aposto-logoPazartesi, 5 Haziran 2023
aposto-logo
Pazartesi, Haziran 5, 2023
Aposto Üyelik
İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ
İKLİM ACİLİYETİ
TAKİP ETTİKLERİMİZ
HAFTALIK GÖRÜNÜM

🗞️ Sürdürülebilir bir gelecek için fırsat penceresi kapanıyor!

Yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış, iklim hedeflerine ulaşmak için yeterli değil!

rawpixel.com

SEFiA İklim Gündemi’nin yeni sayısına hoş geldiniz…

Bugün, 3 Nisan 2023.

Bu sayıda, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA), “Yenilenebilir Kapasitesi İstatistikleri 2023” başlıklı raporunu, Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu çıktıları ile birlikte inceliyoruz. 

Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!

Bizi Twitter, LinkedIn ve Instagram’dan da takip edebilirsiniz.

Keyifli okumalar,

SEFiA ekibi.

İKLİM VE FİNANSMAN HABERLERİ

Türkiye’nin sera gazı emisyonu 2021 yılında, bir önceki yıla kıyasla %7,7 artışla, 564,4 milyon ton karbondioksit eşdeğeri oldu. Böylece, 1990-2021 döneminde, emisyonlar %157,1 artış gösterdi.

  • Endüstriyel işlemler: 2020-2021 yılları arasında, emisyonlarda en yüksek oranda artış %10,6 ile endüstriyel işlemler sektöründe gerçekleşti. 
  • Enerji sektörü: Aynı dönemde, emisyonlarda en yüksek pay sahibi (%71,3) enerji sektöründeki artış, %9,8 olarak açıklandı.
  • Gaz türlerine göre: Karbondioksit emisyonları %9,6 artarken; söz konusu emisyonların %85,2’si enerji sektöründen kaynaklandı.

  • Neden önemli? Atmosferdeki ısıyı tutan ve hapseden sera gazları (karbondioksit, metan, nitröz oksit ve hidroflorür karbonlar), sıcaklıkları artırarak oluşturduğu sera gazı etkisiyle küresel ısınmaya neden olmaktadır. Sera gazı artışlarının en önemli nedeni olarak, fosil yakıt ve gübre kullanımı başta olmak üzere insan faaliyetleri gösterilmektedir.

İklim değişikliğine karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşu Avrupa İklim Eylem Ağı’nın (CAN Europe) bilgi notu, Türkiye'nin kişi başına düşen 1,544 metreküp kullanılabilir su miktarı ile su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığını ortaya koyuyor. Kömürlü termik santrallerin, yoğun su tüketimine neden olarak, Türkiye’de yarattığı su stresine dikkat çekiliyor.

  • Termik santrallerin su tüketimi: Çırpılar Termik Santrali’nin yıllık su tüketimi ile 43 bin kişinin yıllık su ihtiyacını karşılamak mümkün. Yatağan Termik Santrali, 45 bin nüfuslu Yatağan ilçesinin yıllık ihtiyacının 7,5 katından fazla su tüketiyor. Yeniköy Termik Santrali, bulunduğu 132 bin nüfuslu Milas ilçesinin yıllık su ihtiyacının 2,5 katına yakın su tüketiyor
  • Kuraklık tehdidi: Türkiye’de karla kaplı gün sayısı iki yıl önce 9 gün iken, bu rakam 2023 için 2-2,5 güne geriledi. Son 50 yılda karla kaplı gün sayısı ortalama 28,4 idi. 
  • Barajların doluluk oranları: Baraj doluluk oranları İstanbul’da %36,7, Ankara’da %30,2 ve İzmir’de %29,3 ile kuraklık konusunda tehdit oluşturuyor. Öte yandan, Edirne’nin Keşan ilçesinde kuraklık nedeniyle su kullanımına kısıtlamalar getiren kararlar alındı.
  • Aşırı hava olayları: 1940 yılından bu yana hazırlanan Meteoroloji raporlarına göre, Türkiye’de son 8 yılda aşırı hava olayları rekor seviyede arttı. 2018’den bu yana senede 750'nin üzerinde aşırı hava olayı yaşanıyor.

Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) 2050 yılına kadar deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonları yarıya indirmeyi hedeflediğini ve bu hedefi Temmuz 2023’e kadar artırmayı taahhüt ettiğini duyurdu.

  • Net sıfır hedefi: Türkiye'nin de dâhil olduğu 45 ülke, 2050 yılına kadar denizcilik sektöründe net sıfır emisyon hedefini destekliyor. 
  • Öte yandan: Çok sayıda ülke 2030 ve 2040 için ek emisyon azaltma hedeflerinde ısrarcı olurken; aralarında Çin, Hindistan, Brezilya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin olduğu 13 ülke ek emisyon azaltım taleplerine karşı çıktı.

Yapılan yeni bir araştırmada, Antarktika çevresindeki buzulların erimesinin, derin okyanus akıntısının hızlı biçimde yavaşlamasına yol açacağı ortaya kondu. 

  • Perspektif: Sera gazı emisyonlarının bügünkü seviyelerde sürmesi sonucunda, en derin akıntıların 30 yıl içinde %40 oranında yavaşlayabileceği öne sürülüyor. 
  • Ne anlama geliyor? Bu yavaşlama sonucunda iklim değişikliğinin ve deniz seviyesindeki yükselmenin hızlanması bekleniyor.

New York’ta düzenlenen Birleşmiş Millet Su Konferansı’ndaki seller, kuraklıklar ve fırtınalara dair tartışmaların ardından, COP 28’in ana başlıklarından biri olarak suyun öne çıkması bekleniyor. 

  • Neden önemli? İklim etkilerinin yaklaşık %90’ı suyla ilgiliyken, iklim finansmanının yalnızca %3’ü su kaynaklarına ayrılıyor.
  • Ne olmuştu? Geçen yıl kuraklık nedeniyle Somali’de yarısı çocuk olmak üzere 40 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Pakistan’ın üçte biri sular altında kaldı. Geçtiğimiz ay ise Freddy Kasırgası, Güney Afrika’da yıkıcı sellere neden oldu.

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Abdulaziz el Falih, ülkenin petrol ve doğal gaz sektörlerindeki yatırımlarına devam edeceğini açıkladı. Suudi Arabistan, daha önce Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte fosil yakıtlara yönelik uluslararası yatırımların düşmesini eleştiren açıklamalarda bulunmuştu. 

  • Perspektif: Suudi Arabistan, günlük yaklaşık 7,5 milyon varil ile dünyanın en büyük ham petrol ihracatçısı konumunda yer alıyor.
  • Aramco: Suudi Arabistan'ın devlet kontrolündeki petrol devi Aramco, 2022 yılı net kârını, bir önceki yıla kıyasla %45,6 artırarak, 161,1 milyar dolar olarak açıklamış ve bu rakam, bir petrol ve gaz şirketinin şimdiye kadar elde ettiği en büyük yıllık kâr olarak kayıtlara geçmişti.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde, 2035’ten itibaren benzinli ve dizel otomobil satışlarını yasaklandı. AB Konseyi’nin açıkladığı yasaya göre 2030 yılı emisyon düşürme hedefi otomobiller için %55, kamyonetler için de %50 olarak belirlendi.

  • Bir adım geriden: Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda geçen ay kabul edilen ve yürürlüğe girmesi için AB üyesi ülkeler tarafından resmen onaylanması gereken düzenlemeye, Almanya ve İtalya tarafından itiraz edilmişti. 
  • Fosilden çıkış gündemi: Avrupa Birliği ülkeleri, bu yıl Dubai’de düzenlenecek olan COP28’de fosil yakıtlardan sistematik bir şekilde çıkış çağrısında bulunmayı kabul etmişti.

