aposto-logo
TR
TREN

Dönüşümü kovalamak

Aposto'nun kurucu ortağı Orhun Canca ile Aposto'nun kuruluş süreci ve gelecek planları hakkında konuştuk.

22 Nisan - Sigortam.net - Pareto
Sigortam.net ile birlikte

Müşterilerinin kafasını “net”leyen marka: Sigortam.net Sigorta sektörüne inovatif teknolojiler kazandıran insurtech , kullanıcıların ihtiyaçlarına en iyi çözümleri sunma ve riskleri en aza indirme gayesiyle sigortacılığın geleceği açısından oldukça önem taşıyor. Türkiye’nin lider dijital tüketici platformu iLab Holding’in bir girişimi olarak 2000 yılından bu yana faaliyet gösteren ve Türkiye’nin en büyük insurtech markası olan Sigortam.net , teknolojiye ve insan kaynağına yaptığı yatırımlarla sigorta gibi komplike bir dünyayı tüketiciler için netleştiriyor. Nedir? Online sigorta brokerliğinin öncüsü ve dijital sigortacılığın pazaryeri olan Sigortam.net , 22 farklı sigorta şirketiyle çalışıyor. 'Müşterinin Şampiyonu’ olmak vizyonuyla dönüşen şirket, müşterilerinin sigortasını seçerken, satın alırken, yenilerken, kısacası sigorta konusunda ihtiyaç duydukları her an yanlarında yer alıyor. Neden Sigortam.net? Doğru ürün, iyi fiyat ve 7/24 hizmet vizyonuyla yatırımlarını sürdüren Sigortam.net, Türkiye’de dijital sigortacılıkta bir ilke imza atarak yapay zekâ algoritmasıyla müşterilerine düşük fiyat, geniş kapsam ve fiyat-performans açısından üç alternatifli şeffaf bir yönlendirme sunuyor. Şirket, bu teknoloji için kendi bünyesindeki mühendisler ve Türkiye’nin köklü üniversitelerinden ODTÜ’yle beraber çalışıyor. Neden önemli? Fintech ekosisteminin parlayan yıldızı insurtech ’in Türkiye’deki lider markası olan Sigortam.net, sektördeki tüm paydaşların yaşamlarını kolaylaştıracak inovatif çözümler üretirken sunduğu hizmeti yeni teknolojilerle mükemmelleştirmek üzere çalışıyor. Sigortacılıkta kafanızı netleştirmek için Sigortam.net’i keşfedebilirsiniz.

Daha fazlasını öğren

Pareto

Pareto

İş dünyasından içgörü, sektör analizleri ve gelecek öngörüleri her pazartesi ve cuma e-posta kutunuzda.

Galata’da yerli ve yabancı turistlerin oluşturduğu gürültülü kalabalığı delip kulenin dibinden Camekan Sokak’a doğru kıvrıldığınızda yolun sonunda sizi bugüne kadar birçok dizi ve filme ev sahipliği yapmış 130 yıllık bir bina karşılıyor. Adres tariflerinde “No:1” olarak adlandırılan bu binanın demir kapısından içeri girdiğinizde sağ tarafınızda, çoğu zaman sonuna kadar açık olan bir kapı ve uzun bir koridorla karşılıyorsunuz. Burası, 2019’un sonlarında “medya sektöründe dönüşümün zamanının geldiğine” inanan iki arkadaş tarafından büyütülen Aposto’nun ofisi.

İçerik üretmek için ilhamın mekândan alındığı bu ofiste, ilk olarak dikkatinizi koridorun sonundaki led ışıklı Aposto yazısı çekiyor. Adım atarken parkeler, eski binalara has bir şekilde gıcırdayarak geldiğinizi içeridekilere duyuruyor. Beyaz kiremit duvarlarda Aposto’nun yemek, kültür-sanat ve seyahat yayınları için tasarlattığı çizimler var. Bir köşede, kalın çerçeveli devasa bir tablo dikkat çekiyor. Tabloda, upuzun bir metin var, şu cümlelerle başlıyor:

“Günaydın! Açtığımız Beta sürecine son 2 günde kaydolan yüzlerce okuyucumuza çok teşekkür ederiz. Bugünün hem Türkiye hem dünya hikâyeleri bolca karamsar olsa da biz Aposto'’nun ilk günlerinin tutkulu enerjisini sizlere yolluyoruz.”

