18 Mayıs Perşembe akşamından herkese merhaba. Bugün bültende; ikinci tura giden cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların seçim stratejilerine ilişkin açıklamaları, TCMB kararı sonrası nakit avans kullanımının sınırlandırılması ve OpenAI CEO'su Sam Altman'ın ABD Kongresi önünde yaptığı yapay zekâ araştırmalarının düzenlenmesi çağrısı yer alıyor.
- Ayrıca; G-7 Zirvesi öncesi görüşmelerden beklentiler ve Türkiye'de gençliğe ilişkin yayımlanan raporlar bültende yer alıyor.
İyi okumalar!
TCMB kararı sonrası nakit avans kullanımı sınırlandırıldı
TCMB nakit avans ve kredili mevduat hesabı kredilerine yönelik menkul kıymet tesisi sınırlamasında 15 bin liranın üzerini dikkate alacağını ifade etti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 16 Mayıs 2023 tarihinde menkul kıymet tesisine ilişkin uygulama talimatında değişikliğe gitti. Belirli bir limitin üzerinde kişisel kredi kartlarıyla yapılan nakit çekimi ve kuyum harcamalarının kredi türüne göre %30 oranında menkul kıymet tesisine tabi olmasına karar verildi.
Ardından: 18 Mayıs 2023 tarihinde nakit avans, kredili mevduat hesabı ve kartla yapılan kuyum harcamalarıyla ilgili menkul kıymet düzenlemesinde sınır 15 bin TL'ye kadar olarak belirlendi.
- Talimata göre nakit avans ve kuyum harcamalarında 15 bin liralık istisna için kart limitinin 50 bin liranın üzerinde olması gerekecek.
Ek olarak: Kredi türüne göre menkul kıymet tesisine tabi olan ticari nitelikli krediler için ise getirilen kredi büyümesine göre diğer ticari nitelikli krediler ile tüketici kredilerinin dahil edildiği, belirlenen kredi türleri bazında ayrı ayrı olacak şekilde bir önceki hesaplama tarihine göre büyüme oranları %3’ün üzerinde kalan kredi tutarı kadar menkul kıymetin bir yıl boyunca bloke olarak tesis edilmesine karar verildiği açıklandı. Söz konusu değişiklik 26 Mayıs 2023 hesaplama tarihinde 28 Nisan 2023 hesaplama tarihine göre hesaplanan büyüme oranından itibaren geçerli olacak.
Geniş açı: Bloomberg HT'den Ebru Usta'nın haberine göre, bu regülasyon sonrasında bazı bankalar tüketicilerin kredi kartından, bireysel ihtiyaç kredisi faiz oranından daha düşük bir faize sahip olan ve aylık %1,36 faiz oranıyla ihtiyaçlarını karşıladıkları nakit avans limitlerini kısıtlarken bazı bankalar da bu limitleri tamamen sıfırladı.
Ek olarak: TCMB aynı hafta içerisinde, uygulanmakta olan para ve kur politikası çerçevesinde kullanılan araç çeşitliliğinin artırılması amacıyla, Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerinin, işlem yapmak isteyen bankalarla doğrudan gerçekleştirilebilmesine karar verdi.
Bir adım geriden: TCMB, kısa bir süre önce de özet döviz pozisyonu raporlamasında esneklik sağlamıştı. Sistemik Risk Veri Takip Sistemi'ne raporlama yükümlülüğünü doğuran kredi bakiyesi alt sınırı 5 milyon TL’den 10 milyon TL’ye yükseltilmişti.
OpenAI CEO'su Sam Altman, Kongre karşısına çıktı
Altman, yapay zekânın düzenlenmesi için çağrıda bulundu

ChatGPT ve DALL-E gibi yapay zekâ teknolojilerinin arkasındaki şirket olan OpenAI'ın CEO'su Sam Altman, yapay zekânın geleceği hakkında konuşmak üzere ilk kez Senato Yargı Komitesi önüne çıktı. İfade süresince oldukça önemli noktalara değinen Altman, ABD'nin yapay zekâyı düzenlemesi için çağrıda bulunarak yapay zekâ şirketlerine lisans vermek için yeni bir ajans kurulması gerektiğini ifade etti.
