aposto-logo
TR
TREN
Haftanın Filmi
Televizyonda ne var?
İzleme Listesi
Bugünkü Destekçimiz
Arşivden

🧛‍♂️ Venedik’in ödüllü filmi El Conde, sektör taşlaması dizi The Other Two

Pablo Larraín’in diktatör Pinochet’i bir vampir olarak tasvir ettiği filmi El Conde ve eğlence endüstrisini tiye alan komedi The Other Two.
15 Eylül - Oris - Duende
Oris ile birlikte

Keyifli bir dokunuş: Oris’ten ProPilot X Kermit Edition ProPilot X Kermit Edition Keyifli bir an için yapılacaklar o kadar da uğraş gerektirmeyebilir. Kısa bir yürüyüş, sıcak bir duş veya gökyüzünün en güzel formuna gözün bir an çarpması bile bazen aranılan keyfin bulunmasına yeterken; hayat ne kadar ciddiye alınmalı? Asıl amacını her zaman mutluluk getirmek olarak tanımlayan Oris , yepyeni ve oldukça sevindiren iş birliği ProPilot X Kermit Edition ile hayatı çok da ciddiye almamayı teşvik ediyor. Nedir? Oris ve The Muppet Show 'dan Kurbağa Kermit , mutluluk saçmanın özel bir formülünü bularak biraz eğlenmek ve ProPilot X Calibre 400 'ün oldukça özel yeni edisyonuyla ‘Kermit Günü’ nü yaratmak için bir araya geliyor. Nesillerdir bizleri gülümseten Kermit, görevini yeniden üstlenerek kendine ProPilot X Kermit Edition ’da bir yer buluyor ve her ayın ilk günü saatin kadranından bizlere selam veriyor. Oris Calibre 400: Yeşil kadranıya esprili bir dokunuşa sahip olan ProPilot X Kermit Edition, Oris’in alametifarikası Calibre 400 mekanizmasıyla donatıldı. Bağımsız İsviçreli saat şirketinin yetenekli mühendisleri tarafından tamamen kendi bünyesinde tasarlanan saat, yüksek düzeyde antimanyetizma ve beş günlük güç rezervi sunarken 10 yıllık garantiyi beraberinde getiriyor. Kurbağa Kermit’le hayatına gülümseten bir dokunuş eklemek için ProPilot X Kermit Edition saate bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsin.

Daha fazlasını öğren

El Conde | Kaynak: Netflix

Ayvalık’tan sevgiler. Sen bu satırları okurken ben Ayvalık Uluslarası Film Festivali’nde iki film izlemiş olacağım bile. Festivalde izlemeyi iple çektiklerim May December, How to Have Sex ve Monster. İstanbul Film Festivali’nde izleyip çok beğendiğim Sanki Her Şey Biraz Felaket’le ise yeniden buluşmaya çalışacağım. Festival 19 Eylül’e dek sürecek. Su çok güzel, gelsene.

Bu hafta İstanbul Modern Sinema’nın, çok sevdiğim yönetmenlerden Mia-Hansen Løve’nin daha önce izlemediğim filmlerini de içeren toplu gösterimi başlayacağı için de heyecanlıyım.

Neler var bu sayıda?
🎞️ Haftanın FilmiPablo Larraín’den El Conde
📺 Televizyonda ne var?Eğlence endüstrisini tiye alan The Other Two
📝 İzleme Listesi: Sinemalarda, evde ve şehirde izlemek için 10 öneri
🗄️ Arşivden: Her şey, her yerde; Ayvalık’ta

Yazın son günlerinin tadını çıkarmaya,
Emre

Duende

Duende

Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.

Haftanın Filmi

Bir vampir olarak Pinochet: El Conde

Pablo Larraín’in Venedik Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülü kazanan yeni filmi, Şilili diktatörü bir vampir olarak hayal ediyor.

