Roland Garros 2020

Yağmur, rüzgâr, ağır toprak, yeni toplar ve boş tribünler… Pandemi nedeniyle alt üst olan tur takviminde Amerika Açık’tan yalnızca 2 hafta sonra başlayan Roland Garros bu yıl pek çok açıdan zorlu koşullara sahip. 12 şampiyonlukla tekrarlanması zor bir hakimiyete sahip Rafael Nadal , 2020’de maç kaybetmeyen Novak Djokovic ya da adını Grand Slam şampiyonlarının arasına henüz yazdırmış olan Dominic Thiem … Kazanan kim olacak? Kaynak: Roland Garros Toprağın Kralı – Rafael Nadal Pandemi dönemindeki 7 aylık aranın ardından ilk kez Roland Garros’tan önce Roma’da korta çıkan Nadal, çeyrek finalde Diego Schwartzman’a elenirken servis performansı ve forehand’leri pek iyi görünmemişti. Hava durumu, ağırlaşan toprak ve yeni topların ağırlığı birleşince topun daha az sektiği, zeminde kaymanın zorlaştığı koşullar Nadal’ın oyun tarzı için çok uygun görünmüyor. Belki de ilk defa en önemli favori olma durumu tartışılsa da Nadal buraya her zamanki gibi savaşmak için geldiğini söylüyor ve bu yıl 13. Roland Garros şampiyonluğunu arıyor. Bir başka hedef de toplamda 20. Grand Slam şampiyonluğuna ulaşarak diz sakatlığından ötürü turnuvaya katılamayan Federer ile eşitlenmek. Koşullar ne olursa olsun söz konusu Roland Garros olduğunda Rafael Nadal ismi her zaman öne çıkıyor. Son 2 yılda Roland Garros finalinde Nadal’ı geçemeyen Thiem, ona karşı oynamayı şu sözlerle tanımlıyor: “En iyi tenisinizi de oynasanız bunun yeterli olmayabileceğini bilerek maça çıkıyorsunuz”. Kaynak: Roland Garros Yenilmez – Novak Djokovic Amerika Açık’ta diskalifiye edilmesinden sonra Novak Djokovic’in performansının bu durumdan etkilenip etkilenmeyeceği merak konusu olmuştu. Ancak Djokovic Roma’da şampiyon olarak mental açıdan ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdi. Teknik olarak 2020 yılında henüz yenilgi görmeyen Novak Djokovic, “Roland Garros’un favorisi Nadal, ancak Diego onun toprakta da yenilebileceğini gösterdi. Roma’daki koşullar Paris’te de geçerli olacak. Bu yüzden 1 numaralı favori de olsa ona karşı kazanabilen oyuncular olabilir.” diyerek iddiasını ortaya koyuyor. Roma’da 36. Masters şampiyonluğunu kazanarak bu kulvarda Nadal’ı geride bırakan Djokovic için “en uzun süre 1 numarada kalma” ve “en çok grand slam şampiyonluğu” hedeflerinde her Grand Slam önem taşıyor. Kaynak: ABD Açık Çiçeği Burnunda Şampiyon – Dominic Thiem 1990 sonrası doğan ilk Grand Slam şampiyonu olmayı Amerika Açık’ta başaran Dominic Thiem yalnızca 2 hafta sonra ikinci büyük şampiyonluk için kolları sıvadı. Son 2 yılda finalde karşılaştığı Rafael Nadal ile aynı yarıya düşen Thiem’in önünde oldukça zorlu bir kura var. “New York’ta gelen şampiyonluğun fiziksel ve mental sonuçlarıyla nasıl baş edeceğimi görmek zorundayım” diyen Thiem’in şampiyonluk yolunda Wawrinka ve Schwartzman gibi toprakta başarılı oyuncuları geride bırakması gerekiyor. Sonra da Nadal ve Djokovic’i toprakta aynı turnuvada yenen ilk tenisçi olması…

Erkeklerde uzun bir döneme yayılan Büyük Üçlü dominasyonunun aksine kadınlar tenisi yeni şampiyonlar konusunda bonkör davranmaya devam ediyor. Serena Williams’ın sakatlığı ve büyük favori Simona Halep’in beklenenden erken elenmesi Roland Garros’ta yeni bir hikâye yazılacağının habercisi olmuştu. Final maçına Guns N' Roses’ın Welcome to the Jungle şarkısını dinleyerek çıkan Iga Świątek için bu ilk şampiyonluk yalnızca başlangıç gibi. Favoriyi eledi Roland Garros başladığında tek kadınlar ana tablosu favori olarak çok fazla isim sunmuyordu. Ta ki dördüncü tura kadar. Geçen yıl 45 dakikada yenildiği Simona Halep ile dördüncü turda karşılaşan