Selamlar!
Uzun bir aradan sonra tekrar buralardayız. Her zamanki gibi bu kısma türlü türlü bahaneler sığdırabilirim ama merak etmeyin, o toplara girmeyeceğim. Ludens’in bu sayısında bana Aposto! ekibinden Mehmet eşlik ediyor. Bundan sonrası için de Mehmet’i bu satırlarda daha sık göreceksiniz diye umuyorum. Lafı fazla uzatmadan sözü kendisine bırakayım, sendeyiz Mehmet :)
Herkese Merhabalar,
Ben Aposto! teknik ekibinden Mehmet. Çocukken kuzenimin evinde oynadığım Call of Duty 2 ile oyun dünyasına mükemmel kaliteli bir giriş yaptım. O günden beri bir kez olsun oyun dünyasından kopmadım. Çıkan her oyunu deneme fırsatı bulamasam da en azından onlarla ilgili bir video izleyip inceleme okumaya özen gösteriyorum. Artık sadece oynamakla kalmak istemediğim ve düşüncelerimi paylaşmak istediğim için bu yola girmeye karar verdim. Tahsin’in de desteği ile beraber güzel işler başarabileceğimize inanıyorum. Daha çok hikayesi ile öne çıkan oyunları deneyimlemek istesem de her türden oyunları oynamayı seviyorum.
Benimle her zaman [email protected] adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz. Yazdığım yazılarla ilgili geri bildirimlerinizi duymayı çok isterim. Herhangi bir oyun üzerinde konuşacak insan bulamıyorsanız da sohbet etmek için de iletişime geçebilirsiniz. Keyifli oyun sohbetleri için her zaman vaktim vardır.
Bugün sizlere Heavy Rain incelemesi yazdım. Herkese keyifli okumalar.
*Kapak Görseli: koloromuj
- Horizon Forbidden West çıkışını gerçekleştirdi. Geçtiğimiz haftalarda Guerrilla Games’in 20 milyon kopya sattığını açıkladığı Horizon Zero Dawn'dan 4 yıl sonra piyasaya sürülen devam oyunu şimdiden büyük bir beğeni toplamış durumda. İlk oyunda post apokaliptik bir Colorado portresi gördüğümüz oyunun hikâyesi bu sefer bizleri Nevada ve California semâlarına taşıyor.
- Forbidden West’in çıkışıyla birlikte Sony “Play and Plant” programını da duyurdu. Bu program kapsamında oyuncular 25 Mart’a kadar “Reached the Daunt” kupasını kazanırsa Arbor Day Vakfı aracılığıyla belirli bölgelere 1 adet ağaç dikilecek. “Reached the Daunt” kupasını kazanmak için oyunun tutorial kısmını bitirmek yeterli oluyor. Yaklaşık 288 bin ağaç dikilmesi beklenen program kapsamında her kazanılan başarım için 1 ağaç dikilecek. Well played Sony.
- Cyberpunk 2077 için kapsamlı bir güncelleme yayımlandı. Çıktığı günden bu yana başı dertten kurtulmayan Cyberpunk 2077 için 43 GB boyutunda kapsamlı bir güncelleme geldi. CD Projekt’in açıklamasına göre 1.5 güncellemesi oyundaki birçok hatayı düzeltiyor, oynanışı iyileştiriyor ve oyuna yeni içerikler ekliyor.
- Ne olmuştu? Witcher serisiyle birlikte oyuncuların kalbinde önemli bir yer edinen CD Projekt’in ilk olarak 2012’de duyurduğu Cyberpunk 2077 defalarca ertelenmiş, 2020’nin sonlarına doğru nihayet piyasaya çıktıktan sonra ise oynanamayacak durumda olması sebebiyle büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Çıktığı günden beri irili ufaklı hata düzeltme güncellemeleri alan oyun yarattığı beklentileri yerle bir edince video oyun tarihinin en büyük fiyaskolarından birinin altına imza atmış oldu.
- Bioshock film oluyor. 2007’de piyasaya çıkan ve kendine sık sık “en iyiler” listelerinde yer bulan oyunun filmi için Netflix ile anlaşıldığı duyuruldu. Yapımcılığını Take Two ile birlikte Vertigo Entertainment’ın üstlendiği film için henüz bir yönetmen ya da yazar duyurulmuş değil. Son olarak Bioshock’un yeni oyununun da yolda olduğunu hatırlatalım.
- Lost Ark çıkış haftasında zirveye oynuyor. Smilegate tarafından geliştirilen ve geçtiğimiz hafta tüm kullanıcılara açılan MMORPG Lost Ark, çıkışından 24 saat sonra Steam’de 1 milyondan fazla eş zamanlı oyuncuya ulaşarak tüm zamanların eş zamanlı oyuncu sayısı en yüksek ikinci oyunu oldu. Listenin tepesinde 3,2 milyon eş zamanlı oyuncuyla PUBG yer alırken Lost Ark’ı Valve’ın kendi oyunları CS:GO ve Dota 2 takip ediyor.
