aposto-logo
TR
TREN

Olası bir depreme ne kadar hazırlıklıyız?

17 Kasım - Roche Türkiye
Roche Türkiye ile birlikte

Roche Türkiye ve TAKD (Türk Akciğer Kanseri Derneği) akciğer kanserinde mücadeleye "Var Mısın Akciğer Kanserini Yeniden Tanımlamaya?" diyerek ortak oluyor Akciğer kanseri farkındalık ayında yeni hikâyeler yazmaya var mısın? Akciğer kanserine yönelik farkındalık yaratmak üzere tüm dünyada kasım ayı “akciğer kanseri farkındalık ayı” olarak kabul ediliyor. Roche Türkiye, bu kapsamda hayata geçirdiği Yaşam için platformundan “Var Mısın Akciğer Kanserini Yeniden Tanımlamaya?” sloganıyla sesleniyor. TAKD ile iş birliği yaparak akciğer kanserinde multidisipliner bir yaklaşımla, bilgilendirici hekim videoları hazırlayarak erken tanı ve erken tedavinin akciğer kanseri ile mücadelede önemli bir role sahip olduğunu vurguluyor. Akciğer kanserinde multidisipliner yaklaşım nedir? Akciğer kanseri yönetimi; birçok alt grubun olması, tedavi çeşitliliği, hastaların tedaviye uyumu ve/veya yan etkilerin yönetimi gibi konular nedeniyle zorludur. Bu doğrultuda uzmanlar arasındaki iş birliği çok önemlidir. 1 Multidisipliner yaklaşımla hastanın göğüs hastalıkları uzmanı, patolog, radyasyon onkoloğu, göğüs cerrahı ve onkoloğun birlikte hareket ederek doğru tanı ve tedavi alması sağlanıyor. 2 “Var mısın?” 125 yılı aşkın süredir yarının ihtiyaçları için bugünden çözüm üretmek üzere çalışan Roche , TAKD iş birliği ile akciğer kanseri ile ilgili farkındalık yaratıp "Var Mısın Akciğer Kanserini Yeniden Tanımlamaya?” diyerek akciğer kanserinde her akciğer kanserinin aynı olmadığını, özellikle risk grubundaki kişilerin kontrollerini yaptırmaları gerektiğinin altını çiziyor. Detaylı bilgi için yasamicin.com adresini ziyaret edebilir, kampanya videolarına buradan ulaşabilirsiniz. M-TR-00002923 1. https://www.cancer.net/cancer-types/lung-cancer/view-all Son Erişim: 11.11.2022 2. https://www.verywellhealth.com/multidisciplinary-team-lung-cancer 5322853 Son Erişim: 11.11.2022

Daha fazlasını öğren

Aposto Gündem

Aposto Gündem

Her sabah 06.30'da 5 dakikalık gündem özeti e-posta kutunda. Piyasalar, ekonomi, iş dünyası, politika, teknoloji ve hafta sonu ekleri; kısa, yalın, öz bir şekilde.

Geçtiğimiz cumartesi günü, Türkiye genelinde ve Kuzey Kıbrıs'ta 12 Kasım 1999'da meydana gelen Düzce Depremi'nin yıl dönümü nedeniyle saat 18.57'de "çök kapan tutun" tatbikatı gerçekleştirildi. AFAD vatandaşların cep telefonlarına gönderilen "Hayati Uyarı Bildirimi" ile Türkçe ve İngilizce sesli uyarı yapıldı. Ancak özellikle sosyal medyada bildirimin geç geldiğine dair paylaşımlar dikkat çekti. RTÜK Üst Kurulu Üyesi İlhan Taşcı, Twitter hesabından "Günler öncesinden planlanan deprem tatbikatı uyarı bildiriminin bile zamanında verilemediği ülkede gerçeğinin olduğunu düşünmek ürkütücü!" paylaşımını yaptı.

