“Circularity Gap Report 2023”

Küresel döngüsellik oranı kaç oldu?

Döngüsel Ekonomi

Döngüsel Ekonomi

Döngüsel Ekonomi Hakkında Her Şey!

Döngüsel ekonomiyle ilgili küresel gündemdeki çalışmalar son yıllarda ivme kazandı. Bu da elbette hem küresel hem de yerel dönüşüm süreçlerinin hızlanması amacıyla farklı paydaşların farklı bakış açılarıyla çalışmalar yürütmesine olanak tanıdı. Ülkeler kendi döngüsel ekonomiye geçiş yol haritalarını hazırlamakla meşgulken, özel sektör hem yerel hem de küresel yol haritaları ve regülasyonlara uyum sağlamaya, bunu yaparken de kendi iş stratejilerine uygun yol haritaları hazırlamaya devam ediyor. Akademi tarafında ise özellikle kaynakların verimli kullanımı, tedarik zincirinde döngüsel ekonomi uygulamaları, döngüsel ekonomi prensiplerine uygun inovatif atık yönetim uygulamaları ve en önemlisi döngüsel iş modelleri odağında araştırmalar dikkat çekiyor. Tüm bu çalışmalar, kolektif bir bilinçle ve herkes tarafından kabul edilmiş, doğru anlamlandırılmış bir döngüsel ekonomi hedefi ile yürütülmüyor olsa da atılan her adımın bir gelişim sürecine olanak tanıdığını söylemek mümkün.

Bu çalışmalar arasında son yıllarda döngüsel ekonomi alanında yaptığı çalışmalar, araştırmalar, farklı sektörler özelinde hayata geçirdikleri iyi uygulamalar ve elbette iş birlikleri ile dikkat çeken ve döngüsel ekonomi alanında dünyada lider konumda olan Hollanda’da yer alan Circle Economy karşımıza çıkıyor. Haftalık tartışmalarımızın büyük bir kısmında referans aldığımız veya tartışma konularımızın çıkış noktasını belirlerken sıkça faydalandığımız Circle Economy elbette Döngüsel Ekonomi 101 takipçilerinin de yakından tanıdığı bir kuruluş.


Bu sene altıncısı yayımlanan ve küresel döngüsel ekonomi gündemini de yönlendirdiği için fazlasıyla önem arz eden “The Circularity Gap Report 2023” raporunu hep birlikte inceleyeceğimiz yazıya başlamadan, önceki raporları hatırlamakta fayda var.

Geçmiş raporlar ne göstermişti?

Önceki raporlar hakkında detaylı bir inceleme yapmayacağız fakat kısaca özetlemek gerekirse, raporda en dikkat çekici olan çıktı her zaman için global circularity yani küresel döngüsellik” oranı elbette. Küresel döngüsellik oranı, en basit hâliyle dünya genelinde kullanılan kaynakların döngüsel ekonomi prensipleriyle yeniden döngü içine girme oranını ifade ediyor.

2018 yılında küresel döngüsellik oranı %9,1 iken, 2020 yılında bu oran %8,6'ya düştü. Pandemi ile başlayan bu azalış 2021 ve ne yazık ki 2022 raporlarında da %8,6 olarak açıklandı. 2023 yılına geldiğimizde ise işlerin çok daha kötüye gittiğini görüyoruz.


2023 küresel döngüsellik oranı

The Circularity Gap Report 2023 raporunda küresel döngüsellik oranı %7,2 olarak açıklandı. Bir diğer deyişle küresel çapta kullanılan materyallerin %90'ından fazlası ya atık hâline geldi ya süreçlerde kaybedildi ya da yeniden döngüye dahil edilemeyecek şekilde kullanıldı. Bu oranın nasıl hesaplandığını merak eden okurlarımız, Circle Economy’nin kullandığı metodolojiye dair detaylara buradan ulaşabilir.

Kaynak kullanımı her geçen sene artıyor

Döngüsel ekonomi içinde kaynak kullanımını azaltmak her zaman için ilk prensiptir. Sistemlerin baştan tasarlanmasının amacı da tam bu prensip odağında, daha az kaynak kullanımına olanak tanıyan inovatif yapıların kurgulanmasıdır. Buna rağmen raporda kaynak kullanımının her sene giderek arttığını görmek mümkün.