40’tan fazla STK, 2035’e kadar, hükümetlerin, işletmelerin ve finans kurumlarının elektrik üretiminde kullanılan fosil yakıtların yerine yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği önlemleri koymaları için Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels) kampanyası başlattı.

  • Arka plan: Türkiye’den de sivil toplum örgütlerinin yer aldığı kampanya, 23 Avrupa ülkesinden 17’sinin en geç 2030’a kadar kömürden çıkış taahhüdünde bulunduğu ve başarıyla sonuçlanan "Kömürün Ötesinde Avrupa" kampanyasının üzerine inşa edildi.
  • Öte yandan: Kampanya tarafından hazırlanan ‘‘Fosil Yakıtlardan Özgürlük’’ araştırması, bugüne kadar Avrupa’nın Rusya’dan ithal ettiği kömür ve fosil gazın tamamını yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve akıllı tüketim ile dört yılda ikame edebileceğini gösteriyor.
İKLİM ACİLİYETİ

Yenilenebilirdeki kapasite artışı, yeterli değil!

IRENA'nın raporu, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışın yeterli düzeyde olmadığını vurguluyor. Çözüm yolları ise IPCC'nin 6. Değerlendirme Raporu'nda!

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA), “Yenilenebilir Kapasitesi İstatistikleri 2023” raporu, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2022 yılında, bir önceki yıla kıyasla %9,6 artışla, 3.372 gigawata (GW) ulaştığını gösteriyor. Kapasite artışında yenilenebilir enerjinin payı 2021 yılında %78 seviyesindeyken, 2022’de %83’e yükseliyor. 

  • Gelişmeler, ihtiyacı karşılamıyor: Geçen yıl tüm yeni güç kapasitesinin yaklaşık %83’ü temiz enerji kaynaklarından sağlandı. Fakat temiz enerji kapasitesindeki yıllık ilavelerin, küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlamak için, 2030 yılına kadar mevcut seviyenin üç katına çıkması gerekiyor.
  • Güneş ve rüzgâr: 2022 yılındaki tüm yenilenebilir ilavelerin %90’ını güneş ve rüzgâr oluşturuyor. Bir önceki yıla kıyasla güneş kapasitesindeki artış %22, rüzgâr kapasitesindeki artış da %9 seviyesinde gerçekleşti.
  • 1,5 derece neden önemli? Küresel ortalama sıcaklıkların 1,5℃ ile sınırlanması, dünyada yaşamı mümkün kılan ekosistemlerinin ve ona bağlı canlı yaşamının güvenliği ve devamlılığı için kritik öneme sahip görülüyor. Ancak, küresel sıcaklık sanayi öncesi döneme göre 1,1℃ yükseldi bile!

Bir önceki yıla kıyasla, yeni kapasitenin yarısı Asya kıtasından kaynaklanırken; Çin, 141 GW ile en yüksek katkıyı yapan ülke konumunda yer alıyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da yenilenebilir enerji sırasıyla 57,3 GW ve 29,1 GW büyürken; Orta Doğu, bir önceki yıla göre %12,8 artışla (devreye alınan 3,2 GW yeni kapasite ile) yenilenebilir enerjide en yüksek artışı kaydediyor.

Öte yandan, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) geçtiğimiz yılın Aralık ayında yayımladığı “Yenilenebilir 2022” başlıklı raporda, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2027 yılına kadar 5 bin 650 GW’a ulaşması bekleniyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik büyümesinin %90’ından fazlasını oluşturacağı vurgulanıyor. Yine aynı dönemde, güneş enerjisindeki fotovoltaik kapasitenin üç, rüzgâr enerjisinin ise iki katına çıkması öngörülüyor.

  • Türkiye: IEA'nın raporunda 2022-2027 döneminde, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin %64 artışla 90 GW'a ulaşması bekleniyor. Güneş enerjisi %49 ile toplam kapasite artışında ilk sırayı alırken, rüzgâr enerjisi için bu oran %24 seviyesinde seyrediyor.

