aposto-logo
TR
TREN

Disney, Atatürkçüler ve Yeni Atatürkçülük

Disney'in kararı sonucunda yaşananlar; bir taraftan Türk toplumundaki Atatürk duyarlılığının yüksekliğini gösterirken, öteki taraftan da, AK Parti'nin inşa sürecinde fazlasıyla yol kat ettiği yeni Atatürkçülük anlayışını perçinleyen gelişmelere neden oldu.

Spektrum

Spektrum

Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

Burak Savaş

“Faşizm konuşma yasağı değil, söyleme mecburiyetidir”

-Roland Barthes

Geçtiğimiz günlerde, Disney’in, dijital platformunda (Disney Plus) yayınlanacak Atatürk dizisine yönelik, Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi’nin (ANCA) baskısı ile verdiği (diziyi Disney Plus platformu yerine önce FOX TV sonra da sinemalarda yayınlama) kararı sonucunda yaşananlar; bir taraftan Türk toplumundaki Atatürk duyarlılığının yüksekliğini gösterirken, öteki taraftan da, AK Parti'nin inşa sürecinde fazlasıyla yol kat ettiği yeni Atatürkçülük anlayışını perçinleyen gelişmelere neden oldu. Disney’in aldığı karar sonucunda, muhalif siyasetçilerin yanı sıra, AK Parti'li yetkililerden de peşi sıra tepkiler geldi. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik bu Disney’in tutumunu “Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve milletimize saygısızlık” olarak değerlendirdi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Disney’den savunma istenileceğini söyledi. Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın gibi dış politika ve güvenlik bürokrasinin en kritik isimlerinin de sürece dahil olduğunun açıklanması, olayın ne denli önemsendiğini (ya da önemsendiğinin düşünülmesinin önemsendiğini) gösterdi. Keza sosyal medyada kullanıcılarından gelen geniş çaplı tepkiler incelendiğinde de; en az muhalifler kadar iktidar seçmeninden de yoğun tepkiler geldiği görülüyor. 

Fakat tepki bir tek Disney’e değildi, başta Birce Akalay ve Hazal Kaya olmak üzere, muhalif/seküler kimlikleriyle tanınan birçok ünlüye de sessiz kaldıkları, yeterince ses çıkarmadıkları ya da samimi olmadıkları sebebiyle -yer yer linçe varan- tepkiler geldi. Birce Akalay, Disney’in kararıyla ilgili kendisine yöneltilen soruları: "Ben bu konuyla alakalı fikrimi beyan etmek isteseydim sosyal medya hesaplarımdan yapabiliyorum. Sorunuzu nazikçe reddetmek istiyorum. Mevzu bahis Atatürk olduğu zaman ben atakızıyım zaten. Çok fazla altını çizmeye gerek yok diye düşünüyorum" diye cevaplamıştı. 

Hazal Kaya da konuyla ilgili, "Konuya yorum yapacak kadar bilgim yok, olsaydı söylerdim. Bilmiyorum. Proje çekilirken çok heyecanlanmıştık, yakın arkadaşlarımız oynadı, ben izlemek istiyorum. Nerede, nasıl yayınlandığıyla çok ilgilenmiyorum" demişti. Bu cümleler sonrasında, Disney’e yeterli reaksiyonu göstermedikleri gerekçesiyle kendilerine gelen tepkiler bir linç boyutuna ulaşınca, iki sanatçı da sessiz kalamayıp sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla, yanlış anlaşıldıklarını açıklamak zorunda kaldı. 

AK Parti’nin politikalarına yönelik radikal savunularıyla tanınan Abdurrahman Uzun’un; Şahan Gökbakar, Cem Yılmaz, Eda Ece ve Tarkan gibi isimleri işaret edip “Gözler bu tipleri arıyor” diyerek -Atatürk üzerinden prim yaptıklarını ima ettiği- muhalif sanatçıların Atatürkçülüğü ile ilgili samimiyet eleştirisinde bulunması, iktidar çevresinin önümüzdeki dönemde, inşasını tamamlayacağı yeni Atatürkçülük üzerinden muhalifleri  -başta sekülerler olmak üzere- nasıl hizalamaya ve “samimiyet testleri” ile yıpratmaya çalışacağını gösteriyor. 

