Geride bıraktığımız salı gününden herkese merhaba.
Bugün gündemde asgari ücretin belirlenmesi ve iş dünyasındaki yankıları ile TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un yeni anayasa çağrısı öne çıkıyor. Türkiye'nin ihracatında başı, ikinci sıradaki İzmir'e fark atan İstanbul çekiyor.
İyi okumalar!
Asgari ücret belli oldu
Asgari ücret 2023'ün ikinci yarısında net 11 bin 402 lira 32 kuruş olarak belirlendi

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ev sahipliğinde toplandı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücretin 1 Temmuz 2023 itibarıyla brüt 13 bin 414, net 11 bin 402 liraya yükseltilmesi konusunda anlaştı.
Buna göre, brüt 13 bin 414 lira 50 kuruş olan asgari ücretin, 11 bin 402 lira 32 kuruşunu net asgari ücret, 1878 lira 3 kuruşunu SGK primi ve 134 lira 15 kuruşunu işsizlik sigortası primi oluşturdu.
Yeni asgari ücretin işverene aylık maliyeti ise 15 bin 762 lira 4 kuruş oldu.
Bu rakamın, 13 bin 414 lira 50 kuruşu brüt asgari ücret, 2 bin 79 lira 25 kuruşu SGK primi (işveren payı), 268 lira 29 kuruşu işveren işsizlik sigorta primi kalemlerinden oluştu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, komisyonun asgari ücrete yapılacak ara zam kararını kamuoyuyla paylaşmak üzere kameraların karşısına geçti.
Bakan Işıkhan, toplantıda yaptığı konuşmada, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 2023 yılı asgari ücret ara zammının tespiti için çalışmalarını tamamladığını söyledi.
Işıkhan, komisyon çalışmalarında üstün gayret gösteren işçi tarafı temsilcisi TÜRK-İŞ, işveren temsilcisi TİSK ve kamu tarafı temsilcisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Hazine ve Maliye, Ticaret bakanlıkları ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) heyetlerine teşekkür etti.
"Şunu sevinerek açıklamak isterim ki Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarımız, işçi ve işveren taraflarının uzlaşmasıyla sonuçlanmıştır. 2023 yılının ikinci yarısında geçerli olacak brüt asgari ücret tutarı 13 bin 414 lira, net asgari ücret tutarı 11 bin 402 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla yüzde 34 gibi enflasyon oranının hayli üzerinde refah payını içeren bir oranla ara zammı gerçekleştirmiş bulunuyoruz.
Geçtiğimiz yılın ikinci yarısına göre de asgari ücreti yüzde 107 oranında arttırmış bulunuyoruz. Asgari ücreti 2002 yılına göre nominal olarak 61 kat artırdık. Reel olarak yaklaşık yüzde 312 artış sağladık. Böylece çalışan kesimi enflasyona ezdirmediğimiz gibi refah artışından ciddi bir pay vermiş bulunuyoruz. Ayrıca şunu da açıklamak istiyorum. Geçtiğimiz 6 ayda 400 lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki 6 ayda 500 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz."
Asgari ücretin 1 Ocak'tan itibaren bir yıl geçerli olan bir düzenleme olduğuna işaret eden Işıkhan, bugünkü açıklamanın, emekçilerin enflasyona karşı alım gücünün düşmemesine yönelik yapılan bir ara zam olduğunu dile getirdi.
İş dünyasından ilk tepkiler
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Asgari ücrette yapılan yüzde 34 zamla emeğin milli gelirden aldığı payın hak ettiği seviyelere gelecek olmasını, büyümenin kapsayıcılığını artırması bakımından değerli buluyoruz." ifadesini kullandı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç de yeni asgari ücretin çalışma hayatının paydaşlarına hayırlı olması dileğinde bulunarak, "Çalışanın alım gücünün, enflasyonun üzerinde bir refah artışıyla korunması memnuniyet verici." değerlendirmesinde bulundu.
