim? 2022 yılında Brüksel’deki Ancienne Belgique mekânındaki konser kaydı, neyle karşılaşacağımızın kanıtı.

Gişe: Passo

Hikâyeyi paylaşmak için:

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Duende

Duende

Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Indie rock

garaj rock

synth

İstanbul

Pandemi

Türkiye

La Femme

Ian Zerrouki

Salon İKSV

Teatro Lúcido

Le Monde

NEREDE YAYIMLANDI?

DuendeDuende

BÜLTEN SAYISI

🎫 İstanbul’un güz konser rehberi

Geri sayım bitti. Şehrin güz konser takvimini merakla ve heyecanla beklenen isimler dolduruyor. Öte yandan dört farklı festival seni bekliyor.

18 Eyl 2023

Teatro Rudius ile birlikte

YAZARLAR

Eda Solmaz

Duende yazarı

Duende

Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.

İLGİLİ OKUMALAR

;