Bu yolla, mütedeyyin hassasiyetlere saygılı olmak kaidesiyle, seküler bir hayat yaşayan -kararsız seçmen olan ya da ekonomi ve göçmen politikası gibi sebeplerle kararsız seçmen kategorisine geçmekte olan- kitlelerde ileriye dönük bir rıza üretiminin gerçekleştirilmesi hedefleniyor olabilir. Nitekim özellikle seçim döneminde AK Parti’li ailelerin ilk defa (ya da ikinci defa) oy verecek çocuklarında görülen AK Parti’den zihni kopuş sebebiyle umudu milliyetçi/ulusalcı kimliğiyle öne çıkan MHP, İYİ Parti, Zafer Partisi ya da Memleket Partisi gibi partilerde arama eğilimini yeni nesil “devletli” Atatürkçülük üzerinden kırmanın planlanıyor olması da ihtimaller arasında. 

Hiç şüphesiz, bu yeni Atatürkçülük “Türkiye Yüzyılı’nda bir süper güç olma yolunda yürüyen Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin güçlenmesine karşı yöneltilen -iç ve dış- tehditler”e karşı kullanılacak sopalara, AK Parti’nin çekirdek sosyolojisini aşan bir toplumsal rıza üretimini sağlama potansiyeli sunarak, güvenlikçi politikaların seküler kitlelerdeki meşruiyet zemini güçlendirebilir. Erdoğan, 10 Kasım 2021’deki konuşmasında “Gazi”nin bölgeyi kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik ve askeri mirasına sahip çıkan birisi varsa onun da kendileri olduğunu söylüyor; Atatürk’ün savaştığı cepheleri örnek göstererek güncel güvenlik politikalarını tarihsel bir zemine oturtup muhalif Atatürkçülerin samimiyetini/dürüstlüğünü sorguluyordu: 

Hani bize diyorlar ya. Azerbaycan’da ne işin var? Suriye’de ne işin var? Libya’da ne işin var? Hani siz Kemalisttiniz? Hani siz Atatürk’ün yolundan gidiyordunuz? Dürüst değiller, değiller! M. Kemal milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesinin gerektirdiği her yerde bilfiil savaşmış, mücadele etmiştir”.

Seküler milliyetçi/Atatürkçü olarak değerlendirilebilecek bir grup yeni nesil protest seçmenin sosyal medyada sıklıkla takip ettiği Twitch yayıncısı Jahrein’in ve yine benzer bir kitlenin sosyal medya üzerinden takip ettiği -özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı yaptığı viral çıkışlarla gündem olmuş- Cemre Demirel’in; Disney’e tepki göstermeyen (ya da tepkisi yeterli bulunmayan) sanatçılarla ilgili -çoğunlukla satirik ve hakaretamiz bir dille- yaptıkları samimiyetsizlik eleştirilerinin aldığı etkileşim de AK Parti’nin inşa etmekte olduğu Atatürkçülüğün seküler milliyetçi ve protest seçmendeki potansiyeline işaret ediyor olabilir. 

AK Parti’nin gücü, buradaki potansiyeli, doğrudan kendisine yönelik oy davranışına dönüştürmeye yetmeyecek ama bu kitleyi muhalefetin ana partilerinden, yani CHP’den ve -onunla ittifakta ya da iş birliğinde bulunduğu müddetçe- İYİ Parti’den uzaklaştırmaya yetebilir. Hele ki CHP’den daha Atatürkçü olduğunu söyleyen Memleket Partisi ve İYİ Parti’den daha Atatürk Milliyetçisi olduğunu iddia eden Zafer Partisi varken. 

AK Parti’nin yeni Atatürkçülük inşasının son aşamasında ihtiyaç duyacağı yegâne şey, karşı mahalleden “devşirilmiş” ya da “doğru yolu bulmuş” figürlerin ötesinde, yeni Atatürkçülük tanımına uyan ve muhalif seçmenin de belli bir bölümünün rızasını alabilecek figürlerin öne çıkması olacak. Bu anlamda, Hakan Fidan öne çıkma ihtimali yüksek olan figürlerin başını çekiyor. Fidan hem muhalif Atatürkçülerin AK Parti’yi sorumlu tuttuğu pek çok siyasi hatanın parçası değil, hem de ulusalcı siyasetin ezelden beri meftun olduğu komplo teorilerine yakışan bir karizmaya ve uluslararası repütasyona sahip. 