Geniş açı: Geldiğimiz noktada hızla gelişmekte olan yapay zekâ sektörünün sözcüsü konumuna gelen Altman, Kongre karşısında yapay zekânın yol açtığı etik soruları ele almaktan kaçınmadı ve daha fazla düzenleme yapılması için çağrıda bulundu. Buna göre, yapay zekânın matbaanın zamanında yarattığı etkiyi yaratabileceğini belirten Altman, teknolojinin potansiyel tehlikeleri olduğunu da kabul ederek "Bence bu teknoloji yanlış giderse, oldukça yanlış gidebilir... bu konuda sesimizi duyurmak istiyoruz," şeklinde kaydetti.
- Yapay zekânın yanlış yöne gitmesini önlemek için hükümetle birlikte çalışmak istediklerini belirten Altman, teknolojinin özellikle de iş dünyası üzerinde bir etkisi olacağına dikkat çekmekle birlikte "geleceğin işlerinin ne kadar harika olacağı konusunda iyimser" olduğunu ifade etti.
- Altman'ın yanında Kongre'de ifade veren bir diğer isim olan IBM'in gizlilik ve güven sorumlusu Christina Montgomery, yapay zekânın, çeşitli sektörlerdeki çalışanlar için bariz riskler olduğunu kabul ederek "Bazı işler el değiştirecek" dedi.
- Montgomery ile aynı fikirde olmadığını belirten Altman ise OpenAI'ın oldukça ses getiren büyük dil modeli GPT-4'ü bir araç olarak anlamanın önemli olduğunu vurgulayarak bu tür modellerin "işleri değil, görevleri yapmakta iyi" olduğunu ve bu nedenle insanların yerini tamamen almayacağını, aksine işlerini kolaylaştıracağını kaydetti.
"Seçim" mevzusu: Kongre'de üzerinde durulan bir diğer önemli mevzu da yapay zekânın seçimler üzerindeki potansiyel etkisi idi. ABD'de 2024 yılında gerçekleşecek seçimlere dikkat çeken ve eski Başkan Donald Trump'ın polis tarafından tutuklandığını gösteren yapay zekâ aracılığıyla oluşturulan sahte görüntüleri hatırlatan Senatör Mazie Hirono'ya Altman'ın cevabı, yapay zekânın demokrasi üzerindeki olası etkilerinden ve seçim sürecinde hedefli yanlış bilgi yaymak için nasıl kullanılabileceğinden "endişe" duyduğu yönünde oldu.
- Bu olasılığın "en büyük endişe alanları" arasında olduğunu belirten Altman, "Gelecek yıl bir seçimle karşı karşıya kalacağız" diyerek yapay zekâ modellerinin giderek daha iyi hâle geldiğine de dikkat çekti.
Bununla birlikte: Senatörlerin, sosyal medyayı etkili bir şekilde düzenlemekte zorlandıklarını, Kongre'nin "sosyal medya konusunda sınıfta kaldığını" ve aynı durumun yapay zekâ için de yaşanmaması için yükümlülükleri olduğunu belirtmeleri üzerine ise Altman'ın cevabı, "Bu, sosyal medya değil" şeklinde oldu.
- ABD'de kurulacak yeni bir ajansın yapay zekâ sektörünü ne şekilde düzenleyebileceğine ilişkin önerilerde bulunan Altman, "lisanslama ve test gereksinimlerini bir kombinasyonu" gibi önlemler aracılığıyla yapay zekâ modellerinin belirli bir yetenek eşiğinin üzerinde geliştirilmesi ve piyasaya sürülmesinin düzenlenebileceğini ifade etti. Altman ayrıca, OpenAI gibi yapay zekâ firmalarının bağımsız olarak denetlenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Bir adım geriden: Geçen yıl Beyaz Saray, yanlış bilgilendirme, ayrımcılık ve diğer zarar biçimlerini hedef almayı amaçlayan önerilen bir Yapay Zekâ Hakları Bildirgesi yayınlamış; Başkan Yardımcısı Kamala Harris de kısa süre önce Beyaz Saray'da Altman'ın da aralarında bulunduğu yapay zekâ inovasyonu liderleriyle bir araya gelmişti.