Asgari ücret paketinde 3 konunun daha yer almasının yararlı olacağı kanaatinde olduklarını kaydeden Avdagiç, "Birincisi, gelir vergisi dilimlerinin asgari ücret artışı ve son 5 yılda yaşanan kayıplar dikkate alınarak güncellenmesi; ikincisi, kıdem tazminatı tavanının enflasyon kadar yükseltilmesi; üçüncüsü ise SGK üst limit çarpanının evvelki oranlara çekilmesidir" ifadelerini kullandı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı ise yeni asgari ücretin işveren ve çalışanlara hayırlı olması dileğinde bulunarak, işçilerin alın teri ve emeklerinin enflasyonun altında ezdirilmemesinden memnuniyet duyduklarını bildirdi.
"Ücret artışlarının işverene getireceği ilave yüklerin hafifletilmesi adına, mevcut destek ve teşviklerin artırılması elzemdir. Bu kapsamda 400 TL'lik asgari ücret desteğinin 500 TL'ye çıkarılmış olması, işverenlerimiz adına oldukça sevindirici bir gelişme olmuştur."
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın da asgari ücret miktarını işverenler olarak bekledikleri bir oran olarak gördüklerini ve bu artışın zamlar karşısında eritilmemesi gerektiğini belirterek, enflasyonla sıkı bir mücadele içerisine girilmesinin elzem olduğunu vurguladı.
"Asgari ücreti ne kadar artırırsak artıralım enflasyonu tek hanelere çekmediğimiz sürece insanlarımızın refah seviyesi de artmıyor. İşverenler olarak asgari ücret tespit komisyonunun 11 bin 402 TL'lik açıklaması beklentilerimiz arasındaydı. Yıllık artış yüzde 107'ye ulaşmış oldu. Beklenilen artış oldu diyebiliriz. Lakin bu artışın anlamlı olabilmesi kesinlikle fiyat istikrarının sağlanarak öngörülebilir bir ekonomik düzenin sağlanmasına bağlı."
İhracatta başı İstanbul çekti
Geçen yıl en çok ihracat yapan ilk 1000 şirket listesinde 51 il yer alırken, başı 448 firmayla İstanbul çekti.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından hazırlanan "Türkiye'nin İlk 1000 İhracatçısı" araştırmasından derlenen verilere göre, Türkiye, geçen yıl 254 milyar dolarlık mal, 90 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirerek, toplam dış satımını 344 milyar dolara yükseltti.
En yüksek ihracat yapan ilk 1.000 firmanın toplam ihracatı 161,9 milyar dolar olarak gerçekleşti.
İlk sırada 15,8 milyar dolar ile THY yer alırken, onu 6,3 milyar dolarla Ford Otomotiv, 4,1 milyar dolarla Türkiye Petrol Rafinerileri izledi.
En çok ihracat yapan ilk 10 sıralamasında 3,5 milyar dolarla Socar Turkey, 3,4 milyar dolarla Toyota Otomotiv, 2,9 milyar dolarla Kibar Dış Ticaret, 2,3 milyar dolarla Vestel, 2,2 milyar dolarla Arçelik, 1,8 milyar dolarla Pegasus, 1,76 milyar dolarla TGS Dış Ticaret yer aldı.
21 şirket 1 milyar dolardan fazla ihracat yaptı
İlk 1000 şirket arasında sadece THY'nin çift haneli rakamlarda ihracat tutarına ulaştığı görülürken, toplam 21 şirketin 1 milyar dolardan fazla ihracat yaptığı kayıtlara geçti.
23 şirketin 500-999 milyon dolar, 251 firmanın 100-499 milyon dolar, 331 işletmenin 50-99 milyon dolar, 374 şirketin ise 31-49 milyon dolar aralığında ihracat yaptığı görüldü.
