
20'lik
20’lik, kafada oluşan saçma soruların, açılmayı bekleyen ve bazen suratımıza çarpılan kapıların, gündem ile üzerimize çökebilecek fenalığın paylaşıldığı bir bülten.
(bu yazı minik spoilerlar içerir).
Gibi 2021'de hayatımıza girmiş olsa da ben onunla 2022’nin son demlerinde karşılaştım diyebilirim. İlk sezonun ilk bölümü, ‘Kokoriç’ ile beni almıştı hayran kitlesine. Absürt komedi olarak geçen bu dizi, Türkiye’de çok örneği olmayan bir yerden girdi ve bence büyük bir ihtiyacı karşıladı. Her bölümün birbirinden bağımsız olduğu dizi örneklerini Türkiye’de çok sık görmüyoruz. Bu özelliği ile benim listemde Broad City ve Black Mirror gibi dizilerle beraber duruyor (evet biraz n’alaka diyebilirsiniz). Broad City gibi şehri ve gündelik yaşamı odağına alıyor, Black Mirror gibi günümüzün gerçekliklerini, birazcık abartı ile, tefsir ediyor. Feyyaz Yiğit ve Kıvanç Kılınç’ın Yılmaz ve İlkkan olarak başrolleri paylaştığı dizide gündelik hayattan kesitler görüyoruz. Olaylar çığrından çıkıyor, küçücük şeyler koskocaman oluyor. Türkiye’de yaşayanlar olarak bence bizim saçmalıklara karşı bir mıknatıs özelliğimiz var; ‘bu da mı olur?’ dedirtecek çok şey deneyimliyoruz. Memlekette çoğu şeyi şakayla karışık yaşıyoruz. Gibi de, Türkiye’deki hayat gibi, ağlanacak hâle gülme felsefesini içselleştiriyor.
Hayattan Kesitler
Gibi’yi özel yapan şeylerden biri, dizinin karanlığa, iç-karartıcılığa, melankoliye yaklaşmaktan kaçınmaması. Komedi, evet, ama Nathan For You ve Better Call Saul edasındaki o kara mizahı çok güzel yakalıyor. Türkiye’de yaşamın kültürel ve sosyal analizini yapıyor, evet, ama Avrupa Yakası’nın o şen şakrak ve aydınlık hâli yok. Dizinin tonlaması görsel açıdan bile fazlasıyla gri. Beni bazen komediden çok karamsarlığa itse de bu karakterlerin başlarına gelenleri görmek ilgi çekici oluyor. Gözlemlerinin nokta atışı olduğunu düşünüyorum. Vücut dilinden tutun, gündelik hayatı yaşama tarzına kadar. Her bölümü birleştirsek, dizinin herhalde %50’si Yılmaz, İlkkan ve Ersoy’un kafede çay içmesinden ya da salonda uzanmasından oluşur. Bu gerçeklik değilse nedir bilmem. Bir umut da yok değil. Senaristliğini Aziz Kedi ve Feyyaz Yiğit’in yaptığı bu dizide, insanların aptallığını, cahilliğini, dogmatik tavırlarını gözlemliyoruz ama aynı zamanda birlik olmalarını, birbirlerine destek çıkmalarını ve yumuşaklıklarını da görüyoruz.
Kahvaltıda 14 yumurta yiyen, mini şortlar giyen ve sürekli terleyen Yalvaç ile tanıştığımız ‘Vücutçu Yalvaç’ bölümünde ‘elalem ne der’ anlayışının koskoca bir boyut aldığı bir bölümle karşılaşıyoruz mesela. Bölümün tamamı mahallenin Yalvaç’ın giyim kuşamına karşı sinirlenmesini gösteriyor. Olaylar büyüyor da büyüyor, tehditler geliyor, sonunda kendi dairelerinden bile kaçma durumunda kalıyorlar. Her şeyin bir nizamı olduğunu savunan mahalle sakinleri ile Yılmaz, İlkkan ve Yalvaç’ın karşılaşmasından çıkan sonuç ne peki? Mahalle sakinlerinin de fit olmayı, spor yapmayı öğrenmek istemeleri. Özenme ve kabullenememe arasındaki dengeyi gösteriyor.
Ya da hâlâ benim favori bölümlerimden biri olan Kokoriç’i düşünelim. Dayatma ve maçoluğun kokoreç dükkânında boyut almış hâli midir? İnsanların aşırı yardımsever hâlinin bir kritiği midir? Hani o kadar yardım etme ve naziklik telaşına düşülüyor ki, korkutucu oluyor gibi midir? O zaman Gibi de aslında hayatta dengeden yoksun tepkilerin, düşüncelerin, deneyimlerin bir temsili değil mi? Belki analiz yapma pahasına çok zorluyorum, ama Gibi, bence Türkiye’deki yaşamın gerçekçi bir aynası olarak bizlerle buluşuyor. O kırık dökük ama renkli mi renkli mozaikte parçalar kimi zaman yerine yerleşiyor, kimi zaman yapışkan gevşiyor, biri tak diye yere düşüyor. O düşeni yapıştırmak da bize düşüyor.
20’likte denge meselesini çok işliyoruz, Gibi de sanki bu dengenin sağlanamadığı durumlardaki uçların harika bir temsili gibi… Değil mi?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
20'lik
20’lik, kafada oluşan saçma soruların, açılmayı bekleyen ve bazen suratımıza çarpılan kapıların, gündem ile üzerimize çökebilecek fenalığın paylaşıldığı bir bülten.
İLGİLİ BAŞLIKLAR
Absürt komedi
Kokoriç
Türkiye
Broad City
Black Mirror
Feyyaz Yiğit
Kıvanç Kılınç
Nathan For You
Avrupa Yakası
Aziz Kedi
YAZARLAR

Yasmin Güleç
Anthony Bourdain'in #1 numaralı hayranı olmak dışında zamanımı genelde yazarak, yürüyerek, kahve içerek ve derin politik tartışmalara girerek harcıyorum.

20'lik
20’lik, kafada oluşan saçma soruların, açılmayı bekleyen ve bazen suratımıza çarpılan kapıların, gündem ile üzerimize çökebilecek fenalığın paylaşıldığı bir bülten.
İLGİLİ OKUMALAR