Dalston: Biraz pis biraz çirkin biraz ham

Mahalle: Dalston. Mahalleli: Kirsty Tinkler. Kelimeler: Berkok Yüksel. Fotoğraflar: Alper Goldenberg & Hazal Yılmaz.
Bir mayıs akşamı Mangal 2’nin Allpress’te pop-up etkinliğinden önce Dalston Junction’ın oradaki Coop’tan aldığımız 2 birayla başladı Doğu Londra’nın kara incisi Dalston’a sevgim.
Londra’da yaşayıp da Dalston’da vakit geçirmemişlere denk geldiğim oluyor. "Nasıl bir yer? Neden orada oturuyorsun?" Cevaplaması kolay olmayan sorular. Dalston’ın karakterini anlatmak bugün zor. Bence soylulaştırılma sürecinin henüz ortasında bir mahalledeyiz. Bir yandan her gün açık olan pazarında Karayipli teyzeler ile pazarcılar pazarlık yapıyor öbür yandan pazarcı analog kamerasıyla tezgâhı çekmek isteyen genç bir hipster’a el kol yaparak çekmemesini söylüyor. Türkiye'den gelen dayıların akşam buluşup okey ve tavla attığı sohbet lokalinin biraz aşağısında Londra’nın en meşhur queer club’larından birinde rengârenk sıra var.
Dalston Junction’a doğru trende
Fotoğraf: Hazal Yılmaz
Junction’a yaklaştıkça iş merkezindeymişçesine Pret'ler, fast-food zincirleri hatta Amazon Fresh dükkânı bile çıkıyor karşına. Aksi yönde azınlık dernekleri, kültür lokalleri ve farklı dillerde tabelalar. Ara sokaklara girince havalı şarap barları, cadde üstünde kokteylciler ve organik dükkânlar dizili.
Tezatlarla dolu bir göçmen mahallesi burası. Londra’nın metrekareye en fazla taco’cu ve doğal şarap barı düşen yeri, bir yandan da en yoğun Türk ve Kürt derneğinin olduğu mahalle. Dünya üzerinde bu kadar az adım atarak "Türk çayı" içip kömür mangalından jerk chicken yedikten sonra doğal şarap kadehiyle gününü sonlandırmanın mümkün olduğu başka yer yok.
Bu doğal şarap barlarından biri; Weino Bib. Daha ziyade oturmalı deli ve taproom olan mekân, biraz şarap biraz atıştırmalık veya eve götürmelik şarküteri ve içki alışverişi için mahalle lokali. Kurucusu sanatçı ve dachshund annesi; Kirsty Tinkler. Kirsty, 19 yaşında Avustralya’dan buraya ailesindeki İngilizlikten ilhamla geliyor sonrasında heykeltraşlığa ve yanında hizmet sektörüne de adım atıyor. Londra’nın 90'larında belalı ve kalender meşrep bir gençlikten sonra şimdi ana meşgalesi Weino Bib ve şarap ticareti.
Kirsty şarap şeçiyor
Karton kutuda şarap olur mu?
“O zamanlar tüm vaktimi sanat pratiğime ayırıyordum. Ülkenin her tarafında geziniyor, çalışıyor, üretiyor ve muhteşem zaman geçiriyordum.” diyerek anlatmaya başlıyor bundan öncesini. Bağcılarla tanışması önce kendi hayatında, sonra kariyerinde dönüm noktası. Şarap kısa sürede pastoral meraktan hayatının tutkusuna dönüşüyor. Özellikle de doğal şarap üretimi. “Üretime yaklaşımları ve tadı. Doğal şarapçılığın şaraba tesirini gördüm.” diye anlatıyor. Kirsty bugün sadece bir şarap dükkânı sahibi değil aynı zamanda bu işin ticaretini de yapan bir işletmeci. Ama onu herkesten ayıran şahsına münhasır, 6 yıl önce pop-up satışlardan bugünkü mekâna geçişini kesinleştiren haberlere çıkma sebebi; şarapların sürdürülebilir formatlarda satılmasına verdiği önem, emek ve yatırım.