Listeye İstanbul'dan 448, İzmir'den 76 firma girdi
Verilere göre, 2022 yılında en çok ihracat yapan ilk 1000 firma arasında 51 ilden işletme yer aldı.
Listede başı 448 şirketle İstanbul çekerken, onu 76 firmayla İzmir takip etti. İlk 1000 firmadan 524'ü bu iki kentten çıktı.
Gaziantep'ten 63, Kocaeli'den 61, Ankara ve Bursa'dan 48'er, Denizli'den 25, Adana ve Manisa'dan 21'er, Kayseri'den 16, Mersin ve Antalya'dan 15'er, Tekirdağ'dan 14, Samsun'dan 10 şirket listede yer aldı.
İhracat listesine Hatay ve Trabzon 9'ar, Eskişehir ve Kahramanmaraş 8'er, Aydın 7, Balıkesir ve Kütahya 6'şar, Karabük, Konya, Mardin ve Sakarya 5'er, Düzce 4, Elazığ, Muğla, Ordu ve Yalova 3'er, Çankırı, Giresun, Karaman, Kırklareli, Malatya, Osmaniye, Rize, Uşak ve Zonguldak 2'şer firmayla girdi.
Aksaray, Bilecik, Burdur, Çorum, Gümüşhane, Isparta, Kastamonu, Kırşehir, Nevşehir, Siirt, Şırnak ve Yozgat'tan ise birer firma ilk 1000 şirket listesinde kendisine yer buldu.
Araştırmaya göre geçen yıl en çok ihracat yapan ilk 10 il şu şekilde sıralandı:
Anadolu Ajansı
TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan yeni anayasa ve içtüzük çağrısı
TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Türkiye'nin sivil, demokrat, kapsayıcı, kuşatıcı, milli bir anayasaya ihtiyacı artık ayan beyan ortada"

AK Parti Genel Başkanvekilliğine atanan Bursa Milletvekili Efkan Ala'yı makamında kabul eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa hakkında açıklamalarda bulundu.
"Yıllardır konuştuğumuz, hep hayalini kurduğumuz 2023 geldi, 2023'ün ortasını da geçiyoruz. Bu, yalnızca Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına başladığımız bir dönem değil aynı zamanda Türkiye'nin önüne 100 yıllık yeni hedefler koyduğu bir dönemin başlangıcı. TBMM, Türkiye siyaseti olarak böyle tarihi bir eşiğin başlangıcındayız" ifadelerini kullanan Numan Kurtulmuş, parlamentonun çok güçlü olmasının, milli iradenin güçlü olmasının olmazsa olmaz şartı olduğunu belirterek, "TBMM bu tarihi dönemeçteki hayati adımlarını atacak. Milli iradenin tecelligahı olarak kabul ettiğimiz Meclisin her türlü sözün üstünde bir fonksiyon icra etmesi için canla başla gayret sarf edeceğiz" şeklinde konuştu.
Yeni anayasa ve İçtüzük çağrısı
Yeni dönemde milletin beklentisi olan konuların çözülmesinin yanı sıra milletin Meclise verdiği bazı ödevler olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bunların en başında artık darbe anayasalarından kurtulmak mecburiyeti geliyor. Türkiye'nin sivil, demokrat, kapsayıcı, kuşatıcı, millî bir anayasaya ihtiyacı artık ayan beyan ortada. Ümit ediyoruz ki 28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin kendisine yüklemiş olduğu bu sorumluluğu bu dönem layıkıyla yerine getirebilecektir. Toplumun geniş kesimlerinin 'bu oldu' diyeceği, üzerinde ittifak edebileceği bir anayasanın yapılması için bütün siyasi partilerimiz gayretle mücadele edeceklerdir. Böyle ümit ediyoruz."