Film: El Conde

Yönetmen: Pablo Larraín

Yapım yılı: 2023

Süre: 110 dakika

Sinemanın açtığı kapıları seviyorum. Sinema sayesinde; normal şartlarda ilgi alanıma girmeyen, bu yüzden araştırıp öğrenemeyeceğim konularla alakalı bilgi sahibi olduğumu fark ettiğim anların sayısı hiç az değil. Arjantin, Şili, Bosna-Hersek ve Romanya gibi ülkelerin son yüz yılda yaşadıklarına -yaşadığım ülkenin yakın tarihine kıyasla daha çok- hâkim olmamın nedeni olarak Latin Amerika ve Doğu Avrupa sinemasına olan ilgim gösterilebilir. Bunu başaran önemli isimlerden biri de Şili’den dünyaya açılmış olan Pablo Larraín. Yönetmen, senarist ve yapımcı kimliğiyle Larraín; Post Mortem (2010), No (2012), The Club (2015), Neruda (2016) gibi filmleriyle ülkesinin politik atmosferine, figürlerine, olaylarına dair gerçek ya da kurmaca hikâyeler anlattı. Ardından hikâye anlatıcılığında melankolik ve derinlikli bir sayfa açarak izleyiciyi ABD ve Birleşik Krallık yakın tarihindeki iki kadının hâletiruhiyelerinde yolculuğa çıkardı: Jackie (2016) ve Spencer (2021); biyografi türüne yeni bir boyut, soluk kazandırdı. 

Pablo Larraín’in Şili diktatörü Augusto Pinochet hakkında bir film yaptığını duyduğumda, ilk dönem işlerine benzer bir filmle karşılaşacağımı düşünmüştüm. Film hakkında detaylar ortaya çıkmaya başladığında ise çok yanıldığımı, yönetmenin yeni bir şeyler denemek üzere olduğunu fark ettim: El Conde Pinochet’i hâlen yaşayan ve Şilililerin kanını emmeye devam eden bir vampir olarak tasvir edecek, siyah-beyaz ve gotik bir film olacaktı. Larraín’in daha önce de üç filminde işbirliği yaptığı Guillermo Calderón ile yazdığı senaryo; filmin dünya prömiyerinin gerçekleştiği Venedik Film Festivali’nde En İyi Senaryo ödülü kazandı. Böylece merakım iyice arttı.

Film kendine yarattığı fantezi dünyasında tarihi baştan yazıyor. Augusto Pinochet’i 250 yıl önce doğmuş bir vampir olarak kurgulayan El Conde, Avrupa’dan çıkıp “kralı olmayan ülke” Şili’ye giderek orada bir diktatörlük rejimi kurduğunu iddia ediyor. 250 küsur yaşında artık daha fazla yaşamak istemediğine karar veren diktatör; tüm ısrarlarına rağmen vampire dönüştürmediği, miras peşindeki beş çocuğunun ve bir rahibenin yardımıyla ölümüne hazırlanıyor. Yarattığı ve inandığı fantezi dünyasını bir kenara bıraktığımızda film; Larraín’in ilk dönem işlerindeki politik ve toplumsal simgeselliği son iki filmindeki karakter odaklı, klostrofobik ve melankolik atmosferle birleştiriyor.

El Conde | Kaynak: Netflix

Filmin ilk yarısında Pinochet’in hayranlık beslediği Marie Antoinette’in kellesini uçuran giyotini yalayışı ya da Santiago semalarında uçuşu gibi görsel imgelerle yeniden-kurgulanmış tarihi kan dondurucu bir vampir hikâyesi olarak tanıtıyor. Film boyunca kimi zaman izleyicisinin kendi düşüncelerini bastıracak kadar güçlü ve yüksek sesle devam edecek olan barok müzik, o görsel imgelerin etkisini ve yarattığı kana susamışlık hissini güçlendiriyor. Monokrom çekildiği için kanın kırmızısını göremeyeceğin bu filmde çoğu sahnenin kıpkırmızı olduğunu hayal etmekse hiç güç değil. Filmin birçok sahnesindeki grafik şiddet ve kan emme sahneleri, Nosferatu (1922, yönetmen: F.W. Murnau / görüntü yönetmeni: Fritz Arno Wagner) gibi klasiklerin gotik atmosferiyle The Tragedy of Macbeth (2022, yönetmen: Joel Coen / görüntü yönetmeni: Bruno Delbonnel) gibi çağdaş monokrom filmlerin heybetli ama melankolik atmosferini harmanlıyor.

Öte yandan El Conde’nin ödüllü senaryosunun, filmin güçlü görsel ve işitsel dünyasının gölgesinde kaldığını düşünüyorum. Gündelik hayatta ve medyada politikacılar için sıkça kullanılan vampir benzetmesini şakalarının ve hikâyelerinin merkezine yerleştiren Pablo Larraín ile Guillermo Calderón, bu şakayı gereğinden fazla uzatıyorlar. Anlatıcının kimliğini deşifre ederek ortaya çıkardığı sürpriz, o an gülümsetse de son tahlilde filmi ucuzlaştırıyor. Öte yandan ikilinin tarihi gerçekleri bu fantezinin içine yerleştirdiği anlar (örneğin rahibenin Pinochet’in çocuklarını sorguya çektiği diyaloglar) söz konusu şakadan uzaklaşarak sana gerçeğe ve gerçeklerin ağırlığına dair ipuçları veriyor. 

