Seçimler ilk turda biter mi?

ORC ve Yöneylem Araştırma tarafından yapılan kamuoyu anketlerinin sonuçlarını, seçimlerin ilk turda bitme ihtimalini ve adayların seçim kampanyalarını değerlendirdim.

Spektrum

Spektrum

Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

Yöneylem Araştırma’nın 27-30 Nisan tarihleri arasında 27 ilde 2594 kişiyle yaptığı anketin sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre partilerin oy oranları şu şekilde:

Yöneylem Araştırma Anketi

Kararsızlar ve oy kullanmayacaklar partilere oransal olarak dağıtıldıktan sonra ortaya çıkan tabloda AK Parti %35 bandına ulaşırken CHP (CHP listesinde seçime giren DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat Parti’nin de katkılarıyla) %30’un üzerine çıkıyor.

Yöneylem Araştırma Anketi

Sonuçlara ittifak bazında bakıldığında Cumhur İttifakı oyların %43,1’ini, Millet İttifakı %40,5’ini, Emek ve Özgürlük İttifakı ise %12,9’unu alıyor. Memleket Partisi ve Zafer Partisi ise %7 barajını geçemiyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde son durum ne?

Yöneylem Araştırma Anketi

Yöneylem Araştırma anketinde, cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda kararsızların oranı %4,5, oy kullanmayacağını belirtenlerin oranı ise %1,3. Bu iki seçmen grubu adaylara oransal olarak dağıtıldığında ise Kemal Kılıçdaroğlu %48,6, Recep Tayyip Erdoğan ise %42,5 oy alıyor. Sinan Oğan %5,2 ile üçüncü aday olurken Muharrem İnce’nin oyları %3,7’ye gerilemiş durumda.

İnce’nin depremlerin ilk döneminde yakaladığı yükseliş ivmesi, Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu’nun etkili kampanya stratejisi ve İnce’nin somut vaatler ve seçmene güven veren bir kadrodan yoksun seçim stratejisi nedeniyle bir süredir tersine dönmüş durumda. İnce’den uzaklaşan seçmenin büyük bir bölümü Kılıçdaroğlu’na kayarken önemli bir kısmı da Sinan Oğan’a gidiyor.

Recep Tayyip Erdoğan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaldığı ikinci turda kararsız seçmenin oy oranı %4, oy kullanmayacağını belirtenlerin oranı ise %3,1. Bu tabloda, Kılıçdaroğlu %50,1 ile ikinci turu kazanırken Erdoğan’ın oy oranı %42,8’de kalıyor.

Kararsızlar ve oy kullanmayacaklarını belirtenler oransal olarak dağıtıldığındaysa Kılıçdaroğlu’nun ikinci turdaki oy oranı %53,9’a ulaşıyor.Yöneylem Araştırma Anketi

ORC Araştırma’nın 29 Nisan – 1 Mayıs tarihleri arasında 41 ilde 3950 katılımcı ile yüz yüze yaptığı anket sonuçlarına göre AK Parti %33,2, CHP %28 oy oranına sahip. İttifakların toplam oy oranına bakıldığında Cumhur İttifakı %41,8, Millet İttifakı %43,5, Emek ve Özgürlük İttifakıysa %11,6 oy oranına sahip.

ORC Araştırma Anketi

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise Kemal Kılıçdaroğlu %48 oy oranına ulaşırken Recep Tayyip Erdoğan’ın oyları %44,6’da kalıyor. Muharrem İnce ve Sinan Oğan’ın toplam oyu ise %7,4. Bu ankette de Muharrem İnce’den ayrılan seçmenin bir bölümünün Kılıçdaroğlu’na, kalan kısmının ise Oğan’a gittiği görülüyor.

ORC Araştırma Anketi

Kılıçdaroğlu ilk turu zorluyor, Erdoğan ikinci tura tutunmanın peşinde

Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı içerisindeki bütünlüğü sağlayıp ortak sesle kampanya yapmaya başladıktan sonra kararsız seçmeni ikna etmeye odaklandı. Ekonomi, adalet, eğitim, özgürlük ve sosyal politikalar alanlarında somut vaatlerini kamuoyuna açıklayarak “Ülkeyi yönetebiliriz” algısını hem kendi seçmenine hem de kararsızlara yerleştirmeye çalışıyor.

İzmir mitinginde net bir şekilde görülen Millet İttifakı’nın birliktelik vurgusu ve ortak mesajları muhalif seçmendeki “kazanıyoruz” algısını güçlendirirken, somut vaatler ve ülkeyi yönetebilecek ehil kadrolardan yoksun bir şekilde negatif kampanya yürüten Muharrem İnce seçmenlerini de Kılıçdaroğlu’na yönlendiriyor. Muharrem İnce’nin bir televizyon programında Kılıçdaroğlu’na yaptığı “DEVA ve Gelecek Partisi’ni kenara çekin, kayıtsız şartsız destek vereyim" çağrısı İnce’nin eriyen oy oranı nedeniyle seçimden önce onurlu bir çıkış arama kaygısının ilanı niteliğindeydi.