"Aynı şekilde Meclisin, milletin beklentilerine karşı hızlı, verimli ve etkin bir çalışma dönemi geçirebilmesi için yeni bir İçtüzük ihtiyacının da zaruri olduğu ortada. Bu iki temel konunun, Meclisin ağırlıklı meselelerinin olması gerektiğinin altını çizmek istiyorum. İnşallah bu dönemde huzur içinde, milletin beklentilerini karşılayan, sorumluluk sahibi ve Türkiye'nin milli vizyonlarını gerçekleştirmek için gecesini gündüzüne katan bir Meclis çalışmasını, bütün milletvekili arkadaşlarımızla beraber hep birlikte gerçekleştireceğiz."
Lensmarket.com’da kampanya alarmı: Hediyeniz Bizden
Tüm siparişlerinizde hediyeniz Lensmarket.com'dan
Yirmi yılı aşkın süredir kaliteli ve orijinallik garantili lensleri uygun fiyatlarla lens kullanıcılarının beğenisine sunan Lensmarket.com, diğer kampanyalarına ek olarak tüm alışverişlerde geçerli Hediyeniz Bizden kampanyasıyla lens kullanıcılarını mutlu etmeye devam ediyor.
Nedir? Kontakt lens kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılayacak tüm lens ve solüsyonları stoktan hızlı kargo özelliği ile Türkiye’nin dört bir yanına hızla ulaştıran Lensmarket.com, kendi sektörünün hem öncüsü hem lideri konumunda yer alıyor.
Hediyeniz Lensmarket.com’dan: Ücretsiz kargo, indirimli solüsyon ve vade farksız 5 taksit gibi çeşitli kampanyalarla lens kullanıcılarının düzenli olarak kullandığı ürünlere daha kolay ve uygun fiyatlı olarak ulaşmasını sağlayan Lensmarket.com, bu kampanyalarla birlikte geçerli olan Hediyeniz Bizden kampanyasıyla tüm alışverişlerde 60 ml seyahat boy lens solüsyonu* hediyesi sunuyor.
Size en uygun kontakt lensi veya göz ürünlerini Lensmarket.com’dan bulmak için bu bağlantıyı ziyaret edebilirsiniz.
*Kampanya stoklarla sınırlıdır.
Microsoft Xbox One için oyun geliştirmeyi bırakıyor
"9. nesle geçtik"

Görünen o ki Microsoft, Xbox One'ı geride bırakarak artık önceki nesil konsollar için birinci parti oyunlar üretmekten vazgeçiyor. Buna göre, Axios'a konuşan Xbox Game Studios şefi Matt Booty, Xbox Series S ve X nesline atıfta bulunarak "9. Nesle geçtik" ifadelerini kullanıyor.
Geniş açı: Booty'nin açıklamalarına göre, her ne kadar Microsoft, Xbox One donanımını ve önceki nesilde çalışan Minecraft gibi oyunları desteklemeye devam edecek olsa da artık hiçbir dahili stüdyonun Xbox One için yeni oyun üzerinde çalışmadığı ifade ediliyor. Buna göre, Microsoft, Microsoft Flight Simulator gibi oyunları mevcut Xbox One kullanıcılarına sunmak için Xbox Cloud Gaming'i kullanarak yavaş yavaş bu noktaya doğru ilerliyor.
- Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Xbox Games Showcase'de, Xbox One'da yerel olarak çalışacak herhangi bir birinci parti oyun yer almamıştı. Konuya ilişkin olarak Microsoft'un Xbox One kullanıcılarına en yeni oyunları sunmak için Xbox Cloud Gaming altyapısından yararlanmaya devam edeceğini belirten Booty, "Desteğimizi bu şekilde sürdüreceğiz" şeklinde kaydediyor.
Tepkiler: Microsoft'un kendi oyun geliştiricileri Xbox Series S ve X konsollarına odaklanmış durumda olsa da bazı geliştiricilerin, Xbox oyunları için Xbox Series S uyumluluğu sorunluluğuna karşı olduğu ifade ediliyor. Buna göre, 120 fps'ye kadar 1440p oyun oynama kapasitesine sahip bir konsol olarak piyasaya sürülmüş olmasına rağmen Xbox Series S'te birçok oyunun yalnızca 1080p'ye ulaştığı belirtiliyor.