İnsanlığın işlediği bazı suçları anlamlandırmak öylesi mümkün değil ki bazen tek mantıklı açıklama suçluların kana susamış vampirler olduğunu düşününce yapılabiliyor.

Nerede izleyebilirsin? El Conde, Venedik’teki gösteriminin hemen ardından bugün Netflix’te yayınlanıyor.

Benzer işler:

  • Inglourious Basterds (2009, Quentin Tarantino)
  • Iron Sky (2012, Timo Vuorensola)
Hikâyeyi paylaşmak için:
Televizyonda ne var?

Eğlence endüstrisi ateş altında: The Other Two

HBO Max’teki üçüncü sezonuyla ekranlara veda eden The Other Two, yerinde gözlemleriyle eğlence endüstrisini tiye alıyor.

“Kızlar, kemerlerinizi bağlayın; şehirde yeni bir seksi şarkıcı var!” diyor E! News sunucusu: “Ve sıkı durun, 13 yaşına girdi bile!” Bir başka klipte Extra spikeri “I Wanna Marry U at Recess” (Teneffüste Seninle Evlenmek İstiyorum) şarkısıyla 3 günde 22 milyon görüntülenmeye ulaştığından bahsediyor. Sonraki klipte Daily Pop sunucusu, onun için “Sıradaki Büyük Beyaz Çocuk” dendiğini söylüyor. Derken Today kanalında, gündüz yayınındaki bir talk-show’a bağlanıyoruz. Chase Dreams’in ilk canlı yayınına çıktığını öğreniyoruz. Ekrandaki başlıkta “Viral olan yıldız Chase Dreams: Ohiolu ergen sizinle teneffüste evlenmek istiyor” yazıyor. Yanında annesi Pat var. Chase; daha önce hiç şarkıcı olmayı düşünmediğini, hatta hiç şarkı söylemediğini, söz konusu videoyu sadece eğlence için çektiğini söylüyor. Pat, sözü diğer çocuklarına getiriyor; diğer ikisine. Birinin kariyerine devam eden bir oyuncu, ötekinin yeni hayaller peşinde koşan eski bir dansçı olduğunu öğreniyoruz. Ne yetenekli aile ama! 

Sunuculardan biri soruyor: “Peki şimdi ne yapıyorlar?” Cary’yi “Partide osuruk kokusu alan adam” rolü için bir oyuncu seçmesinde, Brooke’u ise asistanlığını yaptığı emlakçının elindeki lüks (ve bomboş) dairelerden birinde basılınca panikle şişme yatağını ve pizza çöplerini toplarken yakalıyoruz.

Henüz ilk bölümünün iki dakikalık girişi bile The Other Two’nun ne hakkında olacağı, neler yaparak güldüreceği hakkında bilgi vermeyi; dört ana karakterini tanıtmayı ve dizinin adının nereden geldiğini açıklamaya yetiyor. Evet; 13 yaşında bir çocuğu ulusal televizyonda “seksi” olarak tanımlayabilen, öylesine bir video çeken Z-kuşağının hayallerinin peşinde koşarak yıllarını harcamış millennial’ların önüne geçebildiği bir endüstrinin neleri gördüğüne ve görmezden geldiğine dair bir dizi bu.

The Other Two | Kaynak: Rolling Stone

Mevzu nedir? Her ikisi de hayallerinin peşinden koşarak Ohio’dan New York’a gelmiş; birisi ısrarla oyuncu olmaya çabalarken garsonluk yaptığı restoran ve oyuncu seçmeleri arasında mekik dokuyan, diğeri ise dansçılık günlerini çoktan geride bırakıp sadece hayatta kalmasını sağlayan işlerle uğraşan iki kardeş: Cary ve Brooke. Küçük kardeşleri Chase’in Chasedreams adıyla bir gecede ulaştığı şöhret de anneleri Pat’in onun şöhretinden faydalanarak kanal kanal gezmesi de sinirlerine dokunuyor. Ama desteklerini ve sevgilerini esirgemiyorlar. Üç sezon boyunca dizinin dört karakteri de ilk sezonun başında hayal bile edemeyeceğin yerlere geliyor, değişiyor, büyüyorlar. The Other Two’dan büyümenin yaşla ilgisi olmadığını öğreniyorsun. Ama asıl öğreneceğin şey; eğlence endüstrisinin (yani müzikten sinema dünyasına, televizyon yayıncılığından menajerliğe uzanan dev bir sektörün) geri planında yaşananlar ve tüm çıplaklığıyla sana neyin nasıl pazarlandığı. Dizinin çoğu zaman mübalağayla aktardığı gerçeklerin; seni söz konusu durumun alıcısı, dinleyicisi, izleyicisi ya da paylaşıcısı olduğun için aptal gibi hissettireceğini söylemeliyim.