Iga Świątek, rakibini kortun dışına iten geniş açılı ve yüksek spin'li vuruşları, etkili forehand’leri , çeşitlendirdiği oyunu, rallilerdeki yön ve tempo değişimleriyle farklı ve oldukça keyifli bir oyun stili sergiledi. İkinci sette Halep’in agresifleşen oyununa da karşı koyan Iga, turnuvanın en büyük favorisini 6-1, 6-2 gibi bir skorla geçerek dikkatleri üzerine çekti. Finalde 4 yıl önce Junior’da yendiği son Avustralya Açık şampiyonu, dünya altı numarası Sofia Kenin’i geçerek şampiyon olurken çiftlerde de yarı finale kadar uzandı. Parlak bir junior kariyeri 19 yaşındaki Varşova doğumlu sporcu, turnuvaya dünya 54 numarası olarak gelmişti, seri başı bir isim değildi. Junior’larda 2016’da Fed Cup, 2018’de Wimbledon Tekler ve Roland Garros Çiftler şampiyonluğu yaşadı. 2018 Gençlik Olimpiyatları'nda Çiftler altın madalyası kazanan Iga, parlak bir Junior kariyerinin ardından 2019 yılında WTA turunda oynamaya başlamıştı. Amanda Anisimova ve Coco Gauff’un ardından sıralaması en yüksek 20 yaş altı oyuncuydu. Tur düzeyinde herhangi bir şampiyonluğu bulunmasa da 2020 yılında Avustralya Açık 4. Tur, Amerika Açık 3. Tur ve çiftlerde Cincinnati yarı finali gördü. Mental Güç Rafael Nadal’ı idolü olarak gören Świątek, tıpkı onun gibi oyununun yanında mental gücüyle de takdir topluyor. 1,5 yıldır turnuvalara spor psikoloğu Daria Abramowicz ile giden Świątek’in bu kararına ailesi ilk başta pek sıcak bakmamış. Ancak Junior kariyerinden profesyonel kariyerine geçiş aşamasında kararının arkasında duran genç oyuncu “Mental olarak güçlü olanlar baskıyla daha iyi baş edebiliyor ve onlar en iyi oyuncular.” diyor. Set kaybetmeden şampiyonluğa ulaşan Iga, maçlarda oldukça rahat bir görüntü sergileyerek iyi oyununu maçın bütününe yaymayı başardı. Rakibin oyuna dâhil olmak istediği noktalarda oyundan düşmedi ve setlerde 4 oyundan fazlasını vermedi. Iga finaldeki psikolojisini şu sözlerle açıklıyor: “Beklentilerimi düşük tutup kazanmayı ya da kaybetmeyi düşünmeden oyunlara odaklandım.” Kaynak: WTA Rekorlarla gelen şampiyonluk Roland Garros’u kazanmasıyla Iga Świątek adını istatistik tablolarının da en tepesine taşıdı. 19 yıl 4 ay ile Iga, 1992 Monica Seles’ten bu yana Roland Garros’ta en genç kadınlar şampiyonu, 2005 Nadal’dan bu yana da en genç tekler şampiyonu oldu. Yalnızca 28 oyun (maç başına ortalama 4 oyun) kaybeden Świątek bu alanda 1988’de 20 oyun kaybederek şampiyon olan Steffi Graf’tan sonra en iyi performansa sahip. Ayrıca 2007 Justin Henin'den bu yana Roland Garros'ta set kaybetmeden şampiyon olan ilk kadın tenisçi. Seri başı olmadan şampiyon olan ikinci isim ve en düşük sıralamalı şampiyon. Babası eski bir olimpik kürekçi olan Iga’nın en büyük hedefi ise Polonya’ya teniste ilk olimpiyat madalyasını getirmek. Kaynak: Roland Garros

Koşullar… Roland Garros sırasında isminin yanında en çok duyduğumuz kelime bu olmuştu. Soğuk hava, ağırlaşan toprak ve yeni toplarla koşullar Rafael Nadal’ın oyun stiline uyumlu görünmüyordu. Ancak kendisi dışında herkesin unuttuğu bir şey vardı. Burası onun evinden uzak eviydi ve o her zamanki gibi kazanmaya gelmişti. Rafael Nadal Roland Garros’ta 13'üncü kez kupaya uzanırken toplamda 20 Grand Slam şampiyonluğuyla Roger Federer’e ortak olmayı başardı. Final öncesi atmosfer Roland Garros öncesinde Novak Djokovic’in Roma Açık'ı kazanması, Nadal’ın kafalarda soru işareti bırakan oyunu ve yeni koşullar, burada 12 kere kazanmış olsa da Rafael Nadal’ın kesin favori olarak gösterilmesini engelliyordu. Finale yarım saat kala yağmur nedeniyle Philippe Chatrier kortunun çatısı kapatıldığında işlerin Djokovic’in