- 10 GB RAM sunan Xbox Series S'e kıyasla daha güçlü bir konsol olan Xbox Series X'in, 16 GB RAM sunduğu gibi daha fazla ham GPU gücüne sahip olduğu aktarılıyor. Bellekteki bu kısıtlamaların bazı geliştiriciler için oldukça zorlayıcı olduğu; ancak Microsoft'un Xbox Series S'in genel grafik performansını iyileştirmek üzere çalıştığı belirtiliyor.
- Öte yandan, Xbox Series S için oyun geliştirmenin daha zor olduğunu kabul etmekle birlikte Booty, Microsoft'un kendi Xbox oyun stüdyolarının, Xbox Series S için geliştirilen son oyunlarından daha fazla performans alabildiklerini iddia ediyor.
- Buna ek olarak, Microsoft yakın zamanda Xbox Series S konsolunun siyah 1TB versiyonunu duyurarak daha önce 512 GB'lık depolama alanına sahip olan konsola yönelik endişeleri de gidermeye çalışmıştı.
- Şirketin oyun stüdyosu şefi Matt Booty, Axios'a verdiği demeçte, bu değişimlerin Microsoft'un PC ve konsollar için oyun yapımına yönelik güncellenmiş yaklaşımının bir parçası olduğunu söyledi.
Ayrıca: Microsoft'un bu adımı, şirketin oyun üretimini rakipleri Sony ve Nintendo tarafından sergilenen performansa yaklaştırmaya yönelik stratejisinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Xbox Games Showcase 2023'te tanıttığı oyunlarla Microsoft, oyun işinde büyüme planlarını açık bir şekilde ortaya koymuş bulunuyor.
- Güncel durumda Microsoft, 2021 yılında 7,5 milyar dolar karşılığında ZeniMax Media'yı satın almasıyla birlikte bünyesine kattığı sekiz stüdyo da dahil olmak üzere toplam 23 oyun stüdyosunu yönetiyor. Bununla birlikte, Microsoft, oyun devi Activision Blizzard'ı da 68,7 milyar dolara satın almak için de uzun bir süredir uğraşıyor.
Bu içerik ilk olarak Quando'da yer almıştır. Teknoloji dünyasındaki en önemli gelişmeleri kaçırmamak için buraya tıklayarak şimdi abone olun.
Yapay zekâ kalp yetersizliğini erkenden tespit edebilecek
“PROHEART-AI” projesi kapsamında, kalp yetersizliğinin yapay zekâ ve giyilebilir teknoloji kullanılarak erkenden tespit edilmesi hedefleniyor.

Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden Marmara Üniversitesi’nin AstraZeneca Türkiye desteğiyle başlattığı “PROHEART-AI” projesi kapsamında, kalp yetersizliğinin yapay zekâ ve giyilebilir teknoloji kullanılarak erkenden tespit edilmesi hedefleniyor.
Epidemiyolojik verilere göre hastaneye başvuran her iki kalp yetersizliği hastasından biri sonraki 5 yıl içinde yaşamını yitiriyor ve kalp yetersizliği hastalığı aynı zamanda 65 yaş üstü kişilerde en sık hastaneye yatış nedeni olarak saptanıyor. Bu durum, bu hastalığın erken teşhis ve tedavisini daha da önemli hale getiriyor. Bu veriden yola çıkan Marmara Üniversitesi, giyilebilir teknoloji kullanılarak kalp yetersizliğinin yapay zekâ ile daha erken tespit edilmesini sağlayacak PROHEART-AI projesine başladı.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin yanı sıra Mühendislik Fakültesi’nin de dahil olduğu çok disiplinli “PROHEART-AI” projesinde, üzerindeki sensörler aracılığıyla kalbe ait bazı biyolojik verileri anlık izleyebilen ve aynı zamanda bu ölçümleri kaydedebilen giyilebilir teknoloji kullanılacak ve elde edilen biyolojik veriler ve klinik takip verileri ile yapay zeka temelinde algoritma geliştirilecek. Proje, klinik açıdan bu teknolojilerin kullanılarak kalp yetersizliğinin erken tespit edilmesini sağlayacak az sayıdaki çalışmadan biri olarak dikkat çekiyor.
