Müzikle zamansız ve evrensel bir anlatıcı olmak: Efe Demiral

Çocukken enstrüman olan bir evde büyüyen Efe, babasının saz ve gitar çaldığını ama o yaşlarda müzikle olan ilişkisini net hatırlayamadığını söyledi. Hatta babasının gitarının kaybolma ve tekrar bulunma hikâyesi de var ve o gitar hâlâ Efe'de. On altı yaşında gitar çalmaya başlayan Efe’nin ilk gitarı amcasının hediyesi olan Campbell marka bir klasik gitarmış, çaldığı ilk şarkı ise Gülnihal'miş.
İstanbul Üniversitesi Jeofizik bölümünü kazanan ama bitirmeden Bilgi Üniversitesi'nde Müzik bölümünü burslu olarak kazanan Efe, eğitime önce mühendislik okumaya başlaması için ise ailesinin sanat okumak gibi bir yönlendirmesi olmadığını söyledi. Mühendisliği bırakıp müzik okumaya karar verince ailesinin ne tepki verdiğini merak edip sorduğumda "burslu kazanınca kabullendiler diyebilirim" yanıtını verdi.
Üretimlerinde en çok dinlediklerin etkilendiğini söyleyen Efe'nin çocukken müzik dinlediği anlardan bir fotoğrafı.
İllüstrasyon: F. Nazlı Kuleci
Bir dönem müzik yazarlığı yapan Efe pek çok söyleşi ve yazı yazmış, bunu ben de soru hazırlarken öğrendim. Şuraya Efe'nin PJ Harvey yazısını bırakıyorum.
O yıllardan bu zamana ilham ve deneyim olarak neler taşıdığını sorduğumda ise Marc Ribot'la olan anılarını anlatıyor. Marc'ın asistanlığını yapmış, atölyesine katılmış ve üstüne onunla bir yazı da yazmış. O yıllara gitmek isteyenler için tık tık.
Fotoğraf: Maxime Fayet
Efe'nin "sektörde" ilk yolculuğu sahneyi paylaştığı müzisyenlerle başlıyor.
"Sektör dediğimizde ilk etapta şunu söyleyebilirim, kendi üretimlerinle başlama fırsatın zaten pek yok. Ben, müziğini ve kendilerini sevdiğim arkadaşlarımla sahneyi paylaşarak sektör dediğimiz şeyde kısmen yer aldım. O da hem bana hem benim müzikal gelişimime çok fazla şey kattı. Ben de onların müziğine bir şeyler kattığımı düşünüyorum. Bu süreçte kendi müziğimle uğraşmaya da devam ettim."
Efe'nin ilk solo gitar albümünü Ocak 2016’da ‘Inside Out’ adıyla yayınlandı, albümün dış sesler de dahil tüm kayıtlarını evde gerçekleştirmişler. Ben de önce o yıllara gidelim ve o albümün üretim sürecini düşünelim istedim. İlk albüm zordur deyip, Efe'ye geriye dönsen değiştirmek istediğin şeyler var mı? diye sordum.
"Her şeyin o dönem yapıldığı hâliyle güzel ve özel olduğuna inanıyorum. O dönem düşünüp fazla gelen fikirler ya da eksikler şimdi güzel de geliyor. Öyle hissetmişim ve öyle bir doku yaratmışım o dönem içerisinde. Bu albüm, miksini benim yaptığım ilk albümdü, şimdi dinleyince değiştirmek isteyeceğim şeyler elbette var. Teknik açıdan daha iyi kayıtlar almak isterdim sanırım ama düşününce de o versiyonlar çok samimi geliyor. Kaygısız şekilde bir şeylerin üstüne gitmişim. O his şu an bile yansıyor bana, bugün de aradığım bir his."
Uyku Pansiyon albümü ise ilk albümden üç sene sonra, 2019 Ocak'ta bizlerle buluşuyor. Kimilerine bu süre uzun gelebilir, kimine göre de kısa. Ben burada Efe'nin o üç yılda neler yaptığını merak ediyor ve bu albümün bizimle buluşma sürecinin peşine düşüyorum.
