aposto-logo
TR
TREN

Dimyat’a Pirince Giderken…

Küresel pirinç krizi ve sürdürülebilir üretimin karşısındaki engeller

Zappa Zamanlar

Zappa Zamanlar

“So many books so little time...” Frank Zappa’dan ilhamla:  Zappa Zamanlar: Kitaplar ve podcastler üzerine uzunlu kısalı… Doğadan yemeğe, edebiyattan ekonomiye okuma ve dinleme notları…

Çin’deki yemek pratikleri üzerine yazılmış en iyi kitapların başında E. N. Anderson’un The Food of China (“Çin’in Yemeği,” 1988) adlı kitabı gelir. Bu kitap aynı zamanda 1980’lerde sosyal bilimcilerin ve tarihçilerin yeme-içmeyle ilgili konularına artan ilgisinin ilk örneklerindendir. Anderson kitabında beklenebileceği üzere pirincin özellikle Çin’in güneyindeki kültürel ağırlığının altını çizer:

Herkesin zihninde Çin ile en çok ilişkilendirilen yiyecek elbette pirinçtir. Güney Çin'de, Doğu Asya'nın çoğunda olduğu gibi, chih fan (pirinç yemek) ifadesi aynı zamanda basitçe "yemek" anlamına gelir ve fan (pişmiş pirinç, pişmiş tahıl) kelimesi de sadece "yiyecek" anlamına gelir. Bütün gün pirinç yemeyen bir güneyli, çok miktarda atıştırmalık tüketmiş olsa da, hiç yemek yemediğini söyleyecektir. Pirinçsiz bir yemek, yemek değildir. (139)

Öyle ki sıradan bir yemekte illa ki pişmiş pirinç ve onun üzerine konan “sung (fan)” vardır. Kantonca’da sung “pirincin üzerine konan yemek” anlamına gelir. Yani esas yemek pirinçtir, diğerleri de bir çeşit garnitür… Çinlilerin pirinç sevdasından oldukça etkilendiği anlaşılan Anderson’a göre pirinç aynı zamanda “insan ırkı tarafından bilinen en yararlı bitkidir”:

Dünyadaki insanların neredeyse yarısının temel gıda maddesi, aynı zamanda hayvanlar için bir yem ve sazlık, sandal yapımı, yakıt ve diğer endüstriyel kullanımlar için üstün bir saman kaynağıdır.

Pirinç üretimi bugün ne durumda?

Dünyada milyarlarca insanı doyuran bu temel gıdaya bakış son yıllarda bir hayli değişmeye başladı. Geçen haftalarda The Economist’te çıkan “küresel pirinç kriziyle” ilgili haber hem pirinç severleri hem de Anderson’u üzecek nitelikteydi. Bu habere göre dünyada pirinç üretimi son yıllarda ciddi oranda düşme eğiliminde. Çin’in yanı sıra Asya’da ve Afrika’da pek çok ülkenin temel besin maddesi olduğu için önümüzdeki yıllarda pirince talebin daha da artması bekleniyor, bu nedenle bu tabii ki kaygı verici bir gelişme.

Pirinç üretiminin azalmasında şehirleşme ve sanayileşme epey pay sahibi. Bu süreçler pirinç üretimine ayrılan alanların azalmasını beraberinde getiriyor. Ayrıca aşırı ilaçlamanın, gübrelemenin ve sulamanın toprağa ve yeraltı su kaynaklarına çok olumsuz etkileri var. Ve tabii ki hemen her tarım kolunda olduğu gibi küresel ısınmanın bu gidişattaki sorumluluğu büyük. Pirinç ani hava değişikliklerine karşı özellikle hassas ve bugün küresel ısınmanın etkisini en çok gösterdiği yerler arasında pirinç yetiştirilen bölgeler de var:

Geçen yıl dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı olan Hindistan'da düzensiz muson yağmurları ve kuraklık, hasadın azalmasına ve ihracat yasağına yol açtı. Dördüncü büyük ihracatçı Pakistan'daki yıkıcı seller, pirinç hasadının yüzde 15'ini yok etti. Yükselen deniz seviyeleri, Vietnam'ın "pirinç kasesi" olan Mekong Deltası'na tuz sızmasına neden oluyor.

Pirinçle ilgili kötü haberler bununla da bitmiyor. Pirinç üretimi aynı zamanda küresel ısınmayı artıran hatırı sayılır etkenler arasında. Yani pirinç Anderson’un söylediği kadar insanlığa “yararlı” bir bitki olmayabilir:

Çeltik ekimi toprakları oksijensiz bırakarak metan yayan bakterileri çoğaltır. Sığır eti hariç tüm gıda ürünlerinden daha büyük bir sera gazı kaynağıdır. Emisyon ayak izi havacılığınkine benzer. Ormanlık alanların çeltik tarlasına dönüştürülmesini -ki Madagaskar'ın yağmur ormanlarının çoğunun kaderi- sayarsanız, bu ayak izi daha da büyüktür.

Bir de iklim değişikliği ile mücadelede adeta cezalandırılan pirinç üreticileri var. İklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerden Bangladeş’te iklim değişikliği ile mücadelede görece başarısı ispatlanan sürdürülebilir pirinç tarımı yerini yüksek gelir getiren endüstriyel karides üretimine bırakıyor. London School of Economics’ten Kasia Paprocki’nin iki yıl önce çıkan kitabı Threatening Dystopias tam da bu çelişkiye bakarken pirinci yine dünyanın en kalabalık ve yoksul ülkelerinden birinde sosyal gerilimlerin merkezine yerleştiriyor. 

Beyaz pirincin sağlık üzerine etkilerine ise bu yazıda hiç girmeyelim isterseniz, durup dururken pilavdan soğumanın bir alemi yok… Ha, bu arada, hâlâ Dimyat’a pirince gidiliyor mu diye merak edenler için, Dimyat Mısır’ın en çok pirinç yetiştirilen bölgesi olma özelliğini koruyor. Ama oralarda da sürdürülebilir pirinç üretimi benzer tehditler altında…

Hikâyeyi paylaşmak için:

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Zappa Zamanlar

Zappa Zamanlar

“So many books so little time...” Frank Zappa’dan ilhamla:  Zappa Zamanlar: Kitaplar ve podcastler üzerine uzunlu kısalı… Doğadan yemeğe, edebiyattan ekonomiye okuma ve dinleme notları…

İLGİLİ BAŞLIKLAR

pirinç

Pirinç

Kanton

The Economist

Afrika

NEREDE YAYIMLANDI?

Zappa ZamanlarZappa Zamanlar

BÜLTEN SAYISI

Eklektik Bülten #10: Kırık Tahayyüller

Boğaziçi, İstanbullar, Pirinç ve California

16 Nis 2023

Sebah & Joaillier, Bebek’te Balıkçılar, 1890’lar. Kaynak: https://www.sebahjoaillier.com/fotograf-arsivi

YAZARLAR

Zappa Zamanlar

“So many books so little time...” Frank Zappa’dan ilhamla:  Zappa Zamanlar: Kitaplar ve podcastler üzerine uzunlu kısalı… Doğadan yemeğe, edebiyattan ekonomiye okuma ve dinleme notları…

İLGİLİ OKUMALAR

;