“Dijital dönüşümün tüm olanaklarından yararlanıyoruz”
Proje hakkında bilgi veren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Şehirli, “Marmara Üniversitesi köklü geçmişinden gelen deneyimi ile toplumsal değerleri ön planda tutarak tüm paydaşları için bilim, kültür, sanat ve sporda değer üreten, yaşam boyu öğrenmeye verdiği önemle sürdürülebilirliği hedefleyen, çok dilli eğitimiyle öncü, uluslararası ve çağdaş bir üniversitedir. Eğitim ve araştırmaların öncülerinden biri olarak toplumsal gelişime yön veren uluslararası bir üniversite olma vizyonu ile çalışırken tıp fakültesi olarak üniversitemizin bu vizyonunu medikal dünyaya da taşıma hedefiyle ilerliyoruz. Yaptığımız çalışmalarda paydaşlarımız ile yol almak bizim için çok değerli. İnovatif teknolojilerden faydalanarak geliştirdiğimiz bu çözüm de paydaşlarımızdan biri olan AstraZeneca Türkiye ile yaptığımız güçlü iş birliğinin bir sonucu. Bu çalışmamız hipertansiyon başta olmak üzere, kalp ve damar hastalıkları konusunda ileri düzeyde multidisipliner araştırma anlayışının yerleştiği bir Türkiye hedefimize de çok önemli katkılarda bulunacak. Erişkinlerde en sık görülen ve en sık ölümlere sebep olan kalp ve damar hastalıkları alanında multidisipliner bir yaklaşım ile böylesine önemli bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dijital dönüşümün tüm olanaklarından yararlanarak bilişim çağına uygun çözümler sunmak için çalışmalarımıza kesintisiz bir şekilde devam edeceğiz.” dedi.
“Kalp yetersizliği, Türkiye ve dünyada önemli bir sağlık sorunu”
Marmara Üniversitesi HİPAM Müdürü Prof. Dr. Ali Serdar Fak ise açıklamasında şunları söyledi:
“Kalbin kasılma veya gevşeme performansının azalması nedeniyle doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi sonucu ortaya çıkan kalp yetersizliği, Türkiye’de ve dünyada en sık görülen kronik sağlık sorunlarından biridir. Hipertansiyon, şeker hastalığı, obezite, kalp damar hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetersizliği, kalp kapak hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı veya doğumsal kalp hastalığı kalp yetersizliği sebepleri arasındadır. Kronik kalp yetersizliğinin seyrinde klinik kötüleşmeler yaşanabilir; hastalar artan şikayetlerle sık olarak acile başvurur. Acil başvuru ve yatışlar hastalığın seyrini olumsuz etkiler ve risk daha da artar. Bu nedenle takipte olası kötüleşmenin erken fark edilmesi çok önemlidir. Erken fark edilmesi ve tedavinin zamanında düzenlenmesi hastalığın seyrini iyileştirebilir. Geçtiğimiz yıl HİPAM olarak M.Ü. Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı ve M.Ü. Mühendislik Fakültesi ile birlikte biyolojik verilerden kalp yetersizliğini tespit edebilen bir yazılım geliştirdik. Yakında bilimsel bir dergide yayınlanacak. Bu projemizde ise kronik kalp yetersizliği hastalarında klinik kötüleşmeyi daha erken fark edecek bir yazılım geliştirme amacındayız. Beş klinik merkezle birlikte hastaları takip edeceğiz ve giyilebilir teknoloji ile elde ettiğimiz verileri kullanacağız. Gerçek verileri önceden planlanmış şekilde kullanacağımız için değerli sonuçlara ulaşacağımıza inanıyoruz. Çok disiplinli bir yaklaşımla hayata geçirdiğimiz bu projede giyilebilir cihazlar ve yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojiler sayesinde kronik kalp yetersizliği hastalarının takibinde ‘karar destek sistemi’ oluşturmayı hedefliyoruz. Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak, yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini yükseltmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz.”