Seçime 10 gün kala kararsız seçmenlerin stratejik veya duygusal oy verme davranışlarının dürtülendiği de hesaba katıldığında Kılıçdaroğlu’nun birleştirici söylemleri, kendisine yönelik provokasyonlara cevap vermeden somut vaat siyasetine odaklanması ve yönetim kadrosunu aşama aşama kamuoyuyla paylaşması ilk turda seçimleri kazanmasını sağlayabilir. Kararsız seçmenin öfke ve muhalefetten umutsuzluk gibi duygusal nedenlerle İnce’ye duyduğu sempati, son düzlükte rasyonel bir kimliğe bürünerek gönülsüz de olsa Kılıçdaroğlu’na yönelmeye neden olabilir. İstanbul’da cumartesi günü düzenlenecek mitingde Kılıçdaroğlu’nun hem yönetim kadrosunu açıklayacağı hem de seçmene yeni vaatlerde bulunacağı medyada dile getirilirken mitingde toplanacak kalabalığın ve Millet İttifakı’nın birliktelik pozunun Kılıçdaroğlu’nun arkasındaki rüzgarı güçlendirmesi beklenebilir.

Recep Tayyip Erdoğan ise savunma sanayi, milli beka ve muhalefetin şeytanlaştırılması üzerine kurduğu seçim stratejisiyle %45 bandına sıkışıp kalmış durumda. Devlet aygıtının sonuna kadar kullanılan imkanları, medyadaki iktidar kontrolü, orantısız reklam kapasitesi ve muhalefete yönelik her türlü negatif kampanyaya rağmen ne ilk turda ne de ikinci turda %50 barajına yaklaşamayan Erdoğan, artık seçim kampanyasını seçmenle kurduğu duygusal bağ üzerinden yürütüyor. Giresun mitinginde söylediği “Ben biliyorum, sizler ne soğana ne patatese, liderinizi kurban etmezsiniz" sözleri, uzun süredir inkar ettiği ekonomik krizi ve anketlerde Kılıçdaroğlu’nun gerisinde kalan oy oranını kabullenen Erdoğan’ın seçime kadarki 10 günlük sürede bir yandan muhalefete yönelik negatif kampanyanın dozunu artıracağı diğer yandan da seçmenle arasındaki duygusal bağa odaklanacağını gösteriyor.

Bu seçimlerde birbirinden tamamen farklı iki kampanya yürüten Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın oy oranlarına bakıldığında muhalefeti düşmanlaştıran ve hamasi söylemlerle somut problemleri gölgelemeye çalışan siyaset anlayışının iktidarın oy oranını artıramadığını ancak muhalefete yönelik oy akışını kısıtlı da olsa durdurabildiğini gösteriyor. Öte yandan, Kılıçdaroğlu’nun seçmene sunduğu yeni bir Türkiye ideali, vatandaşın problemlerine değinerek bunlara elle tutulur çözümler üretebilmesi, hem ittifak içerisinde hem de diğer siyasi partilerle kurduğu ortaklık ve seçmene verilen birliktelik duygusu ve iktidarın negatif kampanyasına cevap verilmeden kararsız seçmene ulaşma çabası şimdiye dek başarılı olmuş görünüyor.

Kılıçdaroğlu’nun birleştirici söylemi ve seçim kampanyasının seçmende bulduğu karşılığın en bariz örneği Van’da düzenlenen mitingde vatandaşların Kılıçdaroğlu’na desteği oldu. HDP’nin seçmeni üzerindeki etkisinin, Kürt seçmenin politik bilincinin ve örgütlenme kapasitesinin ve Kılıçdaroğlu’nun 2019’dan beri yürüttüğü “helalleşme ve birleşme” politikasının bir sonucu olan Van mitingi, yeni bir toplumsal mutabakatın da ayak sesleri niteliğindeydi. Baykal döneminde Ege kıyılarına sıkışıp kalan muhalefetin, toplumun farklı kesimlerine açılarak, geçmişiyle objektif bir şekilde hesaplaşarak ve tüm kara propagandaya karşın HDP ile uzlaşarak kurduğu yeni muhalefet bloğu son 10 günlük sürede kararsızları da kendi saflarına katarak emin adımlarla iktidara yürüyor.

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Spektrum

Spektrum

Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Gelecek

Saadet

Demokrat Parti

Cumhur İttifakı

Millet İttifakı

Emek ve Özgürlük İttifakı

Memleket Partisi

Zafer Partisi

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

Kemal Kılıçdaroğlu

Recep Tayyip Erdoğan

Sinan Oğan

Muharrem İnce

YAZARLAR

Abdullah Esin

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü mezunudur. Dış politika, diplomasi ve politik ekonomi alanlarında araştırmalar yapmaktadır.

Spektrum

Yerel ve uluslararası gündemi yakalamak için bir başucu kaynağı; her hafta seçim dosyaları, kamuoyu araştırmaları, analizler ve Son Düzlük podcastle yayında!

İLGİLİ OKUMALAR

;