Tepkiler: Yapay zekânın devrim niteliğinde olabileceğini belirten Cumhuriyetçi Senatör Josh Hawley, teknolojiyi "atom bombasının" icadıyla karşılaştırırken Demokrat Senatör Richard Blumenthal da yapay zekânın egemen olduğu bir geleceğin "istediğimiz bir gelecek olmadığını" söyleyerek "İyiyi kötüye tercih etmeliyiz. Kongre'nin şu anda bir seçimi var. Sosyal medya ile yüzleştiğimizde de aynı seçeneğe sahiptik. O anı yakalamakta başarısız olduk" şeklinde uyarıda bulundu.
- Sonuç olarak, yapay zekâ sektörünü düzenleyecek yeni bir kurum için iki tarafın da desteği var gibi gözüküyor. Ancak, yapay zekâ teknolojisinin ilerleme hızını göz önünde bulundurduğumuzda, yasa koruyucular, böyle bir kurumun bu gelişme hızına ayak uydurup uyduramayacağı konusunda endişeli gibi duruyor.
İkinci tura giderken seçim stratejileri
Cumhur İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Erdoğan ve Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu, ikinci tura giderken seçim stratejilerine ilişkin açıklamalarda bulundu

Dün gerçekleşen Millet İttifakı liderleri arasındaki toplantıdan sonra, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ikinci tur seçiminde nasıl bir kampanya yürüteceğinin sinyallerini verdi. Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci tura kalmasıyla ilgili olarak CHP Genel Merkezi'nde yaptığı basın açıklamasında, "14 Mayıs geride kaldı. 28 Mayıs günü cumhuriyetimiz için, devletimiz ve milletimiz için yeniden çok önemli bir seçime gidiyoruz. O gün, yani 28 Mayıs günü 2 aday ve iki farklı anlayış daha önce bir seçim olmamış gibi milletimizin karşısına çıkacak" ifadelerini kullandı.
Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, "Sen değil misin terör örgütleriyle defalarca masaya oturan? Kapı arkalarında milletimizden gizli gizli pazarlıklar yapan? Senin ne haddine bizim vatan sevgimizi sorgulamak, bize kara çalmak!" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, "Ben terör örgütleriyle masaya asla oturmadım, hiçbir zaman da oturmayacağım!" diye ekledi.
İktidara gelmesi hâlinde tüm mültecileri evlerine gönderme sözü veren Kılıçdaroğlu, "Erdoğan; sen ülkenin sınırlarına ve namusuna sahip çıkmadın. Bu ülkeye 10 milyondan fazla mülteci getirdin. Yetmedi, ithal oy sağlamak için T.C. vatandaşlığını sattın! Kendi vatandaşlarımızı mülteci konumuna düşürdün" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Sinan Ateş cinayeti hakkında ise, "Erdoğan, sen bu ülkeyi uyuşturucu baronlarına teslim ettin. İktidara gelir gelmez uyuşturucu baronlarının tamamının kökünü kazıyacağım. Bu sebeple; iki adet torbacıya öldürttüğünüz Sinan Ateş'in hesabını kuytuda saklanan suçlulardan soracağım" dedi.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın iktidarda kalması hâlinde şehirlerin sığınmacıların ve mafyaların kontrolüne geçeceğini, kadın cinayetlerinin artarak devam edeceğini söylerken, "Bunlar kalırsa, domuz bağı insanlarımızı öldüren iktidara ortak olacak. Bunlar teröristlere taviz vererek ülkeyi yönetecek. Her meşrepten teröristi memlekete ve meclise sokacaklar. Biz buna asla izin vermeyeceğiz" ifadelerini ekledi.
Kılıçdaroğlu "Türkiye İçin Karar Ver" sloganıyla ikinci tur için seçim kampanyasını başlatırken seçim güvenliği vurgusu da yaptı. Seçim güvenliğini artıracaklarını belirten Kılıçdaroğlu bu kez sandıkta 1-2 değil, 5 müşahide gereksinim bulunduğunu ifade etti ve herkesi sandığa sahip çıkmaya davet etti. Kılıçdaroğlu cümlelerini şöyle bitirdi:
“Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Milletim ayağa kalksın, vatanını seven bizimle omuz omuza versin, vatanını seven sandığa gelsin!”
