aposto-logo
TR
TREN

Bitki Bazlı Gıdalar

Bitki bazlı gıda alternatifleri küresel sürdürülebilir geçişi destekleyebilir.

Ekim - BMW - Dünyahali
BMW i ile birlikte

Dünyahali, Yuvam Dünya ve Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi iş birliğinde, BMWi’nin desteğiyle yayınlanmaktadır. BMWi sürdürülebilir mobilite için kapsamlı çözümler sunar .

Daha fazlasını öğren

Dünyahali

Dünyahali

Dünyahali bültenine hoşgeldiniz! Burada sadece iklim krizinden değil; havadan sudan da konuşuyoruz. Yuvamız dünyamızdan bahsediyoruz. O zaman, haydi başlıyoruz!

Yeni bir araştırmaya göre, 2050 yılına kadar et ve süt ürünlerinin yüzde 50'sinin bitki bazlı alternatiflerle değiştirilmesi, tarım ve arazi kullanımına bağlı sera gazı salımlarını yüzde 31 oranında azaltabilir ve orman ve doğal arazilerin bozulmasını durdurabilir.

Nature Communications dergisinde yeni yayımlanan bir çalışmaya göre, et ve süt ürünleri yerine bitki bazlı alternatifler ikame edildiğinde hayvancılıktan arta kalan arazilerin yeniden ağaçlandırılmasıyla iklim ve biyoçeşitlilik açısından ek faydalar elde edilebilir, bu da iklim faydalarını iki katından fazla artırabilir. Ek olarak, 2050 yılına kadar ekosistem bütünlüğünün gelecekteki azalmasını yarıya indirebilir.

Vermont Üniversitesi'nden (UVM) çalışmanın eş yazarı Eva Wollenberg, "İklim değişikliğine neden olan küresel sera gazı salımlarını azaltmak için 'Etsiz Pazartesiler'den çok daha fazlasına ihtiyacımız olacak ve bu çalışma bize ileriye dönük bir yol gösteriyor" dedi. Wollenberg ayrıca şunları söyledi: "Bitki bazlı etler sadece yeni bir gıda ürünü değil, aynı zamanda dünya çapında sağlık ve biyoçeşitlilik hedeflerine ulaşırken gıda güvenliği ve iklim hedeflerine ulaşmak için kritik bir fırsattır. Bu tür geçişler zorludur ve bir dizi teknolojik yenilik ve politika müdahalesi gerektirir."

UVM, Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü (IIASA), Bioversity International İttifakı ve CIAT araştırmacıları tarafından yapılan çalışma, gıda sistemlerinin karmaşıklığını göz önünde bulunduran büyük ölçeklerde bitki bazlı et ve süt tüketiminin küresel gıda güvenliği ve çevresel etkilerini inceleyen ilk çalışma.

IIASA'da araştırmacı olan çalışmanın başyazarı Marta Kozicka, "Beslenme biçimindeki değişimlerin etkilerini anlamak, sera gazı salımlarını azaltma seçeneklerimizi genişletiyor. Diyetlerin değiştirilmesi biyoçeşitlilik için de büyük gelişmeler sağlayabilir." dedi.

Yazarlar, yüzde 50'lik bir değişim senaryosunun 2050 yılına kadar gıda sistemlerinin doğal çevre üzerindeki artan etkilerini önemli ölçüde azaltacağını bulmuşlardır. 2020 ile karşılaştırıldığında öngörülen etkiler ise şu şöyle:

  • Orman ve diğer doğal alanlardaki azalma neredeyse tamamen durur.
  • Küresel tarım alanı orman ve doğal alanların tarım arazisine çevrilmesinin durması ile  genişlemek yerine yüzde 12 oranında azalır.
  • Tarım arazilerine azot girdisi tahminlerin neredeyse yarısına iner
  • Su kullanımı artmak yerine yüzde 10 oranında azalır
  • Yetersiz beslenme, referans senaryodaki yüzde 3,8'e kıyasla küresel olarak yüzde 3,6'ya düşebilir yani yetersiz beslenen insan sayısı 31 milyon azalabilir.

Yazarlar sığır eti, domuz eti, tavuk eti ve süt için bitki bazlı tariflere dayanan diyet değişiklikleri senaryoları geliştirmiştir. Bu tarifler, orijinal hayvansal kaynaklı protein ürünlerine besinsel olarak eşdeğer ve mevcut gıda üretim kapasiteleri ve küresel olarak mevcut üretim bileşenleri için gerçekçi olacak şekilde tasarlanmış.

IIASA Biyoçeşitlilik ve Doğal Kaynaklar Programı Direktörü Petr Havlík "Analiz edilen diyet değişiklikleri iklim ve biyoçeşitlilik hedeflerine ulaşmada güçlü bir destekleyici olsa da, tam potansiyellerini ortaya koyabilmeleri için hedeflenen üretim tarafı politikaları ile desteklenmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde, üretimin genişlemesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan sera gazı ve arazi kullanım verimliliği kayıpları nedeniyle bu faydalar kısmen kaybolacaktır" diyor.

Hikâyeyi paylaşmak için:

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Dünyahali

Dünyahali

Dünyahali bültenine hoşgeldiniz! Burada sadece iklim krizinden değil; havadan sudan da konuşuyoruz. Yuvamız dünyamızdan bahsediyoruz. O zaman, haydi başlıyoruz!

İLGİLİ BAŞLIKLAR

biyoçeşitlilik

gazı

Nature Communications

Vermont Üniversitesi

Eva Wollenberg

Uluslararası Uygulamalı Sistem Analizi Enstitüsü

NEREDE YAYIMLANDI?

DünyahaliDünyahali

BÜLTEN SAYISI

114: Doğa Yürüyüşü

Doğal Felaketlerin Rolü, Atık Piller, İzmir Flamingo Festivali, İleri Dönüşüm

15 Eyl 2023

BMW i ile birlikte

YAZARLAR

Dünyahali

Dünyahali bültenine hoşgeldiniz! Burada sadece iklim krizinden değil; havadan sudan da konuşuyoruz. Yuvamız dünyamızdan bahsediyoruz. O zaman, haydi başlıyoruz!

İLGİLİ OKUMALAR

;