aposto-logoPerşembe, 23 Mart 2023
aposto-logo
Perşembe, Mart 23, 2023
Premium'a Yüksel

Milyarderlerin bağışları: Yardım mı vergiden kaçış mı?

Günümüzde her zamankinden daha fazla hayırsever var. Peki, nasıl oluyor da eşitsizlik artmaya devam ediyor? Bağışlar nereye gidiyor? Milyarderlerin bağışları, yardım mı vergiden kaçış mı?

Manşetlerde sıkça karşılaşmaya alıştığımız ancak her seferinde ilgimizi çekmeyi başaran bir haber var: “Hayırsever milyarder, servetinin büyük bir kısmını bağışlama sözü verdi.”

Son dönemde bu haberlerle öne çıkan isimlerin başında, 2019 yılında tarihin en pahalı boşanmalarından birinin aktörlerinden olan Mackenzie Scott geliyor. Amazon’un kuruluşunda eski eşi Jeff Bezos’la birlikte önemli bir rol oynayan Scott, boşanma anlaşması kapsamında %4’üne sahip olduğu Amazon hisseleri ve 21,2 milyar dolarlık servetiyle hâlihazırda dünyanın en zengin kadınları arasında yer alıyor. Scott’u, manşetlerde “Jeff Bezos’un eski eşi” olarak anılmaktan kurtaran ve itinayla röportaj vermekten kaçınmasına rağmen gündemde tutmayı başaran ise son üç senede yaptığı bağışlar…

Scott, son olarak 15 Aralık 2022’de “Yield Giving” adını verdiği bir internet sitesi açarak bugüne kadar 1.600’den fazla kuruluşa gerçekleştirdiği 14 milyar doların üzerinde bağışı ayrıntılarıyla kamuya açıkladı ve yardım kuruluşlarına fon talep etmeleri için açık çağrı sürecini başlatacağını duyurdu. Şeffaflık adı altında atılan bu adım, kimilerine göre emsal oluşturması adına önemli bir gelişmeydi; ancak söz konusu milyarderler olunca ortaya çıkan şüphecilik bir kez daha su yüzüne çıktı: “Günümüzde her zamankinden daha fazla hayırsever var. Peki, nasıl oluyor da eşitsizlik artmaya devam ediyor? Milyarderlerin bağışları, yardım mı vergiden kaçış mı?

Bağış Sözü (Giving Pledge) nedir?

Bireysel hayırseverliğin rolü, son 20 yılda önemli ölçüde arttı. The Guardian’da Eylül 2020’de yayımlanan “Hayırseverlik süper zenginlere nasıl fayda sağlar?” başlıklı makaleye göre, dünyadaki 260 bin yardım kuruluşunun yaklaşık dörtte üçü, bu dönemde kuruldu ve bu kuruluşlar hâlihazırda 1,5 trilyon dolardan fazlasını kontrol ediyor. Bağışların ölçeği düşünüldüğünde en büyük hayırseverler, ABD ve Birleşik Krallık’ta yaşıyor. Birçok hayırseverin kendi hayır kuruluşlarını açarak onlar üzerinden yardım faaliyetlerini gerçekleştirdikleriyse bilinen bir gerçek.

Microsoft’un kurucusu Bill Gates ve eski eşi Melinda Gates’in ortak başkanlık yaptıkları Bill & Melinda Gates Foundation, milyarder ve hayır kuruluşu sözcükleri bir arada kullanılınca akla gelen ilk kuruluşlardan biri. 2000'de kurulan vakıf, bugüne kadar 45 milyar dolardan fazla bağışta bulundu. Öyle ki, 2021’de bağışladıkları 6,2 milyar dolar, birçok ülkenin dış yardım bütçesinden bile fazlaydı.

Gates çiftinin hayırseverlik dünyasına katkıları, The Gates Foundation ile sınırlı kalmadı. Yakın dostları olduğu bilinen Berkshire Hathaway’in kurucusu, ünlü yatırımcı Warren Buffet ile Haziran 2010’da ortaya çıkardıkları “Bağış Sözü” (Giving Pledge) hareketine, bugüne kadar 28 ülkeden 230 milyarder katıldı. Bu hareket, katılımcıların servetlerinin yarısını yaşamları boyunca hayır kurumlarına bağışlaması taahhüdü vermeleri esasına dayanıyor.

  • Tesla’nın CEO’su Elon Musk, Meta CEO’su Mark Zuckerberg, yazının girişinde bahsettiğimiz Mackenzie Scott gibi isimler Bağış Sözü’nü imzalayanlar arasında yer alıyor. 
  • Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un Forbes’un Milyarderler Listesi’nde dördüncü sırada yer almasına rağmen hâlâ Bağış Sözü’ne katılmaması ise eleştirilmesine neden oluyor.

Bağışlar nereye gidiyor?

Mal varlığının büyük kısmını bağışlamayı taahhüt eden milyarderlerin sayısı her geçen gün artsa da asıl sıkıntı işte bu noktada başlıyor. Zira bağışların bir görünen ve süslü manşetlere konu olan kısmı, bir de buzdağının arkasında kalan gizli bir tarafı var. Hayırseverliğin, otomatik olarak paranın yeniden dağıtılmasına veya Robinhood benzeri bir yaklaşımla zenginden alıp fakire verilmesine yol açtığı şeklindeki varsayım çoğunlukla yanlış. Araştırmalara göre, ABD’de önemli hayırseverler tarafından bağışlanan paranın ancak beşte biri ihtiyaç sahiplerine ulaşırken geriye kalanı; kültür-sanat, spor kulüpleri, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi alanlara yatırım yapan ve “iyi amaçlara hizmet etme” gayesi taşıyan kuruluşlara gidiyor.