Değerlendirme: Gazeteci Fatih Portakal Kılıçdaroğlu'nun seçim stratejisine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Kılıçdaroğlu’nu izledim. 2 saydadan oluşan bir metin. Tespitlerim:
1-Ses tonunu yükseltmeye karar vermiş. Ama yaptığı kalbi unutmasın. Umut sevgide…
2- Sonuçlardan çıkarım yapmışlar. Ama detayına hiç girmedi. ???
3- Özdağ/Oğan ikilisine göz kırptı. Belki de konuşulmuş da olabilir. 19 Mayıs’ta aslanlı yolda birlikte yürürlerse şaşırmam
4-Milliyetçi/Ulusalcı söylemler öne çıktı.
5-Erdoğan’ın geçmişte terör örgütleriyle gizli ve aleni konuşmalarını, yöntemlerini hatırlattı.
6- Yol haritası belli oldu. 10 gün boyunca Erdoğan’ın Gülenli gerçek foto ve videolarını izleyeceğiz
7- Erdoğan’ın samimiyetsiz çözüm sürecinde yaptıklarını seyredeceğiz. Dolmabahçe mutabakatı vs gibi.
8-Hatta Bahçeli’nin Erdoğan hakkında vahim sözlerini bile kullanabilirler.
9-Sığınanları kesinlikle ülkelerine göndereceğiz dedi
10-14 Mayıs müşahitlerinin bir kısmında sorun oldugunu da anladık. Bu kez 28 Mayıs için 1 milyon sandık sorumlusu istedi.
11-Siyaset çok gerilecek. Tabii toplumda.
12-Hayırlısı"
Erdoğan'ın söylemi neydi?
12'nci Cumhurbaşkanı Erdoğan ise dün partisinin Ankara İl Teşkilatı ve ilçe belediye başkanlarıyla görüşmesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Erdoğan, Karşımızdakileri görüyorsunuz. Seçimi açık ara geri bitirdikleri hâlde suyu bulandırmak adına her şeyi yapıyorlar. Şayet biz sağlam durmaz, faaliyetlerimizi aynı şekilde yürütmezsek, karşı tarafın bu nobran tavırlarıyla sandıkların üzerine çökeceğinden şüpheniz olmasın. Huzur ve istikrar iklimini bitiremedikleri için kendi kendilerini yiyip bitiriyorlar" ifadelerini kullandı. Erdoğan “Ülkemizde her şeyi değiştirdik ancak muhalefeti maalesef değiştiremedik.” dedi.
Muhalefete yönelik eleştiriler getiren ve “seçimlerin en önemli sonuçlarından biri de muhalefet cenahında yaşanacak büyük değişim olacaktır” diyen Erdoğan, “CHP seçime beraber gittikleri ortakları üzerinden Türk siyasi tarihinin en büyük yankesiciliğin veya onların ifadesiyle tarihin en büyük hortumlamasına maruz kalmıştır” diye konuştu.
28 Mayıs tarihindeki ikinci tur seçimleri öncesinde gerçekleştireceği programlara ilişkin bilgiler paylaşan Erdoğan, hafta sonu Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgedeki şehirleri ziyaret edeceğini ve yapılan çalışmaları gözlemleyeceğini belirtti.
Erdoğan ayrıca, “Bu vesile ile tüm dünyaya bir müjde vermek istiyorum. Ülkemizin ve şahsımın yoğun gayretleriyle başlatılan Karadeniz Tahıl Koridoru anlaşmasını biliyorsunuz. Türkiye'nin öncülüğü Rusya ve Ukrayna'nın yapıcı tutumu BM'nin kolaylaştırıcılığı sayesinde İstanbul'da imzalanan anlaşmanın son uzatma süresi bitmek üzereydi. Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'nın 2 ay daha uzatılmasına karar verildi. Bu kararın tüm taraflara hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Erdoğan bugün de Twitter'dan yaptığı açıklamada "Meclis seçiminin Cumhur İttifakı’nın zaferiyle sonuçlanması, Cumhurbaşkanı seçiminde de açık ara bir farkın ortaya çıkması; CHP Genel Başkanı'nın ve yönetiminin dengesini iyice bozdu" dedi.