Lineer ekonomi modeli ile seri üretimin başladığı yıllardan bu yana kaynaklarımız bitmeyecekmiş gibi üretmeye ve tüketmeye devam ediyoruz. Buna karşın, doğada bulunan ve gündelik hayatımızın her alanında kullandığımız materyaller elbette sınırsız değil. Döngüsel ekonominin önerdiği gibi kaynak kullanımını azaltacak yenilikçi süreçlerin tasarlanması, bu kaynakların döngü içinde döngüsel ekonomi prensiplerine uygun bir biçimde, devamlı olarak kullanılmasını sağlayabilir. Bu da tüm dünya için fazlasıyla önemli olan birçok kaynağın yok olmasının önüne geçilmesi anlamına geliyor.

Kaynak: https://www.circularity-gap.world/2023


Kaynak kullanımı özelinde devam eden bu kötü gidişatın elbette birçok farklı sebebi mevcut. Pandemi ile başlayan sorunlar, küresel ekonomik kriz ve elbette Rusya-Ukrayna savaşı hem döngüsellik oranının azalmasına hem de çok daha fazla sıfır kaynak (raw materials) kullanılmasına neden oldu.

🔎 Döngüsel Ekonomi 101’in yorumu: Döngüsel ekonomiye geçiş her şeyden önce iklim kriziyle mücadelede hem çevresel hem de sosyal etkilerin azaltılması açısından kritik önem taşıyor. Bunun yanında ekonomik büyümeyi de önceliklendiren döngüsel ekonomi tam da bu nedenlerle iklim kriziyle mücadelede önemli bir araç olarak görülüyor. Fakat küresel gündem farklı krizlerle mücadele ettiği için döngüsel ekonomiye geçiş süreci her sene farklı sebeplerle sekteye uğruyor. Bu her ne kadar lineer ekonomi modelinin dayanıksız ve kırılgan olduğunu gösteriyor olsa da ne iklim krizi ne de diğer küresel sorunlar, devamlı ivme kaybedilen döngüsel ekonomiye geçiş sürecinin tamamlanmasını beklemeyecek. Bu nedenle çok hızlı bir şekilde döngüsel ekonominin, sürdürülebilirlik çalışmalarından ayrı olarak, küresel ajandalarda yer alması gerektiğini hatırlatmakta fayda var.

Döngüsel ekonomiye geçişin 4 adımı

Döngüsel Ekonomi 101 olarak bizim de kuruluş amacımız olan toplumu dönüşüm sürecine dahil etme misyonu, rapor içinde de dikkat çekiyor. Raporun odağı biraz daha dünyanın limitleri üzerinden şekilleniyor. 1972 yılında Club of Rome tarafından yayımlanan “Limits to Growth” raporuyla başlayan, 2015 yılında ise “Planetary boundaries: Guiding human development on a changing planet” isimli raporla tekrar gündeme gelen bu limitler en temelde, gezegen üzerindeki çevresel kaynakların limitlerini anlamayı ve insanlığın geleceği tasarlarken bu limitleri göz ardı etmemesi gerektiğini gösteriyor. Bu limitler ışığında Circularity Gap Report içerisinde de döngüsel ekonomiye dört adımlık bir geçiş modeli paylaşılıyor.

Kaynak: https://www.circularity-gap.world/2023


Bu adımlar sırasıyla;

1- Daralt, daha az kullan (Narrow, use less): Tasarım aşamasında dikkate alınması gereken bu döngüsel ekonomiye geçiş stratejisi Döngüsel Ekonomi 101 okurlarının iyi bildiğini düşündüğümüz sistemlerin yeniden tasarlanması sürecini temsil ediyor. Lineer ekonominin aksine, ürün veya hizmetlerin tasarım aşamasında nasıl daha az kaynak kullanılacağını hesaplamayı amaçlayan bu strateji sayesinde kaynak kullanımının azaltılması ve çevresel etkilerin bu sayede giderilmesi amaçlanıyor. Burada yer verilen kaynaklar yalnızca malzeme olarak değil, enerji kaynağı ve mekân kullanımı olarak da değerlendirilebilir.

