Aposto! İstanbul'un bu haftaki konuğu Burcu Biçer.&nbsp;Nevi şahsına münhasır bir karakter kendisi. Aposto!'nun spor yayını Punto'da ismini duymuş olabilirsiniz. Burcu'yu hafta içi Galata'da, cumartesileri Kadıköy'de bulabilirsiniz. Buyurun.<hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;"><img src="https://images.aposto.com/2021/8/6/1632581620074.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" width="550" ratio="Infinity" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable"><hr fr-original-style="" style="height: 0px; overflow: visible; border-bottom: none; clear: both; user-select: none; break-after: page; box-sizing: border-box;">1- Kulağımıza müzikle çok içli dışlı olduğun geldi. Bültende bir konservatuvarlıyı ağırlamak bizim için gurur. Hâl böyleyken müzikle ilgili bir soru sormak boynumuzun borcu. Çok kişisel: İstanbul’un bir zil sesi olsa, arada çalsa ve trafik dursa, karmaşaya bir dakika ara versek... Bize hangi müziği dinletirsin?Bilirsiniz "müzisyenler anne karnından beri" müzikle içli dışlı olur, olmadığı takdirde o müzisyenlik düşer. Özellikle Mecidiyeköy meydan ve Akaretler'de dinlemenizi öneririm. İstanbul'un zil sesi için <a fr-original-style="" href="https://vimeo.com/260610150" rel="noopener noreferrer" style="color: rgb(9, 9, 9); text-decoration: none; background-color: transparent; outline: none; cursor: pointer; transition: color 0.3s ease 0s; touch-action: manipulation; user-select: auto; box-sizing: border-box;" target="_blank">şuraya</a> tıklayabilirsiniz.2- İstanbul’la ilgili fikir önerileri almayı çok severiz. Bu şehir nasıl olmalı, hangi mekânlara gidilmeli... Sana da soralım, hayalindeki İstanbul’u mu yaşıyorsun? (Çünkü böyle bir şey vardır. İstanbul yalnızca bir şehir olmaktan uzaktır, hatta çok ileriye gidip bir yaşam ekolü bile diyebiliriz) Bize "İstanbul’u yaşamayı" tanımlayabilir misin? Teknoloji olarak biraz daha gelişmiş bir şehir olabilir artık yürüyen merdiven ya da akbil gişesi gibi hareketi aksatan detaylar beni yoruyor. Çok fazla dışardan yemek yemiyorum ama; Dondurma için:&nbsp;Kup'la'nın tuzlu karamellisi, Moda Kahvaltı için: Brekkie'de Caprise, Moda Vegan olmak için: Vatka tüm menü, Moda Kuru pasta için: 7-8 Hasan Paşa, Beşiktaş Baniçka ve kifla için: Mastanlı börekçisi, Bayrampaşa Dünyanın en güzel simiti için:&nbsp;Galata simitçisi, KaraköyGördüğünüz gibi karbonhidrat düşkünüyüm, afiyet olsun.Hayalimde bir İstanbul yok ama "işte bu ya" dediğim zamanlar oluyor. İstanbul'u yaşadığım saatler var. Şöyle, sabah 7- 10 arası yürüyüşe ya da voleybol oynamaya çıktığımda o "işte bu" dediğim zamanlar. Aynı şekilde bir süredir süremesem de gece bisiklet sürmek aynı şeyleri yaşatıyor. Bir de toplu taşımada her an taciz edilme riskini düşünmemek, "tek başına" geç saatlerde sokaklarda rahat vakit geçirebilmek gibi yaşamın temel ihtiyaçları yani. Yukarıda bahsettiğim çoğu eylemi tek başına yapmayı tercih etmek istiyorum mesela bazen ama arkadaşlarımla da güzel.

Biçer ile ilgili hikayeler