Muhalefetin kamuoyunu seçim gecesi "bilerek yanlış yönlendirdiğini" savunan Erdoğan, "şimdi de oyunu alamadıkları vatandaşlarımıza yönelik; bırakınız siyaseti, insani değerlerle bağdaşmayan saldırılarına şahit oluyoruz" dedi.
Erdoğan muhalefetin "deprem bölgesine gönderdikleri yardımları kesmekten otellerdeki depremzedeleri kapı dışarı etmeye kadar her türlü vicdansızlığı sergilediklerini" savundu, "Depremzede kardeşlerimizi sahipsiz bırakmayacak, yanlarında olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Değerlendirme: Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi AK Parti'nin ikinci tur stratejisi için "Hem AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan toplantı hem strateji ekibinin çalışması bize bazı ipuçları veriyor" dedi. Selvi, seçim stratejileri değerlendirmesini şöyle sıraladı:
- Bu seçim ikinci tur seçim ama 14 Mayıs seçimlerinin devamı değil.
- Yeni bir seçim olarak bakılacak. Kutuplaştırıcı değil kucaklayıcı bir dil kullanılacak. Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti vurgusu önem kazanacak
- Sadece Kılıçdaroğlu hedef alınacak.
- Güven ve istikrar vurgusu ön plana çıkarılacak.
- Seçimlerde sandığa gitmeyen AK Parti seçmeninin sandığa gitmesi sağlanacak.
- HDP’den dolayı CHP’ye oy vermeyen ulusalcı seçmen kazanılmaya çalışılacak.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk gezisini deprem bölgesine yapacak. Kampanyanın ağırlığı, oy deposu olduğu için büyükşehirlere verilecek.
- Şehirli ve orta direk seçmen hedef alınacak.
- Pozitif bir kampanya yürütülecek.
QNB Finansbank X Artkolik Sanat Platformu: Kırılma Noktası | Hikâyenin Sonunu Sen Yaz sergisi
Nedir? Gelecek kuşaklara yaşanılabilir, güzel bir dünya bırakmak için yaşadığı çevreye, doğaya, bitkilere, hayvanlara sahip çıkan ve bizlere “hikâyenin sonunu sen yaz” diye seslenen Kırılma Noktası sergisi, çalışmalarında iklim krizi ve çevre sorunlarına alan açan 30 sanatçının atık malzemelerle ürettiği eserlerden oluşuyor. Küratörlüğünü Denizhan Özer’in üstlendiği sergide Bubi, Bedri Baykam, Mehmet Özenbaş gibi Türkiye çağdaş sanatının önemli isimlerinin ürettiği 60 eser bizleri bekliyor.
Nerede ve ne zaman? QNB Finansbank’ın genel müdürlük binası Kristal Kule’de 5 Mayıs’ta açılan sergi, 18 Haziran’a kadar her cumartesi ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
Neden gitmeli? Sergide Özge Günaydın’ın geri dönüştürülmüş kompozit malzemeyle ürettiği gerçek boyutlu bir gergedan olan Rhinovella, Mehmet Özenbaş’ın Kuzey Ormanları’nın kesilen ağaçlarına dikkat çeken yapıtı No 7 ve Deniz Çobankent’in inşaat atıklarıyla ürettiği heykellerin yanı sıra atık malzemelerden üretilen daha birçok eser yer alıyor.
Not almalı: Sergiyle paralel gerçekleşen Çocuk Sanat Atölyeleri, iklim krizi ve her geçen gün artan çevre sorunlarına dikkat çekiyor. Hayalimdeki Orman Atölyesi, Uçurtma Atölyesi gibi Artkolik’le birlikte hayata geçirilen atölyelerde çocuklar küratörlerin yönlendirmeleriyle atık malzemelerden kendi eserlerini üretiyorlar.