“Düşünülenin aksine cam şişe şarap pek de ekolojik değil.” Weino Bib’de doğal, tasarımı güzel şaraplar; kutularda ve plastik keselerde veya tekrar kullanılabilir şişelerde gel-al yöntemiyle fıçıdan satılıyor. Ona şarabın sürdürülebilirliği konusunda sektörün kalanına göre nasıl öncü konumda olduğunu sorduğumda “içgüdüsel” diyor. “Çalıştığım restoranda karton kutuda şaraplar gelmeye başladı, bu geleceğin değişebileceğinin göstergelerinden biriydi benim için.”
Norveç’te Gaia Danışmanlık’ın 2018’de yaptığı bir araştırma Kirsty’nin içgüdülerini destekler nitelikte. Cam şişe şarap, dünyaya karton veya plastik kese içinde gelen şaraba göre 10 kat daha fazla zarar veriyor. Sadece camın bir noktadan diğerine ulaşım masrafları değil şişenin döküm aşamasında kullandığı enerji de bunun sebebi. “Plastik dünyaya zarar veriyor ama eğer yeniden kullanılabilir veya geri dönüştürülmüşse karbon ayak izi diğer hammaddelere göre oldukça düşük. Eğer plastiğin geri dönüşümlü olmadan kullanımı yasaklanabilir ve bu konuda yasa tasarıları hazırlanırsa sırada dünyaya zarar veren hammaddelerden en önemlisinin cam olduğunu göreceğiz. Bu yüzden şarabın sürdürülebilirliği üzerine çalışmak ve bunun için sanat kariyerime bir süre ara vermek benim için önemliydi. Bazıları işletmelerini kâr elde etmek ve başarılı olmak için açar bazıları da bir şeyleri değiştirebilmenin hayalini kurar, amaç edinir. Doğu Londra’da, özellikle Dalston’da dünyayı küçük adımlarla değiştirmeyi amaç edinmiş çok insan var.”
Dalston'da göğe bakma durağı
Fotoğraf: Hazal Yılmaz
Bir zamanlar Dalston
“Dalston’a ilk taşındığım zamanlar çok az sayıda Karayip pub’ı, işletmesi vardı. Bu bölgenin gelişimi veya belki de popülerleşmesi demeliyim, Dalston Superstore’un açılmasıyla oldu. 90’larda Londra pek kozmopolit çok fazla alt kültürün öğelerini sokaklarda görebileceğin bir şehir değildi. Her şey biraz yeraltı biraz da kanunsuz hissedilirdi. Bir numaraya telefon ederdin, onlar da sana rave’in saati, günü ve adresini söylerlerdi. O dönem LGBTQ+ topluluğu için de çok parlak dönemler değildi. Her şey gizli ve yerin altındaydı. O zamandan şimdiye büyük değişim var. Bu galerilerin sanatçılara ait olduğu günlerden beri burayı bilenlerin kalbini kırıyor biraz. Ben Londra’ya bugün taşınan heyecanlı biri olsaydım, güneyde Peckham’da kurardım üssümü. Doğu hâlâ kendi tarzını ve sınırlarını koruyor ama yine de bu durum çok sürecek gibi görünmüyor.”