2- Yavaşlat, uzun süre kullan (Slow, use longer): Döngüsel ekonominin özellikle mevcut düzen içinde değişmesini önerdiği en kritik yaklaşım kaynakların daha uzun süreli kullanımının sağlanmasıdır. Seri üretim sayesinde günümüzde istediğimiz ürüne, istediğimiz zaman, kendi bütçemiz dahilinde ulaşabiliyoruz. Bu da ne yazık ki çok daha fazla kaynak kullanımı ve dolayısıyla da atık oluşumuna neden oluyor.

Daha az ama daha uzun süre kullanımı mümkün olan ürün ve hizmetlerin tasarlanması sayesinde döngüsel ekonomiye geçiş sürecinin hızlanması mümkün olabilir. Kaynakların değerini en üst seviyede tutmayı da mümkün kılacak olan bu yaklaşım sayesinde işlevin ve dayanıklılığın gelecekte çok daha önemli bir noktada olacağını düşünmek mümkün.

3- İyileştir, zarar verme (Regenerate, make clean): Mevcut lineer süreçler dolayısıyla verimsiz kaynak kullanımı ve kontrolsüz atık oluşumu küresel bir sorun hâline geldi. Bu da elbette atık oluşumunu tetikleyen en önemli nedenlerin başında geliyor. Döngüsel ekonomi, temiz kaynak kullanımı sayesinde doğa üzerindeki baskının ve kirliliğin azaltılmasını amaçlıyor. Bunu yaparken de doğanın kendisinden ilham alarak (biyomimikri) sistemleri baştan tasarlamayı öneriyor.

Döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde toplumsal ve ekonomik yapıları oluşturan paydaşların doğadan ilham alan, doğaya zarar vermeyen süreçler kurgulaması gerekiyor. Bu sayede yavaş yavaş gündemdeki yerini sağlamlaştırsa da hâlâ daha yeteri kadar önem verilmeyen biyoçeşitlilik kaybı sorununun da önüne geçilmesi mümkün olabilir. Bu nedenle zararlı kimyasalların, zehirli atıkların ve doğaya farklı şekillerde zarar veren tüm uygulamaların önlenmesi, ekosistemleri iyileştirecek yenilikçi döngüsel sistemlerin tasarlanması gerekiyor.

4- Döngü, yeniden kullan (Cycle, use again): Kaynakların döngü içinde tutulması, yeniden kullanım, yeniden üretim vb. süreçlere dahil edilmesi elbette döngüsel ekonomi içindeki en önemli konseptlerin başında geliyor. Daha az kaynakla üretilen ürün ve hizmetlerin, daha uzun süre kullanılması ve bu uzun süreli kullanımın ardından değerini en uzun süre en üst seviyede korumasını sağlayacak geri kazanım süreçlerinin tasarlanması döngüsel ekonomiye geçiş için kritik önem taşıyor.

Sanılanın aksine geri dönüşüm odaklı değil, geri dönüşümün en son tercih olarak değerlendirildiği döngüsel atık yönetim süreçlerinin tasarlanması, buna paralel olarak değer zinciri boyunca tüm süreçlerin gözden geçirilmesi kaynakların defalarca döngü içine girmesini sağlayacak en önemli adımdır.

Sistemlerin dönüşümü

Raporda gezegenin sınırları ve insanların ihtiyaçlarının karşılanması öne çıkan bir başka bölüm. İnsanların ihtiyaçlarını karşılama amacıyla yüzyıllardır kurgulamaya devam ettiği ve her gün değişim içinde olan ekonomik sistemlerin artık gezenin limitlerine paralel olarak, döngüsel ekonomi prensipleriyle baştan tasarlanması gerekiyor. Bu bütüncül bir dönüşüm gerektiriyor olsa da her yazımızda yer verdiğimiz gibi bazı sistemlerin özellikle küresel döngüsellik oranını da göz önünde bulundurunca dönüşüm içindeki etkisi oldukça yüksek. Bu kapsamda döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde öncelikli olarak değerlendirilen dört ana sistemsel yaklaşıma raporda şu şekilde yer veriliyor.