Sergiyle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “İstatistiklerle Gençlik, 2022” raporunu yayımladı. Bununla beraber, kariyer platformu Youthall, bu yıl 2’ncisi gerçekleştirilen “Gençlerin Beklenti ve Yönelimleri Araştırması”nın sonuçlarını paylaştı. Türkiye Sosyal Ekonomik ve Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) ise, 18 Mart'ta gençlere odaklanan bir rapor yayımlamıştı.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, 2022 yılı sonu itibarıyla Türkiye'deki 15-24 yaş grubundaki genç nüfus, toplam nüfusun %15,2’sini oluşturarak 12 milyon 949 bin 817 kişi kaydedildi. TÜİK’in nüfus projeksiyonlarına göre ise genç nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2030 yılında %14,0, 2040 yılında %13,4 ve 2060 yılında %11,8'e düşeceği öngörüldü.
Bilgi notu: TÜSES raporuna göre, 28. Dönem Milletvekilleri ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk kez oy kullanacak genç seçmenler en çok Güneydoğu bölgesinde yer aldı. 14 Mayıs günü yaklaşık 6 milyon seçmen ilk defa sandık başına gitti. 28 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin ikinci turuna kadar 50 bin genç seçmen daha 18 yaşını doldurarak oy vermeye hak kazanacak.
Genç nüfusun yasal medeni durumları incelendiğinde cinsiyetler arası önemli farklılıklar olduğu dikkat çekti. Evli genç kadınlar %13,7 oranında, evli genç erkekler ise %3,6 oranında kaydedildi, bu durumda evli genç kadın oranı evli genç erkek oranının 3,8 katı oldu.
Türkiye'de 2020-21 öğretim yılında %44,4 olan yükseköğretim net okullaşma oranı, 2021-22 öğretim yılında %44,7'ye yükseldi. Yükseköğretim net okullaşma oranı cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerde bu oran %40,5'ten %40,3'e düşerken kadınlarda %48,5'ten %49,2'ye yükseldi.
Çalışma hayatı
Gençlerde işsizlik oranı, 2021 yılında %22,6 iken 2022 yılında %19,4 oldu. Erkeklerde bu oran %19,4’ten %16,4’e, kadınlarda ise %28,7’den %25,2’ye düştü.
Youthall’un gerçekleştirdiği araştırmada “İş dünyasına bakış ve kişisel hedefler” ile ilgili sorular sorulduğunda, gençlerin gerçekleştirmeyi en çok istedikleri hedeflerin yurt dışında çalışmak, yönetici olmak, girişimci olmak ve dünyaya fayda yaratan bir projede yer almak olduğu belirtildi. Yurt dışının en önemli üstünlüklerinin ne olduğu sorulduğunda ise iş/özel hayat dengesi ve emeğe değer verilmesi önde geldi.
Araştırmanın “Gençlerin Gelecek Öngörüleri” bölümünde gençlerin çalışmak için yurt dışına gitme eğilimleri incelendi. “İmkân olsa yurt dışına gider misin?” sorusuna gençlerin yarısı gideceği ülkeye göre karar vereceğini belirtirken; üçte birinden fazlası ülke fark etmeksizin yurt dışına gitmek istediğini belirtti. “Büyük ihtimalle gitmem” ve “Kesinlikle gitmem” diyenlerin oranı ise sadece %7 oldu.
Araştırmaya katılanların %86’sı, global şirketlerin eskiye kıyasla daha fazla tercih edilmeye başlandığı görüşünü desteklerken %84’ü kurumsal bir şirkette çalışmak istediğini belirtti.
İş imkanı olarak yazılım geliştirme, IT, Ar-Ge, Ür-Ge gibi teknolojik departmanların tercih edildiği kaydedilirken insan kaynakları ve finans da rağbet gören bölümlerden oldu. Çalışma şekli olarak gençlerin öncelikli tercihleri ise hibrit çalışma oldu. Gençlerin yarısı hibrit çalışma modeli düzenini kendilerinin tanımlamasını istediklerini belirtti.
Mutluluk
TÜİK’e göre ise gençlerin %82,4'ü çalıştığı işinden memnun olduğunu, %52,9'u elde ettiği kazançtan memnun olduğunu belirtti. Gençlerin %67,0'si şimdiye kadar almış olduğu eğitimden memnun olduğunu belirtti.
