Şişenin ardındakiler: Tarım, toplum & kültür ilişkisi üzerine

Hem lezzetli hem sağlıklı öğünler: Philips Airfryer XXL Smart Sensing Minimum yağ, maksimum lezzet, zahmetsiz kullanım İlk defa 80 yıl önce ortaya çıkan sıcak hava kullanarak pişirme teknolojisi, zamanla gelişerek ve yaygınlaşarak bugün çok sevdiğimiz airfryer’lara dönüştü. İlk airfryer’ı 2010 yılında görücüye çıkaran Philips , şimdi uzmanlığı ve tecrübesiyle geliştirdiği Philips Airfryer XXL Smart Sensing ’i kullanıcılarla buluşturuyor. Hem pratikliğiyle hem de çok az yağ kullanarak veya hiç yağ kullanmadan yemek pişirebilmesiyle kalplerde taht kuran Philips Airfryer XXL Smart Sensing , dünyayı kasıp kavuran airfryer trendiyle tanışmak isteyen herkesi Philips Ev Ürünleri satış noktalarına davet ediyor. Özellikleri neler? Farklı ihtiyaçlar için farklı pişirme seçenekleri vadeden Philips Airfryer XXL Smart Sensing, farklı besin gruplarından ürünleri nasıl ve ne kadar pişireceğini Smart Sensing teknolojisiyle belirliyor. Philips Airfryer XXL Smart Sensing’ın Rapid Air teknolojisi, 7 kat daha hızlı hava akışı sağlayarak dışı çıtır, içi sulu ve %90’a varan oranda daha az yağ içeren kızartmalar hazırlıyor. A sınıfı bir fırından %60 daha az enerji kullanarak ve 1,5 kat fazla hızla lezzetli yemekler pişiren Philips Airfryer XXL Smart Sensing, zaman ve enerji tasarrufu sağlayarak hayatı kolaylaştırıyor. Philips Airfryer XXL Smart Sensing’e özgü olan Fat Removal teknolojisi yiyecekleri kolaylıkla fazla yağdan arındırmayı sağlıyor. Çıkarılabilen tüm parçalar hem Airfryer QuickClean sepeti sayesinde hem de bulaşık makinesinde yıkanarak hızlıca temizlenebiliyor. Özenle tasarlanmış özellikleri ve kullanım kolaylığıyla farklı ihtiyaçlara cevap veren Philips Airfryer XXL Smart Sensing ’i yakından incelemek için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
Learn more →
apéro
İştah ve ufuk açan yemek yayını. Her çarşamba ve cumartesi önlüğünü giyer.
Gıda coğrafidir. Birçoğumuz tarladan tabağa konseptiyle sofrada yerel ürünleri görmekten keyif alsak da öte diyarlardan taşınan malzemelerin yakınımızdaki bir dükkânın raflarında yer almasına izin veren küreselleşmeden de son derece hoşnutuz.
Gıdanın coğrafi olma hâli sadece toprakta başlayan öyküsüyle ilişkili değil; bölgede yetişen ürünleri işleyip kullanarak somutlaştırması neticesinde topluluğa özgü yerel tatların yaratılmasına olanak sağlamasına da bağldır. Bu durumun beraberinde getirdiği sosyal etkileşim, mekânsal deneyim, bölgesel ve kültürel kimlik gibi unsurlarla geliştirdiği “yer” kavramı aidiyet duygusuna sahip olunmasında önemli rol oynar. Buradan yola çıkarak yiyeceğin birçok yönüyle toplumun tarihsel, ekonomik, kültürel ve politik dokularına etkisinin aşikâr olduğunu söylememiz mümkün.
Tıpkı yiyecek de olduğu gibi alkol de doğası gereği coğrafidir. Ailemize ve arkadaşlarımıza kadeh kaldırırken bulunduğumuz coğrafyaya göre değişen bir bardak New England IPA, bir kadeh Bordeaux şarabı, bir duble rakı veya bir shot Kentucky burbonu örneğinde olduğu gibi. Teruarı “bir bölgenin sahip olduğu özelliklerle kurduğu ilişki” olarak özetlersek alkol yapımında kullanılan tarımsal hammaddeler de kendi teruarı içinde yetiştikten sonra coğrafi konumun sunduğu kültürel özelliklerle şekillenip “yerel lezzet” tanımını üstlenir.
