"Medeni", Muhabbet ve Güven


Zappa Zamanlar
“So many books so little time...” Frank Zappa’dan ilhamla: Zappa Zamanlar: Kitaplar ve podcastler üzerine uzunlu kısalı… Doğadan yemeğe, edebiyattan ekonomiye okuma ve dinleme notları…
Bugün sizi bu kitabı okumaya özendirmek istiyoruz: Medeni (İletişim Yayınları, 2023) . Kitabın yazarı Hakan Altınay. Üçüncü Gezi Parkı davasında Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ekmekçi ve Mine Özerden ile birlikte Altınay, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve bir yılı aşkın bir süredir Silivri Cezaevi’nde. Hakan cezaevine girmeden önce kuruluşundan bu yana muazzam emek verdiği Avrupa Siyaset Okulu’nun direktörlüğünü yapıyordu.
Medeni kelimesinin kökünde şehirlilik var. Altınay’ın ifadesiyle, “şehirli olmak birbirimizle teması yoğun olan tanıdık ve tanımadık akranlarla müşterekleri yönetebilme irfanına sahip olmak demek… Siyasinin temel derdi güç ve iktidar iken, medeninin odağı müşterekler ve muhabbet. Derdi güç olan siyaset için dikey, hiyerarşik ilişkiler önemliyken, odağı müşterekler olan medeni için irfan, yatay ilişkiler, akranlık ve dostluk önemli.” Seçim sonrasının insanı yer yer nefessiz bırakan siyasi ikliminde bu sözler kulağa epey naif gelebilir. Halbuki Medeni, geleceğe dair umut devşirmeye çalıştığımız bugünlerde üzerinde düşünmeye değer güçlü ve ufuk açıcı bir perspektif sunuyor.
Altınay çalışmasında türlü türlü dertlerden mustarip dünyamızda yeni ve farklı bir toplumsal oluş ve birliktelik hâlinin imkânlarını sorguluyor. Nöropsikolojiden antropolojiye, tarihten davranışsal ekonomiye, siyaset bilimine birçok alandan beslenen kitabın merkezinde dayanışma, muhabbet, çoğulculuk, sorumluluk ve erdemlilik gibi kavramlar var. Altınay, derdim “kişisel çıkarın önemi, bencilliğin meşruluğu konusunda bu kadar bombardımana tutulan insanların dünyanın her yerinde insanların hakkaniyete olan inancını tespit etmek” diyor. (Sf. 95)
Altınay’a göre günümüz toplumlarının temel belası kutuplaşmayı sadece eşitsizliklerin tepe yapmasıyla açıklayamayız. Sosyokültürel farklılıklar, sosyal medyanın bugün aldığı yeni biçimler gibi nedenlerle artık toplumlar güven ve iyi niyet üretemiyor. (Sf. 25)
Peki çözüm nerede?
Altınay, çözüme giden yolun daha fazla temas, daha samimi muhabbetlerden ve araçsal alışverişlerden uzak durmaktan geçtiğini söylüyor. Bu çerçevede 2014’ten beri faaliyetlerine devam eden Boğaziçi Avrupa Siyaset Okulu’nu örnek gösteriyor. Bu okulda yılda iki kere çok farklı ve birbirine zıt siyasi eğilimlerden gelen genç siyasetçiler (partililer, STK’lılar) bir hafta boyunca birlikte Türkiye gündemine damgasını vuran birçok farklı meseleyi alanlarının uzmanları eşliğinde tartışıyorlar. “Hiçbir sorun çıkmıyor diyemem ama çıkan sorunların korkulandan çok daha az olduğunu ve çözümlerin de hiç zor olmadığını söyleyebilirim.” (Sf. 27)
Kısacası, çoğulculukla uyumlu iyi, niyet ve güveni üretecek ve sürdürecek mekanizmalar oluşturmak çok elzem. Çünkü selamlaşarak, hediyeleşerek ve bayramlaşarak yeterli iyi niyet üretemeyeceğimiz kesin. (Sf. 35) Esas mesele, muhabbete, mekândaşlığa ve ortak sorumlulukların tartışılmasına açık ve güven temelli ilişkilere elverişli ortamlar oluşturmak.