Teknokrat kimliğiyle öne çıkan Fidan’ın bir diğer şansı da; uzmanlık alanının iktidarın eleştirildiği ve kan kaybettiği değil, tersine en geniş takdir topladığı dış politika/güvenlik alanı olması. Daha net tarif edecek olursak: Fidan, Mehmet Şimşek’in talihsizliğini paylaşmıyor. Keza Fidan’ın, 15 Temmuz Darbe girişiminden çok önceki bir tarihte, 7 Şubat 2012’teki MİT kumpasıyla FETÖ tarafından hedef alınması; muhalif seçmen tarafından da, FETÖ’yle mücadele konusunda samimi olduğu şeklinde değerlendiriliyor.  

Atatürkçü kamuoyunun çok değer verdiği gazeteci Uğur Dündar’ın, Fidan’a verilen Devlet Üstün Hizmet Madalyasıyla ilgili attığı tebrik tweeti -hem mesajın kaynağı hem de mesajın içeriği açısından- pek çok şeyi özetliyor:

Yeni Atatürkçülüğün, “Teknofest Gençliği” vizyonu ile daha güçlü bir beraberlikle yürümesi durumunda, alfabe devrimi üzerinden yaptığı Kemalizm eleştirilerine rağmen, Selçuk Bayraktar da (biraz da babasının mirasına ve Robert College-MIT özgeçmişine sarılarak) bu listede öne çıkan figürlerden biri olabilir. 

Tüm bu süreçte, Disney üzerinden Amerikan düşmanlığı ve ANCA üzerinden de Ermeni düşmanlığı yapan ve Ermeni olmayı emperyalizmin maşası olmak gibi konumlandırarak Türkiye’de yaşayan Ermeni kökenli vatandaşları da rencide edecek yorumlara sıklıkla rastlandığını hatırlatmakta fayda var. 

Bu vesileyle ben de Hrant Dink’in, Fransız gazeteci Frederic Mitterand’ın “Odanıza niye Atatürk posteri astınız?” sorusuna verdiği cevabı hatırlatmış olayım:

“Dikkat ederseniz, Atatürk’ün bir entelektüel fotoğrafını koydum oraya. Yazarken, çizerken, ya da okurken... En hoşuma giden fotoğraflarından biri. Onun bu yanını çok sevdim her zaman için. Kendim istediğim için... Bir mecburiyet ya da dayatma yok

Şüphesiz tarihte sadece bir tane Mustafa Kemal var. Doğruları, yanlışları, başarıları, hataları ve fedakârlıkları ile tek bir insan. Bizim duygularımızın ötesinde, onun hatırası artık tarihe emanet, hatırasının yegâne savunucusu da tarihin bizzat kendisi. 

Fakat Atatürk öyle değil. Herkesin bir Atatürk’ü var. Misal Hrant’ınki okur yazar, entelektüel bir Atatürk. Ona devamlı öğrenmenin ve öğrendiklerini başka insanlarla paylaşarak öğretmenin önemini hatırlatıyor. Mecburiyet ve dayatmalara başvuran bir Atatürk zabıtası değil, hoşgörü ve eleştirel düşünceye inanan bir Atatürk öğretmeni olmasını öğütlüyor. 

Misal, benimki ise idealist bir Atatürk. İçinde bulunduğumuz vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeden daima vazifeye atılmaya çağırıyor. Umutsuz durumların değil, umutsuz insanların olduğunu hatırlatıp; hiçbir zaman umudu kaybetmememizi öğütlüyor. Dinlememek üzere yürümeye karar verenlerin asla ve asla yorulmayacağını söylüyor.  

Peki ya sizin Atatürk’ünüz? 

Hikâyeyi paylaşmak için:

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Spektrum

Spektrum

Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Burak Savaş

Roland Barthes

Disney Plus

Atatürk

FOX TV

Atatürkçülük

Ömer Çelik

Türkiye

RTÜK

Ebubekir Şahin

Hakan Fidan

İbrahim Kalın

Birce Akalay

Hazal Kaya

NEREDE YAYIMLANDI?

SpektrumSpektrum

BÜLTEN SAYISI

🔍​ Nedir? #Atatürkçülük

Atatürkçülük nedir? Yeni Atatürkçülük, iktidarın Atatürkçülüğü benimsemesi ve Disney tartışmasını siyasal iletişimci Burak Savaş yazdı.

02 Eyl 2023

Fotoğraf: Teori ve Eylem

YAZARLAR

Spektrum

Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

İLGİLİ OKUMALAR

;