
Onu izledim ben. ile her sayıda bir konuk yazar ağırlamaya, sözü film izlemeyi de filmler hakkında konuşmayı da en az benim kadar sevenlere bırakmaya devam ediyorum. Bu sayıdaki konuğum, Umut Kapyalı.
2022'nin en sevdiğim filmlerinden ikisi, The Banshees of Inisherin ve Close, arkadaşlık üzerine çok şey söyledi, bol gözyaşı döktürdü bana. En zor anlarında ve en mutlu anlarında yanında birilerinin olması çok iyi geliyor insana. Hele ikisinde birden yanında olan aynı kişiyse, o zaman çok daha değerli oluyor her şey. Madem büyük bir ego göstergesi olarak doğum günümü bu sayının başlığına taşımayı tercih ettim, bu bölüme de geçtiğimiz yılım ve geçtiğimiz yaşım boyunca iyi-kötü anlarda yanımda olan Umut'a vereyim dedim. Benden ona bir teşekkür, yayınımdan bana doğum günü hediyesi olsun...
Umut'u Twitter, Instagram ve Letterboxd'da takip edebilirsiniz.
Umut'un Favorileri
Umut'un Önerisi: Chungking Express, 1994
“O ne izlemiş?” konseptini biraz bozup, izlediğim son dört film yerine bir üst satıra geçip favori filmlerimden, Emre’ye sürekli izle diye ısrar edip bi' türlü izletmeyi başaramadığım Chungking Express’i seçiyorum. Filmlere verdiğim puanlar benim için neredeyse hep duygusal olmuştur. Üst düzey duygusal bağ kurabildiğim film 5 yıldızı hak ediyordur benim için. Bu da öyle bir film.
Chungking Express'te, film içinde iki hikâye izliyoruz; iki farklı polisin aynı sokaklarda, aynı mekânlarda geçen iki farklı aşk hikâyesini, terk edilmiş, kalbi kırılmış iki insanın kendilerini iyileştirmeye çalışmalarını, bunlarla nasıl farklı şekillerde başa çıkmaya çabaladıklarını... Bildiğimiz, alıştığımız aşk hikâyelerinden değil ama bu kez; Wong Kar-wai her diyaloğu, her saniyeyi ustaca işlemiş. Ne kadar “aşk filmi” olsa da, filmde kalbimizi kıran şey aşk hikâyelerinden çok yalnızlığın nasıl işlendiği oluyor.
Yalnızken hiç kendinizi cansız nesnelerle sohbet ederken buldunuz mu? Ya da bir nesneye taşıyabileceğinden çok anlam yüklediniz mi? Cevabınız evetse, hüzne boğulmuş olan bu iki polis memurunun da eşyalarla olan ilişkileri, ne kadar büyük bir yalnızlık çektiklerini iliklerinize kadar hissettirecek. Polis 223’ün son kullanma tarihi 1 Mayıs olan ananas konservelerine olan bağı, Polis 663’ün evindeki nesnelerle sohbetleri… Chungking Express her ne kadar yalnızlıkla, kalp kırıklığıyla bezenmiş olsa da tamamen umutsuz diyemeyiz tabii ki. Film boyunca defalarca çalan, filmden sonra da dinlemekten bir türlü vazgeçemeceğiniz The Mamas and The Papas’tan California Dreamin’ şarkısı, her duyduğumuzda hüznün yanında bir taraftan da içimizi umutla dolduruyor.
“Eğer anılar konservelenebilseydi son kullanma tarihleri olur muydu? Eğer öyleyse, umarım bu süre yüz yıllar olurdu.” Topladığımız bir sürü mutlu anının yanında, arkadaşlığımız boyunca Chungking Express’in iki polis memuru gibi farklı yalnızlıkları, farklı kalp kırıklıklarını bazen aynı mekânlarda, bazen aynı sokaklarda bir şekilde aşmaya çalıştık. Bazen bir anı, bazen cansız bir nesne, bazense bir şarkı içimizi umutla doldurmaya yetti. Doğum günün kutlu olsun Emre, umarım anılarımızın son kullanma tarihi yoktur. - UK
İlgili Başlıklar
Chungking Express
Wong Kar-wai
Hikâyeyi beğendiniz mi?
Kaydet
Okuma listesine ekle
Paylaş