Özellikle ABD’de milyarderlerin, bağışlarının çoğunu kendi kurdukları vakıflar veya vergi avantajı sağlayan bağışçı tavsiyeli fonlara (DAF-Donor Advised Funds) aktardıkları bilinen bir gerçek. Bu fonlarda, hukuki olarak kaynak yönetimi fona ait olsa da kaynağın nereye aktarılacağı konusunda söz sahibi yine bağışçı. Temmuz 2022’de yayımlanan bir araştırmaya göre, hayır amaçlı bağışların yaklaşık %30’u bu tür aracılar vasıtasıyla gerçekleşerek geleneksel hayır kurumlarına yapılan doğrudan bağışları geride bırakıyor. ABD’de milyarderler, aracı kurumlara yaptıkları bağışlarla muazzam vergi indirimleri talep edebilirken bu kurumlar üzerindeki denetimlerin sıkı olmaması da bağışların gerçekten hayır kurumlarına ulaşıp ulaşmadığı konusundaki şüpheleri artırıyor.

  • Örnek vermek gerekirse birkaç hafta önce, Tesla’nın CEO’su Elon Musk’ın, Kasım 2021’de açıkladığı 5,7 milyar dolar değerindeki Tesla hisse bağışının kendi vakfına gittiği ortaya çıktı. Böylece vakıf, 9,4 milyar dolarlık varlık değeriyle ABD’deki en büyük kuruluşlardan biri haline gelirken Musk, bir kez daha “Yaptığı bağışla vergi indiriminden mi yararlanacak?” sorularının merkezine oturdu.

Öte yandan, Forbes’un her yıl yayımladığı “Hayırseverlik Puanı” listesi de milyarderlerin hayırseverlik konusunda gerçek manada sınıfta kaldığını gösteriyor. Milyarderlerin hayırseverlik faaliyetlerini, özel vakıflarında duran nakit parayı veya henüz ihtiyacı olanlara ulaşmamış bağışçı tavsiyeli, vergi avantajlı fonları dışarıda tutarak doğrudan bağışlar üzerinden hesaplayan listenin Eylül 2022’de yayımlanan hâline göre sonuçlar şöyle:

  • ABD’nin en zengin 400 isminin yer aldığı “Forbes 400” üyelerinin çoğu, şimdiye kadar servetlerinin %5'inden azını hayır kurumlarına bağışladıklarını belirten 1 veya 2 puan aldı.
  • Milyarderlerin sadece dokuzu, servetlerinin %20'den fazlasını bağışlayarak 5 puan kazandı. O isimler şu şekilde: Bill Gates, Melinda French Gates, MacKenzie Scott, Warren Buffett, George Soros, Gordon Moore, Amos Hostetter Jr., Lynn Schusterman ve John Arnold.

“Milyarderler vergisi” çözüm olabilir mi?

Milyarderlerin hayırseverlik faaliyetlerini, vergiden kaçınmak için gizli bir çözüm olarak kullandıklarına dair iddialar ve veriler, son yıllarda “milyarderler vergisi” hakkındaki tartışmaların da alevlenmesine neden oldu.

2019 yılında Davos’ta, Hollandalı iktisat tarihçisi Rutger Bregman’a, eşitsizliğin artmasından kaynaklanan toplumsal tepkiyi nasıl önleyebileceğimiz sorulduğunda şu yanıtı vermişti: "Cevap çok basit. Hayırseverlikten bahsetmeyi bırakın ve vergilerden bahsetmeye başlayın. Vergiler, vergiler, vergiler… Bana göre geri kalan her şey saçmalık.” Bu çıkışı takip eden yıllarda, özellikle de Joe Biden döneminde ABD’de, “milyarderler vergisi” siyasetçiler tarafından sıkça ortaya atılan fikirlerden biri oldu.

Milyarderlerden sahip oldukları varlıkların, kazandıkları değer üzerinden yıllık vergi ödemesi alınmasını ve vergilerin artırılmasını içeren yasa önerileri Warren Buffet, Bill Gates gibi isimlerden de destek aldı; ancak bugüne kadar somut bir adım atılmadı. Üstelik tartışmalar, pandeminin etkisinin azalmasıyla giderek azalmaya başladı. Milyarderler vergisi yakın zamanda hayata geçirilir mi bilinmez; ancak milyarderlerin hayırseverlik faaliyetleri üzerindeki kara bulutlar, artan denetim ve yeni kurallar olmadığı sürece dağılacak gibi durmuyor.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.

İlgili Başlıklar

Mackenzie Scott

Amazon

Jeff Bezos

The Guardian

Birleşik Krallık

Bill Gates

Melinda Gates

Hikâyeyi beğendiniz mi?

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Nerede Yayımlandı?

💸 İş yerinde taciz, milyarderler vergisi

Yayın & Yazar

Pareto

Her pazartesi ve çarşamba 10.00'da ve her cuma 12.00'de iş dünyasının en önemli içgörüleri, sektör analizleri, gelecek öngörüleri e-posta kutunda.

;