  • Gıda sistemleri: Raporda gıda sistemleri, değer zincirinin tamamını kapsayacak şekilde ele alınıyor. Özellikle gıda sistemleri için ayrılan arazi kullanımı, su kaynağı kullanımı ve hayvancılık uygulamaları iklim krizi, biyoçeşitlilik kaybı vb. birçok küresel sorunun temel nedenini oluşturuyor. Küresel gıda sisteminin döngüsel ekonomi prensipleri ile yeniden tasarlanması için öncelikle çevresel etkileri azaltılmış hem insanlık hem de doğa için sağlıklı olan gıdaların tercih edilmesi, önlenebilecek gıda atıklarının tamamının önlenmesi, önlenemeyenlerin döngüsel ekonomi prensiplerine uygun olarak yeniden değerlendirilmesi, yerel, organik ve mevsimsel ürünlerin tercih edilmesi ve belki de en önemlisi onarıcı tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması raporda öne çıkan stratejik adımlar olarak görülüyor.
  • Yaşam alanları: Yaşam alanları yalnızca binaları değil, şehirler başta olmak üzere tüm kamusal alanları da kapsıyor. Bugün küresel sera gazı salımlarının %40’ı insanlık tarafından inşa edilmiş yaşam alanlarından kaynaklanıyor. Bu nedenle döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde değişimi çok büyük etkiye sahip olacak bu sistem içerisinde öncelikle enerji tüketimini en verimli hâle getirilmesi, ardından var olan yapıların farklı amaçlarla yeniden kullanılarak sıfır kaynak kullanımının önüne geçilmesi, döngüye yeniden dahil edilebilecek kaynakların ve bu doğrultudaki yaklaşımların aktif olarak kullanılması ve “atık=ham madde” prensibi ile tüm atıkların tekrar tekrar kullanılması öneriliyor.
  • Üretim ve tüketim: Sanayileşme ve seri üretim süreçlerinin gündelik yaşantımız üzerindeki olumlu etkileri elbette göz ardı edilemez. Fakat lineer ekonomi anlayışı ile tasarlanan üretim ve dolaylı olarak tüketim süreçlerinin hem çevresel hem sosyal hem de ekonomik etkileri bu olumlu etkilerin önüne geçiyor. Küresel sera gazı emisyonlarının bugün neredeyse %40’ından fazlası üretim ve tüketim süreçleri nedeniyle karşımıza çıkıyor. Ham madde kullanımı açısından da fazlasıyla verimsiz olan mevcut üretim ve tüketim süreçlerinin döngüsel ekonomi prensipleri ile baştan tasarlanması için benimsenmesi önerilen döngüsel ekonomi stratejileri ise raporda paylaşılıyor.

    Üretim ve tüketim açısından en verimsiz fakat kaynakların değerinin artırılması açısından da en büyük potansiyele sahip olan tekstil sektörünün döngüsel ekonomi prensipleri ile baştan tasarlanması, sorumlu üretim ve tüketimin tüm paydaşlar tarafından benimsenerek hızlı moda (fast fashion) akımının önüne geçilmesi ilk öneri olarak karşımıza çıkıyor. Sorumlu tüketim başlığı altında tüketicilere önemli bir sorumluluk düşerken, yalnızca ihtiyaç dahilinde tüketimin teşvik edilmesi ise üretim süreçlerini de doğrudan etkileyeceği için önemli bir strateji olarak raporda paylaşılıyor. Döngüsel iş modelleri ile yeniden tasarlanacak üretim ve tüketim süreçleri özellikle üretim süreçlerinde kullanılan makinelerin daha dayanıklı ve verimli kaynak kullanımına olanak tanıyacak şekilde tasarlanması, tüketim sürecinde ise tamir & bakım & onarım süreçlerinin yaygınlaştırılması kritik önem taşıyor.