“Bu projede ortaya çıkacak sonuçlar bir ilki gerçekleştirme potansiyeline sahip”
Konuşmasında tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inovasyonu, iş birlikleri yaparak mümkün hale getirdiklerini söyleyen AstraZeneca Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Dr. Pelin Eriştiren İncesu, “Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarımıza devam ederken iyileştirilmiş hasta sonuçlarına odaklı, entegre ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri çözümlerine sahip bir gelecek hedefiyle de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknoloji firmalarıyla ve akademik dünya ile iş birliği yaparak, hastalıkların tanı ve teşhisinde sağlık çalışanlarına destek oluyoruz. Marmara Üniversitesi ile kalp yetersizliği konusunda yaptığımız bu iş birliği de yapay zekâ destekli uygulamalar geliştirerek hastalıkların tanı ve teşhisinde sağlık çalışanlarına destek verme konusundaki kararlılığımızın bir yansıması. Pek çok kanser türünden daha ölümcül seyredebilen kalp yetersizliğinde de erken tanı, kanser kadar önem arz ediyor. Bu bağlamda Marmara Üniversitesi’ne yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını buluşturan bu projede koşulsuz destek sağlayacağız. Projede ortaya çıkacak sonuçlar ise sadece Türkiye’de değil dünyada da bir ilki gerçekleştirme potansiyeline sahip. Kalp yetersizliği alanında Türkiye’yi bölgemizdeki bir ana merkez haline getirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye’nin akademik gücü ve sağlık sektöründeki potansiyeliyle birlikte, kalp yetersizliği hastalarının yaşam kalitesini artıracak çözümler sunmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Bu hastalığın bir ölüm sebebi olmaması için çalışıyoruz”
AstraZeneca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Medikal Direktörü Dr. Viraj Rajadhyaksha ise “AstraZeneca olarak değerlerimizden ve bilimden aldığımız ilham ile yaşam değiştiren ilaçların sağlığın hizmetine sunulmasını hızlandırmaya odaklanıyoruz. Ancak yaşam değiştiren ilaçları hastalara ulaştırma misyonumuzu tek başımıza başaramayacağımızı da biliyoruz. Hastaların ve faaliyet gösterdiğimiz toplumların faydası için iş birliklerinin öneminin de farkındayız. Marmara Üniversitesi ile bilimin öncülüğünde, inovatif ve yeni teknolojileri benimseme vizyonumuz doğrultusunda hastalıkları daha iyi tespit edebilmek ve sağlık sonuçlarını iyileştirmek hedefiyle bu projeyi hayata geçirmenin gururunu yaşıyoruz. “PROHEART-AI” projesi ile giyilebilir teknoloji ve yapay zekâyı kullanarak kalp yetersizliği olan hastalarının yaşam kalitesini artıracak çözümler sunmayı hedefliyoruz. Bu yeni girişimimizin kalp yetersizliği alanına yenilik getirmesini ve gelecekteki iş birliklerinin önünü açmasını diliyoruz.” şeklinde konuştu.
Bu içerik ilk olarak Aposto Sektör: Sağlık bülteninde yer almıştır. Sağlık sektöründeki en önemli gelişmeleri kaçırmamak, yeni trendlerden haberdar olmak için buraya tıklayarak şimdi abone olun.