lehine ilerlediğini düşünenlerin sayısı az değildi. Maç öncesinde Djokovic’in koçu Goran Ivanišević, “Bence Nadal'ın bu koşullarda, bu toprak üzerinde Djokovic’e karşı hiç şansı yok” diyerek iddiasını ortaya koymuştu. Nadal’ın ekibi ise onun Roland Garros’taki başarısının ve farklı koşullara adaptasyon becerisinin üzerinde duruyordu. Kaynak: Gonzalo Fuentes/ Reuters Kusursuz oyun Final karşılaşması beklendiği gibi yüksek bir tenis seviyesine sahne oldu. Djokovic iyi servisler ve kaliteli vuruşlar sergilese de karşısında her topa yetişen, tutarlı bir şekilde servis atan, forehand'leri ve backhand'leri çok iyi çalışan bir Nadal vardı. Djokovic’in servislerini müthiş karşılayarak ilk servisten puan alma yüzdesini ilk sette yalnızca %27’de tuttu, Djokovic’in turnuva boyunca kullandığı ve Nadal’a karşı etkili olacağı düşünülen kısa toplarını da tehlike yaratacak şekilde döndürmeyi başardı. Rakibinin silahlarını etkisiz hâle getirirken bir yandan da kusursuz bir oyun ortaya koyan Nadal, maçın tamamında yalnızca 14 basit hata yaptı ve bu hataların 8’i üçüncü sette geldi. Üçüncü set daha yakın geçse de kritik puanlardaki başarısıyla Nadal, maçı 6-0, 6-2, 7-5 ile üç sette tamamladı. Kaynak: Tv6 News Tarihi galibiyet Finalde alınan bu farklı skor, beklentilerin dışındaydı zira Nadal karşılaştıkları 9 Grand Slam finalinde ilk defa Djokovic’i üç sette ve üç saatin altında yenmiş, Djokovic 29 Grand Slam finalinde ilk defa sıfıra karşı set kaybetmişti. Koşullara rağmen Nadal, son yılların en iyi performanslarından birini ortaya koyarak Grand Slam finallerindeki 4-4’lük beraberliklerini bozmuş oldu. Bu maça hazırlanırken 2019’da karşılaştıkları ve ilk setini yine 6-0 kazandığı Roma Açık finalindeki taktiklerini referans aldığını söyledi. Djokovic ise “Koşulların benden yana olduğunu düşünüyor ve oyunuma güveniyordum, ancak Rafa beni yanılttı” diyerek Nadal’ın ortaya koyduğu oyun seviyesi karşısında şaşırdığını gizlemedi. Kaynak: Ian Langsdon/EPA Şanslı 13 Nadal 13'üncü Roland Garros finaline geldiğinde sahada kaldığı toplam süre 13 saat 13 dakikaydı. Roland Garros’ta gelen 13'üncü şampiyonluk toplamda 20'nci Grand Slam şampiyonluğuyla erkekler tenisinin zirvesinde Federer’e ortak olmasını sağladı. Burada yarı finale çıktığı her yıl şampiyonluk görmeyi başaran Nadal’ın şampiyonluk maçı aynı zamanda Roland Garros’taki 100'üncü galibiyetiydi, böylece karnesini 100-2’ye taşıdı. Tarihte ilk defa tek erkekler ve kadınlar şampiyonlarının ikisi de set kaybetmeden şampiyon oldu ve Nadal açık dönemde bunu 4 kez yapan ilk erkek tenisçi. 13 Roland Garros şampiyonluğuyla Nadal, Chicago Tenis Turnuvası’nı 12 kez kazanan Martina Navrátilová’yı geçerek aynı turnuvayı en çok kazanan kişi oldu. İspanya Hükümeti spora yaptığı katkılardan ötürü Nadal’ı Sporda Üstün Liyakat Kraliyet Nişanı’na layık gördü. Andy Murray, Nadal’ın 13 Roland Garros galibiyetinin yalnızca tenis değil, spor tarihinin en büyük rekorlarından biri olduğunu düşünüyor ve ekliyor, “Tekrarlanabileceğini hatta yaklaşılabileceğini bile düşünmüyorum.” Kaynak: Roland Garros