Aynı durum yatırımlar için de geçerli

IRENA'nın geçtiğimiz hafta yaptığı basın açıklamasında ise yenilenebilir enerji teknolojilerine yapılan yatırımlar değerlendiriliyor. Tüm olumlu gelişmelere karşılık yatırımların da yeterli düzeye ulaşmadığı ve 2022 yılında 1,3 trilyon ile rekor seviyeye ulaşan yenilenebilir enerji teknolojileri yatırımlarının 1,5 derece hedefine ulaşmak için 5 trilyon dolara çıkması gerektiği ifade ediliyor. Bu durum, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için, söz konusu yatırımların yılda dört kattan fazla artması anlamına geliyor.

  • Maliyet: Geçiş teknolojisinin iyileştirilmesi için 2030 yılına kadar elektrifikasyon, şebeke genişletme ve esneklik dâhil olmak üzere toplamda yaklaşık 35 trilyon dolara ihtiyaç var.
  • Fosil yatırımlarını durdurun! Açıklama, 2030 yılına kadar yıllık yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan fosil yakıt yatırımlarının, yenilenebilir enerji teknolojileri ve altyapısına yönlendirilmesi çağrısında bulunuyor.

Çözüm nerede? IPCC Raporu’nun gösterdikleri

Yukarıda bahsedilen rapor ve açıklamalarda mevcut yenilenebilir enerji kapasitesinin ve bu kapasiteyi artırmaya yönelik çabaların, yükselen trende karşılık, yeterli düzeyde olmadığını gösteriliyor. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’nun son bölümü olan “İklim Değişikliği 2023” ise bu gerçeği yinelerken çözüm adımları da öneriyor

  • Küresel ısınma: Rapora göre, küresel yüzey sıcaklığı 1970’ten bu yana, son 2000 yıldaki diğer 50 yıllık dönemlerden, daha hızlı artıyor. İklim krizinin mevcut etkileri, küresel ısınmanın bu hızda devam etmesi neticesinde şiddetlenerek artacak. Fakat buna karşılık politika yapıcılar düzeyindeki hareketliliğe dair "Herkes için güvenli ve sürdürülebilir bir geleceği güvence altına almak için fırsat penceresi hızla kapanıyor." ifadelerine yer veriliyor.
  • Fosil yakıt kullanımı: Küresel sıcaklıklar 2011-2020 döneminde 1,1 derecenin üzerine çıkarken insan kaynaklı faaliyetler, bunun en büyük kaynağı olarak gösteriliyor. 2019 yılında küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık %79’u enerji, sanayi, ulaşım ve binalardan; %22 ise tarım, ormancılık ve diğer arazi kullanımından kaynaklanıyor.
  • Biyoçeşitlilik ve kırılgan gruplar: Küresel sıcaklıklar yükseldikçe karada ve okyanusta türlerin toplu ölümleri artıyor. Biyoçeşitlilikte ciddi kayıplar gözleniyor. Öte yandan, dünya genelinde yaklaşık 3,5 milyar insan iklim krizine karşı yüksek derecede kırılgan coğrafyalarda yaşıyor.
  • Gıda ve su güvenliği: Artan sıcaklar ve aşırı hava olayları neticesinde gıda ve su güvenliği tehdit altında! Türkiye’nin de arasında olduğu birçok ülke su stresi ile karşı karşıya kalıyor.

Tüm bu olumsuz gelişmelere karşısında raporun önerisi, etkili bir çözüm için acil bir biçimde harekete geçilmesi yönünde. Negatif emisyonlar olmadan 1,5 derece hedefine ulaşmanın mümkün olmadığı vurgulanıyor.

  • Yakın dönem emisyon azaltım hedefleri: 1,5 derece hedefine ulaşılabilmesi için dünya genelinde 2030 yılında %48, 2035 yılında %65, 2040 yılında %80 ve 2050 yılında %99 karbondioksit azaltımına gidilmesi gerekiyor.