Coğrafya, iklim, toprak
Alkollü içecekler, genellikle çeşitli tarım ürünlerinden elde edildiği için tarımsal üretimle arasında güçlü bir ilişki söz konusu. Farklı coğrafyalar ve kültürler tarımsal kaynakların ve üretim yöntemlerinin çeşitliliğini gözler önüne seren farklı alkollü içeceklere sahiptir.
Bir bölgenin coğrafi konumu, doğal kaynakların mevcudiyeti ve iklimi hangi ürünün yetişeceğine karar verdiği gibi tarımsal ürünlerin büyümesini ve kalitesini de büyük ölçüde etkiler. Alkollü içeceklerde kullanılan farklı tarımsal hammaddeler belirli iklim koşullarında gelişir. İskoçya'nın serin ve nemli iklimi İskoç viskisinin ana bileşeni olan arpa yetiştirmek için idealken; Japonya’ya özgü sake söz konusu olduğunda Niigata ve Hiroşima gibi pirinç yetiştirmek için en uygun koşullara sahip bölgeler olarak öne çıkar. Agave bitkisinin damıtılmasıyla elde edilen Meksika’nın ikonik alkollü içeceği tekilada da Jalisco eyaleti sahip olduğu volkanik toprak ve sıcak iklim sayesinde mavi agave bitkisinin gelişmesi için sunduğu ortamla diğer bölgelerden ayrışır. Keza hem Sultaniye üzümü hem de anason için sunduğu verimli toprakları Alaşehir’i de rakı üretimi için merkez hâline getiriyor.
İklim, mahsul verimini ve elde edilen içeceklerin lezzet profillerini etkileyen sıcaklık, yağış ve güneş ışığı gibi faktörleri belirler. Genellikle şarap üretimiyle ilişkilendirilen bir kavram olan teruar, tüm tarımsal hammaddeler için geçerli olup, toprak bileşiminin nihai ürüne belirli özellikleri nasıl kazandırdığında belirteç işlevi görür.
Kırsal kalkınma ve kültürel miras
Alkollü içeceklerle ilişkili kültürlerin devamlılığı bu coğrafi, iklim ve toprak faktörlerinin korunmasına bağlıdır. Belirli bölgelere bağlı geleneksel tarım uygulamaları ve alkollü içecekler için hammadde yetiştirme bilgisi nesilden nesile aktarılır. Doğal kaynakların korunması ve yönetilmesi, alkollü içeceklerin orijinalliğini ve bunlarla ilişkili kültürel mirası sürdürmek açısından oldukça önemli.
Alkollü içeceklerin üretimini desteklemek, geliştirmek ve sürdürmek için dünya çapında geliştirilen çeşitli tarımsal sistemler ve projeler söz konusu. Bu projelerin önemli kısmı kırsal kalkınma temelli olup yüksek kaliteli bileşenlerin istikrarlı bir şekilde tedarik edilmesini sağlamak, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmek ve yerel ekonomileri desteklemek gibi hedeflerle faaliyet gösteriyor.
Fransa’da şampanya, İskoçya’da viski, Türkiye’de rakı
Hükümetler ve şirketler alkollü içecekler için tarımsal üretim yoluyla yerel halkı ve yerel ekonomiyi desteklemek için çeşitli stratejiler kullanıyor. Fransa, Champagne bölgesinde, şampanya üretimini korumak ve teşvik etmek için katı düzenlemeler ve kalite kontrol önlemleri uyguluyor. Bu düzenlemeler, yerel çiftçilerin ve şarap üreticilerinin köpüklü şarabın itibarından ve pazar talebinden faydalanmasına alan tanıyor.
İskoçya'daysa Scotch Whisky Endüstrisi vergi teşvikleri, uluslararası ticaret müzakereleri ve "Scotch Whisky" coğrafi işaretinin korunması yoluyla devlet desteğinden yararlanıyor. Bu gibi önlemler yerel arpa çiftçiliğinin, içki fabrikalarının ve ilgili endüstrilerin sürdürülmesine yardımcı oluyor.
Benzer durum geçen hafta Levent Kömür’ün bahsettiği üzere anason için de geçerli. Tohumların kalitesi ve son üründe ortaya çıkan aroması, iklim, toprak türü ve uygulanan tarımsal pratikler dâhil olmak üzere her türlü yetiştirme koşulundan etkileniyor. Anason yetiştiriciliği için uygun koşullara sahip bölgelerde üretilen yüksek kaliteli tohumlar ortaya çıkan anason aromalı rakının lezzet profiline de katkıda bulunur.