Kaynak: Hande Yalnızoglu Altınay/Twitter
Müşterekler ve nesiller
Kitapta üzerinde en çok durulan kavramların başında belki de “müşterekler” geliyor. Şehirli çoğulculuğa giden yol müştereklerden ve müşterekleri çoğaltmaktan geçiyor dersek abartmış olmayız. “Müşterekler hepimizin iştirakiyle hayata geçen, hayatta kalan, kök salan ve gelişen yetkinlikler olabilir mi?” Altınay’a göre topluma bilgi ve irfan müşterekleri üreticisi olarak bakmak çok önemli kapılar açıyor. (Sf. 100-101)
Burada, kitapta birçok yerde geçen irfan kelimesinin anlamlarını düşünmek faydalı olabilir. İrfan, Arapça rf kökünden geliyor ve “bilme, bilgi, özellikle pratik bilgi, usul ve örf bilgisi” anlamlarını taşıyor. Arif, marifet (maarif), maruf, örf (araf), tarif (tarife) kelimeleri hep buradan geliyor. İrfan kelimesiyle teorik olduğu kadar pratik, birbirinden öğrenmeye dayalı bilme ve eyleme biçimlerine yapılan vurgu önemli. Böylece Altınay kuşaklar arasındaki sorumluluk ilişkilerinin pek çok alandaki yaygınlığına ve bunun devamının önemine dikkat çekiyor. Yani Altınay için müşterekler kavramı, kuşaklar arası borçlanma ve sorumluluk ilişkisini de kapsıyor. Bu nokta önemli. Zira nesiller arası bilgi ve beceri aktarımına da vurgu yaparak bizce Altınay güncel müşterekler tartışmalarına yeni bir boyut kazandırıyor.
Aslında geç modern toplumların üyeleri olarak nesiller arası ilişkisellikleri kale alan bir düşünme biçimine oldukça yabancı olduğumuzu söyleyebiliriz. Modern öncesi toplumların döngüsel zaman anlayışı çerçevesinde gelecek kapalı, insanlar bugüne sıkışmış bir zamansallık içerisinde yaşıyorlar. Modern dönüşümlerle birlikte gelecek açılıyor, yarın fikrinin ortaya çıkıyor. Ama burada da ekonominin kısa dönemli kârlar etrafında örgütlenmesi nesil kavramı hiçbir zaman hayatileşemiyor, anaakım ekonomik ve siyasi tahayyüllere içkin hâle gelemiyor. Altınay ise “hür ve mesul vatandaşlık” (Sf. 44-48) kavramıyla nesiller arası sorumluluk ilişkisinin müştereklerinin üretilmesinin ana bileşenlerinden birisi olması gerektiğini vurguluyor:
“Hakikatle küçümseyici, kurnaz, hoyrat, seçici, “ihmalkâr” bir ilişki kurmak gelecek nesillerin ufkunu karartacağı için gelecek nesillere karşı sorumluluğa uymaz, onlara ihanet, böyle bir şeye hakkımız yok.” (Sf. 63)
Medeni, ince sayılır, toplam 106 sayfa. Ama kısalığı sizi yanıltmasın, içerdiği tartışmaların derinliği ve kapsamlılığıyla kütüphanenizi epey ağırlaştırmaya aday bir kitap.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş

Zappa Zamanlar
“So many books so little time...” Frank Zappa’dan ilhamla: Zappa Zamanlar: Kitaplar ve podcastler üzerine uzunlu kısalı… Doğadan yemeğe, edebiyattan ekonomiye okuma ve dinleme notları…
İLGİLİ BAŞLIKLAR
çoğulculuk
Mücella Yapıcı
Can Atalay
Tayfun Kahraman
Çiğdem Mater
Yiğit Ekmekçi
Mine Özerden
Silivri Cezaevi
Avrupa Siyaset Okulu
NEREDE YAYIMLANDI?
Kültürel pratiklerden, günlük hayattan ve adalet sisteminden üç eşitsizlik meselesi üzerine
18 Haz 2023

YAZARLAR

Zappa Zamanlar
“So many books so little time...” Frank Zappa’dan ilhamla: Zappa Zamanlar: Kitaplar ve podcastler üzerine uzunlu kısalı… Doğadan yemeğe, edebiyattan ekonomiye okuma ve dinleme notları…
İLGİLİ OKUMALAR