"Bu soru iyi bir soru çünkü bu sürelerin dinleyici gözünde çok başka anlamları olabiliyor. Bazen albüm çıktığında bile ''Yeni şarkı ne zaman?'' sorusu gelebiliyor. Aslında o üç yıllık süreçte bir beste birikimi olmuştu, albümü 2018 Haziran ayında kaydetmiştik. İki senelik bir üretim diyebilirim. Normal bir süre gibi geliyor bana, daha sık üretim yapmak benim de istediğim bir şey ama burada başka etkenler de var. Albüm yaparken kapağından müzisyenine, miksinden yayınlanmasına, hepsi birer maliyet kalemi, bu şartlarda da o harcamalar çok rahat yapılamıyor bence."
October klibinden görüntüler
Oyuncular: Bige Önal, Mertcan Tekin
Yönetmen: Ali Kanıbelli, Editör: Zag Erlat
Görsel dünyalar ve maliyetler demişken bir müzisyenin en özendiği ve dinleyici ile buluşmasına, hikâyesini anlatmasına olanak sağlayan bir diğer mecra olan video klipleri konuşmaya geliyor sıra. October’in ve Uyku Pansiyon'un video klipleri her iki şarkının da dünyasını öyle güzel anlatıyor ki, bir film izlemekle aynı tadı alıyorum. Bu yüzden her iki klibin de hikâyesini Efe'den dinlemek istiyorum.
"Çekimleri Köln’de gerçekleşen klibin yönetmenliğini ve animasyonunu Gizem Güvendağ, görüntü yönetmenliğini Damir Bašić üstleniyor. Beden ve uyku arasındaki kovalamaca oyununu konu eden klipte, dansçı Johann Bae’nin uykuyla dansına tanık oluyoruz."
"October klibinde süreç yönetmen Ali Kanıbelli'nin 'Bir fikrim var ve ben çekmek istiyorum' demesiyle başladı. Ali parçayı çok seviyordu, Bige Önal ve Mertcan Tekin'in oyunculuğuyla, benim müziğimle onun görsel dünyası birleşmiş oldu. Bir klip gibi değil hakikaten bir iş bilirliği gibi benim için de. Yapım sürecinde bir taslak dışında hiçbir izleme bile yapmadım, ben de son bitmiş izledim. Dönüp dönüp arada izliyorum, gerçekten. Zamansız ve mekânsız bir havası var. Uyku Pansiyonu'nu Gizem Güvendağ yaptı, onun bireysel olarak tasarladığı ve bana sunduğu bir fikirdi. Görsel dünyasının albümün kapağıyla olan uyumunu ben de çok seviyorum."
Efe, Kolaj albümünün kapağını hazırlarken,
Fotoğraf: Simge Pınar
Efe, Kolaj albümünün kapağını kendi emekleriyle hazırladı, bu süreç bir buçuk ay kadar sürmüş. Sonra Alara Dırahşan bu görselle kapak tasarımını yaptı ve hareketli bir videoya dönüştürdü. Albüm yayınladığı hafta pek çok uluslararası listeye girdi ve radyolarda çalındı. Efe bu kolaj görseli hazırlamanın tatlı zorluğundan bahsederken ben albümün kayıt sürecine dair merak ettiklerimi sordum. Kolaj, 2021 Şubat ve 2022 Şubat olmak üzere iki sensionsla MİAM Stüdyolarında canlı kaydedildi.
Ateş Erkoç kayıt sorumlusuyken Simge de kayıt asistanıymış. Bu iki seans arasında Efe, albümdeki dört parçayı yazmış, Stardust albümdeki eskiz olmadan bir günde ortaya çıkan tek parça. Kayıtta doğaçlamaya yer verip vermediklerine dair de bir şarkıda en fazla dört tekrar almış olduklarını dile getirdi.
Miam Stüdyolarında Kolaj'ın kayıt zamanlarından
"Çok tekrar almayı tercih etmiyordum zaten, Mert Can ve Eren'in de isteği bu yöndeydi. Çünkü bir yerden sonra çok tekrar almak müzikle olan ilk tanışıklık halini kaybettiriyor ve parça biraz ezbere dönmeye başlıyor gibi, ben öyle olmasını istemiyordum. O anlamda yeteri kadar doğaçlamaya alan açtığımızı düşünüyorum. Miksiyle ve kaydıyla çok içime sinen bir albüm oldu."