Hayallerini kovala. Dizinin adını bilmesen ilk bölümün ilk dakikalarında dizinin esas karakteri olduğunu düşünebileceğin Chasedreams’in seçtiği ismin ironisi, büyük kardeşlerinin kovaladığı hayallere rağmen bir yere gelemeyişinden kaynaklanıyor. Öte yandan dizi; hayalleri kıran ve söndürenin endüstrinin süregelen kuralları, sistemleri ve insanları olduğunu çok iyi kavramış durumda. Her sahnesi sektöre dair yerinde gözlemlerden beslenen onlarca espri ve taşlamayla dolu olan (üstelik çoğu zaman politik doğrucu olmakla uğraşmayan) The Other Two’nun öne çıkan yönüyse senaryosu. Yazarlar; aile komedisi, buddy komedisi ve seks komedisi gibi türlerin hepsini harmanlayıp eğlence endüstrisini hedef tahtasına yerleştirdiği bir komedi torpidosuna sıkıştırıyorlar her bölümde. Hatta son sezondaki Cary & Brooke Go to an AIDS Play bölümü, bana kalırsa televizyonun tüm zamanlarında en iyi yazılmış komedi bölümlerinden biri. 

Chris Kelly ve Sarah Schneider. Chris Kelly ve Sarah Schneider ikilisi, 2011'den eş-başyazarlığa yükseldikleri 2016 yılına kadar ABD televizyonlarının en ünlü variety programı Saturday Night Live’ın (SNL) yazar kadrosunda yer aldılar. Kelly kariyerine Independent Film Channel ve Comedy Central’da, Schneider ise College Humor’da başladı. The Other Two’nun beslendiği ve başarılı bir şekilde kullandığı gözlemlerin, Kelly ve Schneider’ın uzun süredir birlikte tecrübe ettiği eğlence sektörü ve yazar odalarına dayandığı bariz. Öte yandan ironik olan, dizinin sona ermesinin yolunu açan sorunların tam da dizinin eleştirdiği endüstrinin alışılagelmiş toksik sisteminden kaynaklanması: Aklanmış olsalar da ikilinin yazar ekibine yönelik sözlü taciz, psikolojik şiddet ve mobbing uygulamakla suçlandığı; açılan davalar sürerken sete gelmelerine izin verilmediği dönem.

Emmy karnesi: Önceki sezonları Televizyon Akademisi tarafından görmezden gelinen The Other Two, 2024 yılının ilk aylarına ertelenen 75. Primetime Emmy Ödülleri’nde Cary & Brooke Go to an AIDS Play bölümüyle En İyi Senaryo kategorisinde yarışacak.

Benzer işler:

  • Broad City (Comedy Central, 2014-2019)
  • Difficult People (Hulu, 2015-2017)
Hikâyeyi paylaşmak için:
İzleme Listesi

Poirot’nun karşısına çıkan son cinayetten Bay Ripley’nin yeteneklerine, 1960’ların İstanbul’undan Mia Hansen-Løve’nin ilk aşkına; bu hafta sinemalarda, evde ve şehirde izleyebileceğin birçok seçenek var.

• Sinemalarda:

A Haunting in Venice | Kaynak: İletişim Deposu

  • A Haunting in Venice (2023, Kenneth Branagh) 15 Eylül’de gösterime giriyor. [Fragman]
  • Safe Place / Sigurno mjesto (2022, Juraj Lerotić) 15 Eylül’de Başka Sinema salonlarında gösterime giriyor. [Fragman]

• Evde:

9 (2002, Ümit Ünal) | Kaynak: MUBI

  • 9 (2002, Ümit Ünal) 15 Eylül’de MUBI’de,
  • El Conde (2023, Pablo Larraín) 15 Eylül’de Netflix’te,
  • Kulüp’ün (2021-2023, Zeynep Günay Tan) ikinci sezonu 15 Eylül’de Netflix’te,
  • The Talented Mr. Ripley (1999, Anthony Minghella) 15 Eylül’de Netflix’te,
  • John Wick: Chapter 4 (2023, Chad Stahelski) 15 Eylül’de Prime Video’da,
  • Everything Everywhere All at Once (2022, The Daniels) 16 Eylül’de MUBI’de,
  • Sex Education’ın (2019-2023, Laurie Nunn) dördüncü ve final sezonu 21 Eylül’de Netflix’te yayınlanıyor.