Bu mesaj, dijital medya servisi Aposto'nun 19 Ağustos 2019 tarihli ilk e-posta bülteninden. Bülten, “Sevgiler, Aposto ekibi” diye sonlanıyor. O gün bahsedilen ekip, aslında Aposto’nun kurucu ortakları Orhun Canca ve Umutcan Savcı dahil 4-5 kişiden oluşuyor. Bugün, gelinen noktada ise Aposto; tam zamanlı, yarı zamanlı ve freelance olmak üzere 100'ü aşkın kişiyle çalışıyor. Farklı dikeylerdeki 120’yi aşkın yayını, her ay 400 binden fazla kişinin e-posta kutularına düşüyor. E-posta kutuları dışında mobil ve web uygulamaları üzerinden ulaştığı okurlarına tüm medya ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri kapsamlı bir servis sağlıyor.

Fikrin mucidi Orhun Canca, Aposto’yu “Bilginin nereden ve nasıl önümüze düştüğü belli olmayan bir dünyada; tatmin edici, güvenilir ve insanlara internet kullanımları içerisinde adeta bir vaha hissiyatı verecek dijital bir medya servisi,” olarak tanımlıyor ve ekliyor “Bunu kendi ekibimizin hazırladığı, lisansladığımız ya da belli kurum ve kişilerle iş birliği yoluyla çıkardığımız online gazete, dergi ve radyo programları ile yapıyoruz.”

Aposto, her ne kadar bugün kendini kapsamlı bir dijital medya servisi olarak tanımlasa da aslında hikâyenin başlangıcında bir “medya şirketi” olma hedefi yok. Bugün arkadaşlarının “Gazete kurdu,” diyerek tanımladığı Canca, Aposto’nun Türkiye’de oldukça geleneksel olarak tanımlanabilecek bir sektör olan medyada kendine yeni bir alan açmasını “Kazara oldu,” diyerek tanımlıyor. “Ben bir teknoloji girişimcisiydim,” diyen Canca, kurduğu onlarca girişim hayalinden biri olan ve ilk günlerde bir yan proje olarak gördüğü Aposto’nun “haberler için Spotfiy gibi bir servis” (Spotify for news) yaratma iddiasıyla ortaya çıktığını söylüyor. Aposto’nun İtalyanca’da “bir arada/yerli yerinde” anlamına gelen isminin çıkış noktasında da bu iddia var.

Fotoğraf: Deniz Sabuncu

Yıl 2016, Aposto’nun hikâyesi, New York’ta küçük bir apartman dairesinde başlıyor. Koç Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği ve Medya Görsel Sanatlar bölümlerinde okuyan Canca, üniversitedeki birkaç girişim denemesinden sonra değişim programı kapsamında gittiği New York’ta artık ciddi adımlar atmanın zamanının geldiğini düşünüyor ve market araştırması yapmaya başlıyor. O zamanları “Çok yalnızdım ve hayatta ne yapacağımı sorguluyordum. Geriye dönüp baktığımda depresyon olarak bile tanımlayabilirim,” diyerek anımsayan Canca, internetten teknoloji tarihini incelerken Wired’ın 1 Şubat 2003’te yayımladığı “The Year Music Industry Dies” isimli makalesine denk geliyor.

İlk kıvılcım, işte o anda çakıyor. Makalede bahsedilen müzik endüstrisi; henüz iTunes, Spotfiy gibi servislerle tanışmamış, dijitalleşmeye ayak uydurmakta zorluk çeken, korsan indirmelerle boğuşan, CD satışlarının son altı ayda %11 düştüğü, tabiri caizse son demlerini yaşayan bir sektör. Yazar Charles C. Mann, çözüm için “yeni ekonomik gerçekliği” yansıtan birtakım öneriler sunuyor; ancak uyarmayı da ihmal etmiyor: “Bunlardan herhangi birini yapmak imkânsıza yakın. Bunların hepsini yapmak ise iş dünyası tarihindeki en şaşırtıcı geri dönüşlerden biri olacaktır.” Makalede çizilen olumsuz tablonun aksine müzik endüstrisi, aradan geçen 13 yılda Spotify’ın baş rolü kaptığı bir hikâyeyle “imkânsızı” gerçekleştirmeyi başardı. 

