<img src="https://images.aposto.com/2021/8/0/1632015891398.jpeg" style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px; border-style: none; position: relative; cursor: pointer; padding: 0px 1px; box-sizing: border-box;" ratio="0.66" fr-original-style="display: block; vertical-align: top; margin: 5px auto; text-align: center; width: 100%; max-width: 550px;" fr-original-class="fr-draggable">Birileri Hellfire Gala’da Scarlett Witch’i öldürdü ve katilini bulmamız gerek. Leah Williams ve Lucas Werneck’in ellerinden çıkan bu seri, cinayeti aydınlatmaya çalışıyor. Cinayetin en büyük şüphelisi Magneto. Geçmişi de onun masumluğunu kanıtlamak için pek yardımcı olmuyor. Scarlet Witch’i nasıl öldürdü, Magneto kızını gerçekten öldürür mü, o öldürmediyse kim öldürdü gibi soruların cevaplanacağı bu seri daha ilk sayıdan kalbimi çaldı. Bakalım önümüzdeki sayılar karşımıza ne gibi sorular ve cevaplar çıkaracak.Sayı, Scarlet Witch’in “Immortality is just a life sentence with a more pleasant veneer. Everlasting life is terrestrial purgatory.” sözleriyle açılıyor. İlk panellerde ise mutantlarımızın olay yeri inceleme ekibi X-Factor’ın cinayetin nasıl işlendiğini çözmesini izliyoruz. Bir yandan da ölen mutantların Cerebro’da kayıtlı zihinlerinden yaşama geri döndürülmesi prosedürü üzerinden Scarlet Witch’i geri getirip getirmemek üzere tartışan Mutant ihtiyar heyetini izliyoruz. Yalnız şöyle bir sorunumuz var, yıllardır mutant bildiğimiz Wanda beyaz perdedeki popülerliği ve şirketler arası anlaşmazlıklardan dolayı bir süredir mutant değil. Bu durumda Marvel’ın çizgi roman kanadında şöyle bir sonuç doğuruyor; Wanda’nın Cerebro’daki yedeği pek eski. House of M öncesi, kafasının gidik olduğu dönemlerden. Konsey de bize bu kadar çektiren birini sırf Magneto istiyor diye geri getirmek konusunda çekingen. Mutant halkı hala daha House of M sırasında aldığı yaraları tam sarabilmiş değil. Hal böyle olunca da “Yok bırakalım ölü kalsın.” diyorlar ve Magneto da sinirlenip, etrafı dağıtıp ortamı terk ediyor. Bu sırada da X-Factor’ın raporları ışığında baş şüpheli durumuna düşen Magneto’yu yakalamak için kim varsa gidiyor. Yıllardır özlediğimiz Magneto vs. X-men sahnelerini bize tekrar yaşatan bu anlar hem içimizdeki Magneto aşkını tekrar alevlendiriyor hem de barındırdığı duygusal sahnelerle alt dudağımızı titretiyor. Son sayfalarda Wanda’nın sesini duyarken bir yandan üzülüyor bir yandan da “Yıllardır mutant alemine çektirmediği kalmadı. Acaba öldüğü iyi mi oldu?” diye düşünüyoruz. Ta ki son panele gelene kadar. Güllerle bezeli o son panel, göğsümüze bir fil misali uzun bir süre kalkmamak üzere oraya oturuyor.&nbsp;Williams ve Werneck ikilisi inanılmaz bir ilk sayı yapmış. Bir Magneto kitabında aradığımız her şey var. Konu da o kadar heyecanlı ki sonuca ulaşmasını beklerken saçlarımız iyice Quicksilver saçı gibi olacak sanırım. Duygusal olduğu kadar aksiyon dolu bu sayı gerçekten uzun süredir okuduğum en iyi Magneto’lardan birini bulunduruyor. Yıllardır bir ayrı bir barışık takılan X-Men ve Magneto çifti bu sefer ilişkilerine derin bir yara alıyor. Daken ve 2 Wolverine’e karşı güçlerini kullandığı paneller bizi nerdgazm’ın doruklarına çıkarıyor. Daha fazla anlatmak istemiyorum bence kesinlikle okumanız gerek. Williams çok akıllıca kurgulamış, Werneck ise döktürüyor. Her kısmıyla şahane bir kitap olmuş. Ben çok heyecanlıyım umarım siz de okuyunca benim heyecanımı paylaşabilirsiniz.Kapak: Valerio Schiti

Mutant ile ilgili hikayeler