• Şehirde:

Goodbye First Love | Kaynak: MUBI

  • Goodbye First Love / Un amour de jeunesse (2011, Mia Hansen-Løve); Mia Hansen-Løve retrospektifi kapsamında 21 Eylül Perşembe saat 17.00’de İstanbul Modern’de gösteriliyor.

Bu arada:

Eğer popüler olanları, en çok konuşulanları kaçırmak istemiyorsan:

The Nun II (2023, Michael Chaves) | Kaynak: TME Films

  • 1-7 Eylül haftasında en çok izlenen film Türkiye’de (54.106 seyirci) Doru Macera Adası (2023, Arkın Aktaç), ABD’de (49.765.408$ hasılat) The Equalizer 3 (2023, Antoine Fuqua),
  • 8-10 Eylül hafta sonunda en çok izlenen film Türkiye’de de (40.287 seyirci) ABD’de de (32.603.336$ hasılat) The Nun II (2023, Michael Chaves),
  • 12 Eylül itibarıyla haftanın en popüler yapımları IMDB’ye göre One Piece (2023-..., Netflix), Letterboxd’a göre Bottoms (2023, Emma Seligman) oldu.
  • Doru Macera Adası, The Equalizer ve The Nun II ülkemizde hâlen gösterimde; One Piece ise Netflix’te izlenebiliyor.
Bugünkü Destekçimiz

Keyifli bir dokunuş: Oris’ten ProPilot X Kermit Edition

ProPilot X Kermit Edition

ProPilot X Kermit Edition

Keyifli bir an için yapılacaklar o kadar da uğraş gerektirmeyebilir. Kısa bir yürüyüş, sıcak bir duş veya gökyüzünün en güzel formuna gözün bir an çarpması bile bazen aranılan keyfin bulunmasına yeterken; hayat ne kadar ciddiye alınmalı? 

Asıl amacını her zaman mutluluk getirmek olarak tanımlayan Oris, yepyeni ve oldukça sevindiren iş birliği ProPilot X Kermit Edition ile hayatı çok da ciddiye almamayı teşvik ediyor.

Nedir? Oris ve The Muppet Show'dan Kurbağa Kermit, mutluluk saçmanın özel bir formülünü bularak biraz eğlenmek ve ProPilot X Calibre 400'ün oldukça özel yeni edisyonuyla ‘Kermit Günü’nü yaratmak için bir araya geliyor. Nesillerdir bizleri gülümseten Kermit, görevini yeniden üstlenerek kendine ProPilot X Kermit Edition’da bir yer buluyor ve her ayın ilk günü saatin kadranından bizlere selam veriyor. 

Oris Calibre 400: Yeşil kadranıya esprili bir dokunuşa sahip olan ProPilot X Kermit Edition, Oris’in alametifarikası Calibre 400 mekanizmasıyla donatıldı. Bağımsız İsviçreli saat şirketinin yetenekli mühendisleri tarafından tamamen kendi bünyesinde tasarlanan saat, yüksek düzeyde antimanyetizma ve beş günlük güç rezervi sunarken 10 yıllık garantiyi beraberinde getiriyor.

Kurbağa Kermit’le hayatına gülümseten bir dokunuş eklemek için ProPilot X Kermit Edition saate bu bağlantı üzerinden ulaşabilirsin.

Arşivden

Emre, Selda ve Aslı; 2022’nin öne çıkan filmi Everything Everywhere All at Once’ı konuşuyorlar. | Fotoğraf: Deniz Sabuncu

  • Ayvalık Uluslararası Film Festivali hakkındaki, bu yılki festival programından önerilerin de yer aldığı Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde bu yıl başlıklı yazıyı buradan okuyabilir,
  • 2022’nin öne çıkan filmi olarak seçtiğimiz Everything Everywhere All at Once’ı sinema yazarı Aslı Ildır ve kurgucu Selda Taşkın ile konuştuğumuz podcast’i buradan dinleyebilirsin.

Kaydet

Okuma listesine ekle

Paylaş

Duende

Duende

Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.

YAZARLAR

Duende

Her hafta sinema ve müzik evreninden söyleşiler, incelemeler, öneriler, podcast’ler ve keşif notları e-posta kutunda.

İLGİLİ BAŞLIKLAR

Film

The Eternal Daughter

şarkıcı

show

oyuncu

Chase Dreams

Ohio

The Other Two

+35 more

İLGİLİ OKUMALAR

0%

;