Grand Slam turnuvaları tenisin en büyük sahnesi olarak adlandırılır. Bu büyük sahnede spot ışıkları kimi zaman pek göz önünde olmayan oyuncuların üstüne döner. 2020 Roland Garros’tan akılda kalan bu isimler kalıcı olabilecekler mi, bunu zaman gösterecek. Nadia Podoroska Açık dönemde Roland Garros’ta elemelerden gelerek yarı finale yükselen ilk kadın tenisçi olan Podoroska aynı zamanda 2004’ten bu yana Grand Slam yarı finaline çıkan ilk Arjantinli kadın oldu. İkinci defa Grand Slam ana tablosunda oynayan Podoroska ikinci turda Amerika Açık çeyrek finalisti Putintseva’yı geçerken ilk defa ilk 50'deki bir oyuncuya karşı galibiyet elde etti. Çeyrek finalde üç numaralı seri başı Svitolina’yı yenerken ilk 10 galibiyetini de görmüş oldu. Top-spinli forehand vuruşları ve etkili drop shot’ları ile yarı finale kadar yalnızca iki set kaybeden Podoroska 131'inci sırada geldiği turnuvadan bir ilk 50 oyuncusu olarak ayrıldı. Kaynak: WTA Martina Trevisan Trevisan da elemelerden gelerek Roland Garros’ta çeyrek final gören bir isim. 26 yaşındaki İtalya doğumlu tenisçi 2010 yılından itibaren dört yıl boyunca yeme bozukluğu nedeniyle tenisten uzak kalmış. 2014 yılında tura geri dönüp sıralamada tırmanarak 159 numaraya kadar gelen Trevisan, Roland Garros’ta kısa boyunun verdiği dezavantajın önüne enerjik oyun stiliyle ve baseline’dan derin noktalara vuruşlar yapıp file önünde tamamladığı puanlarla geçmesini bildi ve yılın formda isimleri Gauff, Sakkari ve Bertens’i yenerek çeyrek finale çıktı. Çeyrek finalde Swiatek’in net galibiyetine engel olamasa da Trevisan, Roland Garros’un en çok konuşulan isimlerinden biriydi. Kaynak: WTA Jannik Sinner Tenisi yakından takip edenler için Sinner yeni bir isim değil. 2019’da oldukça iyi bir yıl geçiren 19 yaşındaki İtalya doğumlu oyuncu üç Challenger turnuvası kazanmış, Amerika Açık’ta ilk tur görmüş ve NextGen ATP finallerinde Alex De Minaur’u yenerek en genç şampiyon olmuştu. Roma’da ikinci turda Stefanos Tsitsipas’ı elemesiyle Roland Garros için iyi sinyaller vermişti. Roland Garros’ta ilk defa ana tablo oynayan Sinner ilk turda David Goffin’i, dördüncü turda ise Alexander Zverev’i yendi ve Nadal’ın ardından ilk Roland Garros’unda çeyrek finale yükselen ilk oyuncu oldu. Çeyrek finalde Nadal karşısında özellikle ilk sette bitirici vuruşları ve öz güvenli oyunuyla takdir topladı. Kaynak: Reuters Hugo Gaston 20 yaşındaki Fransa doğumlu oyuncu dünya 239 numarası olarak wild card ile katıldığı Roland Garros’ta unutulmaz bir performans sergileyerek turnuva sonunda 157 numaraya yükseldi. Gaston, 2018 yılında Avustralya Açık Junior Çiftler Şampiyonluğu ve 2018 Gençlik Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmıştı. 2020 Şubat ayında Bergamo’da Cem İlkel’i yenerek ilk Challenger yarı finalini görmüştü, tur düzeyinde ise galibiyeti bulunmuyordu. Roland Garros üçüncü turunda karşılaştığı Wawrinka’yı son seti bagel olmak üzere beş sette geçen Gaston belki de turnuvanın en beklenmedik performanslarından biriyle çeyrek finalde Dominic Thiem’in rakibi oldu. Gaston, coşkulu Fransız seyircisi önünde, en büyük favorilerden biri karşısında 58 drop shot kullandığı farklı oyun stiliyle yine beş setlik harika bir maç izletti. Kaynak: ATP Daniel Altmaier Elemelerden gelerek Roland Garros'ta ilk kez ana tabloda mücadele eden dünya 186 numarası 22 yaşındaki Daniel Altmaier, sakatlıklarla başı derde girmiş bir isim. İlk tur seviyesi galibiyetini 2017’de Antalya’da elde eden Altmaier burada Marsel İlhan’ı mağlup ederek çeyrek final görmüş ancak çeyrek finalde omzunda bir kas yırtılması meydana gelmiş. Bu sakatlığı atlatma aşamasında bu sefer de sert kortta kayarak sol kalçası üzerine düşmüş ve pelvisindeki kayma nedeniyle turdan 6-7 ay uzak kalmış. ATP sıralamasından düşen Altmaier Futures turnuvaları oynamaya başlamış. 2019 ortasında yeniden ATP sıralamasına dönen Altmaier, Roland Garros öncesinde de ufak bir sakatlık yaşasa da ilk üç turda set kaybetmeden son 16’ya kalmayı başardı. üçüncü turda 7 numaralı seri başı Matteo Berrettini karşısında aldığı galibiyet kariyerinin en büyük galibiyeti oldu. Kaynak: TV6 News