Emeklilikte yaşa takılanlar topluluğu yine mi mağdur?

Ülkemizde yaş şartı olmadan emeklilik uygulaması ilk defa 20 Şubat 1992 yılında getirildi ve uygulama 8 Eylül 1999 tarihine kadar devam etti. 1999 yılında yapılan düzenleme ile kademeli olarak yaş ve prim gün sayısında artış yapıldı. Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) topluluğu, topluluğun isminden de anlaşıldığı üzere yaş şartının kaldırılmasını talep ediyordu. Sonra da 8 Eylül 1999 öncesi haklarının olduğu gibi iade edilmesini istediler.
4 maddeden oluşan EYT kanun teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na (TBMM’ye) sunuldu. Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edilen kanun teklifi olduğu gibi kabul edildi. Düzenleme önümüzdeki hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanacak.
EYT düzenlemesine ilişkin istatistiki çalışma ve mali analiz yapıldıktan sonra TBMM’ye getirilebilecek düzenleme kamuoyunun gündemini uzunca süre meşgul etti ve şubat ayına kadar ertelendi. Kanun teklifi incelendiğinde aylarca çalışma yapılmasını gerektirecek bir durum olmadığı görülüyor. Düzenleme yürülükte olan kanunların yaş şartına ilişkin maddelerinin kaldırılmasında yönelik tek maddelik bir düzenleme.
Bu makalede EYT düzenlemesini, düzenlemeye ilişkin etki analizi ve sendikaların taleplerini inceliyoruz.
EYT Kanun teklifinde neler var?
8 Eylül 1999 öncesi için yaş şartı kaldırılıyor.
EYT kanun teklifi incelendiğinde 8 Eylül 1999 öncesinde işe girenler ve askerlik, doğum, yurtdışı vb. borçlanma yaparak sigortalılık başlangıç tarihini 8 Eylül 1999 ve öncesine götüren sigortalılara ilişkin sigortalılık süresi ve kademeli prim ödeme gün sayısı şartlarında değişiklik yapılmaksızın yaş şartının kaldırılması öngörülüyor.
9 Eylül 1999 ve sonrası ile EYT düzenlemesinin yürürlük tarihi olacak 2023 yılı Şubat ayı öncesinde kademeli yaş şartı dikkate alınarak emekli olan kişilerin ise geçmişe yönelik hak talep edemeyeceği ve onlara ödeme yapılmayacağı belirtiliyor. Teklifte bu şekilde yer almasına rağmen Anayasa’nın “eşitlik ilkesi” kapsamında geriye yönelik hak talepleri olacağını düşünüyorum.
Emeklileri istihdam eden işverenler 5 puanlık prim teşvikinden yararlanacak.
Teklifte yer alan bir diğer konu ise Sosyal Güvenlik Kurumu’na borcu bulunmayan işverenlerin yararlandığı 5 puanlık prim teşvikinin EYT kapsamında emekli olacak kişiler için de uygulanacak olması. Bugüne kadar emekli olduktan sonra çalışmaya devam edenler prim teşviklerinden yararlandırılmadı. Ancak EYT düzenlemesi kapsamında çok sayıda kişinin aynı anda emekli olacak olması nedeniyle istihdamı koruma ve normal çalışan - emekli çalışan ayrımını ortadan kaldırma adına EYT kapsamındaki emekliler de 5 puanlık prim teşviki kapsamına alınıyor. Teşvik tutarı hazineden karşılanacak.
Emekli aylığı talebinde bulunacak kişilerin işten ayrılış bildirgesindeki işten çıkış nedeni emeklilik olarak belirtilecek. Bu kişiler işten ayrılış tarihinden itibaren 10 gün içinde en son çalıştıkları işyerinde çalışmaya başlamaları hâlinde işverenler 5 puanlık prim teşvikinden yararlanabilecek. İşverenler bu teşvikten sadece bir defa yararlanabilecekler.
İşverene her bir EYT emeklisi çalışan için 500,40 TL ile 3.753 TL arasında indirim sağlanacak.
Kamu kurum ve kuruluşları, il özel idareleri ve belediyelerde 696 taşerondan kadroya alınan işçiler için zorunlu emeklilik uygulaması kaldırılıyor.
Taşeron şirketlerde çalışırken kadroya geçen işçilerin emekli olduktan sonra mevcut kurumlarında çalışmalarına izin verilmiyordu. Bu kişiler emekliliğe hak kazanmaları durumunda iş sözleşmeleri zorunlu olarak fesh ediliyor. Düzenleme ile bu kişiler hem emekli olup hem de çalışmaya devam edebilecek.
EYT etki analizi ne diyor?
- Hemen emekli olabilecek kişi sayısı 2.2 milyon (1,7 milyonu işçi, 89 bini esnaf/işveren, 496 bini memur). Bu kişilerin ortalama yaşı 48,5 ve emekliliğe kalan ortalama süre 6,3 yıl.
- EYT dışında emekli olanların ortalama yaşı kadınlarda 54,1, erkeklerde 54,3’tür.
- Hemen emekli olacak 1,7 milyonun işçinin 1,4 milyonu (% 87) aktif sigortalı olarak çalışıyor. Bu kişilerin %75'inin veya %100'ünün asgari ücretle çalışmaya devam edeceği öngörülüyor.