Peki, bu hedeflere nasıl ulaşılacak? Rapordaki vurgu öncelikle fosil yakıtlardan çıkış üzerine. Sonrasında karbon yakalama ve depolama ile elektrifikasyonun yaygınlaştırılması, enerji verimliliğinin artırılması öneriliyor. Öte yandan, bu adımları destekler nitelikte maliyetleri hızla düşen güneş ve rüzgâr enerjilerinin yaygınlaştırılması, ormanlaştırma, ormanların ve diğer ekosistemlerin korunması, sosyokültürel ve davranış değişiklikleri, teknolojik verimliliğin artırılması, toplu taşımanın desteklenmesi, binaların enerji tüketimini azaltacak şekilde yapılması ve mevcutların güçlendirilmesi üzerinde duruluyor.

Ekonomi, 'iklim'siz kalkınamaz

İklim krizinin gerçekliği, son dönemde yaşanan aşırı hava olayları ile birlikte çok daha yüksek bir tondan tartışmaya açılıyor. Bu noktada öne çıkan mutlak azaltım hedefleriyle fosil yakıt kullanımına son verilmesi, ekonominin her alanında kapsamlı ve yeni bir kalkınma stratejisi oluşturmak için kaçınılmaz olarak değerlendiriliyor

İklim krizinin yıkıcı sonuçları karşısında dünyanın hazırlıklı olmama lüksü yok. IPCC'nin mesajları dâhilinde, bu dönüşüm için yeterli sermayenin var olduğu da ayrıca vurgulanıyor. Türkiye de dâhil olmak üzere ülkelerin bu süreçte aktif rol alarak emisyon azaltım hedeflerini iyileştirilmesi veya fosil yakıt tüketiminin sıfırlanmasına yönelik kararlar alması gerekiyor. Uzmanların görüşleri de bu yönde:

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç de verdiği demeçte, bilimden uzak, öngörülebilir risklere karşı önlem almayan ve iklim değişikliği ile mücadeleyi önceliklendirmeyen bir politika ile ekonomik ve sosyal istikrarın sağlanamayacağını belirtiyor.

Özlem Katısöz - Avrupa İklim Eylem Ağı Türkiye Koordinatörü: “Türkiye’nin küresel iklim müzakerelerinde aktif rol alması, örneğin yüzyıl ortasına kadar ülke hedeflerinin iyileştirilmesi veya fosil yakıt tüketiminin sıfırlanmasına yönelik kararları alması ve adım atması gerekiyor. Türkiye en azından iyi niyet göstergesi olarak 2030 iklim hedefini yıl sonundaki COP28’de revize ederek mutlak azaltım hedeflemeli.”

Hikâyeyi beğendiniz mi? Paylaşın.
TAKİP ETTİKLERİMİZ

SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz: 

  • Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporunda öne çıkan 5 başlık.
  • Avrupa'da özel jet uçuşları, karbondioksit emisyonlarındaki artışı destekliyor.
  • Birleşik Krallık'ta elektrik-gaz açığı son bir yılda daralsa da bu durum elektriğin yakın zamanda gazdan daha ucuz olacağı anlamına gelmiyor.
  • Küresel belirsizlik ortamında iklim değişikliği, şirketlerin üst düzey yöneticileri tarafından kuruluşları için en önemli öncelik olarak görülüyor.
  • Aktivistlerden Sigorta Şirketlerine: Fosil Yakıtları Sigortalamayı Derhal Bırakın!
HAFTALIK GÖRÜNÜM

İlgili Başlıklar

sera gazı

karbondioksit

metan

Türkiye

Avrupa İklim Eylem Ağı

Kuraklık

İstanbul

Ankara

+36 more

Bülteni beğendiniz mi?

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

SEFiA İklim Gündemi Yayınını Takip Et

İklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirliğin finansmanı alanlarındaki gelişmeleri-araştırma sonuçlarını derleyen ve her ayın birinci ve üçüncü haftalarının pazartesi günleri yayımlanan dijital gazete.

0%

;