İş arayan üniversite mezunlarının %69’unun 1500 liralık harçlıkla geçindiğini belirten Youthall’un araştırmasına göre ise, gençlerin %80’i şirketlerin çalışanları önemsemediğini ve ekonomik koşullardan fayda sağladığını düşünürken, %93’ü iş bulma imkanının her geçen gün zorlaşmasından dolayı geçici olarak düşük ücretlere sessiz kalıyor. Mezunların %67’si ve çalışan mezunların %79’u şu anda çalıştıkları iş yerlerinden fırsatları olduğu takdirde ayrılmak istiyor. Mart 2023 TÜİK verilerine göre, bir yetişkinin sağlıklı ve dengeli beslenmesi için tüketmesi gereken gıdaların aylık maliyeti göz önüne alındığında gençlerin aylık gelirleri sadece sağlıklı beslenmeleri için gereken tutarın bile çok altında kalıyor.
TÜİK’in yaşam memnuniyet araştırması sonuçlarına göre, genel sağlık durumundan memnun olduğunu belirten 18-24 yaş grubundaki genç nüfus oranı 2021 yılında %83,5 iken 2022 yılında %84,8 oldu. Genel sağlık durumundan orta seviyede memnun olanların oranı %11,1’den %10,5’e, memnun olmadığını belirtenlerin oranı ise %5,4’ten %4,7’ye düştü. Genç kadınlar arasında sağlık durumundan memnun olduğunu belirtenlerin oranı %1,5 düşerken genç erkeklerde sağlık durumundan memnun olduğunu belirtenlerin oranı %4 artmış.
Bununla birlikte: 2022 yılında 18-24 yaş grubundaki genç nüfus içinde kendini mutlu hissettiğini belirtenlerin oranı %47,9 iken kendini orta seviyede mutlu hissettiğini belirtenlerin oranı %36,4, kendini mutsuz hissettiğini belirtenlerin oranı ise %15,7 oldu. Kendini mutlu hissettiğini belirtenlerin oranı kadınlarda %51,9 olarak erkeklerin %44,1 oranına göre daha fazla çıktı.
Gençlerin mutluluk kaynağı olan değerler sorulduğunda ise %43,8 ile sağlık, ilk sırada yer aldı. Bunu, %23,4 ile başarı, %15,5 ile sevgi izledi.
Buna karşın: Youthall verilerine göre gençlerin 5’te 1’i mutsuz, 4’te 1’i geleceği olumsuz algılıyor, 4’te 3’ü ise stresli. Kötüye giden ekonomik koşullar nedeniyle aile evinde kalan gençler oransal olarak artarken, yurtta ve öğrenci evinde kalanlar oransal olarak azaldığı belirtildi.
TÜSES raporuna göre ise ilk kez oy kullanacak genç seçmenin %28’i hayatından memnun olmadığını belirtmesiyle genç seçmende Türkiye geneline göre mutluluk oranı daha düşük kaydediliyor.
Seçimlerde gençler
Dahası: Seçim zamanı gençlerdeki trendleri inceleyen Gezici Araştırma Merkezi Başkanı Murat Gezici, “Ülke gençleri inanılmaz derecede üzgün, mutsuz. Bir o kadar öfkeli ve kızgın” ifadelerini kullanmıştı. 14 Mayıs seçimlerinden önce gençlerin oy verme davranışlarında belirleyici faktörün “geleceklerini garanti altına alma” düşüncesi olduğunu belirten Gezici, “liberal değerleri önemseyen, politik gerilimi azaltacak, kadın ve çocuk haklarını koruyacak, küresel gelişmelere açık olan ve bir o kadar da, bireysel hak ve özgürlükleri savunan siyasi oluşum, onların tercihi olacak” demişti.