Bunlar sadece birkaç örnek ancak dünya çapındaki hükümetler ve şirketler, alkollü içecekler için tarımsal üretim yapan yerel halkı ve ekonomileri desteklemek üzere benzer stratejiler uyguluyor. Gelişen tarım sektörü teşvik edilerek kırsal kalkınma, istihdam artırma, kültürel koruma ve toplumun genel ekonomik refahına katkıda bulunma gibi konular önceliklendiriliyor.
Ülke imajında millî içkinin rolü
Yerel alkollü içecekler, bir ülke veya bölgenin kültürel mirasını ve kimliğini somutlaştırarak asırlık işçiliği, teknikleri ve tatları temsil eden derin tarihsel ve geleneksel kökleri ortaya çıkarır. Meksika denilince ilk akla gelen tekila ve mezcal; agave yetiştiriciliği, küçük üreticilerle gelişen zanaatkâr üretim yöntemleri ve ülkenin zengin yeme içme geleneklerini temsil ederken bugün rakı ya da bira farketmeksizin “kraft” dünyasına girmek isteyen üreticiler türlü mevzuat ve prosedürle kısıtlamalara maruz kalmakta. Oysa Levent Kömür’ün de vurguladığı gibi Türkiye’de bugün olduğu gibi sadece 5-6 üretici değil de 200 tesis rakı üretse ortaya çıkan müthiş çeşitlilikle rakının dünyada ismi geçen ve akılda kalan bir içki hâline gelmesi güçlü ihtimal.
Buna ek, yerel alkollü içeceklerin etrafında barındırdıkları temsillerle ülkenin marka imajını ve itibarını şekillendirmeye yardımcı olması da söz konusu. Tan Morgül tüm cinsiyetleri kapsayan sofralarla rakının ülke sınırları aşan politik duruşundan bahsederken içinde bulunduğumuz sosyopolitik koşullar sebebiyle Türkiye ve toplumu üzerinden yaratılan imajla ilgili aslında ifade ettiği durum tam da buydu.
Gelenek, tat, zanaat
Yerel lezzetler ülke gastronomisinin ayrılmaz parçaları olarak bir bütün hâlinde ele alınmalı. Bugün Fransız şarapları Fransız mutfağıyla eşleştirme sanatında öncü rol üstlenirken; ülke şaraplarının, şarap endüstrisinde sofistike ve etkili oyuncu imajına katkı sunuyor. Her şarap bahsinde geçen “şarabın doğduğu topraklar” vurgusuna rağmen hâlâ gerçek anlamda ve yaygın kullanımda Anadolu yemekleri ve şarapları eşleşmesinden bahsedemiyoruz. Oysa ki yerel içeceklerin yöresel yemeklerle eşleşmesi öne çıkarılabildiği takdirde ülkeler kendilerini gastronomi destinasyonları olarak konumlandırıp ülke kültür ve geleneklerinin tanıtımı adına önemli adımlar atılabilir.
En nihayetinde, o veya bu şekilde, yerel alkollü içeceklerin ülkeleri ve yerel kültürleri tanıtan güçlü bir elçi vazifesi gördüğü yadsınamaz bir gerçek. Kapsadığı gelenekler, tatlar ve zanaatkârlıkla; kültürün markalaşmasına ve pazarlanmasına sunduğu katkılarla turizmde, mutfak deneyimlerinde, uluslararası ticarette, ekonomik ve kırsal kalkınmada yarattığı etkilerle ülkeye ait marka imajını ve küresel sahnedeki itibarını destekler.
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş
apéro
İştah ve ufuk açan yemek yayını. Her çarşamba ve cumartesi önlüğünü giyer.
İLGİLİ BAŞLIKLAR
arpa
New England IPA
Bordeaux şarabı
Kentucky burbonu
İskoçya
Niigata
Hiroşima
NEREDE YAYIMLANDI?
Kadehler son kez kraftın yükselişine kalksın! Bu hafta apéro'da: Rakı sofrasında en çok muhabbette buluşulan Ayça Budak'la şişenin ardındakilerden geleceğin hayaline bakıyoruz. Ay boyunca kurulan sofraları gözden değil kalpten geçiriyoruz.
07 Haz 2023

YAZARLAR

Reyhan Ülker
Food editor @ Apéro

apéro
İştah ve ufuk açan yemek yayını. Her çarşamba ve cumartesi önlüğünü giyer.
İLGİLİ OKUMALAR