Dalston'da De Beauvoir Arms sakinleri
Fotoğraf: Hazal Yılmaz
Kirsty, kendi dükkânını da soylulaşmanın parçalarından, nedenlerinden olarak görüyor. “Havalı bir şarap barı açtım. Aslında bu mahalle ilk seçeneğim değildi çünkü o zaman Dalston çoktan popülerleşmeye başlamış ve şarap barları etrafta bitmişti. Ama maddi sebepler ve dükkânın önüne bir önceki sahipleri tarafından yerleştirilmiş metal kafesin cazibesi pop-up’larla başlayan yolculuğun şimdiki dükkâna evrilmesine neden oluyor. 5 yıl önce ilk açtığımda Dalston’da güzel, estetik görünen bir şey yaptığınızda kimse dönüp bakmazdı. Biraz pis biraz çirkin, ham olmak makbuldu. Dükkâna ilk defa beyaz yaka gelen o adamı hiç unutmuyorum. Şimdi gelenler genelde daha varlıklı veya daha genç.” Gençler muhtemelen doğal şaraba ve sürdürülebilir paketleme yöntemlerine karşı daha açık görüşlü oldukları için Weino Bib’le yakın ilişki kuruyorlar. “Daha az yargılılar, damak tatları konusunda da açık görüşlü. Denemeye, farklı tatları algılamaya açık bir damak.” Ama hâlâ şarabın şişede durması gerekliliği bir tartışma konusu. Müşterilerin algısı yıkılmamış. Cama kalite ve lüks addetse de Kirsty giderek kutu ve torbaya sıcak bakan şarap içerlerin artışından bahsediyor. Sektörün geleceği hakkında temennisi; daha çok insanın sürdürülebilir formatlara geçmesi.
Biz sohbet ederken bir müşteri içeri dalıyor, mekânın müdavimiyle arkadaş arası biri olduğu hareketlerinden belli. Weino Bib hakkında düşündüklerini ona soruyorum. “Burası şarap dükkânına nazaran kavramsal bir sanat galerisi bence.” diyor. Kirsty gülüyor, onunla aynı fikirde.
Plastik paketlerde alıcılarını bekleyen şaraplar: £31, £29, £25, £30
Weino Bib, mahallenizin şarap dükkânı
Weino Bib’e ilk gittiğimde tek başımaydım. Sözleştiğim insanın işi çıkmış, son anda aradığım herkes meşguldü. O gecenin teması Italo Disco'ydu. İtalyan şarapları ve atıştırmalıkları eşlikçisi yüksek sesli elektronik, drum ve bass müzik. Buna özel bir gece diyelim. Genellikle Weino Bib menüsünde küçük şarküteri tabakları, turtalar ve birkaç sıcak tabak bulabiliyorsun. Şarap çeşmeden, karton kutudan veya plastik paketlerden akıyor. Bağımsız bira üreticilerinin ve şarapçılarının şişeleri, tebeşirle üzerine fiyatların yazıldığı duvarın önünde dizili. Az masalı, basit ve organize bir ortam.
Dalston'da
Kirsty ile konuştuktan sonra sanki Dalston güzellemem zamansız ve bağlamı eksik kaldı. Birinin bana eski hâllerini anlattığı, şimdi bozmuş eski sevgilisine aşk mektubu yazar gibi hissettim. Oysa bugünün Dalston'ı; havasını, keskin yanlarını kaybetmiş olabilir ama hâlâ kaotik çeşitliliğiyle insana hayatı dolu dolu yaşatıyor.
Soylulaşma, durmaya meyilli bir süreç değil ve durmak için ideal sonu, noktası yok. Belki sadece insan ve mahalle ilişkisinde doğru zaman ve yerden bahsedebiliriz. Dalston ile benim aramda bugün ve belki bir süre daha yaşanan, yaşanacak olan bu. Paramın yettiğince yaşadığım, keyifdaşım insanların ikamette olup bugünkü kültürel mozaiğini oluşturmuş kişilerin cirit atmaya devam ettiği bir yer. En ucuz lahmacunla doğal şarap barının orta noktası.
İlgili Başlıklar
-up
Dalston
Alper Goldenberg
Hazal Yılmaz
Mangal 2
Dalston Junction
Londra
Türkiye
Hikâyeyi beğendiniz mi?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
Nerede Yayımlandı?

📍 Dalston, Kirsty Tinkler
Yayın & Yazar

Soli
Her hafta bir mahalle, bir mahalleli! Seyahat ve kültür yayını Soli, her hafta bir mahallenin esnaflarının, binalarının, sokaklarının, insanlarının hikâyesini anlatıyor.