- Lost Ark ilk olarak 2019 yılında Güney Kore pazarında piyasaya sürülmüştü. Amazon Games aracılığıyla Avrupa ve Amerika pazarına açılan oyun, Amazon’un New World’den sonra el attığı ikinci büyük MMO oldu.
📰 Geçtiğimiz haftanın diğer gündem maddelerine hızlı bir bakış.
- Dune: Spice Wars için ilk oynanış fragmanı yayınlandı
- HBO’nun The Last of Us dizisi ertelendi.
- Call of Duty: Warzone 2 ve Modern Warfare 2 doğrulandı.
- Microsoft’un gözü Activision yöneticilerinin üzerinde.
- The Wolf Among Us 2, 2023’te geliyor.
- Assassin’s Creed Valhalla, Ubisoft’a 1 milyar dolar kazandıran ilk oyun oldu.
Epic Games
- Hazır 4. Oyunu açıklanmışken eski oyunları bir hatırlayayım diyenleriniz varsa CRYSIS Remastered Trilogy 73.50 TL’ye düşmüş durumda
PlayStation Store
- 70%’e varan indirimlerin olduğu İndirimler Gezegeni 3 Mart 2022 tarihine kadar geçerli olacak. Toplamda 669 oyun veya eklenti bu indirime dahil edilmiş durumda.
Aramızda hala oynamamış olanlar varsa bütün genişletme paketlerini içeren Witcher 3: Wild Hunt Game of the Year Edition 43.80 TL fiyat etiketiyle oyuncuları beklemekte.
Xbox Game Pass
- Sıra tabanlı strateji oyunlarının sevilen serisi olan Total War'un yeni oyunu Total War: WARHAMMER III Game Pass kütüphanesinde yerini aldı
Steam
- 1.5 yaması ile küllerinden doğduğu söylenen Cyberpunk 2077 'yi 50% indirim ile 124.50 TL karşılığında kütüphanenize ekleyebilirsiniz.
Hitman III
Hitman serisi ve geliştirici stüdyo IO Interactive’in macerası uzun uzadıya bir anlatılmayı hak ediyor aslında. Serinin başlaması, bitmesi, tekrar canlandırılması, tekrar bitmesi ve yeniden yükselişe geçmesinin hikâyesi oyun firmaları için tek bir IP ile neler yapılıp yapılamayacağına dair ders niteliği taşıyor.
Bu aralar World of Assassination üçlemesinin sonuncusunu oynuyorum. Ana hikâye çoktan bitti, ancak bana kalırsa bu üçlemenin esas olayı, mükemmel tasarlanmış bölümleri farklı challenge’lar belirleyerek tekrar tekrar oynayabilmek. Evet gizlilik temalı oyunlar herkesi açmayabiliyor, evet bu tür oyunların temel problemi olan yapay zeka ne yazık ki Hitman’de de bir sorun. Yine de Hitman III, seriyi tekrar yükselişe geçiren bu üçleme için mükemmel bir final olmuş.
- Tahsin
A Plague Tale: Innocence
2022 yılı ile beraber geçmişte oynayamadığım hikayeli oyunlara daha fazla vakit ayırmaya karar verdim. Detroit: Become Human ve hemen ardından Heavy Rain ile çok kaliteli bir giriş yaptığımı düşünüyorum. Benim için sırada A Plague Tale: Innocence var. Bu sene serinin ikinci oyunu A Plague Tale: Requiem çıkmadan bitirmeyi planlıyorum.
Asobo Studio tarafından geliştirilip Focus Entertainment tarafından 2019 yılında raflara sürülen oyun 1349 yılında Fransa'da geçiyor. Veba salgınının kasıp kavurduğu yıllarda iki kardeşin, hastalığın harap ettiği köylerde geçen hikayesini anlatıyor. Çok güzel grafikleri ve müziklerine, oyunun hikayesini muazzam yansıtan çevre tasarımı eklenince ortaya gerçekten kaliteli bir iş çıkmış gibi. Oyunu bitirdiğimde sizlerle oyun hakkındaki görüşlerimi de paylaşacağım. Sizlerde oyunu oynadıysanız bana spoiler olmadan ipucu verip oyun hakkındaki düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz. Bundan çok büyük mutluluk duyarım.
- Mehmet
Heavy Rain
Yıllandıkça oynanışı eskimiş olmasına rağmen hikayesi ve hikaye anlatıcılığı ile beni içine çeken Heavy Rain uzun süre beynimde kira vermeden yaşayacak gibi duruyor.
