Geçtiğimiz aylarda yayınladığı Kalkmam Gerek şarkıyla Evdeki Saat adına üretimine devam eden Eren Alıcı, yeni kavuştuğumuz şarkısı Şehrin Işıkları’nı üretim sürecini ve içsel dönüşümünü anlatıyor.
İyi okumalar,
Yiğitcan
“Şehrin Işıkları, içimdeki Eren’in 'Eh yeter artık!’ demesiyle oluştu.”
🌃 Röportaj: Evdeki Saat'ten Şehrin Işıkları

Röportaj: Yiğitcan Genç
Son okuma: Alara Demirel
Şehrin Işıkları uzun bir aranın ardından dinlediğimiz ilk Evdeki Saat çalışması. İlk dinlediğimiz andan itibaren melankolik bir sound’la karşılaşıyoruz. Senin için bu şarkı nasıl bir sürecin yansıması?
Şehrin Işıkları, benim için 2023 yılının dışavurumu oldu. Uzun bir zamandır şarkı paylaşmamamın sebebi de bu sanırım. Hem aklımda projeler vardı hem de dışarıdaydım. Sadece hayatı yaşamaya odaklandım ve elime ister istemez bir hikâye geçti. Onu da dinleyiciye aktardığım yeni şarkılardan birisi Şehrin Işıkları.
Hayat hâlihazırda o kadar kolay değilken insanın kendi içine dönmesini ve bir denge sağlaması konusunda çevresel etkenlerin yarattığı zorlukları anlatan bir şarkı Şehrin Işıkları. Senin tarafında şarkının duygusu ve tonu nasıl oluştu?
Şarkının duygusu ve tonu aslında tamamen içimdeki Eren’in “Eh yeter artık!” demesiyle oluştu. İnişler ve çıkışlarla dolu bir süreçten sonra evime dönüp hissettiklerimi aktarmam gerektiğini hissettim. Sadece içimden geleni kağıda ve müziğe döktüm.
Şarkı bir anlamda da yakın geçmişindeki, psikoloji-müzik-özel hayat üçgeninde bulunan yaşanmışlıklarına ayna tutuyor. Şarkının ses dünyasının senin dünyana uyum sağladığını düşünüyor musun?
Evet, şarkılarımın ses dünyası da benim ses dünyam gibi değişiyor. Bu sene hem maruz kaldığım hem de sonrasında severek dinlediğim bir janr olan UK garage (UKG) tınıları duyuyoruz bu şarkıda. O yüzden diğer şarkılarımda olduğu gibi samimi olmayan hiçbir şey yok aslında.
Bir önceki çalışman Fark Etmeden’le yeni Evdeki Saat dönemine giriş yaptığını söylemiştin. Şimdi bu yeni dönemin ikinci şarkısıyla karşımızdasın. Evdeki Saat’in bu yeni dönemi senin açından nasıl gidiyor?
Aslında kendim ve müziğim için eski ve yeni bir dönemin olmadığını fark ettiğim bir süreçteyim. İnsan yanılgılarla dolu bir varlık. Kesinlikle yanılmışım çünkü. İçimde bu söylediğim değişim çağrısına bir karşılık bulamadığımı fark ettim. Ama şu ana baktığımda o döneme kıyasla çok daha büyük değişimler ve gelişimler yaşadığımı söyleyebilirim.
Fotoğraf: Batuhan Kucam
Peki bu dönemle ilgili en büyük motivasyon kaynağın ne?
Bu dönemin de bitecek olması ve her dönemde kendimi ve kafamı anda tutarak yaşayabilme erişkinliğine yaklaşmış olmam.
Haziran ayında yayımladığın Huzursuzluğun Meyvesi albümünün ardından senden ilk olarak Kalkmam Gerek şarkısını dinlemiştik. Fark Etmeden ve Şehrin Işıkları’yla da üretimine ara vermeden devam ediyorsun. Üretim sürecin nasıl ilerliyor?
Şu an için iyi gidiyor ancak tıkandığı anlar oldu tabii ki de. Kaygılandıkça tıkanıyorum. Sağlıklı bir şekilde tıkanıklığı açmaya çalışıyorum. Daha sağlıklı bir insan olmak istiyorum yoksa sonum magazinde izlediğimiz geceleri ayakta duramayan orta yaş ve üstü loser adamların magazinde yer almayan versiyonu gibi olacak. Böyle bir hikâye yazmak istemiyorum kendime. Bana sorarsanız hayatta üretimden daha önemli şeyler var.
Bundan sonrası için Evdeki Saat dinleyicilerini neler bekliyor?
İnsanların Evdeki Saat için “Değişik ve güzel,” demesini istiyorum en nihayetinde. Yeni şarkılarım var, onları yayınlayacağım. Evdeki Saat özelinde ulaşmak istediğim şey, bu ülkedeki insanlara müzik yoluyla güzel ve değişik bir şey sunmak. Bunun için hiç acelem yok. Keyif alarak şarkı yazmaya ve yayınlamaya devam edeceğim.