Koloni: İrlanda’nın isimsiz bir adasından kolonyalizmin bedeli

Audrey Magee’nin Koloni’si, tıpkı James Joyce’un Dublin sakinlerinin hikâyelerini anlattığı gibi, 1979’da, İrlanda’nın batı kıyısındaki bir adada yaşayan iki kişinin hikâyesini anlatıyor. Ancak burada olaylar farklı bir çerçeveye oturuyor: İki yabancı karakter, kendilerini beklenmedik bir toplumun içinde buluyorlar.
Kitabın baş karakterleri İngiliz ressam Lloyd ve Fransız dilbilimci Jean-Pierre Masson (JP). Bu ikilinin isimsiz bir adaya gelmeleri, kolonyalizmin ve kültürel dilüsyonunun bir betimlemesini sunuyor. Magee, Lloyd ve JP’nin hikâyelerini, İrlanda’nın 1970’lerdeki sosyal ve politik çatışmalarını anlatmak ve anlamak için bir araç olarak kullanıyor. Her iki karakter de kendi kişisel arayışlarını sürdürürken onların çevresindeki dünya hızla değişiyor ve metin, bir ayna işlevi görüyor.
İki karakter, tek ada: Yabancılar İrlanda’da
Kitap, Bay Lloyd’un, otantik yolu tercih ederek eliyle kürek çekilerek bir Gaeltacht bölgesi adasına taşındığı sahneyle başlıyor. Kendini yerel adetlere bırakma çabası, kahvaltısının tersine dönmesiyle sonuçlanıyor. Bu oldukça zararsız bir olay olmasına rağmen, bir kültürün başka birine çarptığı zaman ortaya çıkan daha büyük sorunların sembolü olarak okunabilir: sömürü, yerli kimliğin sulandırılması ve çatışma—Magee’nin bu rahatsız edici anlatısı, tüm bunları inceleniyor.
Lloyd, adaya yalnızlık ve ilham arayışında gidiyor; ressamın hayal gücü "ham, sert, vahşi güzellik" klişeleriyle yüklü. Bu da dışarıdan gelen bir kişinin cehaletini ve üstenci bakışını ifade ediyor aslında. JP, bir dilin çöküşünün ihtimali üzerine adaya araştırma yapmak için geliyor. Yani bu iki karakterin çatışması, geçmişin ağırlığını taşıyor; adadaki yerel aile Gillanlar tarafından keskin bir şekilde fark ediliyor: Yüzyıllardır toprağımız üzerinde kavga ediyorlar.
Kurgu, James adındaki gencin hikâyesi üzerinden dış etkilerin sonuçlarını da somutlaştırıyor. İngilizce konuşan bir İngiliz Lloyd’un adada yaşaması, JP’nin "dil evrimi"nin İngilizce’nin "ani ve şiddetli" mono-dilliliğine dönüşeceğini savunması gibi etkenler varken James, kendisi ve ailesi tarafından bir tehdit olarak algılanmayan geleneksel balıkçılık yerine Lloyd’dan resim öğrenmeye başlıyor. Bu durum, dış etkilerin geleneklerin ölümünü hızlandırabileceği tezine bir bakış açısı sunuyor.
Bir ada neyi temsil eder?: Dış etkenlerden bağımsız olamamak
Kitap ayrıca, İngiliz ve Fransızların İrlanda’ya olan tarihî saldırılarının bir yansıması olarak terör eylemlerine de değiniyor. Bu yolla Magee, romanında adanın sadece bir sığınak ya da daha basit, daha saf bir yaşam biçimi temsil etmediğini, aksine hiçbir yerin dış etkilerden tamamen bağışık olamayacağını gözler önüne seriyor. Kültürel yağmacılar, hazinelerini topladıktan sonra ada halkı eylemin sonuçlarına göğüs germek zorunda kalıyor.
Koloni, kişisel arayışlar ve çevresindeki dünyanın hızla değişen gerçekleri arasında dengeyi bulmaya çalışan karakterlerle, kolonileştirme ve kültür çatışmalarının etkilerini yansıtıyor. Magee’nin bu eseri, dilin ve kimliğin korunması ve çatışmaların ele alınması konusunda James Joyce’un çalışmalarına bir saygı duruşu olarak da görülebilir. Sonuç olarak Koloni, politik ve sosyal yönleri zengin, zekice yazılmış ve okuyuculara düşündürücü bir deneyim sunan, akıcı bir kurgu bütününe sahip.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
İLGİLİ BAŞLIKLAR
bilim
Audrey Magee
Koloni
James Joyce
Dublin
İrlanda
Jean-Pierre Masson
İngilizce
NEREDE YAYIMLANDI?
Bir dilin ve adanın temsil ettikleri üzerine.
09 Ağu 2023

YAZARLAR

Aposto Kitap
Kitap incelemeleri, edebiyat haberleri, editörden okuma önerileri.
İLGİLİ OKUMALAR