Quantic Dream’in yaptığı oyunları bu zamana kadar oynamamış olmak benim karanlık sırrım diyebilirim. Bu yılın başında Detroit: Become Human oynadıktan sonra sırada artık Heavy Rain vardı.
Müsadenizle Ben Biraz Depresyona Gireceğim
Oyun bizleri gerçekten çok yavaş bir şekilde karşılıyor. Amerikan dizileri için sıkça söylediğimiz “Kanka ilk 10 bölümü izle vallaha sonra çok güzelleşiyor.” cümlesini bir oyun için kullanacak olsam kesinlikle o oyun bu olurdu. Start tuşuna bastığımız zaman kuş cıvıltıları ve güneşli güzel bir hava ile oynanabilir ilk karakter olan Ethan karşılıyor bizleri. Oyunun ilk bir saati gerçek hayat simülasyonu olarak geçiyor. Evin içinde geziyor, eşyaları inceliyor, mimari çizimler yapıp, çocuklarımızla beraber bahçede oyunlar oynuyoruz. Daha sonra alışveriş merkezinde kalabalıkta çocuğumuz Jason’ı kaybetmemiz ile birlikte mental sağlığımızı da yavaş yavaş kaybetmeye başlıyoruz. Sadece oyunda değil gerçek hayatta da kaybediyoruz. Heavy Rain tamamen verdiğimiz kararlar sonucunda ilerleyen dallanmış bir hikayeye sahip olduğu için benim gibi rezalet kararlar verirseniz bir daha güneşi geçtim, gülen bir yüz bile göremiyorsunuz. Eğer oyunları tamamen keyifli vakit geçirmek için oynayan bir oyuncuysanız bu oyundan uzak durmanızı tavsiye ederim çünkü oyun çok depresif. İsmi gibi çok ağır bir hikayeye sahip ve oynadıkça hikayesi daha da ağırlaşıyor. Oyun bitirdiğinizde “Ben az önce neler yaşadım ya?” düşüncesiyle birlikte kendinizi boş boş duvara bakarken bulmanız çok muhtemel. Hikayesi bence muhteşem yazılmış olduğu ve bunu oyuncuya bütün duygularıyla beraber aktardığı için benden çok fazla geçer not alsa da beni depresif bir duygu durumuna soktuğu için yapımcılardan şikayetçiyim.
Form Geçici Klas Kalıcıdır
2010 yılında çıktığından ötürü oynanış çokça eskimiş dersem yalan söylemiş olmam. Ben oyunu konsolda oynadım ve sürekli R2 tuşuna basarak ilerlemek sıkça oyunun başından kalkıp yürüyüş yapmama sebep oldu. Oynanış tamamen Quick Time Event üzerine kurulu. Bilmeyenler için kısaca özetlemek gerekirse oyunu oynarken karşımıza basmamız gereken tuşlar çıkıyor ve çıkan tuşa zamanında basmamız gerekiyor. Örnek verecek olursam; bir düşmanla aksiyona girdiğimiz zaman sırasıyla ekranda X - O - R2 tuşları beliriyor ve onlara doğru sırada, ekrandan kaybolmadan basmamız gerekiyor. Formun geçici klasın kalıcı olduğu kısım ise tam olarak bu mekanik. Bu mekaniği kullanan oyunlarda genel olarak çok fazla tuş kaçırırsak bölüm biter ve o dövüşe tekrar başlarız. Heavy Rain’de ise sadece hikayemiz değişiyor. Bir dövüş sırasında oynamayı bırakıp bütün tuşları kaçırsak bile oyun bitmiyor ve bizi hikayenin başka bir dalına atıyor. Bu yüzden ben, bu oyunun yapımında emeği geçen herkese bir saygı F’i bırakmak istiyorum. Eski bir yapım olmasına ve oynanış açısından bence çok fazla bir şey vaat etmemesine rağmen kendini oynatabilmek her oyunun başarabileceği bir iş değildir.
Son Söz
Heavy Rain, hikayesi sürükleyen, hikaye anlatıcılığı muhteşem olan ve müzikleri bir yandan gerip bir yandan üzen bir oyun olarak hafızamda yer etti. Kaliteli hikaye bağımlısı bir oyuncu olarak bu yıla kadar oynamamış olmaktan gurur duymasam bile iyi ki şimdi oynamışım dediğim bir oyun. Detroit: Become Human dışında verdiğim kararların gerçekten oyunun hikayesini etkilediğinden emin olduğum tek oyun. Her bir seçimden sonra acaba diğerini seçsem ne olurdu diye düşündüm. Oynanışı çok durağan olsa da hikayeyi ön planda tutan oyuncular için sonuna kadar tavsiye edebilirim.