Evrensel'e konuşan Gebze Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Jeofizik Mühendisi Dr. Savaş Karabulut, AFAD Başkanı’nın bu duruma yönelik "SİMAS butonunun aktif hâle getirilmesi" gerektiği açıklamasını, "Deprem anında genel iletişim araçlarının ulaşılamaz olduğu, elektriklerin kesildiği bir durum düşünüldüğünde, siren çalışmasının daha doğru bir uygulama olacağını düşünüyorum." diyerek değerlendirdi ve tatbikatın olası büyük bir afette haberleşme sıkıntısının yaşanacağını gösterdiğine dikkat çekti. 2 hafta önce İzmir'de meydana gelen 4,9 büyüklüğündeki depremin ardından akıllara yeniden İstanbul'da olması beklenen deprem ve olası senaryolar gelmeye başladı.

Olası bir depremde hangi bölgeler etkilenecek?

Olası bir depremde meydana gelecek hasar zemin, fay hattına yakınlık, binaların yapılış yılı, afet sonrasında planlama gibi çeşitli faktörlerin etkisiyle değişiyor. Deprem kuşağındaki Türkiye'de ve özellikle İstanbul'daki çarpık kentleşme, bu anlamda çok olumlu bir tablo çizmiyor. Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanı Özlem Tut deprem senaryolarında fay hattına yakın, yeterli mühendislik hizmeti almamış yapılardan oluşan ve zeminin zayıf olduğu bölgelerin en büyük hasarı alacağını ifade etti. Evrensel'e konuşan Tut, İstanbul için bu ilçeleri "Haliç'in batısı ve TEM otoyolunun güneyindeki ilçeler. Fatih, Bayrampaşa, Güngören, Avcılar, Zeytinburnu, Esenyurt, Bahçelievler, Küçükçekmece, Beylikdüzü, Esenler, Bakırköy, Bağcılar, Büyükçekmece," olarak sıraladı. Ayrıca İBB'nin risk haritasında, İstanbul'da 7,5 şiddetinde deprem meydana gelirse toplamda 91 bin 81 binanın ağır veya çok ağır, 167 bin 116 binanın da orta hasar alacağı saptandı. 

Vergiler nasıl harcanıyor?

Deprem meydana geldiğinde oluşabilecek hasarı en aza indirmek ve hazırlıklı olmak için tatbikatların yanı sıra yapılabilecek bazı düzenlemeler, hayata geçirilen uygulamalar var. Örneğin vatandaşlara ilk yardım eğitimi verilmesi, telefon ve internet altyapısının iyileştirilmesi, depreme karşı dayanıklı olmayan binaların yenilenip dayanıklı hâle getirilmesi bunlardan bazıları.

Deprem kuşağında yer alan Türkiye'de, 17 Ağustos 1999'da meydana gelen, 20 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği 1999 Depremi'nin ardından bu tür hazırlıkların yapılması, deprem sonrası yapılacak çalışmalar gibi konulara kaynak ayırmak için ek vergilerin yanı sıra özel iletişim vergisi ve özel işlem vergisi adında yeni vergiler toplanmaya başladı. Bu vergiler, %5 ek kurumlar vergisi, bir defalık emlak vergisi, ek motorlu taşıtlar vergisi ve cep telefonu konuşmalarından ve tesis ücretlerinden alınacak Özel İletişim Vergisi'ydi (ÖİV). ÖİV yaklaşık 1 yıl gibi bir süreyle uygulamaya alınsa da 2003'te çıkarılan 5035 Sayılı Kanun'la kalıcı oldu. Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl'e göre, özel iletişim vergisinden Temmuz 2022 sonunsa kadar tahsil edilen tutar 83 milyar 621 milyon 940 bin liraydı.

"Hazine birliği"

Özellikle deprem sonrasında yaşananlar, arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları ile depremzedelerin mağduriyetlerinin giderilmediğine yönelik eleştiriler, pek çok kişinin deprem çalışmaları için harcanması planlanan bu meblağın sorgulamasına yol açtı. Örneğin 2020 Elazığ depreminden sonra CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM'ye verdiği soru önergesinde bugüne kadar ne kadar deprem vergisi toplandığını ve nerelere harcandığını sordu. Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan kanundaki 'Hazine birliği' ilkesine atıfta bulunarak "Belirli gelirler karşılığı olarak belirli harcama kalemleri veya projeler için ödenek tahsis edilmemekte, Hazine birliği kapsamında tüm gelirler halkımıza hizmet için yapılan tüm giderlerin karşılanması amacıyla kullanılmaktadır." dedi.

  • Vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, bloğunda "[ÖİV ile toplanan] parayla tanesi 50 bin dolardan 764 bin konut yapılabilir, yani 2,5 milyon insanın sorunu çözülebilirdi ama olmadı." yazdı.
  • HDP, 2020'deki Elazığ depremi sonrasında Meclis Genel Kurulu'na deprem vergilerinin araştırılmasına yönelik önerge sundu. Önerge, AK Parti ve MHP'nin oylarıyla reddedildi.

Toplanma alanlarına ne oluyor?

Olası bir depremde ve sonrasında insanların toplanabilecekleri, barınabilecekleri alanlar depreme hazırlık çalışmalarında önemli yer tutuyor ve yine vergiler gibi, ne yazık ki bir deprem sonrasında gündeme geliyor ve yeterliliği konusunda eleştiriliyor Örneğin Eylül 2019'da İstanbul'da meydana gelen depremden sonra Medyascope'a konuşan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul'da 2003'te 493 toplanma yeri bulunduğunu, 2003'ten sonraysa bu alanların 4'te 3'ünde inşaatlar yapıldığını, o sırada kaç adet deprem toplanma alanı olduğunu bilmediğini belirtmiş ve eklemişti: "Bu noktada İstanbul için denilebilir ki, evlerin içi dışarıdan daha az tehlikeli." Cumhurbaşkanı Erdoğan ise "Bazı açıklamalar yapılıyor, toplanma alanları gibi. AFAD'ın on binlerce ilan edilmiş toplanma alanları vardır."’ açıklamasında bulundu. AFAD ise İstanbul'da 3 bin 21, Türkiye genelindeyse 18 bin 910 toplanma alanı bulunduğunu bildirdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise İstanbul'da 77 toplanma alanı kaldığını söyledi ve "Keşke ben de 'On binlerce toplanma alanımız var,' diyebilseydim. Böyle bir şey yok ne yazık ki. Bu şehirdeki toplanma alanları ne yazık ki azalmıştır. Bazı semtlerde ve mahallelerde yok derecesindedir." dedi. Sözcü'nün haberine göre, İstanbul'daki 493 afet toplanma alanından 416 tanesi alışveriş merkezi, rezidans ve gökdelen gibi yapılara dönüştürüldü. Bunlardan bazıları Zincirlikuyu'daki Zorlu Center, Acıbadem'deki Akasya AVM, Beşiktaş'taki Selenium Plaza, Bakırköy'deki Capacity AVM, Bahçelievler'deki Ağaoğlu MyCity ve Maltepe'deki DAP Royal Center.

Hikâyeyi paylaşmak için:

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Aposto Gündem

Aposto Gündem

Her sabah 06.30'da 5 dakikalık gündem özeti e-posta kutunda. Piyasalar, ekonomi, iş dünyası, politika, teknoloji ve hafta sonu ekleri; kısa, yalın, öz bir şekilde.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Türkiye

Düzce Depremi

RTÜK

İlhan Taşcı

Gebze Teknik Üniversitesi

Savaş Karabulut

Deprem

İzmir

İstanbul

İstanbul Büyükşehir Belediyesi

deprem

NEREDE YAYIMLANDI?

Aposto GündemAposto Gündem

BÜLTEN SAYISI

👍 “Herhangi bir sıkıntı yok”, “okey?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan tahıl anlaşmasına dair "Görüşmelerimiz sürekli devam ediyor [...] Herhangi bir sıkıntı yok," dedi. NATO liderleri toplantısına katılmaması için "[...] Önemsiz olan işlere gitmemize de gerek yok. Okey?" yanıtını verdi.

17 Kas 2022

Roche Türkiye ile birlikte
Joe Rimkus Jr./Reuters

YAZARLAR

Beste Göksel

Business editor @ Aposto

Aposto Gündem

Her sabah 06.30'da 5 dakikalık gündem özeti e-posta kutunda. Piyasalar, ekonomi, iş dünyası, politika, teknoloji ve hafta sonu ekleri; kısa, yalın, öz bir şekilde.

İLGİLİ OKUMALAR

;