Ekipman masası
Efe pek çok müzisyenle çalışıyor ve kimiyle de sahneyi paylaşıyor. Bu değişen rollere, deneyim aktarımı ve denge üzerine konuştuklarımızdan kayıtlara geçenler:
"Çok iyi müzisyenlerle çalıştım ve hepsinden çok önemli şeyler öğrendim. Sezgisel olarak beni besleyecek taraflara odaklanıyorum, 'Evet, burada olmam gerekiyor' dediğim yerde oluyorum. Başka başka rollere bürünmüyorum, rahat hissettiğim hâlimleyim ve sorduğun denge kolay değil gerçekten, gruptaki denge de önemli."
Efe Demiral ve Simge Pınar
Efe ve Simge'nin hayat ve iş partnerliği benim gözlerimden kalp çıkararak izlediğim bir birliktelik. Simge'nin son albümü Sevgideğer'in düzenlemelerini Efe yaptı. O albümden benim düzenlemesine "vauv burada neler yaptılar?" diye merakta olduğum Yalnızlık Cesaret İster üzerine de konuştuk. Efe ilham aldığı isimlerden detaylı olarak bahsetti, ben bu konuyu onun kadar iyi aktaracağımı düşünmediğimden sizi podcaste uğurluyorum. Efe ve Simge kısa bir süre önce müzik prodüksiyonu ve ses tasarımı yaptıkları Klik şirketini kurdular. Efe ile bu birlikteliğin ve fikrin de nasıl başladığını konuştuk.
"Simge ile dinlediklerimiz çok yakın. Simge iyi bir arşivci ve iyi bir rock dinleyicisi. Yalnızlık Cesaret İster'de de ilk demo daha farklıydı, sonradan buna evrildi. Klik'in kurulması da bizim bir reklam müziğini birlikte yapmamızla başladı aslında, sonrasında Simge MİAM'a girdi ve mezun oldu. Kompozisyonlarını benim yaptığım mix'leri de Simge'nin yaptığı 'Klik'te bir üretme hâlimiz var."
Yoğun bir sahne takvimi olan Efe'ye kendine zaman ayırıp ayıramadığını soruyor, son zamanlarda üretime dair onu düşündüren ismin peşine düşüyorum.
"Dönem dönem değişiyor, bazen eve gitmek bile zor oluyor. O yoğun dönemlerden çıkınca kendimle vakit geçirince şarj oluyorum. Turne ve üretim zamanları arasında denge olmalı kesinlikle, ben mesela ayda yirmi konser verebilecek bir insan değilim. En son Sanatçı'nın Yolu kitabındaki uygulamaları yapıyordum. O çok iyi gelmişti ki tamamını yapıp kitabı bitiremedim. Ona rağmen iyi geldi."
Bu sayı özelinde bu yayın için yazma sürecime dair ben de bir not düşmek istiyorum. Efe'nin söylediklerini yazıya dökerken albümlerini dinlemek için sık sık kaydımızı dinlemeye ara vermem gerekti. Albümlerinin bende bıraktığı zamansızlık etkisi olsa gerek, yeni yılla birlikte Kolaj, bu yayınla hayatımda ayrı bir anlamı olan bir albüm olarak kayıtlara geçiyor. Teşekkürler Efe Demiral Trio.
İlgili Başlıklar
gitar
Gülnihal
İstanbul Üniversitesi
Bilgi Üniversitesi
Ribot
Maxime Fayet
Hikâyeyi beğendiniz mi?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
Nerede Yayımlandı?

Müzikle zamansız ve evrensel bir anlatıcı olmak: Efe Demiral
Yayın & Yazar

Üretim Kaydı
Kültür ve sanat alanında üreten insanlarla buluşarak “üretim süreçlerini” kayıt altına alan ve bu buluşmalardan kendine kalanların da kaydını tutmayı dileyen yayın.

Esra Ece Kuleci
Üreten insanların, süreçlerini kayıt altına almaya merak sarmış biri 👀