“Neden medya sektörü için de aynısı olmasın? Dönüşecek bir endüstri varsa her türlü dönüşecek, sadece doğru zamanı yakalamak gerekiyor.”

Yaklaşık 6 sene önce işte bu düşünce, Canca’yı harekete geçirenlerden biri oluyor. “O gün müzik endüstrisinden nasıl bahsediyorlarsa bugün de medyadan aynı şekilde bahsediyorlardı,” diyen Canca, “Gazeteler, dergiler öldü. Tirajlar düştü, artık herkes haberleri sosyal medya üzerinden takip ediyor…” sözlerinin aksini kanıtlamanın peşine düşüyor. Fikri bulmak çoğu zaman kolaydır; ancak uygulamaya geçirmek bazen aylar hatta yıllar alır. Aposto’nun hikâyesinde, bu süre yaklaşık 3 seneyi buluyor. Canca, 2016’dan 2019’a kadar uzanan bu zaman diliminde, Aposto fikrinin en az 10 versiyonunu farklı kişilerle hayata geçirmeye çalışıyor.

2019’un bahar aylarında ise Umutcan Savcı, Mustafa Gökberk Tektek ve Burak Kocamış’tan oluşan küçük bir ekip, Moda’da gerçekleştirdikleri sayısız buluşmadan sonra Aposto’nun kuruluşu için ilk adımı atıyor. “Hangi ülkede ve nasıl bir servis sunacağımız konusunda net bir fikrimiz yoktu,” diyen Canca, fikrin en basit versiyonunu deneyerek başladıklarını belirtiyor. Aposto’nun ilk e-posta bültenleri, adeta bir Spotify çalma listesi gibi kurgulanıyor. Son 24 saatte dünyada ve Türkiye’de olup bitenler, farklı kaynaklardan (farklı sanatçılar) derlenerek madde madde yazılıyor. Bu maddelerin her biri, adeta bir şarkı. Günün sonunda 30-35 maddelik (şarkılık) bir bülten (playlist) hazırlanıyor. Canca, “Bültenin kendisi hep bir çalma listesiydi benim için,” diyor, “Bültenlerin Spotify çalma listeleri ile başlamasının nedeni de bu,” diye de ekliyor. Nitekim Aposto’nun her sabah saat 7.00’de okurlarla buluşturduğu günlük gazetesi Aposto Gündem, bugün dahi sürdürdüğü bu gelenek kapsamında her gün okurlarına yeni bir çalma listesi öneriyor.

Fotoğraf: Deniz Sabuncu

Aposto’nun ilk aşamada haftada 3 gün derlediği haberleri, bir e-posta bülteni (newsletter) formatında atmasının arkasında birden fazla neden var. En önemli nedeni, basılı medyanın dijitalleşme sürecindeki kimlik arayışında e-posta bültenlerinin yeniden tanımlanması… Uzun yıllar boyunca sadece bir pazarlama veya şirket içi ve dışı iletişim aracı olarak görülen e-postalar, son birkaç senede gazeteciler, yayıncılar ve bağımsız içerik üreticileri için yeni bir alan açmaya ve sürdürülebilir gelir modelleri yaratmaya başladı. Bülten yayıncılığının gelişimi, bu amaca yönelik hizmetler ve teknolojiler sunan şirketlerin de ortaya çıkmasına neden oldu. Örneğin; 2017’de kurulan Substack, şu anda küresel çapta içerik üreticilerinin abonelerine e-posta bültenleri göndermek için kullandıkları en büyük platformlardan biri olma özelliği taşıyor. Sektörde, Substack’in yanı sıra Revue, TinyLetter gibi daha çok bireysel içerik üreticilerinin tercih ettiği hizmet sağlayıcıları ve Mailchimp, EmailOctopus gibi daha çok kurumsal şirketlerin tercih ettiği e-posta pazarlama araçları var. Dijital abonelik konusunda iddialı olan The New York Times, Washington Post gibi köklü gazeteler, farklı dikeylerde e-posta bültenleri hazırlayarak okurlarının dijital haber alma alışkanlıklarını değiştirmeyi hedefliyor.