- İlerleyen yıllarda emekli olacak kişi sayısı 4.8 milyon kişi ( 3,5 milyonu işçi, 619 bini esnaf/işveren, 669 bini memur)
- İşçi, esnaf ve işverenlerin tamamının, kamu kurumlarında çalışan işçiler ve memurların ise %25’inin emekli olacağı ve yerlerine yeni personelin alınacağı varsayılmıştır.
- Düzenlemenin 2023 yılı için toplam maliyetinin 194,4 milyar TL olacağı öngörülüyor.
- Emekli olacak işçilerin çalışmaması durumunda 45,5 milyar TL’lik prim kaybı oluşabilir, çalışmaları durumunda prim kaybı oluşmayacak.
- 5 puanlık prim teşvikinin on aylık maliyeti 4,7 milyar TL olacak, ancak hazineye ek yük getirmeyecek.
Sendikaların talepleri
Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ):
- 8 Eylül 1999 öncesi işe girenler için kademeli prim sisteminin kaldırılması, 5000 prim gününün yeterli sayılması,
- 696 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden sonra zorunlu şekilde emekliliğe sevk edilerek, iş sözleşmesi sona erdirilen işçilerin çalıştıkları kurumlara tekrar dönebilme imkânının sağlanması,
- 5620 sayılı kanun kapsamında çalışırken emekliliğe hak kazanan işçilerin zorunlu olarak sözleşmelerinin feshedilmesini zorunlu tutan düzenlemeler yürürlükten kaldırılması,
- Stajyer ve çıraklara emekliliğe ilişkin borçlanma hakkı tanınması,
- Kadınlara sigorta başlangıcından önceki doğumlar için borçlanma hakkı tanınması,
- Covid-19 döneminde kısa çalışma ve ücretsiz izinde geçen süreler için de borçlanma hakkı tanınması,
- Sosyal güvenlik destek priminin düşürülmesi, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmesi.
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK):
- 8 Eylül 1999 öncesi işe girenler için kademeli prim sisteminin kaldırılması, 5000 prim gününün yeterli sayılması,
- 9 Eylül 1999 ve sonrasında çalışmaya başlayanlar için kademeli yaş düzenlemesinin yapılması,
- Aylık bağlama oranlarının iyileştirilmesi, en düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çıkarılması, emekli aylıklarına ilişkin intibak düzenlemesinin yapılması,
- 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen taşeron işçilerden emekliliğe hak kazananların zorunlu olarak iş sözleşmesinin sona erdirilmesi sorununun çözülmesi.
Değerlendirme
EYT’liler yaş sorununun çözüldüğünü ancak prim gün sayısı şartı getirildiğini, bu nedenle prim gün sayısına takıldıklarını iddia ediyor. Düzenlemede yeni getirilen prim gün sayısı şartı yok. Sadece 1999 yılında getirilen kademeli prim gün sayısı şartının devam etmesi söz konusu. Dolayısıyla EYT ’lilerin yeniden mağdur olması söz konusu değil. EYT’liler 9 Eylül 1999 öncesi şartlarının olduğu gibi iade edilmesini, yani kademeli prim gün sayısı şartının da kaldırılması ve düzenlemenin kapsamının genişletilmesini talep ediyorlar. Bunun anlamı emeklilikte aranan ve 5000 ile 5975 gün arasında değişen kademeli prim gün sayısı şartının da kaldırılarak 5000 gün olarak düzenlenmesidir. HAK-İŞ ve DİSK’in de benzer talepleri mevcut. Düzenlemeden yararlanacak kişi sayısının çok olması, mali yük ve aktüeryal denge nedeniyle kapsamın genişletilemeyeceği düşünüyorum. Kademeli prim gün sayısı şartının kaldırılması ve stajyer ve çıraklara borçlanma hakkı verilmesi konularında düzenleme yapılması zor.
Emeklilik sonrası çalışmalarda kayıtdışı olarak çalışma yaygındır. Kayıt dışılığı önleme, kayıtlı istihdamı teşvik etme adına hâlihazırda konuya ilişkin düzenleme yapılırken 5 puanlık prim teşviki tüm emekliler için uygulanabilir.
Öte yandan işten ayrılış bildirgesinde yer alan işten ayrılış nedenleri arasına “EYT nedeniyle emeklilik” gibi yeni bir neden eklenebilir. Bu şekilde EYT’den emekli olacak kişilere yönelik istatistiki bilgi elde edilmesi ve analiz yapılması kolaylaşır.
İlgili Başlıklar
Emeklilikte yaşa takılanlar
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Sosyal Güvenlik Kurumu
Hikâyeyi beğendiniz mi?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
Nerede Yayımlandı?

EYT Düzenlemesi, Toplu İş Sözleşmeleri
Yayın & Yazar

İş Hukuku & Sosyal Güvenlik
Çalışma hayatına ilişkin gelişmeler, yeni kanun ve mevzuatlar, sendikaların eylem ve çalışmaları, yoksulluk, işsizlik ve enflasyon raporları.