Bununla birlikte: TÜSES raporuna göre kendisini sol olarak tanımlayan genç seçmen %45’lik bir oranla %35 olan Türkiye genelinden daha yüksek kaydedilmişti. TÜSES Başkanı Celal Korkut Yıldırım bu durumu iki nedene bağlamıştı. “Gençler kendilerini iktidarın mevcut politikalardan dolayı ifade edemediğini düşünüyor ve sosyal yaşamda kısıtlanmış görüyor.” ifadelerini kullanan Yıldırım, gençlerin teknolojiyle dünyada daha adil ve sosyal haklara sahip ülkelerdeki yönetimlerin sol iktidarlar altında gerçekleştiğini gördüklerini öne sürmüştü.
G-7 Zirvesi bu hafta sonu Hiroşima'da gerçekleşiyor
Zirvede gerçekleşecek görüşmelerin büyük ve önemli bir kısmını Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve nükleer silahsızlanmanın oluşturması bekleniyor.

Kimler katılıyor? 19-21 Mayıs tarihlerinde Japonya'nın Hiroşima şehrinde gerçekleşecek olan G-7 zirvesi; ABD, Birleşik Krallık, İtalya, Almanya, Fransa, Japonya ve Kanada'dan oluşmaktadır.
Ne konuşacaklar? G-7 liderlerinin Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini ele alıp şiddetle kınaması beklenirken, Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelenski de toplantıya video konferans yoluyla katılmayı planlıyor.
- Ne dendi? Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin zirvede gerçekleşecek görüşmelerin büyük ve önemli bir kısmını oluşturacağını söylerken, liderlerin de Rusya’ya uygulanan yaptırımlardaki boşlukları kapatarak etkilerini en üst düzeye çıkarmak için çalışacaklarını vurguladı.
Zirvede ele alınması öngörülen diğer konular ise:
- Kuzey Kore ve İran: Kuzey Kore’nin balistik füze testleri ve İran'ın nükleer programının artan temposuna ilişkin endişeler.
- Çin-Tayvan ilişkileri: Çin’in Tayvan üzerinde artan tehditleri ve Batı'nın ekonomik ve tedarik zinciri üzerine Çin’e olan bağımlılığı.
Neden Hiroşima? Ülkenin lideri Kişida'nın doğduğu şehir olmakla birlikte Hiroşima, İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD'nin ilk nükleer bombayı attı şehir olarak yeni bir yankı uyandırıyor. Zirvenin gerçekleşeceği şehir olarak Hiroşima'nın seçilmesi, nükleer silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasının önlemlenmesini bu yılki zirvenin gündeminin en üst sırasına yerleştirme kararlılığını gösteriyor.
Biden ziyareti: ABD Başkanı Joe Biden, G7 zirvesinin akabinde Perşembe günü Japonya Başbakanı Fumio Kişida ile görüştü. Görüşmeye ilişkin "ülkelerimiz bir arada durduğunda daha güçlü dururuz" diyen Biden, iki ülke arasındaki ekonomik ve ulusal güvenlik ittifakının büyüdüğüne işaret etti.
Zirve esnasında: Biden ve Kişida'nın, zirve kapsamında Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol ile bir araya gelmesi ve nükleer caydırıcılık dâhil olmak üzere yakın güvenlik iş birliğinin görüşülmesi bekleniyor.
Başka kimler davetli ve neden? Bu hafta sonu gerçekleşecek zirveye; Avustralya, Brezilya, Hindistan, Endonezya, Güney Kore, Vietnam, Cook Adaları, ve Komorlar davetli. Kişida, Küresel Güney olarak adlandırılan gelişmekte olan ülkelere ve ABD'nin müttefik ve ortaklarına ulaşmanın önemini belirtmek için davet edildiğini ekledi.
- Neden önemli? G-7 dışındaki liderlere yapılan davetler, işbirliğini daha geniş bir ülke yelpazesine yaymayı amaçlıyor.
- Geniş açı: G-7 ülkelerinin küresel ekonomik faaliyetlerdeki payı 40 yıl önce yaklaşık %50 iken bugün %30'a geriledi. Çin, Hindistan ve Brezilya gibi gelişmekte olan ekonomilerin büyük kazanımlar elde etmesi, G-7'nin önemini azaltıp, giderek daha az varlıklı ülkelerdeki büyümeye daha bağımlı hale gelen bir dünya ekonomisine liderlik etme rolü hakkında soru işaretleri yaratmakta.