Türkiye’de ise e-postanın “pazarlama aracından haber alınan bir mecraya” dönüşümü Aposto gibi şirketler sayesinde yeni yeni gerçekleşiyor. Canca, e-posta formatını tercih etme sebeplerini “İstediğimiz prototipe çok uygun olduğunu fark ettik. Çok bağımsız ve yeni bir ritüeldi,” diyerek açıklıyor. İlk başta, “Türkiye’de işle ilgili e-postalar bile okunmuyor. Haber mi okunacak?” sorusuyla karşılaştıklarını da belirtiyor.

Aradan geçen 2 sene, e-posta yayınlarına şüpheyle yaklaşanların haksız olduğunu kanıtlar nitelikte desek yanlış olmaz. Zira Aposto’nun her sabah saat 7:00’de okurlarla buluşturduğu Aposto Gündem, hâlihazırda Türkiye’deki en çok okunan gazetelerden bile daha çok kişiye ulaşıyor. Aposto’nun kendi editörleri tarafından hazırlanan iş dünyası, teknoloji, politika, yemek, kültür-sanat, spor gibi alanlardaki 10 ayrı bülteninin her biri, çoğu gazetenin tirajından yüksek abone sayılarına sahip. Canca, “Nasıl bu kadar geniş bir kitleye ulaştınız?” sorusuna, “İlk aşamada dilden dile yayılarak başladık. Sabah e-postayı gönderdikten sonra yüzlerce kişi geri dönüş yapıyordu ve bu geri dönüşlerin %95’i olumluydu. Geri dönüşleri okudukça şunu fark ettim. Ne yaptığın değil insanlara nasıl bir değer kattığının önemli. O noktada benim fikirlere olan aşkım bitti, sürece odaklanmayı öğrendim,” diyerek cevap veriyor.

Aposto, e-posta bültenleri üzerinden içerikler derleyerek başladığı yolculuğuna uzun bir süredir kapsamlı bir dijital medya servisi olarak devam ediyor. Bu yolculukta bugüne kadarki en büyük adımı ise önümüzdeki ay atmayı hedefliyor. Aposto’nun içeriklerini tek bir çatı altında bir araya getiren yeni uygulamasının lansmanı, mayıs ayının sonunda gerçekleşti. Bugüne kadar gelir modelini yayınlarında yer alan sponsorluklar üzerine kurgulayan şirket, önümüzdeki aylarda bireysel abonelik sistemini de hayata geçirecek. Canca, “Gelecek aylarda çok daha farklı sektörel içerikler düzenlediğimiz, çok daha özel birtakım içerik grupları tasarladığımız ve bunu okur temelli bir abonelik modeliyle sunacağımız bir evreye doğru hazırlanıyoruz,” diyor. Şirketin gelecek planları, elbette bunlarla sınırlı değil. Heyecanı yüzünden okunan Canca, birkaç ay önce hayata geçirdikleri ilk İngilizce bültenleriyle beraber pasif yurt dışı yatırımlarına başladıklarını belirtiyor. Son iki yılda toplam 625 bin dolar yatırım alan şirketin Avrupa açılımları için yeni bir yatırım turuna çıkmayı planladığını da söylüyor ve ekliyor: 

“Son 2 senedir bir kaos yarattık ve kaos yaratmak kolay bir şey değildi. Şimdi o kaosu düzenleme zamanı.”

Not: Bu röportaj 16 Kasım 2022'de güncellenmiştir.

Hikâyeyi paylaşmak için:

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Pareto

Pareto

İş dünyasından içgörü, sektör analizleri ve gelecek öngörüleri her pazartesi ve cuma e-posta kutunuzda.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Türkiye

Orhun Canca

Umutcan Savcı

NEREDE YAYIMLANDI?

ParetoPareto

BÜLTEN SAYISI

📩 Dönüşümü kovalamak

Aposto'nun kurucu ortağı Orhun Canca ile Aposto'nun kuruluş süreci ve gelecek planları hakkında konuştuk.

22 Nis 2022

Sigortam.net ile birlikte
Fotoğraf: Deniz Sabuncu

YAZARLAR

Nurefşan Kutlu

Business Editor

Pareto

İş dünyasından içgörü, sektör analizleri ve gelecek öngörüleri her pazartesi ve cuma e-posta kutunuzda.

İLGİLİ OKUMALAR

;