    Raporda son olarak da son yıllarda sık sık duyduğumuz fakat uygulamaya gelindiğinde ne yazık ki henüz beklenen verim alınamayan endüstriyel simbiyoz olanaklarının yaygınlaştırılması yer alıyor. Üretim süreçlerinde ortaya çıkan atıkların ya da yan ürünlerin farklı şekillerde değerlendirilerek yeniden ekonomiye kazandırılması sanayi atıklarının “ham madde” olarak kabul edilmesiyle başarılabilir. Bunun için ise önceki yazılarımızda da sık sık yer verdiğimiz gibi yerel yönetimler, devlet kurumları ve sanayi iş birliklerinin yaygınlaştırılması önem arz ediyor.
  • Ulaşım ve nakliyat: İnsanlığın gelişiminde çok önemli bir yere sahip olan ulaşım ve nakliyat sistemleri, kaynak kullanımının en yoğun olduğu sistemler arasında yer alıyor. Döngüsel ekonomi prensipleri ile yeniden tasarlanması gereken bu sistemlerin özellikle fosil yakıt kullanımı dolayısıyla doğal ekosistemler üzerindeki etkisi raporda öne çıkartılıyor. Döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde bu sistemler özelinde benimsenmesi önerilen stratejiler ise öncelikle ulaşım araçlarının daha az kullanılması ve bu araçların sahipliğinin azaltılması olarak karşımıza çıkıyor. Yalnızca en temel amaç olan A noktasından B noktasına ulaşım amacına geri dönerek araç paylaşım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve kiralama modelleri küresel sistem içinde daha da yaygınlaştırılmalı. Ek olarak özellikle şehirlerdeki toplu taşıma sistemlerinin daha verimli, çevresel etkisi az ve şehrin hava kalitesini de artıracak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Nakliye süreçlerine bakıldığında ise özellikle fosil yakıtlar yerine çevresel etkisi çok daha az olan alternatiflerin tercih edilmesi (elektrik & hidrojen) yine raporda yer verilen bir strateji.

Ülkelerin yol haritaları

Raporun son bölümünde üç ana konu başlığı altında farklı ülkelerin, döngüsel ekonomiye geçiş yol haritaları çeşitli iyi uygulamalar üzerinden ele alınıyor. Döngüsel Ekonomi 101 okurlarının aşina olduğu gibi, döngüsel ekonomiye geçiş sürecinin toplumsal ve ekonomik yapıları oluşturan tüm paydaşlar açısından farklı yol haritaları ile yürütülmesi gerekiyor. Makro seviyede küresel döngüsel ekonomi amaçlarıyla paralel şekilde oluşturulacak ülke ve bölge bazlı yol haritaları farklı dinamiklere göre değişiklik gösteriyor. Yerelleşen yol haritaları her paydaşın kendi değer zinciri dahilinde daha da özelleşirken, sektörel olarak da çeşitleniyor. Bu nedenle raporda yer verilen iyi uygulama örnekleri aslında herkes için farklı çıkarımlar yapılmasına olanak tanıyor.

Toparlamak gerekirse, döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde The Circularity Gap Report ve benzeri çalışmalar, döngüsel ekonominin doğru anlamlandırılmasına olanak tanırken nitel ve nicel çıktılarla küresel bir bakış açısı sağladığı için kritik önem taşıyor. 2023 raporunda 2022 yılına göre çok daha limitli şekilde yer verilen toplumsal dönüşüm süreçlerini göz ardı etmeden, döngüsel ekonomiye geçiş sürecinin bütünsel bir yaklaşımla yürütülmesi gerektiğini hatırlatmakta fayda var. Yalnızca gezegenin sınırlarını düşünerek değil, toplumsal refahın da çevresel etkileri sıfırlanarak artırılması gerektiğini unutmamak gerekiyor. Raporun en dikkat çeken çıktısı olan küresel döngüsellik oranının her yıl yavaş yavaş azalıyor olması döngüsel ekonomiye geçiş süreci için sahip olduğumuz umudu azaltmıyor, aksine bu alanda daha fazla çalışılması gerektiğini gösterdiği için yeni yılda tüm paydaşlara çok daha fazla sorumluluk alma şansı tanıyor.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Döngüsel Ekonomi

Döngüsel Ekonomi

Döngüsel Ekonomi Hakkında Her Şey!

İLGİLİ BAŞLIKLAR

döngüsel ekonomi

Döngüsel ekonomi

Hollanda

Circle Economy

NEREDE YAYIMLANDI?

Küresel döngüsellik oranı ne durumda?

🖋️ “Circularity Gap Report 2023” incelemesi

19 Oca 2023

https://www.circularity-gap.world/2023

YAZARLAR

Döngüsel Ekonomi

Döngüsel Ekonomi Hakkında Her Şey!

İLGİLİ OKUMALAR

;