
26, 28, 32, 34, 40, 42, 44, 46. Mavi, yeşil, mor, pembe, pullu, pulsuz. Arnavut kaldırımları arasına sıkışmış karton koli parçaları arasında, ayakkabıya yapışan koli bantları eşliğinde KA-AN İstanbul’a, kurucusu İbrahim Erdinç’e doğru atıyoruz adımları. Saat 12.49, Meşrutiyet Caddesi Kodaman Sokak’ta etraf yeni yeni kalabalıklaşıyor, öğrenmek istediğimiz: Osmanbey kimin mahallesi?
Toptancıların, satış temsilcilerinin, tasarımcıların ve moda endüstrisindeki birçok kişinin buluşma noktası Osmanbey nasıl bir semt? Mahalledeki birliktelik başka mahallelerle/şehirlerle/ülkelerle nasıl bir iş birliği içinde?
Perakende satışın başladığı Rumeli Caddesi ile Valikonağı Caddesi arasında, Şair Nigar Sokak’tan Şişli’ye kadar olan kısım benim için Osmanbey. Zamanında Sultan Hamam'da yapılan tekstil daha da gelişerek Osmanbey'e taşındı. 1995 yılında mahalleye geldim, geldiğimde hâlihazırda düzen kurulmaya başlanmıştı bile. İlk geldiğim dönemlerde konutlar daha çok oturuma açıktı. Başlarda giriş katları tekstil atölyelerinin showroom’u oldu, sonra üst katlar da imalata dahil oldu ve yayılım başladı.
Osmanbey’deki tekstil sektörü mahalleye sığamayınca arayışa geçildi. Üretim Çağlayan, Okmeydanı, Merter ve Güngören taraflarına doğru kaydı. Ama Osmanbey konum itibarıyla çok değerli bir yerde olduğu için de ilk baştaki sisteme geri dönüldü; mahallede genellikle sadece showroom’lar var artık. Mahallelerin ritmi bu aslında: Önce keşfediliyor, sonra üretiliyor, ardından yayılıyor, yayıldıkça komşu mahallelere taşıyor ve başlangıç noktasındaki boşluğa geri dönülüyor. Osmanbey ne kadar boşalırsa boşalsın yine Osmanbey’dir. Atıl kalması mümkün olmayan bir merkez. Şu andaysa tekrar Osmanbey’de mesken kavramı revaçta, konutların kullanım alanları değişiyor. Airbnb mantığıyla kısa dönem sirkülasyonu artıyor. Bu da 2023 Osmanbey’inin mahallelisini oluşturuyor; çok kültürlü, değişken ve kalıcı. Osmanbey'in hayatı bu. Tekrar döngüsünün başındayız biz de; yerleşik yaşamın kurulmaya başladığı evre.
İbrahim Bey
Atölyenin Osmanbey ile ilişkisi nasıl oluştu?
2005 yılına kadar buradaki tekstil sektörü iç piyasaya hitap ediyordu. Bizim için yabancı Anadolu esnafıydı, 2005 sonrası internetin de sayesinde Osmanbey dünyaya açılmaya başladı. Bir nevi Osmanbey ülkelerin tekstil konusunda buluşma noktası, iletişim köprüsüne dönüştü. Güney Amerika, Almanya, Hollanda, Fransa, Kosova, Filistin ve daha birçok farklı coğrafyadan müdavimlerimiz var artık. Her ay düzenli iletişimde olduğumuz yurtdışından dostlarımız oldu. İlk başlarda yüz yüze iletişim daha hâkimdi, bir dönem Covid-19’un da etkisiyle tamamiyle online'a dönüldü ama şimdilerde tekrar mahalle ziyaretleri başladı.
Abdi İpekçi ve Rumeli’nin yoğun olması, oradaki ürünlerin perakendelerinin görülmesi insanları üretimin yapıldığı sokaklara yönlendiriyor. Nişantaşı’nın arka sokakları Osmanbey’in müdevimlerini oluşturuyor aslında. Mahalleye gelmeyi seçenler merak edenlerden oluşuyor genellikle. Bu da bizim daha sağlam ilişki kurmamızı sağlıyor. Yıllar önce bir elbise almaya gelenler şimdi ülkelerindeki mağazaları için tasarımları toptan alıyor. Kurulan iletişim sayesinde edindiğimiz aile dostlarımız bile oldu.
Tekstil sektörüne “doğal olarak tahsis edilmiş”, mahalleye yayılan açık hava ticaret merkezinde bu işi yapmanın ne gibi kolaylıkları ve zorlukları var?
Bu birliktelik aslında mahalleye daha çok müşteri çekmemizi sağlıyor. Bugün altın almak istenildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri Kapalıçarşı. Sebebi bu toplaşma, bir aradalık. Aynısı Osmanbey için de geçerli. Tekstil’in Kapalıçarşı’sı diyebiliriz buraya. Konumu gereği etrafındaki her mahalleyle birleşen bir sokağı var mahallenin. “Komşuma gelen müşteri bugün oradan alır, yarın gelir benden beğenir, benden alır” felsefesi hâkim.
Mahalle içindeki iletişim de düşünüldüğü kadar sık değil. Esnaf lokantaları birer birer kapanıyor nedeni de hemen hemen her firmanın kendi bünyesinde bu işi halletmeye çalışması. Yemek içeride dönen bir kültür burada. Müşteri iletişimi en öncelikli iş olduğu için dükkânın boş kalmaması adına pratik çözümler bulunuyor, yemek fabrikaları gibi. Yine de yıllardır vazgeçemediğim bir Tatbak’ın lahmacunu var. Güzel bir gün geçiriyorsam benim ödülüm oluyor.
İlgili Başlıklar
tekstil
İstanbul
İbrahim Erdinç
Osmanbey
Şişli
Merter
Güngören
Hikâyeyi beğendiniz mi?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
Nerede Yayımlandı?

#84: Osmanbey
Yayın & Yazar

Soli
Her hafta bir mahalle, bir mahalleli! Seyahat ve kültür yayını Soli, her hafta bir mahallenin esnaflarının, binalarının, sokaklarının, insanlarının hikâyesini anlatıyor.

Rana Mengü
Editor @ Aposto